Faruk TAŞYÜREK
YMM
E.Vergi Müfettişi
erkbilgif@gmail.com
II. Bölüm İçin Tıklayınız |
Enflasyon düzeltmesi işlemine yönelik olarak üç bölümden oluşan çalışmamızın I. ve II. Bölümü hatırlanacağı üzere; “Örnek Olaylar Eşliğinde Enflasyon Düzeltmesi ve Süreç Yönetimi” ve “Enflasyon Düzeltmesinde Önemli Hususlar” başlığı altında bu köşeden okurları ile buluşmuştu. Bu bölümde (son bölümde) ise (III. Bölüm) “Enflasyon Düzeltmesinin Doğru Yapılmasının Faydaları” başlığı altında önemli görülen hususlara vurgular yapılarak, konunun daha iyi anlaşılmasına katkı sağlanacaktır.
III. BÖLÜM
Enflasyon Düzeltmesinin Doğru Yapılmasının Faydaları
Enflasyon düzeltmesi; parasal olmayan kıymetlerin enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak tutarlarının düzeltme katsayısı ile çarpılması suretiyle, malî tablonun ait olduğu tarihteki satın alma gücü cinsinden hesaplanması olarak tanımlanabilmektedir.
Bilindiği üzere istisnai haller hariç muhasebe kayıtları ulusal para birimi ile yapılmaktadır. Ulusal para biriminin alım gücünün ciddi düşüşler gösterdiği dönemler de işletmelerin gerçek satın alma gücü ile kayıtlarda yer alan satın alma gücü (nominal) birbiriyle örtüşmemektedir. Bu durum işletmelerin gerçek fotoğrafı ile görünen fotoğrafı arasında farklılıklara sebep olmaktadır.
İşletmelerin gerçek durumunun fotoğraflanamamış olmasının sonucunda başta devlet olmak üzere tüm paydaşlar asimetrik verinin olası olumsuz sonuçları ile muhatap olabilmektedir. Hal böyle olunca enflasyon düzeltmesinin yapılması işletmelerin gerçek durumlarının ortaya konulması ve karar alıcılara gerçeğe uygun bilgilerin sunulması için enflasyon düzeltmesi olmazsa olmaz hale gelmektedir.
Belirtmekte fayda görülmektedir ki, enflasyon düzeltmesi hali hazırdaki mevzuatımıza göre işletmelerin gerçek durumunun fotoğraflanmasının yanı sıra işletmelere bir kısım vergisel avantajlar sağlarken bir kısım da vergisel yükümlülüğü beraberinde getirmektedir. Her ne kadar Anayasamızın 73. Maddesi ödeme gücüne vurgu yapsa da uygulama da kimi zaman bundan uzaklaşılmakta ve kolay yöntemler tercih edilerek mali külfetler oluşturulmaktadır. Kanaatimizce enflasyon üzerinden alınan bir vergi de vergilendirmenin genel prensiplerine aykırılık teşkil etse de sürecin sağlıklı yönetilmesi ve avantaj sağlayan alanların doğru kullanılması olumsuz gibi gözüken durumu olumlu hale getirebilecektir.
1. Enflasyon Düzeltmesinin Olumlu Yanları
Bilindiği üzere VUK mükerrer 298. madde kapsamında aranan enflasyon düzeltmesinin şartları 2022 yılının sonu itibariyle oluşmuşken VUK’a 7352 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle eklenen geçici 33. madde ile bu durum bir yıl ertelenmiştir. Ertelemeyi yapan bahse konu düzenleme de ise şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın 2023 yılında uygulanacağına vurgu yapılmış ve ayrıca 2023 yılına özgü bir kısım düzenlemelere de yer verilmiştir.
VUK geçici 33. madde de yer alan ilgili ifade “31/12/2023 tarihli mali tablolar, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulur. Yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilir. Bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârı vergiye tabi tutulmaz, geçmiş yıl zararı zarar olarak kabul edilmez.” şeklindedir.
Anılan maddeye göre 2023 yılı enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan fark geçmiş yıl kârlarına atılacak ve bu kar vergiye tabi tutulmayacaktır. Enflasyon düzeltmesinden kaynaklı oluşan zarar da benzer şekilde geçmiş yıl zararı olarak dikkate alınamayacak ve vergilendirmeye konu kazançtan mahsup edilemeyecektir.
Buradaki kanun maddesinin temel felsefesine ve düzenlemenin amacına bakıldığında kanun koyucu 2023 yılında yapılacak olan enflasyon düzeltmesini gelir ve kurumlar vergisine tabi tutmada milat olarak almak istemiştir. Bu yılda yapılan düzeltmeyi gelir ve kurumlar vergisinden ari tutarak işletmelere gerçek durumunu yansıtma kolaylığı sağladığı gibi işletmelere bu kapsamda vergisel muafiyette sunmuştur.
