Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
HMB Vergi Müfettişi (E)
Manisa Defterdarı (E)
İstanbul Atlas Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi
m.ozdemir@vdd.com.tr
I. GİRİŞ:
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106’ıncı maddesinde yapılacak takip sonunda tahsili imkânsız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan amme alacaklarının tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkinine/silinmesine ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
Buna göre, 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından terkin olunabilir. Cumhurbaşkanı, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir.
Hazine ve Maliye Bakanı, yukarıdaki fıkra hükmüne göre terkin edilecek amme alacağının miktarını belirlemeye yetkilidir. Terkin salahiyetini haiz olanlar bu salahiyetlerin tamamını veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler.
II. TERKİNE İLİŞKİN UYGULAMA ESASLARI
II.1. Amme alacaklarının Terkini
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1’inci maddesinde “Devlete, vilayet hususi idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç, ceza tahkik ve takiplerine ait muhakeme masrafı, vergi cezası, para cezası gibi asli, gecikme zammı, faiz gibi fer’i amme alacakları ve aynı idarelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve amme hizmetleri tatbikatından mütevellit olan diğer alacakları ile; bunların takip masrafları hakkında bu kanun hükümleri tatbik olunur.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hükme göre, belediyelerin akitten, haksız fiil ve haksız iktisaptan doğanlar dışında kalan ve maddede belirtilen alacakları hakkında 6183 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Diğer Kanunlarda 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edileceği belirtilen alacaklar hakkında da bu Kanun hükümlerinin uygulanacağı tabiidir.
Bilindiği gibi, 6183 sayılı Kanun kapsamında takip ve tahsil edilen alacakların kayıtlardan çıkarılmasıyla (terkin edilmesi) ilgili olarak Kanunun 102, 103 ve 104’üncü maddelerinde tahsil zamanaşımı, 105’inci maddesinde tabii afetler nedeniyle terkin, 106’ncı maddesinde ise tahsil imkânsızlığı sebebiyle terkine ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
6183 sayılı Kanunun “Tahsil zamanaşımı” başlıklı 102’nci maddesinde “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu hüküm ile vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilemeyen amme alacaklarının zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Ayrıca, 6183 sayılı Kanuna göre takip ve tahsil edilen amme alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığının tespitinde, anılan Kanunun 103 ve 104’ncü maddelerinde düzenlenen tahsil zamanaşımını kesen haller ile tahsil zamanaşımının işlememesi halleri ayrı ayrı dikkate alınmaktadır.
Amme alacaklarının tabii afetler sebebiyle terkin edilmesine ilişkin düzenlemeler yine anılan Kanunun 105’inci maddesinde yer almakta olup, maddede yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, zararlı hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzeyen afetler yüzünden zarara maruz kalan varlıklarının ve mahsullerinin en az üçte birini kaybedenler adına tahakkuk ettirilmiş ve afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili amme alacaklarının Cumhurbaşkanı kararıyla kısmen veya tamamen terkin olunacağı hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Tahsil imkansızlığı sebebiyle terkin” başlıklı 106’ncı maddesinde “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir.
Cumhurbaşkanı, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir. Hazine ve Maliye Bakanı, yukarıdaki fıkra hükmüne göre terkin edilecek amme alacağının miktarını belirlemeye yetkilidir. Terkin selahiyetini haiz olanlar bu selahiyetlerin tamamını veya bir kısmını mahalli makamlara bırakabilirler.” hükmü yer almaktadır.
Söz konusu madde hükmünde yapılan değişikliğe dayanılarak, her bir alacak türü ve dönemi itibariyle, alacak aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, faiz ve varsa bağlı cezaları toplamı dahil olmak üzere; -213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasını (10 TL dahil), -diğer amme alacaklarında ise 20 Türk Lirasını (20 TL dahil), aşmayan amme alacaklarının, alacaklı tahsil dairelerince terkin edilmesi uygun görülmüştür.[1]
Buna göre, amme idareleri tarafından 6183 sayılı Kanunun 106’ncı maddesine göre her bir alacak türü ve dönemi itibarıyla, alacak aslı, gecikme zammı, gecikme faizi, faiz ve varsa bağlı cezaları toplamı dikkate alınarak maddede belirtilen tutarlar kapsamında alacakların terkin edilmesi mümkündür.[2]
ÖRNEK:
Pendik Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün mükellefinin 2016 takvim dönemine ait ödenmeyen ve takipli olan 2 TL’lik damga vergisi borcu bulunmaktadır. Gecikme faizi ve vergi ziyaı toplamı 11 TL’dir. Vergi aslı+ Gecikme faizi + vergi ziyaı toplamı 10 TL’den fazla olduğu için bu kanun kapsamında terkin işlemi yapılamaz.
