09 Ocak 2024 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 32424
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Başvuru Numarası: 2018/27682
Karar Tarihi: 4/10/2023
BİRİNCİ BÖLÜM
KARAR
SEMİHA AYHAN YUNDAN BAŞVURUSU
Başkan |
: |
Hasan Tahsin GÖKCAN |
Üyeler |
: |
Muammer TOPAL |
|
|
Recai AKYEL |
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
|
İrfan FİDAN |
Raportör |
: |
Gülsüm Gizem GÜRSOY |
Başvurucu |
: |
Semiha AYHAN YUNDAN |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, başvurucunun performansının düştüğü gerekçesiyle toplu sözleşme hükümleri kapsamında aldığı iyileştirme zammının kesilmesine karar verilmesi nedeniyle sendika hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 3/9/2018 tarihinde yapılmıştır. Komisyon, başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar vermiştir.
3. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir. Başvurucu, Bakanlık görüşüne karşı beyanda bulunmamıştır.
III. OLAY VE OLGULAR
4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:
5. Başvurucu, olayların gerçekleştiği tarihte İzmir’in Buca Belediyesinde mühendis olarak çalışmaktadır ve Tüm Belediye ve Yerel Yönetim Hizmetleri Emekçileri Sendikası (TÜM BEL-SEN/Sendika) üyesidir.
6. 1990 sonrası kurulan TÜM BEL-SEN, yerel yönetimlerde (belediye ve il özel idareleri) memur statüsünde çalışanların örgütlendiği sendikadır. Ülke çapında örgütlenen Sendika, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyesidir.
7. Buca Belediyesi ile TÜM BEL-SEN arasında 12/6/2008-12/6/2009 tarihleri arasında geçerli toplu sözleşme imzalanmıştır. Bu sözleşmeye göre diğer amaçlar yanında sendika üyesi çalışanların sosyal, ekonomik ve kültürel düzeylerini yükseltmek amacıyla belli şartlarda memur personele almakta oldukları aylıklarına ilaveten her ayın 15. günü 350 TL iyileştirme zammının ödeneceği kararlaştırılmıştır.
8. Toplu sözleşmenin 3. maddesinin (B) bendinin (1) numaralı alt bendinde “Belediye Başkanı görev ve sorumluluklarını yerine getirmediğini tespit ettiği memuru Toplu İş Sözleşmesi maddi haklarından yararlandırmaz.” hükmünün yer aldığı, bu hükme göre iyileştirme zammının ödenmesi konusunda belediye başkanına takdir yetkisi tanındığı belirlenmiştir.
9. Bu kapsamda başvurucuya 8/5/2009 tarihinde Belediyenin İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda; Belediye Özel Kalem Müdürlüğünün yazısına istinaden, görev ve sorumluluklarını yerine getirmediği gerekçesiyle 15/3/2009 tarihinden itibaren toplu sözleşme hükümleri kapsamında yer alan iyileştirme zammından yararlandırılmayacağı bildirilmiştir.
10. Başvurucu, iyileştirme zammından yararlandırılmamasına ilişkin işlemin iptali talebiyle dava açmıştır. İzmir 3. İdare Mahkemesi 19/7/2010 tarihli kararıyla işlemin iptaline karar vermiştir. Gerekçeli kararın ilgili kısmı şöyledir:
“… Davalı idare tarafından çalışanların ekonomik durumunu insanca yaşayacak seviyeye ulaştırmak, ekonomik ve sosyal barışı sağlamak ve devam ettirmek, adaletsiz ücret dağılımını önlemek gibi amaçları gerçekleştirmek için uygulamaya konulan ‘iyileştirme zammı’nın ödenmesi hususunda Belediye Başkanına takdir yetkisi tanınmakla birlikte bu yetkinin mutlak ve sınırsız olmadığı, bu yetkinin objektif sebeplere dayalı olarak ve eşitlik ilkesi gözetilmek suretiyle kullanılması gerektiği, sübjektif sebeplerle cezalandırma amaçlı olarak kullanılamayacağı açık olup takdir yetkisi kullanılmak suretiyle tesis edilecek işlemlere karşı açılan davalarda da işlemin somut sebeplerinin idarece ortaya konulması veidari yargı yerince de gösterilen sebeplerin gerçek olup olmadığı, gerçek ise işlem tesisini gerektirip gerektirmediği hususlarında işlemin sebep ve maksat unsurları yönünden yargısal denetiminin gerçekleştirilmesi 2577 sayılı Kanunun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarının niteliği ve idari yargı yetkisinin bir gereği durumunda bulunmaktadır.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 111. maddesinde, Devlet memurlarının ehliyetlerinin tespitinde, kademe ilerlemelerinde, derece yükselmelerinde, emekliye çıkarma veya hizmetle ilişkilerinin kesilmesinde özlük ve sicil dosyalarının başlıca dayanak olduğu; 113. maddesinde, sicil amirlerinin belli zamanlarda düzenleyecekleri sicil raporlarında, memurların liyakat derecesini not esasına göre kıymetlendirerek tespit edecekleri; 115. maddesinde, sicil amirlerinin maiyetlerindeki memurların sicil raporları ile birlikte, bunların genel durum ve davranışları bakımından da olumlu ve olumsuz nitelikleri, kusur ve eksiklikleri hakkında mütalaalarını bildirecekleri; 119. maddesinde de, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 100 üzerinden 60 ve daha yukarı olanların olumlu sicil almış sayılacağı, sicil raporlarındaki sicil notu ortalaması 60’ın altında olanların olumsuz sicil almış sayılacağı belirtilmiştir.
