Firma Borçluluğu ve İstihdamı
Özet
Bu çalışmada borçluluk ve istihdam arasındaki ilişki mikro bazlı firma verisi kullanılarak kısa ve orta vadeli olmak üzere incelenmektedir. Sonuçlar, firma borçluluğundaki artışın istihdam büyümesi ile kısa vadede pozitif, orta vadede ise negatif yönde ilişkili olduğunu ima etmektedir. Orta vadede borçluluk değişimi ve istihdam değişimi arasındaki negatif ilişkinin firma iş çevrimleri ve istihdamının ortalamaya dönüş eğiliminden bağımsız olduğu teyit edilmektedir. Analizler aynı zamanda borçluluk değişimi ve istihdam değişimi arasındaki orta vadedeki negatif ilişkide finansal kırılganlık kanalının etkili olduğuna işaret etmektedir. Sonuçlar firma borçluluk seviyesi üzerinde etkili olabilecek finansal istikrar hedefli politikaların dolaylı olarak istihdam üzerinde de olumlu katkısının olabileceğini göstermektedir.
1. Giriş
Finansmana ulaşmanın büyüme üzerindeki etkisi literatürde kapsamlı olarak tartışılmaktadır (Beck ve diğ., 2000; Beck ve Demirgüç-Kunt, 2006). Finansal kaynaklara ulaşmanın büyüme, yatırım ve istihdamı desteklediği görüşüne karşın, borçluluk oranlarındaki artışın finansal kırılganlıklara neden olduğu ve büyümeyi olumsuz etkilediği yazında kendine yer bulmaktadır (Gourinchas ve Obstfeld, 2012). Büyüme dönemlerinde, “ihmal edilen uç riski” (Gennaioli ve diğ., 2012), “beklentilerin uzatılması” (Barberis ve diğ., 1998) ve ”bu sefer farklı” (Reinhart ve Rogoff, 2009) gibi açıklamalarla ilişkilendirilen aşırı iyimserlik aşırı kredi büyümesine, sonrasında ise finansal sistem ve ekonomik istikrar üzerinde bozucu etkilere sahip olabilmektedir (Baron ve Xiong, 2017).
Ampirik çalışmalar borçluluğun finansal kırılganlıklar aracılığıyla büyüme üzerinde yarattığı olumsuz etkinin borçlanan kesime göre farklılaşabildiğini göstermektedir. Örneğin Müller ve Verner (2023) ticarete konu olan ve olmayan sektörlerde kredilerdeki artışın etkilerinin farklılaştığı, ticarete konu olmayan sektörde kredi artışının büyümeyi yavaşlatan bir faktör olduğu sonucuna ulaşmıştır. Mian ve diğ. (2017) 1960-2012 dönemini içeren ve 30 ülke için yaptıkları çalışmada borçluluk oranı ile büyüme arasındaki zıt yönlü ilişkinin hanehalkı borçluluğu ile ilintili olduğunu, firma borçluluğu ve büyüme arasında benzer bir ilişkinin olmadığı sonucuna ulaşmıştır.
Makro düzeyde finans, büyüme ve istihdam arasındaki ilişki hem teorik hem de ampirik düzeyde geniş bir şekilde tartışılsa da bu konuda firma bazında teorik modeller ve mikro bazda sunulan kanıtlar sınırlıdır. Benmelech ve diğ. (2021) firmalar için dış finansmanın istihdam kararı üzerinde etkili olmasını teorik olarak farklı kanallardan açıklamıştır. Bunlardan ilki işgücü ödemelerinin önden yapılması ve firmaların iç kaynaklarının yeterli olmaması durumunda dış finansman olanağının istihdam kararı üzerinde etkili olduğudur. Diğer bir kanal, dış finansmanın kısıtlı olmasının yatırımların gerilemesine, sermayenin azalmasına ve sermaye/işgücü oranına bağlı olarak işgücü talebinin gerilemesine neden olmasıdır. Ampirik çalışmalar arasında Falato ve Liang (2016) ABD için kredi sözleşmesi ihlallerini inceledikleri çalışmada firma finansal kısıtının istihdam talebi üzerinde etkili olduğu sonucuna ulaşmıştır. Atabek ve Aldan (2021) de Türkiye için firma bazında veri kullanarak finansal kısıtların istihdam üzerindeki olumsuz etkilerini ortaya koymuştur. Giroud ve Mueller (2021) ise ABD için firma bazında veri kullanarak yaptıkları çalışmada firmaların borçluluk seviyelerindeki artışın kısa vadede istihdam artışına, orta vadede ise istihdamda düşüşe neden olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu sonuçlar, artan firma borçluluğunun firma için finansal kısıt ve kırılganlık yarattığı, bunun da büyüme ve istihdama olumsuz yansıdığı şeklinde yorumlanmıştır.
Bu çalışmada firma borçluluğu ve istihdamı arasındaki ilişki vade bazında farklılaştırılarak araştırılmaktadır. Bu çerçevede, mevcut çalışmanın söz konusu ilişkiyi vade boyutunda incelemesi bakımından literatüre katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Sonuçlar firma borçluluğundaki artışın kısa vadede istihdam artışı ile pozitif ilişkisinin olduğunu, orta vadede ise bu ilişkinin negatif olduğunu ortaya koymaktadır. Kısa vadede firma borçluluğu-istihdam ilişkisinde firma büyümesi kanalı öne çıkarken orta vadedeki negatif ilişkinin finansal kırılganlık ile ilgili olabileceğine ilişkin sonuçlar literatür bulguları ile örtüşmektedir. Bu çerçevede, firmaların finansal kırılganlıkları üzerinde de etkili olacağı düşünülen finansal istikrar odaklı politikaların, orta vadede dolaylı olarak firma istihdamı üzerinde de olumlu katkısının olabileceği değerlendirilmektedir.
Bir sonraki bölümde çalışmada kullanılan veriye ilişkin detaylar verilmektedir. Takip eden bölümde çalışmada kullanılan model ve analiz sonuçları sunulmaktadır. Dördüncü bölümde ise genel değerlendirme ile çalışma sona ermektedir.
Tamamı İçin Tıklayınız – TCMB Link