Sercan BAKAÇ
Vergi Müfettişi
[email protected]
20 Nisan 2025’te yayımlanan bir haberle, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 500 bin mükellefi taradığı ve yaklaşık 2,9 trilyon liralık ticaret hacmini mercek altına aldığı duyuruldu. Kamuoyunda geniş yankı uyandıran bu gelişmenin arkasında, ilk kez hayata geçirilen yeni bir uygulama bulunuyor: Beyanname Gözetim Programı.
Vergi denetiminde dijitalleşme ve otomasyon tabanlı analizlerin geldiği nokta, bu yeni uygulamayla daha net şekilde ortaya kondu. Peki, Beyanname Gözetim Programı nedir? Hangi kapsamda uygulanıyor? Mükellefler bu programın neresinde yer alıyor? Tüm bu soruların yanıtı, bu yazımızda.
Vergi Denetiminde Yeni Uygulama
Değerli okurlar, 2024 hesap döneminden itibaren uygulamaya alınan Beyanname Gözetim Programı, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından geliştirilen ve mükelleflerin beyanda bulunma yükümlülüklerini zamanında, eksiksiz ve doğru şekilde yerine getirmelerini sağlamayı hedefleyen yeni nesil bir denetim aracı olarak karşımıza çıkmaktadır.
Program, 1 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 228. maddesi ile Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planı (2023–2025) kapsamında hukuki dayanağını bulmakta ve denetim süreçlerini dijital tabanlı analizlerle şekillendirmektedir.
Dijital Altyapı ve Risk Tespiti
Daha önceki birçok yazımda da ifade ettiğim üzere sistemin temelinde, otomasyona dayalı Risk Analiz Sistemi bulunmaktadır. Mali idarenin kendi ve farklı kamu kurumlarından temin edilen veri setleri, büyük veri teknolojileriyle analiz edilmekte; mükelleflerin davranışları, beyanları ve işlem hacimleri üzerinden risk profilleri oluşturulmaktadır. Daha basit bir ifade ile artık risk unsurları bir “tık” ile tespit edilebilmektedir.
Bu analizler sonucunda, her bir mükellef sistem içinde risk düzeyine göre sınıflandırılmakta ve “risk analiz kümesi” adı verilen bir yapı kapsamında izlenmektedir.
Süreç Nasıl İşliyor?
Beyanname Gözetim Programı kapsamında yürütülen analiz çalışmaları sonrası, 2024 hesap dönemi kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesinden önce mükellefler, risk unsuru taşıyan konular hakkında yazılı ve sözlü olarak bilgi verilmektedir. Beyannamenin verilmesinin ardından risk unsuru taşıyan konuların kontrol edilecek ve bunun sonucunda gerekli görülen mükellefler hakkında aşağıda yer alan uygulamalar gündeme gelebilecektir;
- Beyanname revizyonu,
- İzaha davet,
- Fiili envanter çalışmaları,
- Sınırlı ya da tam vergi incelemesi.
Uygulanacak yöntem, mükellefin gönüllü uyum düzeyine ve sahip olduğu risk profiline göre belirlenmektedir. Bu kapsamda riskli görülen mükelleflere son yıllarda uygulanan “İzaha Davet Müessesi” akla gelmektedir.
Gönüllü Uyum: Davranışsal Ekonomi Yaklaşımı
Program sadece teknik denetim aracı değil, aynı zamanda davranışsal yaklaşım politikalarıyla desteklenen bir modeldir. Mükelleflerin vergisel tutumlarının izlenmesi, doğru yönde karar almalarını kolaylaştıracak yöntemlerin geliştirilmesi ve gönüllü uyumlarının artırılması, bu yaklaşımın temelini oluşturmaktadır.
Sonuç
Hayatımıza yeni giren “Beyanname Gözetim Programı”, vergi denetiminde yeni bir aşamayı temsil etmektedir. Dijital analiz gücüyle desteklenen sistem, hem idari etkinliği artırmakta hem de mükelleflerin sürece dâhil edilmesini sağlamaktadır. Yakın gelecekte bu tür uygulamaların vergi sisteminde daha yaygın hale gelmesi beklenmektedir.
(Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumunu bağlamaz, kurumunun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.)
Kaynaklar:
— https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/hazine-ve-maliye-bakanligi-2-9-trilyon-liralik-ticaret-hacmini-mercek-altina-aldi/3543520