Mehmet Göktuğ KÖKBULUT
Avukat
[email protected]
Beyan esasına dayalı vergilendirme sistemlerinde, denetim ve kontrol mekanizmalarının işletilmesi doğal bir zorunluluktur. Beyana tabi mükelleflerin bildirimlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının belirli aralıklarla incelenmesi, beyan dışı gelirlerin tespit edilmesi ve kamunun vergi kaybının önlenmesi temel hedefler arasında yer almaktadır.
Kurumlar vergisi mükelleflerinde %25, gelir vergisi mükelleflerinde oranların %40 seviyesine kadar çıkabildiği göz önüne alındığında, Vergi Dairesi kazançların önemli bir kısmına ortak konumundadır. Bu ortaklık, kamu gelirlerinin güvence altına alınması açısından kritik bir öneme sahiptir. Dolayısıyla, Mali İdarenin mükelleflerin beyan ettiği kazançlar üzerinden tahakkuk eden vergilerin tam ve doğru bir şekilde ödendiğini tespit etmek amacıyla periyodik olarak incelemelerde bulunması, vergi sisteminin sağlıklı işleyişi açısından kaçınılmazdır.
Vergi incelemeleri, kamunun payına düşen verginin eksiksiz ve doğru bir şekilde tahsil edilmesini sağlamanın yanı sıra, mükelleflerin beyan yükümlülüklerini yerine getirme konusundaki hassasiyetlerini artırmayı da hedeflemektedir. Bu bağlamda, denetim süreçlerinin şeffaf, etkin ve adil bir şekilde yürütülmesi, hem mükelleflerin devlete duyduğu güveni pekiştirmekte hem de vergi adaletini tesis etmektedir.
Bir diğer anlatımla, beyan sistemine dayalı vergilendirme modelinde, etkin bir kontrol ve denetim mekanizması, sadece kamu gelirlerinin artırılması değil, aynı zamanda ekonomik kayıt dışılığın önlenmesi ve vergiye gönüllü uyumun teşvik edilmesi açısından da kritik bir araçtır. Bu nedenle, vergi incelemelerinin hem hukuki hem de mali açıdan doğru bir zeminde gerçekleştirilmesi büyük önem taşımaktadır.
Her Mükellef İnceleniyor mu?
Kamuoyunda tersi kanaatler olsa da vergi inceleme oranları hiç düşük değil. Esasında incelemeye tabi olması düşünülen mükellef ölçeğine bakıldığı zaman bu oran yüksek bile sayılabilir. Vergi incelemesine tabi olmayı doğal olarak hiçbir mükellef istemez ancak bu bir tercih değil zorunluluktur. Diğer taraftan bütün mükelleflerin her yılını da vergi incelmesine tabi tutmak mümkün olmamaktadır. Bu durumda vergi incelemesine tabi olacak mükelleflerin tespiti, belirlenmesi önem kazanıyor. Bu belirlemede etkin olabilecek birkaç hususu belirtelim.
– İhbar: Öncelikle bir mükellef hakkında ciddi ve somut belgelere dayalı bir ihbar varsa bu ihbarın konusuyla sınırlı olarak bir vergi incelemesi yapılabilir.
– Sahte belge düzenleme veya kullanma: Sahte belge (naylon fatura) düzenleyen veya kullananlar Gelir İdaresi ve Vergi Denetim Kurulu’nun kullanmış olduğu teknolojik altyapı sayesinde elektronik ortamda rahatlıkla tespit edilebiliyor. Örneğin sahte belge düzenleyen bir mükelleften mal veya hizmet satın alırsanız bu sahte alış teknolojik imkanlarla tespit ediliyor ve incelemeye alınıyorsunuz.
– Düşük kâr oranları: Mali tablolarınızda, faaliyette bulunduğunuz sektördeki diğer mükelleflere göre bariz derecede daha düşük oranda bir kârlılık oranı gözüküyorsa vergi incelemesi geçirebilirsiniz.
