Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

İndirimli Orana Tabi İşlemlerden Doğan Aylık KDV İadesinde “İade Talep Süresi” Konusunda Görüş Değişti – Hamza ERTEKİN, E. Vergi Dairesi Müdür Yardımcısı

Hamza ERTEKİN
SMMM / Denetim ve İdare Müdürü
E.Vergi Dairesi Müdür Yrd.
hamzaertekin@bbdas.com.tr

1. İndirimli Orana Tabi İşlemlerden Doğan KDV İadesinin Yılı İçinde “Aylık” (406 Koduyla) İade Talep Süresinde Ne Değişti?

Bilindiği gibi indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden doğan ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/2’inci maddesine dayanılarak, Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde belirlenen usul ve esaslara göre; bazı teslim ve hizmetlerde yılı içinde 406 koduyla nakden veya mahsuben, bazı teslim ve hizmetlerde ise sadece mahsuben iade edilirken, izleyen yılda ise teslim ve hizmet ayrımı yapılmaksızın 439 koduyla tüm işlemlerde nakden/mahsuben talep edilebilmektedir.

Gelir İdaresi Başkanlığı, önceki uygulamalarında yılı içinde “nakden iade hakkı doğuran teslim ve hizmet ayrımı” yapmaksızın, indirimli orana tabi tüm teslim ve hizmetler için KDV iadesinin yılı içinde 406 koduyla en son Aralık ayı KDV beyannamesiyle izleyen yılın Ocak ayının sonuna kadar 1 No.lu KDV beyannamesinde iade olarak (düzeltme beyanı ile istenilenler dahil) gösterilmek ve aynı süre içinde nakden/mahsuben iade için gerekli olan belgelerin de vergi dairesine ibraz edilmesi halinde, yine “aynı süre içinde” standart iade talep dilekçesi ile iade talep edilmesi halinde, nakden yapılabilecek iadeleri nakden, sadece mahsuben yapılabilenleri ise mahsuben iade işleminin yapılabileceği görüşündeydi.

Yine yılı içinde nakden/mahsuben iade yapılabilen indirimli orana tabi teslim türü ayrımı yapmaksızın, cari döneme ait Aralık beyanı dahil, yılı içinde aylık iade usul ve esaslarına göre 406 koduyla beyan edilerek, izleyen yılın 31 Ocak tarihine kadar talep edilmeyen tutarların, bu süreden sonraki (izleyen yılın 1 Şubat tarihinden itibaren) aynı esaslara göre yapılan aylık iade taleplerini ise, aylık iade talep süresinin sona erdiği belirterek reddedip, aylık iadenin yıllık iadeye çevrilerek yıllık iade usul ve esaslarına göre talep edilmesi gerektiğini savunuyordu.

Buna göre, daha önce 406 koduyla beyan edilen ancak 31 Ocak tarihine kadar standart iade talep dilekçesi verilmediğinden iadesi talep edilmeyen KDV tutarlarının, en geç izleyen yılın Ocak ayına ait 1 No.lu KDV beyannamesinin 106 No.lu satırına yazılarak tekrar indirilecek KDV içine dahil edildikten sonra, izleyen yılın Ocak-Kasım dönemlerinin birine ait KDV beyanıyla yıllık iade usul ve esaslarına göre, “yıllık” olarak 439 koduyla talep edilebileceği yönünde görüşler veriliyordu.

Gelir İdaresi Başkanlığı, konuyla ilgili 2022 yılında verdiği bir özelgesinde;  yılı içinde nakden iade hakkı doğuran işlemlerden “konut teslimlerine” yönelik, yılı içinde Aralık döneminde gerçekleşen indirimli orana tabi teslimlerinden doğan KDV iadesini yılı içinde aylık 406 koduyla iade talep süresini, izleyen yılının Ocak ayının sonu yerine, yıllık iade talep süresi olarak belirlenen, “izleyen yılın sonuna kadar” uzatmış ve bu süre sonuna kadar, yılı içinde aylık KDV iadesi usul ve esaslarına göre 406 koduyla  “nakden iade” talebinde bulunabilmesinin mümkün olabileceği yönünde görüş değişikliğine gitmiştir.

Özelgedeki bu görüş değişikliğinin; “yılı içinde nakden iadeye konu edilebilen bir teslim olmasından dolayı, izleyen yılda da aylık iade usul ve esaslarına göre nakden iade yapılabileceği” yönünde olduğuna dair bir belirleme yapılmadığından, aylık nakden/mahsuben iade hakkı doğuran işlem ayrımı yapılmaksızın tüm indirimli orana tabi teslimleri de kapsayıp kapsamadığı anlaşılamamıştır.

