İsmail KÖKBULUT
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Nisan ayı şirketler başta olmak üzere kurumlar vergisi mükelleflerince bir önceki yıla ilişkin kurum faaliyetlerinin beyan dönemi. Kurumlar vergisi beyanında yıllık faaliyetlere ilişkin detaylı bir bildirim yapılmakta. Her ne kadar yıl içerinde 3 dönem geçici vergi beyanları yapılmış olsa bile mali durum bu beyanname ile kesinleşmekte. Adı üstünde diğerleri geçici.
Beyanname düzenlenirken; Geçici vergilerin ve tevkifatların mahsubu, geçmiş yıl zararlarının cari yıl kazancından mahsup edilmesi, bağış ve yardımların indirim konusu yapılması, indirimli kurumlar vergisinin hesaplanması, uyumlu mükelleflere sağlanan % 5 vergi indirimi, tereddüt edilen konulara ilişkin olarak beyannameye ihtirazi kayıt notunun düşülmesi, finansman giderler varsa kısıtlamaya tabi olup olmadığı ve hesabı, yapılmakta olan yatırımlara ilişkin enflasyon düzeltmesi gelir beyanı ile istisna ve indirimlerin dikkatli bir şekilde doldurulması ve beyan edilmesi önemli.
İhtirazi Kayıtla İade Alabilirsiniz
Kurumlar vergisi beyannamesinin ihtirazi kayıtla beyan edilmesi mükellefler açısından bazı hakların kullanılması açısından önemli. İhtirazi kayıtla yapılan beyan, yoruma açık olduğunu düşündüğünüz, tereddüt ettiğiniz konu veya konulara ilişkin henüz bir içtihat oluşmadı ise risk almadan kendi beyanınıza karşı dava açma hakkı sağlamakta ve haklı çıkmanız halinde ödemiş olduğunuz vergi tutarını tecil faizi ile birlikte nakit geri alma imkanı sağlamakta.
Mali Tablolar ve Ekler Önemli
Kurumlar vergisi beyanname ekinde bulunan her tablo ve bilgi önemli. Bu tablo ve bilgilerde yapılacak yanlışlık veya hata size vergi incelemesi olarak geri dönebilir. Hesaplayacağınız kazancı ve ödeyeceğiniz vergiyi etkilemese bile bu bilgi ve tabloların doğru ve tutarlı olması gerekir. Beyanname ile alınan her bilgi ve tablonun mutlaka detaylı bir şekilde revizyona tabi tutulduğu unutmamalı. Son yıllarda en fazla teknolojisine yatırım yapan kurumların başında Hazine ve Maliye Bakanlığı geliyor. Yetmiyor, diğer kamu kurum, kuruluşların ve finans kuruluşlarında yer alan bilgilerden de yararlanıyor. Çapraz kontroller sıkı bir şekilde yapılıyor ve tutarsızlık kısa bir sürede tespit edilerek ilgisine izaha davet olarak veya vergi incelemesi olarak geri dönüyor.
Beyandan Sonra İncelemeye Alınabilirsiniz
Beyana tabi sistemlerde vergi incelemesi vazgeçilmez bir denetim metodu. Beyan edilen kazancın doğruluğu ödenen vergilerin kontrol edilmesi bu sistemlerin olmazsa olmazı. Ancak tüm mükelleflerin incelenmesi gibi bir durum hiçbir zaman mümkün değil. Doğru da değil. O zaman ne yapılıyor? Vergi incelemesine tabi tutulacak mükelleflerin bir kısmı vergi inceleme kapasitesine uygun bir şekilde seçiliyor. Bu seçimde bir çok metod kullanılabilir. Ancak ülkemizde eskiden beri en etkili yöntem mükelleflerin kendi beyanları üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda tam veya kısa vergi incelemesine alınması.
