Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Muhasebe Meslek Mensupları (SM, SMMM) Anketi Üzerine Bir Değerlendirme

Muhasebe Meslek Mensupları Anketi

Talha APAK
Öğretim Görevlisi
Yeminli Mali Müşavir

I.GİRİŞ:

Muhasebe Meslek Mensupları Anketi, www.alomaliye.com sitesinin desteği ve Doç. Dr. Ahmet Burçin YERELİ tarafından yoğun bir emek harcanarak hazırlanıp, 01.08.2006 tarihinde www.alomaliye.com sitesinde yayımlanmış bulunmaktadır. Ankete katılanların; aktif olarak kendi adına “bağımsız” çalışan 14.801 serbest muhasebeciden 1.182’si ve yine aynı şekilde çalışan 16.151 serbest muhasebeci mali müşavirden 1.509’u sorulara cevap vermiştir. Serbest muhasebecilerin %8’i, serbest muhasebeci mali müşavirlerin %9,4’ü sorulara vermiş oldukları cevaplarla önemli bir temsil gücünü ortaya koyup koymadıkları tartışılabilir. Ancak;  “Muhasebe Meslek Mensupları Anketi” konulu çalışmanın tamamını inceledikten sonra “fazla söze gerek yok” dememe rağmen son derece çarpıcı bazı sonuçlarını ve bunların düşündürdüklerini bir kez daha öne çıkarma gereğini duydum.

3568 sayılı yasaya göre meslek mensupları; Serbest Muhasebeci (SM) , Serbest Muhasebeci Mali Müşavir (SMMM) ve Yeminli Mali Müşavir (YMM) olmak üzere fonksiyonlarına ve sorumluluklarına göre üç ayrı unvan taşımaktadırlar. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) kayıtlarına göre 2006/06 tarihi itibariyle Türkiye’deki meslek mensuplarının sayısı 60.679’dür. Bunların 29.722’si SM, 30.957’si SMMM’dir. Yine aynı tarih itibariyle kayıtlı 3.474 YMM’de hesaba katıldığında toplam meslek mensubu sayısı 64.153 olmaktadır.

Konumuz kapsamındaki meslek mensupları ve anketin değerlendirilmesi, SM ve SMMM unvanı  taşıyan muhasebe meslek mensuplarını kapsamaktadır.

I.ANKETİN ÖNE ÇIKARDIKLARI

Anketin öne çıkardıkları, aşağıdaki 8 (Sekiz) başlık ve 2 (iki) tablo halinde sıralanmış bulunmaktadır.

1.      Meslek Mensuplarının Eğitim Durumu

2.      Meslek Mensuplarının Müşteri Portföyü

3.      Meslek Mensuplarının Personel İstihdamı

4.      Meslek Mensuplarının Düzenli Tahsilat Yapabilme Gücü

5.      Meslek Mensuplarının Ortalama Çalışma Süresi

6.      Meslek Mensuplarının Kamu Kurumları ve Kendi Mesleki Örgütleri İle Olan İlişkileri

7.      Meslek Mensuplarının Mesleki Mevzuat İle İlgili Sorunları

8.      Meslek Mensuplarının Mükellefler ve Muhasebe Mesleğinin Çeşitli Konularına Dair Görüşleri

Tablo: 1

Türkiye’de Muhasebe Mesleğinde Çalışanlara İlişkin Veriler

Çalışma Durumlarına Göre
Toplam 60.679
Serbest Muhasebeci 29.722
Bağımsız Çalışan 14.801
Bağımlı Çalışan 14.921
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir 30.957
Bağımsız Çalışan 16.151
Bağımlı Çalışan 14.806
Cinsiyet Durumuna Göre
Toplam 60.679
Serbest Muhasebeci 29.722
Bayan 4.659
Bay 25.063
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir 30.957
Bayan 5.520
Bay 25.437
Eğitim Durumlarına Göre
Toplam 60.679
Serbest Muhasebeci 29.722
İlkokul 860
Ortaokul 1.656
Lise ve Dengi 13.177
Ön Lisans 5.536
Lisans 8.343
Lisans Üstü 150
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir 30.957
Lisans 29.690
Lisans Üstü 1.267

Kaynak: TÜRMOB, http://www.turmob.org.tr/web/turmob/istatistikler/orta1.htm, (15.06.2006)

Tablo: 2

Türkiye’de Faal Mükellef Sayıları ile Muhasebe Mesleğinde Çalışanlar Arasındaki Karşılaştırma
Meslek Mensubu Başına Mükellef Sayısı Faal Mükellef Sayıları Gelir Vergisi Basit Usule Tâbi Gelir Vergisi Katma Değer Vergisi Kurumlar Vergisi
1.720.035 786.464 2.212.167 601.913
Meslek Mensupları
Serbest Muhasebeci 29.722 58 27 75 21
Bağımsız Çalışan 14.801 116 53 150 41
Bağımlı Çalışan 14.921 115 53 149 41
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir 30.957 56 26 72 20
Bağımsız Çalışan 16.151 106 49 137 38
Bağımlı Çalışan 14.806 116 53 150 41
Toplam 60.679 28 13 37 10
Toplam Bağımsız Çalışan 30.952 56 26 72 20
Toplam Bağımlı Çalışan 29.727 58 27 75 21