Yazımızda, konuya ilişkin Gelir İdaresi Başkanlığı’nın önceki ve son görüşüne yer verilerek, görüş değişikliğinin ne anlama geldiği ile oluşan yeni tereddütler ve çözüme yönelik görüşlere yer verilecektir.

2. Yılı İçinde Aylık KDV İade Usul ve Esasları Belirlenirken, Aylık Nakden İade Hakkı Doğuran İşlemlerle İlgili Tebliğde Farklı Bir Belirleme Var Mı?

3065 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca vergi oranları indirilen teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV tutarlarının, Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen sınırı aşan kısmı, Tebliğin (III/B-3.2.2.) bölümünde belirtilen borçlara yılı içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla mahsuben, izleyen yıl içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden ya da söz konusu borçlara mahsuben iade edilebilmektedir.

Bu yetki çerçevesinde, indirimli orana tabi konut ile 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının geçici 10 uncu maddesi ve Karar eki (II) sayılı listenin 28, 29, 31 ve 34 üncü sırası 28 29 kapsamındaki malların teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, yılı içinde vergilendirme dönemleri itibariyle talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.

Bakanlığa verilen yetki çerçevesinde, 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılması uygun görülmüştür.

İndirimli orana tabi işlemlerden doğan yılı içinde aylık KDV iadelerine ilişkin, Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen daha önceki özelgelerde ve Tebliğ ile belirlenen usul ve esaslarda, indirimli orana tabi işlem türüne göre aylık iadenin nakden veya mahsuben yapılabilir özelliği dikkate alınmadan, tüm indirimli orana tabi işlemleri kapsayacak şekilde ortak, yılı içinde aylık iade usul ve esasları belirlenmiştir.

3. İndirimli Orana Tabi İşlemlerden Doğan Yılı İçinde (Aylık 406 Koduyla) KDV İadesinde Önceki Uygulama Nasıldı?

Gelir İdaresi Başkanlığı’nda; indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iadelerinin yılı içinde aylık (406 Koduyla) nakden (bazı işlemlerle sınırlı olmak üzere) veya mahsuben iadesinin, nakden veya mahsuben iade hakkı doğuran indirimli orana tabi teslim türü dikkate alınmaksızın, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılın “Aralık” dönemi KDV beyannamesi ile talep edilebileceği, Aralık ayı beyannamesinin de en son izleyen yılın Ocak ayının 28’ine kadar verilebileceği dikkate alındığında, Aralık ayı beyannamesinin verilmesini müteakip en geç 31 Ocak tarihine kadar aylık mahsuben / nakden iade talebinde bulunulabileceği görüşü hakimdi.

Konuyu Bir Örnekle İzah Etmeye Çalışalım:

Örneğin, 2023 yılında yapılan indirimli orana tabi işlemlerden doğan yılı içindeki aylık  iade (nakden/mahsuben iade özelliği dikkate alınmaksızın) en geç, 2023/Aralık ayına ait 1 No.lu KDV beyannamesi ile beyannamenin verilme süresi içinde 28 Ocak 2024 tarihine kadar beyannamenin 406 koduyla iade gösterilmek ve en geç 31 Ocak 2024 tarihine kadar nakden/mahsuben iade için gerekli evrakların (YMM Raporu veya Teminat dahil) da vergi dairesine verilmesi ile aynı süre içerisinde verilecek standart iade talep dilekçesi ile talep edilmesi halinde iadesi uygun görülüyordu.

2023 yılına ait önceki aylarda ve en son Aralık ayında 406 koduyla beyan edilip, 31 Ocak 2024 tarihine kadar nakden veya mahsuben talep edilmeyen iade alacağının 1 Şubat 2024 tarihinden itibaren nakden/mahsuben iadesi için dilekçe verilemiyor, verilse de Maliye İdaresi, bu iade alacağının bundan böyle 406 koduyla aylık yerine 439 koduyla yıllık olarak 2024/Ocak-Kasım dönemlerine ait KDV beyanlarının birinde “yıllık” yıllık iade usul ve esasları doğrultusunda, talep edilebileceği görüşünde ısrar ediyordu.

Hatta, 2023 yılı aylık beyannamelerde 406 koduyla KDV beyannamelerinde iade olarak gösterilmekle birlikte, 31 Ocak 2024 tarihine kadar nakden veya mahsuben iade şartlarını gerçekleştirerek talep edilmeyen bir iade tutarı olması halinde, bu tutarın en geç 2024/Ocak dönemi KDV beyannamesinde 106 no.lu satıra yazılmak suretiyle indirilecek KDV’ye ilave edilmesinin gerektiği yönündeki Tebliğde yer alan düzenlemeye atıfta bulunarak, aylık iade talep edilemeyeceğinden yıllık iade talep edilmesi yönünde görüşler veriyordu.

