17 Şubat 2024 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32463
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinden:
TÜRK MİLLETİ ADINA
YARGITAY İLÂMI
Esas No: 2023/3167
Karar No: 2023/5998
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09.12.2022
SAYISI: 2022/757 Esas, 2022/926 Karar
DAVACI: Yusuf Görmüş
DAVALI: San-el Mühendislik Elektrik Taahhüt Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi vekili Avukat İbrahim Mutlu
DAVA TARİHİ: 30.09.2022
HÜKÜM: Kabul
TEMYİZ EDEN: Adalet Bakanlığı
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen genel kurulu toplantıya çağırmaya izin davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; hakla açık anonim şirket olarak faaliyet gösteren davalı şirkette %5,03 oranında hissedar olduğunu, genel kurul toplantısı yapılmadığını, taleplerine yönetim kurulu tarafından olumlu tanıt verilmediğini ileri sürerek 6102 sayılı Kanun’un 412 nci maddesi gereğince genel kurulun toplantıya çağrılmasına yönelik izin verilmesini talep etmiştir.
(%5) hissenin 912.766,65 adet olduğu, davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan kayıttan, davalı şirketteki hissesinin 917.629 adet olduğu ve yasanın aradığı %5’i bulduğu, davacının aktif husumete ilişkin dava şartını sağladığı kabul edilerek esasa ilişkin yapılan inceleme neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz dilekçesinde özetle; davacının halka açık davalı şirkette 1/20 oranında azlık pay sahibi olmasının dava şartı olduğu ve dava şartlarının dava süresince mevcut bulunması gerektiği gözetilerek, davacının azlık pay oranına göre yönetim kurulunu toplantıya çağırmasını istediği ihtar tarihinde, eldeki dava tarihinde ve karar tarihinde sahip olmaya devam ettiğine yönelik gerekli inceleme yapılmadan yazılı şekilde sadece ihtarname tarihinden sonraki tarihli pay durumu esas alınarak karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile kararın kanun yararına bozulmasını talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 412 nci maddesi uyarınca genel kurulun toplantıya çağrılmasına yönelik izin istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
2. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
3. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ( 6102 sayılı Kanun) 411 ve 412 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. 6102 sayılı Kanun’un 411 nci maddesinin birinci fıkrasına göre sermayenin en az onda birini halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
2. Azınlığın, 6102 sayılı Kanun’un 411 ve 412 nci maddelerinde düzenlenmiş olan anonim şirket genel kurulunun toplantıya çağrılmasını talep hakkını kullanabilmesi bazı şartların gerçekleşmiş olması şartına bağlanmıştır. Başka bir ifade ile bu yetki, azınlığın doğrudan genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi olmayıp, azınlığa ancak belirli şartlar gerçekleştikten ve belirli aşamalar tüketildikten sonra verilmektedir.
3. Bu şartlardan ilki talebin azınlık pay sahipleri tarafından yapılması olup talebin mutlaka yeterli sermaye payına sahip olan pay sahipleri tarafından birlikte yapılması gerekmektedir. Talebin, azınlık oluşturacak yeterlikte olan pay sahipleri tarafında ayrı ayrı ve birbirinden habersiz olarak yöneltilmesi halinde, Kanun’un aradığı şartın gerçekleştiğinden söz edilemez.
4. İkinci şart, talebin usulüne uygun yapılmasıdır. Azınlık yönetim kuruluna yönelteceği genel kurulun toplantıya davet edilmesi yönündeki talebini noter vasıtasıyla yapmalıdır.
5. Bu iki şartın sağlanması ile yönetim kurulu çağrı talebini değerlendirerek olumlu veya olumsuz bir karar verir. Talebin reddi veya reddedilmiş sayılması halinde ise talepte bulunan azınlık pay sahiplerinin Mahkemeye başvuru imkanı bulunmaktadır. Nitekim işbu davada da azınlık pay sahibi olduğunu iddia eden davacı bu yola başvurmuştur.
6. Başvuru üzerine Mahkemece öncelikli olarak yapılması gereken iş davacı pay sahibinin azınlık hakkı veren oranda paya sahip olup olmadığının ve daha önce noter aracılığı ile yönetim kuruluna yazılı ve gerekçeli başvuru yapılıp yapılmadığını incelemektir.
7. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; Mahkemece, dava dilekçesine ekli kayıtlar ve davacının 30.11.2022 tarihli dilekçesi ekindeki belgeler nazara alınarak davacının pay durumunun tespiti ile azınlık pay sahibi olduğu kanaatiyle karar verilmiş ise de; ihtarname tarihi itibariyle davacının azınlık pay sahibi olup olmadığı hususunda bir inceleme yapılmadığı gibi, azınlık pay sahipliği durumunun yargılama boyunca sağlanması gereken bir şart olduğunun da dikkate alınmaması doğru olmamış ve kararın kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz isteminin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının ilk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
19.10.2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.