Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
Öğretim Görevlisi
Alomaliye.com Yayın Kurulu Başkanı
[email protected]
Türkiye bir deprem ülkesi, sonuçları çok acı olsa da bunu herkes biliyor. Son yüz yıldır neredeyse depremin vurmadığı bölgemiz kalmadı. Çok insanımızı kaybettik, çok acılar yaşandı çok hikayeler yazıldı. Ancak son yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen deprem, uzmanlarca son yüz yılın depremi olarak tanımlanıyor.
2023 yılı Ocak ayında ülke genelinde normallerin üzerinde seyreden sıcak hava dalgası ve kuraklığın yarattığı tedirginlik, nihayet 5 Şubat günü yerini, çok soğuk bir hava dalgası ve şiddetli kar yağışına bırakmıştı. Akşam TV haberlerinde, başta Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yoğun kar yağışı nedeniyle kapanan ilçe ve köy yollarının yanı sıra okulları tatil edilen bazı illerdeki çocukların yarından habersiz neşe içinde kartopu oynamalarını izledik.
5 Şubat’ı 6 Şubat’a bağlayan gece, saat 04:18’de 11 ilimizi kapsayan 7.7 şiddetindeki büyük depremle uyandı Türkiye. Deprem, 11 ilimizi ve 15 milyon insanımızı etkiledi. 40 binin üzerinde can kaybımız, 100 binin üzerinde yaralımız oldu. Milyonun üzerinde kişi evsiz kaldı. Türkiye coğrafyası 7.3 metre kaydı, yollar, tarlalar, raylar yer değiştirdi. Yazımı kaleme aldığım an, halen enkaz kaldırma ve enkazdan can kurtarma çalışmaları devam ediyordu.
BEN DE BÜYÜK DEPREMİ YAŞAYANLARDANIM
Son büyük deprem felaketini yaşayan illerimizden bir de Malatya oldu. Malatya’nın benim hayatımda çok önemli ve anlamlı bir yeri var. Doğduğum yer Muş’un Varto ilçesi. İlçede devlet yatılı ilkokulunun birinci sınıfını yeni bitirmiştim. 1966 yılında 6.9 büyüklüğünde yaşanan Varto merkezli depremde nüfusun dörtte birine denk gelen 2 bin 394 kişi hayatını kaybetmişti. Deprem sonrası batıya göç başlamıştı. O zamanlar popüler olan ve bölgeye yakın Malatya iline yoğun göç başlamıştı. Ailem ve çoğu akrabalarımız da deprem sonrası Malatya’ya göç etti. Malatya artık bizim ikinci memleketimiz oldu. Ortaokul sonrası ben eğitimim için İstanbul’da yaşamaya başladım. Her yıl tatil için Malatya’ya aileme giderdim. Son yıllarda ise mesleğim gereği Malatya’da takip ettiğim işlerim nedeniyle neredeyse her ayın bir haftası Malatya’da kalıyordum. Son olarak Ocak ayının son haftası Malatya’da çok güzel günlerim geçti. Deprem sabahı beni arayan dost ve arkadaşlarımın çoğunun sorusu “Malatya’da mısın, İstanbul’da mı” oldu. Oysa ben İstanbul’da olmama rağmen Malatya’daymışım gibi sarsılmıştım.
ALINAN TEDBİRLER, YARDIMLAR VE BAZI ÖNERİLERİM
Ebette deprem sadece Malatya’yı vurmadı. Başta Adana, Adıyaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş, Kilis, Malatya, Osmaniye ve Şanlıurfa illeri olmak üzere 11 ilimizi vurdu. İlk günden itibaren başta devlet olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu ve geniş bir gönüllü vatandaş topluluğuyla yardım ve kurtarma çalışmaları yoğun kış koşullarına rağmen başladı. En önemlisi de devlet bir dizi destek ve mevzuat düzenlemesine gitti, düzenlemeye de devam ediyor. Ancak, mesleğim gereği vergi mükelleflerine getirilen bazı düzenlemelerle ilgili benim de bazı önerilerim var.