2023/Ocak-Aralık beyanlarında 406 koduyla talep edilmiş iade tutarıyla ilgili dilekçelerin de 31 Ocak 2024 tarihine kadar verilmekle birlikte iade için gerekli rapor veya teminatın bu süre içinde verilmemesi halinde de, iade şartlarının oluşmadığından bahisle, aylık iade hakkının sona erdiğini, ancak 2024/Ocak-Kasım beyanlarının birinde yıllık olarak 439 koduyla iade talep edilebileceğini savunuyordu.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın Bu Uygulamaya Yönelik Görüşü:

Özelge 1: İstanbul VDB’lığının 12 Mart 2014 tarih 39044742.130.099(29/2-2014/KDV-1/25-46111)-3913 sayılı özelgesi aşağıdaki gibidir:

Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün söz konusu yazısında bahsi geçen hususlar 26.06.2013 tarih ve 6064 sayılı yazımız ile Gelir İdaresi Başkanlığına iletilmiş olup, Makamlarından alınan 13.02.2014 tarih ve 17735 sayılı yazıda:

“…

Katma Değer Vergisi Kanununun 29/2. Maddesinde Bakanlar Kurulunca vergi oranı indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup, teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulu tarafından tespit edilecek sınırı aşan verginin yılı içinde mahsuben, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen tutarının ise izleyen yılda nakden ya da mahsuben Maliye Bakanlığınca belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde iade edileceği hüküm altına alınmıştır.

Bilindiği üzere, mükellefin iade talebinde bulunduğu dönemde geçerli olan 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (1,3) ve (1.4) bölümlerinde, indirimli orana tabi işlemlerden doğan yılı içinde mahsuben iade taleplerine ilişkin usul ve esaslar; aynı Tebliğin (1.5) bölümünde ise yılı içinde mahsup edilemeyen vergilerin izleyen yıl içinde nakden ve/veya mahsuben iadesine ilişkin usul ve esaslar belirlenmiştir.

Buna göre;…………………’nin 2011/12 dönemine ilişkin indirimli orana tabi işlemlerinden doğan iade edilmesi gereken KDV’sinin, 17/02/2012 vadeli geçici kurumlar vergisi borcuna yılı içinde yapılan mahsuben iade talebi olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.

Ancak, indirimli orana tabi işlemlerden doğan bu KDV iade alacağının vergi dairesince, mükellefin iade talebine ilişkin dilekçesini 07/03/2012 tarihinde vermiş olması ve vergi dairesince de iadenin yerine getirilmiş olması göz önünde bulundurularak, izleyen yıl içinde mahsuben iade talebi gibi değerlendirilmesi, iade talebinde ibrazı zorunlu belgelerin dilekçe tarihi (07/03/2012) dikkate alınarak mükelleften talep edilmesi ve incelenip eksiklik bulunmadığının tespit edilmesi halinde teminatın çözümünün yapılması uygun bulunmuştur.

Öte yandan, indirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan KDV iade alacaklarının yılı içinde en geç Aralık dönemi beyannamesi ile tahakkuk eden Ocak vadeli borçlara mahsubu mümkün olduğundan, söz konusu iade taleplerinin değerlendirilmesi sırasında gerekli özenin gösterilmesi gerekmektedirdenilmektedir.

Özelge 2: Gelir İdaresi Başkanlığının 11.09.2018 tarih 64994458-130(5529-1360)-E.116031 sayılı özelgesi aşağıdaki gibidir:

“ …

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde,  …………….. AŞ tarafından 2017 yılındaki indirimli orana tabi konut satışları nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin, yılı içinde KDV beyannamesinde  (406 kodu ile) talep edilmesi ancak iadeye ilişkin YMM KDV İadesi Tasdik Raporlarının 29/06/2018 ve 04/07/2018 tarihlerinde ibraz edilmesi nedeniyle iade talebi YMM Raporlarının ibraz edildiği tarih itibarıyla geçerlilik kazanacağından, 2018/5 döneminde tahakkuk eden borçlarına mahsubunun indirimli orana tabi işlemlere ilişkin yılı içinde iade kapsamındaki usul ve esaslara göre yapılması mümkün bulunmamaktadır.