– Karşıt inceleme: Mal veya hizmet alışverişinde bulunduğunuz mükelleflerin vergi incelemesi geçirmesi durumunda vergi inceleme elemanı gerek görürse sizin kayıtlarınızı diğer mükellefin kayıtları ile karşılıklı mutabakat çerçevesinde denetleyebilir.
– Yüksek rakamlı indirim ve istisnalar: Beyannameniz üzerinde ticari bilanço karından düştüğünüz istisna veya bağış gibi indirimler çok yüksek rakamlarda ise bu rakamın doğruluğu açısından inceleme yapılabilir.
– Diğer kurumlardan gelen bilgiler ışığında inceleme: Mali İdare hem kamu kurum ve kuruluşları ile hem de başta bankalar olmak üzere özel sektör kuruluşları ile oldukça önemli bilgi paylaşımı yapmaktadır. Bu kapsamda, gelen verilerin değerlendirilmesi neticesinde banka hesap hareketleriniz riskli görülebilir ya da örneğin tapu kayıtlarından yapmış olduğunuz gayrimenkul alım satım işlemleri tespit edilebilir ve bu işlemler sebebiyle incelemeye alınabilirsiniz.
– Sektör incelemeleri, yüksek tutarlı kanunen kabul edilmeyen giderler,
– Beyanname, bilanço, gelir tablosu ve ekleri arasında tutarsızlıklar,
– Yüksek tutarlı ortaklar cari hesabı, kasa hesabı, devreden KDV, sürekli zarar, bunların dışında tesadüfen de vergi incelemesine alınabilirsiniz.
Vergi İncelemesini Kimler Yapar
Vergi incelemeleri; Vergi Müfettişleri, Vergi Müfettiş Yardımcıları, Defterdarlar, Vergi Dairesi Müdürleri ile Gelir İdaresi Başkanlığının merkez ve taşra teşkilatında müdür kadrolarında görev yapanlar tarafından yapılmaktadır. Ancak Kanunda bu sayılanlara vergi incelemesi yetkisi verilmiş olmakla birlikte bu işin önemli ölçüde sorumluluğu vergi denetim kurulunda görev yapan vergi müfettişlerindedir.
Vergi İnceleme Süreci
Vergi incelemeleri, mükellefler açısından büyük önem taşır ve inceleme süreçlerinin her aşaması, ileride telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabileceği göz önünde bulundurularak özenle yürütülmeli ve takip edilmelidir. Vergi incelemesinin ne zaman yapılacağının mükellefe önceden bildirilmesi zorunlu değildir. İnceleme, içinde bulunulan hesap dönemi dahil olmak üzere, tarh zamanaşımı süresi sona erene kadar her zaman yapılabilir. Bununla birlikte, daha önce aynı dönem için inceleme gerçekleştirilmiş ve bu kapsamda tarhiyat yapılmış olsa dahi, aynı dönemler için tekrar vergi incelemesi yapılabilmesi mümkündür.
Vergi incelemesi genel olarak Vergi Dairesinde yürütülse de gerekli görülen hallerde mükellefin işyerinde de yapılabilir. Bu süreçte, mükelleflerin inceleme talimatlarına uygun şekilde hareket etmeleri ve gerekli belgeleri zamanında ibraz etmeleri, hak kaybı yaşamamaları açısından son derece önemlidir.
Vergi incelemesine ilişkin olarak vergi inceleme elemanlarınca uyulacak esaslar Vergi Usul Kanununun 140. maddesine belirtilmiştir.
– İncelemeye tabi olana, vergi incelemesinin konusunu ve incelemeye başlanıldığı hususunu yazıyla bildirir.
– İnceleme bitince, bunun yapıldığını gösteren bir vesika nezdinde inceleme yapılana verilir.
– İnceleme yapılanın muvafakati olmadıkça resmi çalışma saatleri dışında inceleme yapılamaz veya buna devam edilemez. (Tutanak düzenlenmesi ve inceleme ile ilgili emniyet tedbirlerinin alınması bu hükmün dışındadır. Ancak bu gibi tedbirler, incelemelerin, yapıldığı yerdeki faaliyeti sekteye uğratmayacak şekilde yapılır);
– Vergi kanunlarıyla ilgili kararname, tüzük, yönetmelik, genel tebliğ ve sirkülere aykırı vergi inceleme raporu düzenleyemezler. Ancak, bu düzenlemelerin vergi kanunlarına aykırı olduğu kanaatine varırlarsa bu hususu bağlı oldukları birimler aracılığıyla Gelir İdaresi Başkanlığına düzenleyecekleri bir rapor ile bildirirler.
