Kıdem Tazminatının Tam Olarak Ödendiği Dönemlerin Tasfiye Niteliğinde Olduğu – Kıdem Tazminatının Eksik Ödendiği Dönemlerin Birleştirilerek Son Ücrete Göre Hesaplanan Tazminattan Ödenenin Mahsubunun Gerektiği
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1988
Karar No: 2020/19515
Tarihi: 22/12/2020
» Kıdem Tazminatının Tam Olarak Ödendiği Dönemlerin Tasfiye Niteliğinde Olduğu
» Kıdem Tazminatının Eksik Ödendiği Dönemlerin Birleştirilerek Son Ücrete Göre Hesaplanan Tazminattan Ödenenin Mahsubunun Gerektiği
ÖZET: Dairemiz uygulaması; işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi tamsa o dönemin tasfiye edildiğinin kabulü, eksik ise dönemler birleştirilip en son ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatından, önceki ödemenin son fesih tarihine kadar faiziyle birlikte hesaplanıp belirlenen tutarın mahsubu şeklindedir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin Erbaa şubesinde 1995 ile 31/08/2013 tarihleri arasında çalıştığını, davalı şirketin müvekkilinin iş yerini başka bir şehirde olacak şekilde değiştirmek istemesi ve fazla mesai ücreti, hafta tatili ücretinin ödenmemesi, yıllık izinlerinin tam olarak kullandırılmaması nedeniyle 03/07/2013 tarihinde Erbaa Noterliğinden 7654 yevmiye numaralı ihbarname ile iş akdinin haklı nedenlerle feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı tarafça istenen tüm işçilik alacakları için zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının 1995 tarihinden beri görev yaptığını, müvekkil şirkette acentelik sürecinin başladığı dönemde Erbaa şubesini acente olarak almış ve bu görevi yaklaşık 3 yıl yürüttükten sonra maddi sebeplerden dolayı 15/11/2006 tarihinde acentesi feshedildiğini, davacının aynı birimde yönetmen olarak çalıştığını, 31/08/2013 tarihinde kendi istediği ile istifa ederek işten ayrıldığını, davacının yasadan doğan tüm hak ve alacaklarını aldığını beyan ile çalıştığı müvekkil şirketi gayri kabili rücu olarak ibra ettiğini belirtir belge ile hiçbir hak ve alacağı kalmadığını, yıllık izinlerini kullandığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya içeriğine göre, davacıya 12.02.2008 tarihinde kıdem tazminatı ödemesi olarak net 9.868,55 TL ödenmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu ödeme tasfiye kabul edilmeyip yapılan ödeme mahsup edilmiştir.
Dairemiz uygulaması; işçiye yapılan kıdem tazminatı ödemesi tamsa o dönemin tasfiye edildiğinin kabulü, eksik ise dönemler birleştirilip en son ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatından, önceki ödemenin son fesih tarihine kadar faiziyle birlikte hesaplanıp belirlenen tutarın mahsubu şeklindedir.
Somut olayda, 12.02.2008 tarihinde kıdeme esas ücret 1.004,88 TL brüt kabul edilmiş olup bu ücret o tarihteki asgari ücretin 1,65 katıdır. Davacının hesaplamalara esas alınan en son ücreti ise 1.369,80 TL brüt olup asgari ücretin 1,34 katıdır. Buna göre 12.02.2008 tarihli kıdem tazminatı ödemesinin tam olduğu anlaşılmakla 12.02.2008 tarihi öncesinin tasfiye edildiği kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, dava dosyasının kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin ise kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.