…
Sicil raporları, sicil amirleri tarafından memurlar hakkında her yıl yeniden düzenlenen ve memurun ilgili yıldaki tutum ve davranışları ile çalışma ve idarecilik performanslarının değerlendirilmek suretiyle oluşturulan metinler olup bir bütün olarak işlem görmektedir. Sicil raporlarında memurlar hakkında yer verilen düşüncelerin rapordan bağımsız olarak ele alınmasına olanak bulunmamaktadır. Davalı idare tarafından, İnsan Kaynakları ve Eğitim Müdürlüğünün … yazısında belirtildiği üzere, davacının Sicil Dosyası incelendiğinde 1. Sicil Amiri’nden; 2004 yılında ‘iş sorumluluğu yok’, 2005 yılında ‘görevi takip etmede yeterli değil’, 2006 yılında ‘iş takip etme sorumluluğu yoktur’, 2008 yılında ise ‘beşeri ilişkilerinde başarısız’ olarak değerlendirildiğinin görüleceği savunulmuş ise de bahsi geçen sicillerin bir kısmı geçmiş yıllara ait olduğu gibi sicil raporunda yer verilen düşüncelerin sicil raporunun bütünlüğünden ayrı olarak değerlendirilmesine imkan bulunmamakta ve davacının geçmiş yıla ilişkin sicil notunun olumsuz ya da orta notla değerlendirildiği yolunda bir iddia da bulunulmamaktadır. Ayrıca Teftiş Kurulu Müdürlüğünün … sayılı yazısında, davacı hakkında herhangi bir inceleme ya da soruşturma yapılmadığı hususu belirtilmektedir.
Öte yandan, Fen İşleri Müdürlüğünün … sayılı oluru ile, 19/9/2008 tarihinde ihalesi yapılan Göksu-Adatepe Seyhan ve muhtelif mahallelerde tretuvar yapımı işinin geçici kabul heyetinde davacının görevlendirildiği halde uzmanlık alanı dışında olduğu ve bu konuda hiç bir bilgisi olmadığı şerhi düşerek verilen görevi kabul etmediği hususu da idarece verilen dilekçede öne sürülmüş ise de; davacının Ziraat Mühendisi olduğu, ihale konusu işin uzmanı olmadığını beyan ettiği, bu konuda gerek mevzuat ve gerekse teknik bilgiye sahip olduğu hususunun idarece öne sürülmediği dikkate alındığında ihale konusu işin belirlenmiş olan niteliklerine uygun olarak yerine getirilip getirilmediğinin sağlıklı bir şekilde belirlenmesine yönelik davacı tutumunun olumsuzluk olarak algılanmasına da olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda dava konusu işlemde sebep ve maksat unsurları yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmediğinden işlem nedeniyle davacının mahrum kaldığı iyileştirme zammı ödemelerinin idare tarafından davacıya ödenmesi, Anayasa’nın 125. maddesi son fıkrası hükmünün bir gereği durumunda bulunmaktadır… Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline…”
11. Temyiz üzerine Danıştay Onuncu Dairesi 25/2/2015 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma kararının ilgili kısmı şöyledir:
“…657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 1. maddesinde; bu Kanunun, genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanacağı öngörülmüş, 2. maddesinde de; bu Kanunun, Devlet memurlarının hizmet şartlarını, niteliklerini, atanma ve yetiştirilmelerini, ilerleme ve yükselmelerini, ödev, hak, yüküm ve sorumluluklarını, aylıklarını ve ödeneklerini ve diğer özlük işlerini düzenlediği belirtilmiştir.
Yine aynı Kanun’un 146. maddesinde ise; bu Kanun’un 1. maddesinin 1. fıkrası kapsamına giren memurların aylık, ücret, ödenek, hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurların özel kanunlardaki hükümlere tabi olacağı; memurlara kanun tüzük ve yönetmeliklerin ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda sözü edilen kanun hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, memur statüsünün temel esasları, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile belirlenmiş, belediyelerde çalışan memurlar da anılan Kanun kapsamında yer almıştır.
Öte yandan, Devlet memurlarının her türlü mali haklarının 657 sayılı Kanun ile düzenleneceği Kanunun 2. maddesinde hükme bağlanmış, 146. maddede de Devlet memurlarına bu Kanunla sağlanan haklar dışında ücret ödenemeyeceği belirlenmiştir.
Kaldı ki, toplu iş sözleşmesi hakkı mevzuatta yalnızca işçiler için tanınmış, memurlara sağlanan sendikal haklar kapsamında ‘mali haklar’ konusuna yer verilmemiştir.
Bu durumda, işlem tarihi itibarıyla memur sendikaları ile belediye başkanlıkları arasında, belediye memurlarına, 657 sayılı Kanun’da belirlenen mali haklar dışında ek ödeme yapılması sonucunu doğuran bir sözleşme yapılmasına olanak bulunmaması; ayrıca, mevzuatta ‘iyileştirme zammı’ adı altında herhangi bir mali hakka yer verilmemesi karşısında; davacıya ‘iyileştirme zammı’ adı altında ödeme yapılmasına hukuki imkan bulunmamaktadır…”
12. Danıştayın bozma kararı üzerine İzmir 3. İdare Mahkemesi 9/7/2015 tarihli kararıyla, bozma gerekçelerine dayanarak davanın reddine karar vermiştir.
13. Danıştay Onuncu Dairesi 20/4/2017 tarihinde ilk derece mahkemesi kararını onamıştır. Başvurucunun karar düzeltme talebinde bulunması üzerine Danıştay Onuncu Dairesi 2/7/2018 tarihli kararıyla karar düzeltme talebinin reddine karar vermiştir.
14. Nihai karar başvurucuya 9/8/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir.
15. Başvurucu 3/9/2018 tarihinde bireysel başvuruda bulunmuştur.
Tamamı İçin Tıklayınız (word)