Ancak Şirketin 2017 yılında gerçekleştirdiği işlemlere ilişkin olarak, 2018 yılı içinde nakden veya mahsuben iade talebinde bulunması halinde, iadesi talep edilen KDV tutarının 31/01/2018 tarihinden sonra muaccel hale gelecek vergi borçlarına da mahsubu mümkündür.

Buna göre mükellefin yılı içinde iade talebinin düzeltilerek izleyen yıl iade talebinde bulunulması ve KDV İadesi Tasdik Raporunun yıllık KDV iadesine ilişkin usul ve esaslar çerçevesinde tüm yılı kapsayacak şekilde düzenlenmesi (ibraz edilen YMM KDV İadesi Tasdik Raporunun bu kapsamda olup olmadığının değerlendirilmesi) kaydıyla nakden ve mahsuben KDV iade talebinin yerine getirilmesi mümkündür” denilmiştir.

Verilen bu iki görüşten de anlaşılacağı üzere; Gelir İdaresi Başkanlığı indirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iadelerinin yılı içinde aylık olarak 406 koduyla nakden/mahsuben ayrımı yapmaksızın, en geç izleyen yılın Ocak ayının sonuna kadar talep edilebileceği, bu tarihe kadar talep edilmekle birlikte iade için gerekli belgelerin de aynı süre içinde verilmesi gerektiği, aksi halde iadenin 439 koduyla yıllık iade usul ve esaslarına göre yerine getirileceği görüşünü açık ve net ortaya koymuştu.

4. İndirimli Orana Tabi İşlemlerden Doğan Yılı İçinde (Aylık 406 Koduyla) KDV İadesinde Yeni Görüş Sonrasında Uygulama Nasıl Oldu?

Özelge 3: Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 24/12/2022 tarih E-84958988-130(5429-1630)-137497 sayılı özelge aşağıdaki gibidir:

“… Buna göre, …………… Ltd. Şti.’nin 2021/12 vergilendirme döneminde gerçekleşen indirimli orana tabi konut teslimlerine ilişkin olarak izleyen yılın sonuna kadar yılı içinde nakden iade talebinde bulunabilmesi ve bu talebin düzeltme beyannamesi ile de yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır.

Ancak, 25/01/2022 tarihli KDV beyannamesinde iade tutarının “0” olması nedeniyle mükellefin yılı içinde nakden KDV iadesi talebinde bulunmadığı anlaşılmakta olup, izleyen yıl içinde verilen 02/03/2022 tarihli düzeltme beyannamesinde iade tutarı göstermek suretiyle yapılan iade talebi indirimli orana tabi işleme ilişkin ilk iade talebi olarak değerlendirilmektedir.

Dolayısıyla, mükellef tarafından 406 iade kodu kullanılarak izleyen yıl içinde 02/03/2022 tarihli düzeltme beyannamesi ile ilk defa iade talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, KDV iade talebini izleyen yıl içinde yapan mükellefin bu talebinin KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.3.) ve (IV/A-8.) bölümlerinde yer alan açıklamalara göre yerine getirilmesi gerekmektedir” denilmiştir.

Bu özelgeye göre; 2021/12 vergilendirme döneminde gerçekleşen indirimli orana tabi konut teslimlerine ilişkin olarak izleyen yılın sonuna kadar yılı içinde nakden iade talebinde bulunabilmesi ve bu talebin düzeltme beyannamesi ile de yapılabilmesinin mümkün olduğu yönünde yukarıdakilerin aksi yönünde bir uygulamaya gidilmiştir.

Hatta, “mükellef tarafından 406 iade kodu kullanılarak izleyen yıl içinde 02/03/2022 tarihli düzeltme beyannamesi ile ilk defa iade talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, KDV iade talebini izleyen yıl içinde yapan mükellefin bu talebinin KDV Genel Uygulama Tebliğinin (III/B-3.3.) ve (IV/A-8.) bölümlerinde yer alan açıklamalara göre yerine getirilmesi gerekmektedir” denilerek, iade talebinin bile, yukarıda belirtilen süreden sonra yapılabileceği yönünde görüş bildirilmiştir.

Ancak, her ne kadar 2021/12 döneminde gerçekleşen indirimli orana tabi konut teslimine ilişkin olarak, 2021/Aralık dönemine ait 25/01/2022 tarihinde verilen ilk KDV beyanında talep edilmeyen aylık iadenin, 02/03/2022 tarihinde verilecek düzeltme beyannamesi ile 406 koduyla talep edilmesi halinde nakden iadenin Tebliğin (III/B-3.3.) ve (IV/A-8.) bölümlerinde yer alan açıklamalara göre yapılabileceği belirtilmektedir.