– İncelemeye başlanıldığı tarihten itibaren, tam inceleme yapılması halinde en fazla bir yıl, sınırlı inceleme yapılması halinde ise en fazla altı ay, katma değer vergisi iade incelmelerinde ise en fazla üç ay içinde incelemeleri bitirmeleri esastır.
Bu süreler içinde incelemenin bitirilememesi halinde ek süre talep edilebilir. Bu talep vergi incelemesine yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından değerlendirilir ve altı ayı geçmemek üzere (KDV iadelerinde iki ayı geçmeyecek) ek süre verilebilir. Bu durumda, vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birim tarafından incelemenin bitirilememe nedenleri yazılı olarak nezdinde inceleme yapılana bildirilir. Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların bağlı olduğu birimler vergi incelemesinin öngörülen süreler içinde bitirilmesi için gerekli tedbirleri alırlar.
Mükellefin İmzalayacağı İnceleme Tutanakları Önemli
Vergi incelemeleri sırasında, gerekli görülen durumlarda vergilendirme ile ilgili olaylar ve hesap durumları, inceleme sürecini belgelendirmek amacıyla tutanaklarla tespit ve tevsik edilmektedir. Bu tutanaklar, vergi inceleme raporunun en önemli eklerinden biri olup hem mükellef hem de vergi inceleme elemanı tarafından imzalanmaktadır. Vergi inceleme tutanakları, yapılan tespitlerin hukuki bir zemine oturtulmasında ve inceleme raporunun dayanağının oluşturulmasında kritik bir role sahiptir. Eleştiri yapacak olan vergi müfettişinin değerlendirmelerini ve sonuçlarını destekleyen en önemli belge, bu tutanaklardır.
Tutanaklarda, mükellefin beyan ve hesap durumlarına ilişkin bilgiler, vergi müfettişinin inceleme sırasında tespit ettiği bulgular ve özellikle mükellefin kendi ifadeleri yer almaktadır. Bu nedenle, mükelleflerin tutanakların hazırlanması aşamasında dikkatli ve bilinçli hareket etmeleri, yanlış anlaşılmalara veya hak kayıplarına yol açabilecek ifadelerden kaçınmaları önemlidir.
Vergi inceleme tutanakları, vergi inceleme sürecinin en önemli aşamalarından biri olup, incelemenin nihai sonuçlarının şekillenmesinde kritik bir role sahiptir. Tutanaklar, mükellefin beyanları, ilave açıklamaları ve varsa itirazlarının resmi bir kayda geçirilmesi için temel bir fırsattır. Bu nedenle, mükellefin itirazlarını, eksik gördüğü hususları veya ek açıklamalarını bu aşamada tutanağa dâhil etmesi büyük önem taşır.
Mevzuat çerçevesinde, mükelleflerin vergi inceleme tutanağına ilişkin hakları da korunmaktadır. Mükellef, tutanağın imzalanmasından en az iki gün önce taslağını talep etme ve inceleme süresi isteme hakkına sahiptir. Bu hak, mükellefe tutanakta yer alan tespitleri inceleme, varsa eksik veya yanlış hususları düzeltme ve gerekli açıklamaları ekleme imkânı tanımaktadır.
Tam ve Sınırlı İncelemeler
Vergi incelemeleri, kapsamlarına göre tam inceleme ve sınırlı inceleme olmak üzere iki ana kategoriye ayrılmaktadır.
Tam İnceleme: Tam inceleme, bir mükellefin bir veya birden fazla vergi türüne ilişkin olarak bir veya daha fazla vergilendirme dönemi boyunca gerçekleştirdiği tüm iş ve işlemlerin, matrah unsurlarının tamamını kapsayacak şekilde incelendiği süreci ifade eder. Bu tür incelemelerde, mükellefin tüm gelir, gider ve hesap durumları detaylı bir şekilde ele alınır ve vergilendirme sürecinin eksiksiz bir şekilde yürütülüp yürütülmediği araştırılır.