İşletmelerin enflasyon düzeltmesine tabi tutacağı kalemlere bakıldığında bunların satın alma gücünü son yıllardaki enflasyonun etkisiyle nominal olarak önemli ölçüde artırdığı görülmektedir. Özellikle varlıklar tarafına bakıldığında stoklar ile mali ve maddi duran varlıkların satın alma gücü ulusal para birimi karşısında nominal olarak önemli ölçü de artmış bulunmaktadır.
Bunun yanı sıra işletmelerin stok maliyetleri, mali ve maddi duran varlık maliyetleri nominal olarak sabit kalmışken satın alma gücü olarak önemli ölçüde artmış bulunmaktadır. İşletmelerin enflasyon düzeltmesi ile buradaki kayıtlı maliyetlerini artırmış olmaları, bu varlıkların elden çıkartılmasında kayıtlı olan karlılığı düşürürken işletmelerin daha az vergi ile muhatap olmalarını sağlayabilecektir.
İşletmelerin maliyetlerini enflasyona bağlı olarak güncellemeleri kayıtlı maliyetlerini artıracaktır. Kayıtlı maliyetlerin artmasının yanı sıra işletmelerin kayıtlı öz sermaye tutarlarının da artmış olması işletmelerin Bilanço büyüklüklerini artırmış olacaktır. İşletmelerin bilanço büyüklükleri ise başta finansa ulaşmak olmak üzere bir kısım faydaları beraberinde getirmiş olacaktır.
Enflasyon düzeltmesinden kaynaklı oluşan fark açıklandığı üzere iktisadi kıymetin maliyetine dâhil edilmektedir. Burada yeri gelmişken belirtmekte fayda görülmektedir ki, enflasyon düzeltmesine tabi tutulan varlıklardan stokların düzeltilmiş değerinin altında satılması halinde fark tutarına yönelik bir işlem yapılmazken, amortismana tabi iktisadi kıymetin elden çıkartılması halinde enflasyon düzeltmesi sonrası ortaya çıkan tutarın altında kalan bir tutarla satış olması halinde bu tutarın altındaki fark zarar olarak kabul edilmemektedir.
2. Enflasyon Düzeltmesinin Olumsuz Yanları
Parasal olmayan kıymetlere yönelik yapılan enflasyon düzeltmesi sonucunda oluşan farklar 2023 yılı için vergiye tabi tutulmazken 2024 yılı için bu farklar vergiye tabi tutulacaktır. Diğer bir ifadeyle 2024 yılında işletme bünyesinde hali hazırda işletme bünyesinde bulunan ve parasal olmayan iktisadi kıymetler elden çıkartılmamış olmasına rağmen vergilendirilmiş olacaktır.
Bilindiği üzere gelir ve kurumlar vergisinde vergilendirmeye temel dayanak tahakkuk veya tahsilatın gerçekleşmesi ile olmaktadır. Diğer bir ifadeyle gelir ve kurumlar vergisinde vergiyi doğuran olay tahakkuk ve tahsilatla ortaya çıkmaktadır. Oysaki 2024 yılında geçici vergi dönemleri dâhil dönem sonunda hali hazırda işletme de olan iktisadi kıymetler kazanca dönüşmeden vergilendirilmeye konu edilmiş olacaktır.
Buradaki bir diğer olumsuz husus ise 2023 yılının enflasyon düzeltmesinden kaynaklı kazançlarına yöneliktir. 2023 yılında enflasyon düzeltmesinden kaynaklı oluşan farklar gelir ve kurumlar vergisine konu edilmeyecektir. Yani işletmenin yıllık kazançlarına konu edilmeyecektir. Ancak işletme bünyesinde görülen bu kazançlar daha sonra kar dağıtımına konu edildiğinde statüsüne göre tevkifata konu edilecektir. Diğer bir ifadeyle enflasyon fakları kâr dağıtımında veya başka bir hesaba aktarımda vergilendirilmeye konu edilecektir.
Konuya ilişkin Taslak Tebliğde yer alan ifade aynen şu şekildedir “2023 yılı hesap dönemine ilişkin yapılan hesaplama ve düzeltme sonucu oluşan 2023 yılı geçmiş yıllar karları hesabında takip edilen; 2023 yılı enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan geçmiş yıl kârının herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi veya işletmeden çekilmesi durumunda, nakledilen veya çekilen tutar bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin bu dönemde gelir veya kurumlar vergisine tabi tutulacaktır. Ayrıca işletmeden çekilen değerler, elde edenlerin hukuki statüsüne göre kar payı stopajına tabi tutulacak ve kar paylarının vergilendirilmesine ilişkin hükümler doğrultusunda vergilendirilecektir.”
