Engin GÜL
SMMM
smmmengingull@gmail.com
Şirketleri yönetenler tarafından bir kısım belgelenemeyen harcamalara bağlı kaydi olarak kasa artışı olmakta, kaydi kasa tutarının fiili olarak şirket kasasında olmaması nedeniyle adatlandırma uygulaması yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır.
2024 yılında adatlandırmaya yönelik Gelir İdaresi Başkanlığının yaptığı sıkı denetimler neticesinde, hem işverenler yönünden hem de meslek mensupları yönünden zor süreçlerin yaşandığını bilmekteyiz.
Tek paylı Anonim Şirketlere ortaklıkları olanların adatlandırma sarmalından çıkmaları için ortağı olduğu şirketlerdeki hisselerin tüzel kişi ortağı olunan diğer şirkete satılmasının bir araç olarak kullanılmasının mümkün olduğunu müşahede etmiş bulunmaktayız.
Birden fazla tek ortaklı yapıda Anonim Şirket ortaklığı olan gerçek kişilerin şirketteki adatlandırmaya konu tutarları sıfırlaması mümkün olmasına rağmen bu imkandan yararlanılmamaktadır. Bunun sebebi olarak buna vakıf olunmaması ya da vakıf olanların bunu paylaşmaması olarak düşünmekteyiz. Tabi ki bu durum kişiden kişiye değişebilir.
Anonim Şirketin hisselerine yönelik geçici il muhaber çıkartılması, geçici il muhaber çıkartılmış ise bunun yerine hisse senedi bastırılması ya da geçici il muhaber çıkartılmadan hisse senedi bastırılması suretiyle, bunları ellerinde tutanların 2 yıl geçtikten sonra şirket ortaklık hisselerini satması halinde, satıştan dolayı elde ettikleri gelirler vergi dışına itilmiştir.
İşte bu konumda olanların, birden fazla tek paylı Anonim Şirket ‘e ortak olmaları nedeniyle adatlandırmaya konu tutarları yok etme imkanına sahip olabileceklerdir.
Örnek vermek gerekirse; A Anonim Şirketi’ne %100 ortak olan Hakan Bey aynı zamanda B Anonim Şirketi’ne de %100 ortak olduğu bir durumda, her iki şirketin de belgeleyemediği harcamaları olduğunu, bunun sonucunda her iki şirketin kasasında kaydi olarak var olan ancak fiilide olmayan 5 milyon tutar oluşmuştur.
Her iki şirketine adatlandırma yapmak zorunda kalacak Hakan Bey’in Mali Müşaviri Hakan Bey ‘e
A Anonim Şirketindeki %100 hissesinin %10 kısmını B Anonim Şirketine satışını,
yine B Anonim Şirketindeki %100 hissesinin %10 kısmını A Anonim Şirketine satmasını,
iki yıl geçmesi nedeniyle hisse satışlarından elde edilecek gelirlerin vergi dışına itildiğini bu nedenle şirketlerden ortağın banka hesabına geçecek paranın şirketlerdeki kasa açığının kapatılması için geri konulmasını önermiştir.
Hakan Bey Mali Müşavirinin sunmuş olduğu öneriyi yaparak, A Anonim Şirketindeki %100 hissesinin %10 oranındaki kısmını hisse devir öncesi %100 ortağı olduğu B Anonim Şirketine, B Anonim Şirketindeki %100 hissesinin %10 kısmını hisse devir öncesi %100 Ortağı olduğu A Anonim Şirketine satmıştır.
Her iki şirketin hakim ortağı Hakan Bey olduğu için ve başka da ortak olmadığı için, şirketlerin faaliyetleri etkilenmemiş, şirket ortağının kendisine ait hissesinin ortağı olduğu tüzel kişi sermaye şirketlerine satışı suretiyle belgelendirilemeyen harcamalardan artan kasa ve ortak hesabının kapatılması sağlanmıştır.
Hakan Bey bu süreç sonunda her ne kadar şirketlerdeki bir kısım hisselerini satmış olsa da vergi yükü altından kurtulmanın verdiği rahatlık ve her iki şirketin de ortağı olmasının vermiş olduğu duyguyla işine daha sıkı sarılmıştır.
Hakan Bey’e Mali Müşaviri tarafından %10 ile sınırlı ilkesel hisse satışı yaptırılmasının bir sebebi olduğu henüz söylenmemiştir… Acaba bu ne olabilir?
Görüleceği üzere tek paylı ortaklık yapısına haiz Anonim Şirketlerde ilkesel hisse satışı yaparak hem ortak hem de kasa adatlandırmasına sebep olan tutarlara çözüm imkânına kavuşulmuştur.
Problemin olduğu yerde çözüm, çözümün olduğu yerde marifet ortaya çıkar, marifetli insanlardan olmamız temennisiyle…
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”success”]
Sorumluluk Beyanı ve Hukuki Haklarımız
[/vc_message][vc_column_text]