Mehmet Göktuğ KÖKBULUT
Avukat
[email protected]
7440 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrası ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin 31.12.2022 tarihi itibariyle mevcut bilançolarında görülen ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkmış olan ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarları vergi dairesine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltme imkanı getirilmiştir.
Ortaklarından alacaklı bulunan şirket açısından gerek 7440 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinde gerekse konuya ilişkin Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair 7440 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 1)
VI-C bölümünde yapılması gereken hususlar açıkça belirtilmiştir. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin 31.12.2022 tarihi itibariyle düzenlenen bilançolarında görülen ortaklardan alacak tutarlarını, üzerinden %3 oranında vergi ödeyerek bu kayıtlarını kanunun uygulanacağı son güne kadar düzeltebilmeleri mümkün.
Bu düzeltme işlemine ilişkin olarak herhangi bir tarhiyat yapılmaması için gerekli güvence de ilgili kanunda “bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz” düzenlemesi ile yer almıştır.
Genel Tebliğin ilgili bölümünde de;
“c) Kurumlar vergisi mükelleflerince 7440 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrası hükmü uyarınca yapılan beyanla ilgili olarak, söz konusu tutarların ortaklara dağıtılıp dağıtılmadığına bakılmaksızın kâr dağıtımına bağlı vergi tevkifatına yönelik ilave bir tarhiyat yapılmayacaktır.”
Açıklaması yer almaktadır.
Alacaklı olan şirket açısından ortaklardan olan alacağın kayıtlardan düşülerek muhasebe kayıtlarını düzeltmesi yeterli olacaktır.
Borçlu görülen şirket ortaklarının gerçek şahıs olmaları halinde herhangi bir kayıt ve defter vs. olmadığı için bir işleme gerek olmayacaktır.
Diğer taraftan şirket kayıtlarında borçlu olarak görünen ortak; eğer şirket ise durumun buna uygun olarak muhasebe kayıtlarının düzeltilmesi gerekecek mi?
Borçlu Taraf Olan Ortak Şirket İse?
Ortağından alacaklı olan şirket 7440 sayılı Kanunun 6’ncı maddesine uygun olarak beyanda bulunması ve vergisini ödemek kaydıyla alacağından vazgeçmiş oluyor. Kanunda alacaklı taraf açısından bu hususa açıklama getirilmekle birlikte borçlu ortak tarafın şirket olması durumuna ilişkin yeteri kadar açıklık görülmüyor.
7440 sayılı Kanunun 6’ncı maddesinden faydalanan alacaklı şirketin ortağı ve dolayısıyla borçlu tarafın da şirket olması halinde muhasebe kayıtlarında ortağı olduğu şirkete borçlu görünmemesi için düzeltme yapılması yani borcun silinmesi gerekecektir. Muhasebe işlemi olarak iştirakine veya bağlı ortaklığına olan borcun kayıtlardan silinmesi doğal olarak borçlu şirket açısından ilk etapta gelir mahiyetinde olacaktır. Ancak muhasebe işlemi dayanak gösterilmek suretiyle bir gelir oluşturmak ve bu gelir üzerinden de kurumlar vergisi tarhiyatı yapmak kanunun amacına uygun bulunmamaktadır. Kaldı ki böyle bir ilave kurumlar vergisi maliyeti olacaksa neden bu düzenlemeden faydalanılsın. Gerek kanun metninde gerekse genel tebliğ de yer alan örnekler arasında açıkça bu duruma değinilmediği görülmekte.
Ancak Kanunda 7440 sayılı Kanunun 6/3-c maddesinde yer alan “bu fıkra uyarınca beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmaz.” hükmü yer almaktadır.
İşletme kayıtlarında yer alan ortaklardan alacakların bir de borçlusu olacağı açık. Kanunda düzeltmeye ilişkin yer alan güvence hükmü genel olup borçlu ve alacaklı tarafları kapsaması beklenir. İlave tarhiyat yapılamayacağı hükmü, ortak şirket açısından silinen borcun gelir yazılmaması nedeniyle kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmamasını da gerektirir. Yasal düzenleme de düzeltme için alacaklının beyanını yeterli görülmektedir. Esasında bu düzenleme yer alan beyan yükümlülüğünü borçlu tarafa da getirilebilirdi. Ancak şirket ortaklarının önemli bir kısmının gerçek şahıs olmaları ve düzenli mükellefiyetleri olmayacağı düşünüldüğü için uygulama kolaylığı açısından bu yükümlülük alacaklı olan şirketlere getirilmiş.
Aksi halde borçlu şirket adına 2023 yılı için ilave bir kurumlar vergisi yükü çıkma ihtimali doğuyor. Dolayısıyla aftan faydalanıp %3 vergi ödemenin yanında, ortağı olan ve borçlu görülen şirketin silinen borç tutarı üzerinden %20 ilave kurumlar vergisi ödemesi gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Kanun maddesinden genel çerçevesi itibariyle işletme kayıtlarının belli bir vergi karşılığında düzeltme imkanı getirildiği anlaşılmaktadır. Kanunda yer alan yükümlülükleri yerine getirmek şartıyla kayıtlarını düzelten işletmelere güvence mahiyetinde beyan edilen bu tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılmayacağı şeklinde düzenlemede yer almaktadır.
İlave bir tarhiyat yapılamaz!
Kanunda yer alan ilave bir tarhiyatın yapılamayacağı hususunun, bu düzeltmeye ilişkin olarak gerek alacaklı tarafta gerekse borçlu tarafta her türlü vergiyi kapsadığını ve bu tutarlar nedeniyle de ilave bir tarhiyat yapılamayacağını düşünmekteyiz. Aksi bir durum hem kanun metninde hem de genel tebliğ açıklama ve örneklerinde yer almamaktadır. Kaldı ki ortağın gerçek şahıs olması ile bir şirket olması hali farklı sonuçları doğurmaması gerekir. Yapılan bu düzenleme ile ilave tarhiyatın yapılamayacağı hususunun sadece gerçek kişi şahısları kapsaması da düşünülemez.
Her ne kadar geçmişte Maliye, borçlu şirket açısından borç silme işlemini gelir olarak kabul edip, kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerektiği görüşünü vermiş olsa da bu görüşü destekleyen açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.