Sınırlı İnceleme: Sınırlı inceleme, tam inceleme dışında kalan, belirli bir konuya, vergi türüne ya da vergilendirme dönemine odaklanılan inceleme türüdür. Sınırlı inceleme, daha dar bir kapsamda yürütülmekle birlikte, inceleme sırasında tespit edilen bulgular doğrultusunda kapsamı genişletilerek tam incelemeye dönüştürülebilir. Sınırlı inceleme sırasında, müfettiş tarafından yapılan tespitler veya elde edilen yeni bilgiler doğrultusunda incelemenin kapsamı değiştirilebilir. Örneğin, sınırlı inceleme sırasında başka bir döneme ilişkin usulsüzlük veya eksiklik tespit edilmesi durumunda, inceleme tam inceleme niteliği kazanabilir.
Vergi İncelemesinin Neticeleri
Vergi inceleme elemanınca yürütülen vergi inceleme süreci sonunda mükellefin vergi beyanlarında düzeltilmesi gereken yani eleştiri konusu yapılacak bir hususun olup olmadığına göre inceleme sonuçlandırılır.
Eleştiri Konusu Yoksa
Yapılan inceleme neticesinde tenkidi gerektirir bir hususun tespit edilmemesi halinde herhangi bir tarhiyat önerilmez. Bu durumda mükellef açısından yapılacak bir işlem yoktur, inceleme süreci tamamlanmış ve kapanmıştır.
Eleştiri Konusu Olması
Yapılan inceleme neticesinde tenkidi gerektirir bir hususun tespit edilmesi halinde ise tespit edilen hususlar doğrultusunda vergi ve/veya ceza öneren vergi inceleme raporu düzenlenir. Bu raporlar, rapor değerlendirme komisyonlarından geçtikten sonra, süreç aşağıdaki aşamalara göre takip edilmelidir.
Tarhiyat Öncesi Uzlaşma Talep Edilmesi
Vergi ziyaı cezaları ile 23.000 TL’yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamındadır. Vergi inceleme sürecinde inceleme elemanı, mükellefe veya şirket yetkilisine tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunup bulunmadığını sormak zorundadır. Uzlaşma talep edilmesi halinde, uzlaşmanın yapılacağı tarih, saat ve yer mükellefe yazılı olarak tebliğ edilir.
Mükellef, belirlenen uzlaşma tarihinden bir gün öncesine kadar tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçebilir. Bu vazgeçme, mükellefin ilerideki haklarını etkilemez ancak aynı süreçte yeniden tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulamaz.
Tarhiyat öncesi uzlaşmanın olumlu sonuçlanması durumunda, üzerinde uzlaşılan ceza kesinleşir ve bu rakamlara itiraz veya dava açılamaz. Ancak, uzlaşmanın sağlanamaması veya mükellefin uzlaşma toplantısına katılmaması durumunda tarhiyat sonrası uzlaşma imkânı ortadan kalkar. Bu durumda, mükellef yalnızca vergi ve ceza ihbarnamesine süresi içinde itirazda bulunabilir veya ödeme yolunu seçebilir.
Vergi/Ceza İhbarname Tebliğinden İtibaren
Mükellef tarafından vergi incelemesi aşamasında tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmemesi veya tarhiyat öncesi uzlaşma talebinden vazgeçilmesi halinde söz konusu rapor veya raporlarda tespit edilen ve önerilen matrah veya vergi farkları esas alınarak mükelleflere vergi dairesince vergi/ceza ihbarnamesi düzenlenir. Söz konusu ihbarnamenin mükellef veya temsilcisine tebliğinden itibaren de mükelleflerin bir takım yasal hakları vardır. Bu haklar kısaca;
1. Cezada %50 İndirim
Vergi Usul Kanununun 376. maddesinde düzenlenmiştir. Ceza indiriminden yararlanılabilmesi için; ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen verginin vadesi gelmiş taksitlerinin yanı sıra, indirimden sonra arta kalan vergi ziyaı, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarını ihbarnamelerin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde, teminat gösterilmesi halinde üç (3) ay içinde ödeneceğinin bildirmesi gerekmektedir. Söz konusu vergi ve cezaların yukarıda belirtilen sürede ödenmemesi ya da yargıya başvurulması halinde, bu maddeye göre indirim hakkından yararlanılamayacaktır.