Kaynak: TÜRMOB, <http://www.turmob.org.tr/web/turmob/istatistikler/orta1.htm >, (15.06.2006) ve <http://www.gib.gov.tr >, (20.07.2006) web sitelerindeki verilere dayanılarak hazırlanmıştır.

II. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Türkiye’de meslek mensuplarının eğitim düzeyi, mesleğe giriş şartları paralelinde her geçen gün yükselmektedir. Özellikle mesleki disiplini sağlamaya yönelik olarak 1989 ve sonrasında yapılan düzenlemelerin bu noktada önemli etkisi olmuştur. Meslek mensupları içinde eğitim düzeyi yükseldikçe internet kullanımı da artmaktadır. Ancak, çok yoğun bir tempoda meslek icra edilirken mesleki eğitimlerine, mevzuatı yakından takip etme kapsamında mevzuattan (teori/pratik) uzak kalındığı şikayet ve sıkıntıları hissedilmektedir.

Günlük çalışma sürelerinin de uzun olması, bu mesleği tercih edenlerin sağlık yapılarını da olumsuz olarak etkilemektedir. Meslek mensuplarının yılda 12 ay ve bazen tüm hafta boyunca çalışmak zorunda olmaları da kendi sağlıkları açısından önemli bir sorundur. Buna benzer koşullarda çalışan pek çok meslek grubunun yıllık tatil olanakları olmasına karşın muhasebe mesleğini tercih edenlerin, özellikle yaz aylarında dahi tatil yapabilme fırsatları sınırlı olmaktadır.

Haksız rekabet, hizmet kalitesi ve düzenli tahsilat yapamamak şeklindeki sorunlar da çok sık gündeme gelmektedir. Özellikle meslek mensubunun hizmet bedelini zamanında tahsil edememe sorunu, mesleğe olan ilgiyi olumsuz etkilediği gibi mesleki disiplin açısından da sorunlara yol açabilmektedir. Öte yandan, asgari ücret tarifesinin altında mesleki hizmet verme alışkanlığının yaygınlaşması da sorunların artmasında etkili olmaktadır.

Meslek mensuplarının, idare ve meslek örgütleriyle de sorunları bulunmaktadır. Meslek mensubu aynı anda bir çok kamu kurumu ile ilgili olduğu gibi aynı zamanda bu kurumlara karşı da sorumludur. Bunların başında; Gelir İdaresi Başkanlığı ve buna bağlı vergi daireleri, Sosyal Güvenlik Kurumu ve buna bağlı sigorta müdürlükleri ile, bağlı oldukları mesleki örgütlerinin başında TÜRMOB ve buna bağlı odaları gelmektedir.

Meslek mensuplarının, hizmet verdikleri mükellefleriyle de sorunları bulunmaktadır. Mesleğinin gerektirdiği ekonomik ve sosyal seviyede yaşamlarını sürdürebilmeleri için mükellefe fazladan hizmet vermek zorunda kalmakta ancak, bunun karşılığını tam olarak alamamaktadırlar. Öte yandan, mükelleflerin muhasebe mesleğine gerekli ilgi ve özeni göstermemelerinden dolayı, öncelikle bundan mükellefler zarar görmektedirler.

Kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmenin önemli yollarından biride meslek mensuplarından yararlanmaktır. Bu da sağlıklı bir muhasebe sistemi ve bunların sonucu doğru beyanların yapılmasından geçmektedir. Son dönemde yapılan yeni bir düzenleme ile bilgisayarlı muhasebe programlarının gelir idaresi başkanlığının onayına ve denetimine tâbi tutulması öngörülmüştür. Aslında böyle bir eğilim, muhasebe mesleğini tercih edenlerin bilgisayar yazılımları konusundaki yatkınlıklarını göstermesi açısından son derece önemlidir. Teknolojik donanımı ve teknolojik yatkınlığı yüksek bir mesleki kitlenin varlığı, mesleğin geleceği hakkında oldukça iyimser bir görünüm vermektedir. Elektronik ortamda kayıtların tutulması ve saklanması zorunluluğu, hem vergi denetimi açısından zaman kazanılmasına ve daha etkin bir denetim yapısının kurulmasına yardımcı olacak; hem de vergi ile ilgili kayıtların zamanaşımına karşı korunmasını sağlayacaktır.