Mücbir Sebep Hali:
Depremden etkilenen 11 il ile ilgili 31/07/2023 tarihine kadar mücbir sebep hali ilan edildi ve kapsamdaki tüm mükelleflerin vergisel yükümlülükleri (beyanname verme, ödeme vb.) 31/07/2023 tarihinden sonrasına ertelendi. Bu durumda verilmeyen tüm beyanlar ve ödeme yükümlülüklerinin Ağustos ayında yerine getirilmesi gerekiyor. Bilindiği gibi, 2023 yılının ikinci dönem geçici vergi beyannamesinin de Ağustos ortasında beyan edilmesi gerektiğinden yaşanacak iş yoğunluğu ve ödemelerin üst üste gelmesi, zaten zor günler yaşayan mükellefleri daha çok zorlayacaktır. Bu nedenle deprem bölgesiyle ilgili mücbir sebep halinin iki ay daha ertelenerek 30/09/2023 tarihine kadar uzatılması,
Vergide Zamanaşımı:
Vergi sistemimizde zamanaşımı beş yıldır. Yani; bir vergi mükellefi, içinde bulunduğu yıl hariç geriye doğru beş yıllık defter, belgeler ve hesapları her zaman incelemeye tabi şekilde hazır bulundurmalıdır. Bazı koşullarda defter ve belgelerin zayi olması halinde yine kanunlarda belirtilen usul ve esaslar dahilinde bunların belgelendirilmesi, raporlara bağlanması veya mahkeme kararı alınması gerekmektedir. Ancak, yaşanan bu büyük deprem nedeniyle bu kadar çok mükellef can ve mal derdindeyken böyle bir tespiti yaptırmaları da çok mümkün değil. Kaldı ki, hangi mükellefin defter ve belgelerinin ne kadar zayi olduğunun tespiti de çok zor olduğu gibi muvazaaya da açıktır. Önerimiz; deprem bölgesinde ve mücbir sebep kapsamındaki illeri kapsayan mükellefler için bir af niteliğindeki zamanaşımı sürelerinin deprem tarihinden sonra başlatılması,
KDV Oranında İndirim:
Yazımı kalem aldığım tarih itibarıyla deprem bölgesinde belirlenen kurum ve kuruluşlara sağlanan prefabrik yapı ile konteynerlerin teslimindeki (kurulum ve montaj dahil) KDV oranının 31/12/2023 tarihine kadar yüzde 1’e düşürüldü ancak yeterli olamadı, önerimiz; deprem bölgesindeki belirlenen kurum ve kuruluşlara yapılan tüm teslimlerde KDV oranının indirimli uygulanması,
Depremzedelere Kısmî Vergi Affı:
TBMM’de görüşülmekte olan yeni yapılandırma ve vergi affı torba kanun tasarısına bir madde ilave edilerek mücbir sebep kapsamına alınan illerdeki tüm mükelleflere kısmı bir vergi affı getirilmesi yerinde olacaktır. Örneğin; geçmiş dönem vergilerinde yüzde 50 indirim yapılması,
Yapılan Yardımların Denetimi:
Bölgeye çok yoğun maddi ve manevi yardım yapılmaya devam ediliyor. Deprem bölgesindeki yardım kuruluşlarına yapılan bu yardımların, konusunda uzman Yeminli Mali Müşavirler, Bağımsız Denetçiler veya Bağımsız Denetim Kuruluşlarınca denetlenebilmesi ve ilgili raporların kamuya sunulması noktasında yetki ve görev verilmesi,
Yerinde olacaktır. Uzun yıllardır hep mevzuat ağırlıklı yazıyordum. Bir gün böyle trajik bir yazı yazacağım hiç aklıma gelmemişti. Bir daha böyle bir felaket, insanların ve doğanın başına gelmez inşallah.
İktibas: Paradergi
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.