Mali yükümlülüğün yanı sıra meslek mensuplarına yönelik olarak ciddi bir iş yükü enflasyon düzeltmesi sebebiyle oluşmuş olacaktır. Meslek mensuplarının hali hazırdaki iş yükünün fazla olması, enflasyon düzeltmesi uygulamasının ancak nitelikli personel aracılığıyla yerine getirilebilecek olması birlikte değerlendirildiğinde mesleki camiada da ciddi külfetlere sebep olacağı açıktır.
Ayıca enflasyon düzeltmesine konu Bilançonun düzeltilmesi ilgili beyannamenin verilme süresi ile sınırlı tutulmuştur. Bu şekilde ki zaman kısıtı da ciddi manada külfetlere sebep olacaktır. Bu kapsamdaki önerimiz makalemizin I. Bölümünde de yer aldığı gibi GVK mükerrer 120. Maddesindeki %10’luk yanılma payının revize edilerek enflasyon düzeltmesinden kaynaklı hatalarda daha yüksek bir oranda uygulanmasının sağlanması şeklinde olacaktır.
3. Enflasyon Düzeltmesi Yapmamanın Olası Müeyyideleri
Enflasyon düzeltmesindeki en önemli müeyyide şirketlerin haklarını kullanmasını bilmemesinden veya eksik kullanmasından kaynaklı olarak, olması gereken fazla vergi ile muhatap olması şeklinde olacaktır.
Enflasyon düzeltmesi yapılan geçici vergi dönemleri ve hesap dönemlerine ilişkin düzeltme işlemleri, tabi olunan vergi türü dikkate alınarak, söz konusu dönemlere ait geçici vergi/gelir/kurumlar vergisi beyannamelerinin (süre uzatımları dâhil kanuni süre içerisinde) verilme tarihine kadar yapılması gerekecek ve düzeltmenin yapıldığı tarih itibarıyla yasal defterlere kayıt edilecektir. Bunun yanı sıra işletmeler için bir sonraki enflasyon düzeltmesinde dikkate alınacak olan değerler, son enflasyon düzeltmesinin yapıldığı tutarlar üzerinden yapılacaktır. Bu durumda noksan veya hatalı yapılan bir enflasyon düzeltmesi silsile yoluyla birden çok dönemi olumsuz etkileyecektir.
Diğer taraftan enflasyon düzeltmesi özü itibariyle değerleme hükümlerini içermektedir. Değerleme ise, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitine yönelik bir işlemidir.
İşletmelerin değerlemeye yönelik olarak yapmış olduğu işlemlerin gerçek durumu yansıtmaması halinde bu işlem mahiyetine göre re’sen veya ikmalen tarhiyata konu edilebilmektedir. Yine noksan beyana konu bu işlemler üzerinden vergi ziyaı cezası tatbik edilmekte ve cezada kaçakçılık hükümlerinden ari ise 1 kat olarak uygulanmaktadır.
İşletmelerin enflasyon düzeltmesini hatalı yapmalarından kaynaklı matrah aşındırması esasa yönelik olarak tarhiyat ve vergi zıyaı cezası şekilde karşılık bulmaktadır.
Enflasyon düzeltmesine ilişkin işlemlere yönelik olarak 12 Sıra No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği ile Tekdüzen Hesap Planı ve Muhasebe Uygulamaları Genel Tebliğinde düzenlemelere yer verilmiştir. Enflasyon düzeltmesinin müeyyidelerinden birisi de bu kapsamda Tek Düzen Hesap Planına aykırılıktan kaynaklı özel usulsüzlük cezasının uygulanması şeklinde olacaktır.
Enflasyon düzeltmesinin hiç yapılmaması veya hatalı yapılması hali de işletmeler tarafından verilen beyanların hatalı olması sonucunu doğuracaktır. Bu durum re’sen takdiri beraberinde getireceği gibi bu kapsamda usulsüzlük cezasını da beraberinde gelmiş olacaktır.
Enflasyon düzeltmesi yapan mükelleflerce, 2023 hesap dönemine ait Gelir ve Kurumlar Vergisi Beyannamesi ekinde, 2023 hesap dönemi sonuna ait Bilançonun düzeltmeden önceki hali ile düzeltme sonrasında oluşan haline birlikte yer verilecektir. Diğer bir ifadeyle beyanname ekine yönelik yükümlülük birden fazla Bilanço ile yerine getirilecektir.
4. Enflasyon Düzeltmesinde Püf Noktalar
Enflasyon muhasebesinin püf noktası esasında enflasyon muhasebesinin temel mantığını anlamak ve bu mantık çerçevesinde işletmenin imkânlarını kullanmaktan geçmektedir.