Vergi mevzuatımızın çok karmaşık ve hızla değişime uğraması ile çok sayıda beyannamenin sıklıkla verilmesi hem muhasebe mesleğini icra edenleri zorlamakta, hizmet kalitesi düşmekte, hem de beyanların sağlıksız olduğu sonucunu doğurmaktadır. Neredeyse her on günde bir beyannamenin düzenlenerek beyan edildiği bir ortamda işlemlerin çoğu elektronik ortamda yapılıyor olsa bile ağır bir iş yükü ve yüksek maliyetler gerektirmektedir. Kaldı ki içinde bulunduğumuz 2006 yılında bile verilmesi gereken beyannamelerin çoğu, Bakanlık tarafından beyan süreleri devamlı uzatılarak (ek süre verilerek) beyan ettirilmiştir. Sıklıkla beyanname verilmesi ve aynı sıklıkla beyan sürelerinin değiştirilmesi bu konudaki disiplini de bozmaktadır.

Genel olarak; muhasebe mesleğini icra eden meslek mensuplarının sorunlarını da öne çıkaran çözüm ve önerilerimizi özetle aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.

  1. Meslek içi eğitimlere daha fazla önem verilmesi gerektiği gibi, meslek öncesi (lisans ve lisansüstü) eğitimlerde de teori yanında pratik eğitimlere de ağırlık verilmelidir. Bu konuda üniversiteler, TÜRMOB ve Bakanlık diyalog içinde olmalıdır.
  2. Mali tatil talepleri bir an önce yasalaşmalı ve Temmuz aylarında olmak üzere, yılda en az üç hafta meslek mensuplarına “mali tatil” hakkı sağlanmalıdır.
  3. Haksız rekabet, hizmet kalitesi, ücret sorunu vb. konular, ilgili odalar ve birlik tarafından takip ve kontrol altına alınmalı, gerekirse köklü bir çözüm bulunmalıdır.
  4. İdare meslek mensubuna güvenmelidir. Meslek örgütleri de meslek mensubuna sahip çıkmalıdır. Meslek mensubu mesleğini icra ederken idareden gerekli itibarı görmeli, meslek mensubu da idareye gerekli güveni vermelidir. İdare ve meslek örgütleriyle yaşanan sıkıntılar asgariye indirilmeli.
  5. Meslek mensupları ile mükellef ilişkileri sağlıklı ve verimli bir seviyede tutulmalıdır. Bunun için, meslek mensubu mesleki standartları gereği sağlıklı ve kaliteli hizmeti sunmalı, mükellef de bu hizmetten yararlanmasını bilmeli, bu hizmetin özellikle bir kamu hizmeti olduğunu da bilerek meslek mensubuna gerekli itibarı göstermelidir.
  6. Kayıt dışı ekonomi ile mücadelede meslek mensuplarının çalışmalarından yararlanılmalı ve önemsenmelidir. Elektronik ortamda kayıtların tutulması ve saklanması zorunluluğu, hem vergi denetimi açısından zaman kazanılmasına hem de daha etkin bir denetim yapısının kurulmasına yardımcı olacağı da unutulmamalıdır.
  7. Başta vergi mevzuatımızdaki karışık ve karmaşık düzenlemeler bir an önce sadeleştirilmeli, mükelleflerden ve özellikle onların temsilcileri meslek mensuplarından alınacak verim daha da artırılmalı verilen beyanların daha sağlıklı olması sağlanmalıdır. Verilmesi gereken beyannameler sayı olarak azaltılmalı veya birleştirilmeli, beyanname verme süreleri yeniden düzenlenmeli, aylık verilecek beyannameler tek bir beyannamede toplanmalı, geçici vergi beyannameleri yılda iki döneme düşürülmelidir.
  8. Muhasebe meslek mensubu bir kamu hizmeti ifa ettiğini asla unutmamalı ve göz ardı etmemelidir. Bundan hareket ile; gerek mesleğini icra ederken gerekse toplumdaki yerini alırken mesleğinin gerektirdiği özeni, dikkati ve saygınlığını yitirmemelidir.

Konu hakkında daha fazla görüş ifade etmek veya daha farklı düşünmek mümkündür. Ancak konunun; devleti, mükellefi ve meslek mensubunu ilgilendirdiği ve üçünün de birbirinin ayrılmaz parçaları olduğu da bir gerçektir.

Yazımı, herkese lazım olabilecek ve çok sevdiğim iki söz ile bitirmek istiyorum.

NOT: 17 Ağustos 1999 tarihinde ülkemizde yaşanan deprem felaketinin 7. yıl dönümü nedeniyle  yaşamını yitirenlere ALLAH’tan rahmet diliyor,  bu tür felaketlerin bir daha yaşanmaması dileğiyle, olası felaketlere karşı herkesin daha duyarlı ve dikkatli olmasını temenni ediyorum.

Anket Sonuçlarına Erişim İçin Tıklayınız!

Exit mobile version