Tebliğin (III/B-3.3.) bölümünde “3.3.Yılı İçinde İade Edilemeyen Vergilerin İadesi”, (IV/A-8.) bölümünde ise “8. İade Talep Süresi”  düzenlemeleri yer almaktadır. Haliyle atıf yapılan (III/B-3.3.) bölümünde yılı içinde iade edilemeyen vergilerin yıllık iadesinin ne şekilde yapılabileceğine yönelik düzenlemelerin ve usul ve esasların yer aldığı bölüm olmakla birlikte, bu bölümde yılı içinde iade alınamayan tutarın izleyen yıla ait Ocak-Kasım beyannamelerinin birinde 439 koduyla talep edilmesi halinde yıllık olarak iade yapılabileceği hükmü bulunuyorken, aynı özelgedeki görüşe göre iadenin 2021/Aralık düzeltme beyannamesinde 406 koduyla talep edilmesi halinde de aynı bölüme göre iade edilebileceği görüşü verilmiştir.

Dolayısıyla verilen görüşe göre; yıllık iade hükümlerine göre aylık iade yapılabilir sonucuna varılmakta olup, bu husus Tebliğde bile yer almadığı halde ilk defa uygulamada karşılaşılan yeni bir durumun ortaya çıkmasına sebep olmuştur.

5. Değerlendirmeler ve Sonuç:

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın görüş değişikliğine gittiği özelgedeki indirimli orana tabi teslim ve hizmetin türünün; yılı içinde nakden iade hakkı doğuran “konut teslimi” yerine sadece mahsuben iade hakkı doğuran “tekstil ürünü teslimi” olsaydı ne olurdu sorusunun cevabı belirsizliğini hala korumaktadır.

Söz konusu görüş değişikliği, yılı içinde nakden iade hakkı doğuran indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerle sınırlı ise, yerinde bir görüş değişikliği, ancak bu yönde bir ibare olmadığından diğer teslim ve hizmetler için de uygulanıp uygulanmayacağı, uygulanacak ise, sadece mahsuben iadeler için mi uygulanacağı, nakden iade için 439 koduyla yıllık iade talebinin geçerli olup olmayacağı hususları netleşmedikçe, bu ve benzeri konularda görüş farklılıkları devam edecektir.

Netice itibariyle, aylık KDV iade usul ve esaslarına göre zaten yılı içinde nakden iade edilebilen bir teslim ve hizmetten doğan iadenin, izleyen yılın Ocak ayının sonuna kadar talep süresi ile sınırlandırılması, yine aylık münhasıran mahsuben iade hakkı doğuran indirimli orana tabi teslim ve hizmetten doğan iadenin de aynı şekilde mahsuben iadesinde böyle bir süreyle sınırlandırılması uzun yıllardır tartışılıyordu.

Yılı içinde münhasıran mahsuben iade hakkı doğuran indirimli orana tabi teslim ve hizmetlerden doğan iadenin, izleyen yılda da mahsuben alınacak olması halinde yıllık olarak talep edilmesine gerek kalmaksızın 406 koduyla izleyen yılda da mahsuben iadesine devam edilebilmesi, ancak nakden alınmak istenmesi durumunda ise yıllık iade usul ve esaslara göre 439 koduyla izleyen yılın Ocak-Kasım beyanlarından birinde nakden talep edilmesi yönünde daha net bir belirleme yapılması ihtiyacı doğmaktadır.

Bu nedenle söz konusu görüş değişikliği paralelinde, KDV Genel Uygulama Tebliğinin ilgili bölümünde gerekli değişikliğin yapılarak, indirimli orana tabi işlemlerden doğan aylık KDV iadelerinde 406 koduyla iade talep süresinin yılı içinde aylık nakden iade talep edilebilen teslim ve hizmetler ile yılı içinde sadece mahsup talep edilebilen teslim ve hizmetler bakımından ayrı ayrı belirlenmesi halinde oluşan tereddütlerin giderilerek, uygulama birliğinin sağlanacağı düşünülmektedir.

Kaynakça:

1. 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu,

2. Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği,

3. İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen 12 Mart 2014 tarih 39044742.130.099(29/2-2014/KDV-1/25-46111)-3913 sayılı özelge,

4. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 11.09.2018 tarih 64994458-130(5529-1360)-E.116031 sayılı özelge,

5. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından verilen 24/12/2022 tarih E-84958988-130(5429-1630)-137497 sayılı özelge,

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi  kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]

Exit mobile version