Engin GÜL
SMMM
smmmengingull@gmail.com
Belediyeler; topluma en çok temas eden, devletin topluma hizmeti götürmede en dinamik yapısını oluşturmaktadır.
Topluma hizmet vermekle görevli olan kamu kurumlarının asli görevlerini yapmalarına engel olan yükler varsa bunların tespiti ile bu yüklerin bertaraf edilmesinin devletin ödevleri arasında olduğunu düşünmekteyiz.
Hazine ve Maliye Bakanımız bir açıklamasında, “Borsada işlem vergisinin arzu edilmeyen sonuçlar doğuracağına inandık” sözünü belediyeler ve iştiraklerinde beyanname ve bildirge verilmesinin arzu edilmeyen sonuçlar doğuracağına inandık şekline çevirdik.
Bu uyarlamamızı yapmamızdaki amaç, yakın zamanda bir kamu kurumunun iştirakine 2 No.lu KDV beyannamesi nedeniyle Gelir İdaresi tarafından 400 milyon vergi aslı ve cezai işlem yapılmış olmasına şahit olduğumuz ve bu vergi aslı ve cezasının kamu kurumunun iştirakinin Ankara İli Çankaya İlçesindeki en güzel arsasının Maliye Hazinesine intikal ettirilerek vergi ve ceza borçlarının tahsilini müşahede etmiş bulunmaktayız.
Bu nedenlerdi ki! KDV2‘ye neden 4017 Vergi Kodu Verildi? Bu Kodun Sırrı Nedir? Her İki Beyannameye de Verilen 0015 Kodu Bir Hata mıydı? İdare Farklı Beyannamelere Aynı Kodu Vermekle Hata mı Yaptı? makalemizi yazdık.
Her türlü işlemin elektronik ortama geçtiği bir zamandayız. Elektronik sistemlerle mesafelerin kısaldığı, bilgilerin bir anda ulaştırıldığı, denetimin anlık olarak yapıldığı bir dönemden geçiyoruz. Ne de olsa yapay zeka hayatımıza girdi. Daha da gireceğe benziyor.
Cumhurbaşkanlığı makamı himayesinde, tüm Bakanlıkların, belediyelerin, bağlı kurum ve kuruluşları ile iştiraklerinin beyan ve bildirge yükümlülüklerini yerine getirileceği özel bir yapının kurulması elzemdir. Aslında gönlümüz Cumhurbaşkanlığı himayesinde bir yapı kurularak beyanname ve bildirge olmaksızın sade bir yapıya geçilmesidir.
Aklımızdaki soru! Cumhurbaşkanlığı makamının Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi yönünden incelemeye alındığını ve devletin en üst makamına 400 milyon vergi ve ceza düzenlediğini, bunun tahsili için külliyenin tapusunun Maliye Hazinesine intikalini içeren bir süreç yaşansa ne olurdu? (5018 sayılı Kanuna Tabi Tüm Kurumlara bir göndermedir.)
Bunların önüne geçilmesi için Cumhurbaşkanımızın himayesi ile vergiye karşı kamu kurumlarının bağışıklığını içeren düzenlemelerin yapılması şarttır. Devletin vergiye bağışıklığı makalemizde bu konuya değineceğimizden burada yüzeysel geçiyoruz.
Sözün kısası ve özü Belediye Ve İştiraklerinde Beyanname Ve Bildirge Yükümlülüğü Kaldırılmalıdır.
Sonraki yazılarımızdan birinde…
1-Bilirkişi Bölge Kurullarının Asgari Ücret Gelir Vergisi İstisnası Uygulamasının Vergilendirme Zaafiyetine Sebebiyet Verdiğini Düşünüyoruz. Derhal Sonlandırılmalıdır.
2-5018 Sayılı Listedeki Kurumların Vergiye Bağışıklığı Var mı?
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]