Muharrem ÖZDEMİR
Yeminli Mali Müşavir
HMB Vergi Müfettişi (E)
Manisa Defterdarı (E)
İstanbul Atlas Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesi
m.ozdemir@vdd.com.tr
I. GİRİŞ:
Vergi Kaçakçılığı, kamu güveni ve düzenini yanıltıp vergi giderlerini azaltmak veya kamu düzeni gereği sağlanan bir kısım vergi teşviklerini sağlamak için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na göre bulundurulması gereken belgeleri gerçekte hiç olmayan ticari işlem ve muamele varmış gibi gösterilerek gerçekleştirilmesidir.
7394 sayılı Kanun ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesi (a), (b), (c) ve (ç) fıkralarında yazılı hapis cezaları artırılmıştır. Bu bağlamda, 359’uncu maddesinin (a) fıkrasında yer alan “üç” ibaresi “beş” şeklinde, (b), (c) ve (ç) fıkralarında yer alan “beş” ibareleri “sekiz” şeklinde değiştirilmiş ve suçlar ağırlaştırılarak kamu düzeninin korunması sağlanmıştır. Yapılan bu yeni düzenleme ile;
√ 359/a bendinde yazılı filler için 18 aydan 5 yıla,
√ 359/b bendinde yazılı fiiller için 3 yıldan 8 yıla,
√ 359/c bendinde yazılı fiiller için 2 yıldan 8 yıla
√ 359/ç bendinde yazılı fiiller için 3 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
Bununla birlikte 213 sayılı Kanunun çeşitli maddelerinde 359. maddede düzenlenen suçlan işleyenlere yönelik cezasızlık ve cezayı hafifletici nedenler düzenlenmiştir. Bu hükümlerden yararlanılabilmesi kamu makamlarının suçun işlenmesinden haberdar olup olmamasına ve bazı şartların yerine getirilip getirilmemesine göre değişmektedir.
7394 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun[1] ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesinde değişiklik yapılarak etkin pişmanlık müessesesi ihdas edilmiştir.
II.ETKİN PİŞMANLIK MÜESSESESİNDE FERAGAT
7394 sayılı Kanunun 4’üncü maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesinin son fıkrasından önce gelmek üzere ve aynı kanununa eklenen geçici 34’üncü maddesi ile vergi sistemimize ilk defa vergi suçlarında etkin pişmanlık müessesesi getirilmiştir.[2]
5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 168. maddesi “ Etkin Pişmanlık” başlığı ile bağımsız bir bölüm halinde düzenlenmiştir. Buna göre “Bir suçun işlenmesinden sonra failin, herhangi bir dış etken bulunmaksızın kendi hür iradesiyle, meydana gelen neticeyi ortadan kaldırmaya yönelik davranışlarına etkin pişmanlık” denilmektedir.[3]
Türk vergi sistemimizde yerini bulan etkin pişmanlığın göstergesi ise vergi ödevlisinin iki eylemine bağlanmıştır.
1. ÖDEME ŞARTI: Vergi incelemesinde vergi kaybının tespit edilmesi hâlinde ise anılan maddede yazılı cezalar uygulanacaktır. Ancak bu durumda da maddenin üçüncü fıkrasında cezayı hafifletici nedenlere yer verilmiştir. Buna göre tarh edilen verginin gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının soruşturma evresinde ödenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi hâlinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilecektir. (359. madde/Üçüncü fıkra)
2. FERAGAT ŞARTI: Cezayı hafifleten nedenlerin uygulanması vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şartlarına bağlanmıştır. (359. madde/Dördüncü fıkra)
Buna göre tarh edilen verginin gecikme faizi ve gecikme zammının tamamı ile kesilen cezaların yarısı ve buna isabet eden gecikme zammının soruşturma evresinde ödenmesi hâlinde verilecek ceza yarı oranında, kovuşturma evresinde hüküm verilinceye kadar ödenmesi hâlinde ise verilecek ceza üçte bir oranında indirilecektir.
Bu indirimin yapılabilmesi için ceza yargılaması aşamasında bağımsız bir süreç öngörülmemekte, bu aşamada indirim yapılabilmesinin bir şartı da olarak da, vergi mahkemelerinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi istenilmektedir.
Oysaki adli makamlarca yapılan ceza yargılamasında hüküm türleri beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı olarak verilebilmekte ve vergi mahkemesinden bağımsız bir süreç yürütülmektedir.
Bu noktada, adli yargılama sürecinde verilecek karar için, bir başka yargılama alanı olan idari yargıda devam eden mahkeme süreci ile ilişki kurulması ve davadan vazgeçilmesine bağlanması Anayasa Mahkemesince uygun görülmemiştir. Çünkü vergi kaybı olup olmaması başka bir süreç iken vergi kaçakçılığı bambaşka bir süreçtir.
Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi aşağıdaki gerekçelerle 213 sayılı Kanunun 359. maddesinin (ç) fıkrasından sonra gelen dördüncü fıkra düzenlemesini İPTAL etmiştir.
√ Vergi kaybını doğuracak ilave fiilin işlenmemiş olması, vergi suçunun muhatabı ile verginin muhatabının farklı kişiler olması, vergi ve ceza ile ilgili tespitlerde hatalar yapılması gibi ihtimallerin gerçekleşmesi durumunda aslında ödenmemesi gereken vergi ve diğer kalemlerin ödenmesi söz konusu olabilmektedir.
√ İdari ve/veya yargısal başvuru yolu biçiminde bir telafi mekanizmasının öngörülmediği ve yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçesiyle verilecek beraat kararının kamu makamları tarafından dikkate alınmaması durumunda masumiyet karinesinin ihlal edilmesine sebebiyet verilecektir.
III. EL NETİCE
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359’uncu maddesinin (ç) maddesinden sonra getirilen dördüncü fıkra hükmü etkin pişmanlıktan yararlanmak ve cezayı hafifleten nedenlerin uygulanması için, vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şartlarına bağlanmıştır.
Vergi kaçakçılığı ile ilgili suçların asliye ceza mahkemesinde, vergi kaybı ile ilgili hususların ise vergi mahkemesinin ilgi alanına girdiği göz önünde alındığında Kaçakçılık suçlarında etkin pişmanlık müessesesi için vergi mahkemesinde devam eden davalardan FERAGAT edilmesi şartının bulunmasını idarenin bir takım işlemlerinin yargı denetimi dışında bırakılmasını anlamı taşıdığından ilgili dördüncü fıkra düzenlemesi Anayasa’ya aykırı bulunarak İPTAL edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde yazılı Kaçakçılık suçlarında yer alan fiillerle ilgili, ceza indiriminden faydalanabilmek için aşağıdaki şartlar aranılmayacaktır.
√ Vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, √ Kanun yollarına başvurulmaması veya √ Başvurulmuşsa vazgeçilmesi şarttır.
|
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
ESAS NO : 2022/81 KARAR NO : 2023/153 KARAR TARİHİ : 13.09.2023 RESMİ GAZETE : 29.11.2023/32834 |
Dip Notlar:
[1] 15.04.2022 tarih ve 31810 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 7394 sayılı kanunun 4’üncü maddesiyle eklenen fıkra. Yürürlük: 15.04.2022
[3] Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Karar:2019/274. TCK Madde 168 Etkin Pişmanlık (barandogan.av.tr)
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]