2. Tarhiyat Sonrası Uzlaşma
Mükellefin tarhiyat sonrası uzlaşma yolunu seçmesi halinde, vergi/ceza ihbarnamesinin tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde bağlı bulunduğu vergi dairesine müracaat etmesi gerekmektedir. Tarhiyat sonrası uzlaşma için idarece belirlenen tarih, saat ve yer mükellefe uzlaşma yapılacak komisyon tarafından tebliğ edilir.
Uzlaşma kapsamına, ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergi ziyaı cezaları ile 23.000 Türk Lirasını aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları girmektedir.
Tayin edilen uzlaşma gününde yapılan uzlaşma görüşmesi sonunda uzlaşma sağlandığı takdirde komisyonun düzenleyeceği uzlaşma tutanakları kesin olup üzerinde uzlaşılan ve tutanakla tespit edilen hususlar hakkında dava açılamayacağı gibi hiçbir merciye şikayette de bulunulamaz. Uzlaşmaya varılması halinde uzlaşılan cezalara karşı dava açılamaz.
3. Yargı Yolu
Mükellefin yargı yolunu tercih etmesi durumunda vergi/ceza ihbarnamenin tebliğ tarihini takip eden günden itibaren 30 gün içinde vergi mahkemesine dava açması gerekmektedir. Ancak ilgili 30 günlük süre içerisinde tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunan mükellefin dava açma süresi durmaktadır. Fakat kaçakçılık cezası gerektiren vergi ve cezalar için hiçbir şekilde uzlaşma talep edilemez. Bu cezalar için gidilecek tek yol yargı sürecidir. Tarhiyat sonrası uzlaşma talebinde bulunan mükellefin uzlaşma toplantısı sonucunda uzlaşmanın vaki olmaması halinde de kalan süre zarfında dava açma hakkı devam etmektedir. Tarhiyat öncesi uzlaşma talep edip uzlaşmanın vaki olmaması durumunda da mükellefler vergi ve ceza ihbarnamesinin kendilerine tebliğ tarihinden itibaren kalan dava açma süresi içerisinde (az ise 15 güne uzar) yargı sürecine başvurabilirler.
Değerlendirme ve Sonuç
Vergi incelemesi süreci, başlama tutanağı ile başlayıp, her aşamada büyük bir dikkat ve titizlik gerektiren bir süreçtir. Mükellefin bu süreci doğru şekilde yönetmesi hem hukuki haklarının korunması hem de vergi yükümlülüklerinin düzgün bir şekilde yerine getirilmesi açısından kritik öneme sahiptir.
Bu süreçte dikkate alınması gereken önemli unsurlar arasında hak düşürücü sürelerin takibi, tutanakta yer alan ifadelerin doğruluğu, hangi uzlaşma yönteminin tercih edileceği, uzlaşma aşamasında kullanılacak savunma stratejileri yer alır. Ayrıca, vergi inceleme raporunun dikkatlice değerlendirilmesi, raporda tespit edilen zayıf noktaların belirlenmesi ve eleştiri konusu olan hususlarla ilgili literatür taraması yapılması önemlidir.
Mükellef, gerekirse özelge talep edebilir, yargı kararlarını inceleyebilir ve uzman görüşleri alabilir. Yargı aşamasına gidilip gidilmeyeceği ve gidilecekse duruşma talep edilip edilmeyeceği gibi faktörler de göz önünde bulundurulmalıdır. Tüm bu unsurlar, vergi inceleme sürecinin etkili bir şekilde yönetilmesi ve mükellefin haklarının korunması adına büyük bir önem taşır.
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.