Bu inceleme seçiminde faaliyet gösterilen sektöre ilişkin genel bilgiler ile karşılaştırma olabileceği gibi mükellefin kendi beyannamesindeki yer alan mali tablo ve diğer bilgilerin kontrolü sırasındaki bilgi ve tabloların anlaşılamaması, tutarsızlığı, geçmiş yılların beyanları ile uyumsuzluğu gibi bir çok durum vergi incelemesine alınmak için yeterli olabilir. Yani uygun olmayan bir kurumlar vergisi beyanı ile herhangi bir vergi ziyaı olmasa bile incelemeye alınabilirsiniz. Nihayetinde ilgili tutarsızlığı izah eder ve herhangi bir vergi ziyaı cezası ile karşılaşmayız diyebilirsiniz. Ancak vergi incelemesi sadece o konu ile sınırlı olabileceği gibi tam inceleme yani incelemeye alınan dönemin tüm dönemin hesap ve işlemlerinin incelenmesi şeklinde de olabilir. Bu durumda tutarsızlık olan konu hakkında izah ederek cezalı işleme maruz kalmaz iken bir başka olaydan dolayı cezalı vergi tarhiyatı ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Unutulmaması gereken husus vergi incelemesinde risk analizi sonucunda en riskli yani matrah ve vergi farkı çıkma ihtimali yüksek olan mükellefleri öncelikli olarak vergi incelemesine tabi tutmak. Yani hataların tespiti anlamında en verimli ve en yüksek hata yapma ihtimali olan kişi veya şirketleri öncelikli olarak incelemeye tabi tutmak.
Teknolojinin bu kadar yoğun kullanılmadığı ve hatta bilgisayarın vergi idaresinde kullanılmadığı dönemlerde de aynı mantık geçerli idi. Özellikle turnelere gidildiği zaman kısıtlı sürede gelir idaresine en fazla katkıyı sağlayacak ve en fazla vergi farkının olabileceği incelemeleri seçmek önemli idi. Bu seçimde dış faktörler kadar mükellefin kendi beyan ettiği gelir veya kurumlar vergisi ile eklerinde bulunan tabloların, dipnotların önemli olduğu muhakkak.
Teknolojik gelişmeye bağlı olarak mükellefin yapacağı beyannamelerin önemli bir kısmı zaten otomatik olarak doldurulmakta. Dolayısıyla basit diyebileceğimiz hatların yapılmasına zaten sistem izin vermiyor.
Geçmiş yıllarda inceleme için gittiğimiz bir ilde incelemeye alınacak firmaları seçerken bazı firmaların Kanunen Kabul Edilmeyen Giderleri matrahtan tekrar indirim konusu yaptığını bile gördük! En azında şimdi böyle bir hatanın yapılması mümkün değil.
En Çok Yapılan Hatalar! İndirim ve İstisnalar…
Kurumlar vergisi beyanında kazanca yönelik bir kısım indirim ve istisnaların doğru bir şekilde uygulanması ve beyannamede gösterilmesi gerekir. Mevzuat uyarınca hakkı olmasına rağmen bir çok firma indirim ve istisnalardan yeterince faydalanamamakta. Bir kısmı da şekil şartlarına uyulmaması nedeniyle faydalandığı vergileri faizi ve cezası ile birlikte ödemek durumunda kalmakta. Bu nedenle nasıl olsa şirketin hakkı olarak düşündüğünüz bu tür indirim ve istisnaların mevzuatta yer alan şekil şartlarına da uygun olması gerekir. Doğrudan en son aşamada vergiyi azaltan etkisi nedeniyle doğal olarak en çok dikkat edilmesi gereken konuların başında indirim ve istisnalar geliyor.
Nihayetinde sayamayacağımız birçok nedenden dolayı vergi incelemesine alınabilirsiniz. Bu nedenlerin bir kısmı sizin dışınızda olabileceği gibi bir kısmı da kurumlar vergisi beyannamesi düzenlerken gerekli özen ve dikkati göstermemek şeklinde sizden kaynaklı olabilir. Yani kendi kendinizi incelemeye de aldırabilirsiniz.
Özetle “kişinin kendisine ettiğini kimse edemez”.