II.2. Kamu Alacaklarının Silinmesi
Kamu alacaklarının silinmesi 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun[3] 79’uncu maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, özel mevzuatındaki hükümler saklı kalmak üzere, idare hesaplarında kayıtlı olup 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında izlenen kamu alacakları dışında kalan;
a) Zarurî veya mücbir sebeplerle takip ve tahsil imkânı kalmayan,
b) Tahsili için yapılacak takibat giderlerinin asıl alacak tutarından fazla olacağı anlaşılan,
kamu alacaklarından merkezî yönetim bütçe kanununda gösterilen tutarlara kadar olanların kayıtlardan çıkarılmasına üst yöneticiler yetkilidir. (a) bendine göre belirlenen tutarı aşan kamu alacaklarından silinmesi öngörülenler merkezî yönetim bütçe kanununda ayrıca gösterilir.
5018 sayılı Kanunun 79’uncu maddesi hükmünün Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak; muhasebe kayıtlarında olup 6183 sayılı Kanun kapsamında izlenen alacakların dışında kalan kamu alacaklarından muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutar 15.000 TL olarak belirlenmiştir.[4]
AMME ALACAKLARINDA TERKİN TUTARI
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106’ncı maddesi gereğince | 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren amme alacaklarından tahsil imkânsızlığı nedeniyle terkin edilecek tutar | 10 TL |
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106’ncı maddesi gereğince | 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına girmeyen amme alacaklarında terkin tutarı | 20 TL |
6091 sayılı 2011 Yılı Merkezî Yönetim Bütçe Kanununun 27’nci maddesi hükmünün Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak; | Muhasebe kayıtlarında olup 6183 sayılı Kanun kapsamında izlenen alacakların dışında kalan Devlet alacaklarından muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutar | 15 TL |
5018 sayılı Kanunun 79’uncu maddesi hükmünün Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak; kayıtlarından çıkarılacak tutar | Muhasebe kayıtlarında olup 6183 sayılı Kanun kapsamında izlenen alacakların dışında kalan kamu alacaklarından muhasebe kayıtlarından çıkarılacak tutar | 15.000 TL |
III. EL-NETİCE
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun 106’ıncı maddesinde yapılacak terkin ile ilgili tutarların belirlenmesinde Hazine ve Maliye Bakanı yetkili kılınmıştır. Söz konusu tutarlar Hazine ve Maliye Bakanı tarafından 2009/1 No’lu Tahsilat İç Genelgesi ile Vergi Usul Kanunu kapsamında amme alacakları için 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) olarak belirlenmiştir.
Söz konusu tutarların en son 2009 yılında güncellendiği göz önüne alınırsa Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK tarafından ülkenin şartlarına göre yeniden revize edilmesi ve bu sayede amme idarelerinin küçük tutarlı alacaklar yerine tahsil kabiliyeti olan alacakların tahsiline yöneleceklerinden takip sürecinin daha etkin kullanılması sağlanacaktır.
Dipnotlar:
[1] 2009/1 No.lu 23.03.2009 tarih ve B.07.1.GİB.0.06.38/3802-94 sayılı Tahsilat İç Genelgesi
[2] Çevre Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün 25.11.2021 tarih ve 14399437/1992292 sayılı yazısı
[3] 24.12.2003 tarih ve 25326 sayılı RG yayımlanmıştır.
[4] Parasal Sınırlar Ve Oranlar Hakkında Genel Tebliği 11.02.2012 tarih ve 28201 sayılı RG yayımlanmıştır.
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]