Bu mantık oluşturulurken de 2023 yılı düzeltmesinin gelir/kurumlar vergisine tabi olmadığı, ancak 2024 yılının (31.03.2024 ten itibaren) enflasyon düzeltmesinin gelir/kurumlar vergisine tabi olduğu, enflasyon düzeltmesinden kaynaklı tutarların kâr dağıtımına konu edilmesi halinde vergisel yükümlülük doğacağı gerçeği unutulmamalıdır.
Son zamanlarda sıklıkla ortaklara borçlar hesabında görülen tutarların (parasal kıymetlerin) 31.12.2023 tarihinden önce sermayeye eklenmesi enflasyon düzeltmesin de faydalı olur mu? soruları gelmektedir. Bunun yanı sıra bir kısım paylaşımlarda bunun faydalı olacağı söylenebilmektedir.
Bu durum doğru bilinen bir yanlıştır. Şöyle ki 2023 yılının enflasyon düzeltmesi gelir/kurumlar vergisine tabi değilken, 2024 yılının ki tabidir. 2023 yılında sermaye tarafında ki düzeltmeye esas tutarın artırılması gider etkisiyle birlikte 2023 yılının enflasyon düzeltmesi sonucu oluşan karını azaltacaktır. Diğer bir ifadeyle de 31.03.2024 tarihindeki enflasyon düzeltmesine esas olan sermaye kalemlerinden birinin (geçmiş yıl karları) tutarı, azalacak ve böylece gider etkisi düşük olacaktır. Öte yandan sermayeye eklenen tutarın ortaklara tekrardan verilmesi ise bir kısım vergisel yükümlülüklere konu edilecektir.
Bunun yerine tavsiyemiz şu olacaktır. İşletmenin ortaklara borçlar hesabında yer alan parasal kıymetleri sermayeye eklenmek isteniyorsa; bu eklemenin 2024 yılının başında yapılması şeklinde olacaktır. Bu şekildeki bir yöntemle 2023 yılının enflasyon düzeltmesinden kaynaklı geçmiş yıl karları yüksek çıkarken, 2024 yılında ortaklara borçlar hesabındaki tutarın sermaye eklemesi ile birlikte sermaye tarafında (gider etkisi olan tarafta) ağırlık artmış olacak ve buna mukabil de enflasyon düzeltmesinden kaynaklı vergiye tabi tutar azalmış olacaktır. Diğer bir ifadeyle de ortaklara borçlar hesabındaki tutarın 2023 yılı yerine 2024 yılında sermayeye eklenmesi halinde 31.03.2024 ve müteakibindeki dönemlerde enflasyon düzeltmesinden kaynaklı vergiler nispeten ya daha düşük çıkmış olacak ya da hiç çıkmayacaktır.
Hal böyle olunca başta ortaklara borçlar hesabında yer alan parasal tutarların sermayeye eklenmesi durumu olmak üzere yapılacak her bir işlemin kendi içinde değerlendirilmesi ve olası etkilerinin sağlıklı ölçülmesi gerekmektedir.
Sonuç ve Öneriler
2023 yılına yönelik olarak yapılacak enflasyon düzeltmesinden kaynaklı ortaya çıkan farklar Gelir ve Kurumlar Vergisine (kazanç üzerinden beyan edilen vergiye ) konu edilmeyecektir. Ancak bu durumun oluşan enflasyon farkının daha sonra kar dağıtımına konu edilmesi halinde kar dağıtıma yönelik tevkifatlara şümulünün olmadığının unutulmaması gerekmemektedir.
2024 yılında enflasyon düzeltmesi yapılırken parasal olmayan kıymetlerin düzeltmeye esas tutarının belirlenmesi en son enflasyon düzeltmesinin yapıldığı (31.12.2023) tarih dikkate alınarak düzeltme işlemi yapılacaktır. Bu kapsamda 2023 yılının düzeltme işleminin hatalı yapılmış olması izleyen dönemlerinde hatalı olarak devam ettirilmesine neden olabilecektir.
2024 yılında yapılan enflasyon düzeltmesi farkları verginin konusuna gireceği için enflasyon düzeltmesinin noksan yapılması ya da hiç yapılmamış olması işletmeleri ciddi anlamda vergi yüküne muhatap tutabilecektir.
Geçmiş yıl karları da enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak ve işletmenin durumuna göre artışlar oluşabilecektir. Kanaatimizce geçmiş yıl karlarında yer alan tutarların işletmenin genel durumu da dikkate alınarak 31.12.2023 tarihinden önce kar dağıtımına konu edilmesi vergisel açıdan avantaj oluşturabilecektir.
-Ortaklara borçlar hesabında yer alan ve sermayeye eklenmek istenen tutarların 2023 yılı yerine 2024 yılının başında sermayeye eklenmesinin daha faydalı olması gibi bir kısım özellikli hususlara önemle dikkat edilmesi gerekmektedir.
Son |
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]