T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2021/13120
Karar No: 2022/480
Tarihi: 17.01.2022
» Zamanaşımının Kesilmesi
» Zamanaşımın Borçlunun Kısmî Ödemeler Yapması Halinde de Kesileceği
ÖZET: 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 154/1. maddesinde “Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse zamanaşımının kesileceği” düzenlemesine; 156/1. maddesinde ise “Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan bu düzenlemelerle, herhangi bir ayrım yapılmaksızın, tüm borç ilişkileri bakımından geçerli olan zamanaşımının kesilmesi nedenleri ve kesilmeden sonra işleyecek sürenin ne olduğu tespit edilmiş bulunmaktadır.
Dosyaya yeni sunulan mevcut ödeme belgelerinin değerlendirilmesinden, dava konusu fazla mesai ve hafta tatili alacakları için geçerli olan 5 yıllık zamanaşımı süresinin, haricen yapılan ödemeler nedeniyle dava tarihinden önce kesildiği kabul edilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında, davalının kısmi ödemesi nedeniyle zamanaşımının kesildiği gözetilip, uyuşmazlık konusu fazla mesai ve hafta tatili alacağına yönelik taleplerin yeniden değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket nezdinde mimar – mühendis olarak 20.05.1992 tarihinde çalışmaya başladığını, 08.02.2013 tarihinde iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, davacının çalıştığı süre boyunca ağır iş ve mesai koşulları altında çalıştırıldığını, yıllık izin verilmediğini, cumartesi ve pazar günleri de çalıştırıldığını ileri sürerek, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının istifası üzerine iş akdinin 12.08.2011 tarihinde sonlandırıldığını, hak etmemiş olmasına rağmen kıdem tazminatının kendisine ödendiğini, bu nedenle ibraname ve feragatname imzalayan davacının talep ettiği alacaklarının dayanaksız olduğunu ve varsa bile zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın reddine dair verilen 12.06.2015 tarihli ilk karar, davacının temyiz başvurusu üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesi’nin 19.02.2018 gün ve 2015/25541 esas 2018/3918 karar sayılı ilamı ile yazılı gerekçeyle bozulmuş, bozma sonrası davanın kısmen kabulü hakkındaki 08.04.2019 tarihli karar ise tarafların temyiz başvurusu üzerine Dairemizin 27.10.2020 gün ve 2020/6856 esas 2020/13575 karar sayılı ilamı ile yazılı gerekçelerle bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- 6098 sayılı Borçlar Kanunu‘nun 154/1. maddesinde “Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse zamanaşımının kesileceği” düzenlemesine; 156/1. maddesinde ise “Zamanaşımının kesilmesiyle, yeni bir süre işlemeye başlar” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan bu düzenlemelerle, herhangi bir ayrım yapılmaksızın, tüm borç ilişkileri bakımından geçerli olan zamanaşımının kesilmesi nedenleri ve kesilmeden sonra işleyecek sürenin ne olduğu tespit edilmiş bulunmaktadır.
Somut olayda; dosya kapsamına göre, davacının iş akdinin 08.02.2013 tarihinde feshedildiği ve Geri Çevirme Kararı sonrası dosyaya ibraz olunan ödeme belgelerinden de fesih tarihinden sonra, ancak dava tarihinde önce olmak üzere davacıya 15.03.2013 tarihinde 30.000,00 TL ve 28.06.2013 tarihinde 15.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı cevap dilekçesinde zamanaşımı def’inde bulunmakla birlikte, davacıya fazla mesai ve benzeri alacaklar için ödeme yapıldığını da savunmuştur. Dairemizin 2020/6856 esas 2020/13575 karar sayılı bozma ilamında her ne kadar dava tarihi ile zamanaşımının kesildiği ve buna göre alacak hesabı yapılması gerektiği belirtilmiş ise de dosyaya yeni sunulan mevcut ödeme belgelerinin değerlendirilmesinden, dava konusu fazla mesai ve hafta tatili alacakları için geçerli olan 5 yıllık zamanaşımı süresinin, haricen yapılan ödemeler nedeniyle dava tarihinden önce kesildiği kabul edilmelidir. Açıklanan maddi ve hukuki vakıalar karşısında, davalının kısmi ödemesi nedeniyle zamanaşımının kesildiği gözetilip, uyuşmazlık konusu fazla mesai ve hafta tatili alacağına yönelik taleplerin yeniden değerlendirilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.