Asgari Ücret ve VUK’a Göre Tevsik Zorunluluğu Üzerine Değerlendirme
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Giriş: Geçtiğimiz Aralık ayında Cumhurbaşkanı tarafından 2023 yılında uygulanacak asgari ücretin ücret brüt 10.008,00 TL, net 8.506,80 TL. Olarak açıklanmasından sonra mesleki kamuoyunda 2023 yılında uygulanacak net asgari ücretin Hazine ve Maliye Bakanlığınca yayınlanan 459 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği düzenlemeleri gereği tahsilât ve ödemelerini banka yoluyla yapma zorunluluğu getirilenlerin beşten az çalışanı olsa da çalıştırdıkları işçiye geçekleştirecekleri asgari ücret ödemeleri 7.000 TL’yi aştığından banka, PTT ve özel finans kurumları yoluyla yapılması gerektiği konusunda görüşler ortaya konulmuştur. Bu konuda yapılan düzenlemeleri incelediğimiz konun bu kapsamda değerlendirilmesinin sağlıklı olmadığı düşüncesiyle farklı bir bakış acısı değerlendirmesi.
Konuya ilişkin yasal düzenlemeler
1. Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik 18 Kasım 2008 tarih ve 27058 sayılı Resmî Gazetede yayınlanmıştır. 21 Mayıs 2016 tarih ve 29718 sayılı Resmî Gazete yayınlanan Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle işçi sayısı toplamının “en az 10 olması durumunda,” ibaresi “en az beş olması durumunda,” şeklinde değiştirilmiştir. Haziran 2016 ayından itibaren de beş kişiyi aşan işyerlerinde ödenen ücret tutarı ne olursa olsun ücret ödemelerinin (Ödeme: Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkak ödemelerini ifade eder.) banka aracılığı ile yapılması uygulamasına geçilmiştir. Bu Yönetmelik, Borçlar Kanunu, Basın İş Kanunu, Deniz İş Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında çalıştırılan işçi, gazeteci ve gemi adamının ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkakını kapsar. İşçiye yapılan ödemelerin bankalar aracılığıyla yapılmaması hâlinde uygulanacak idarî para cezası ise 4857 sayılı İş Kanununun 102 nci maddesinde belirlenmiştir. 2023 yılı için her bir işçi ve her ay için 956 TL.
2. Hazine ve Maliye Bakanlığı 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 257’nci maddesinin kendisine verdiği yetkiye istinaden kayıt dışılığı önlemek amacıyla vergisel işlemlerin tahsilât ve ödemelerin tevsik edilmesine yönelik sırasıyla ilk kez yayınlanan 320 sıraNo.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yazılan düzenlemelere uygun olarak birçok tebliğ yayınlanmış en son 24.12.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 459 sıra No.lu VUK Genel Tebliği (480 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 459)’nde Değişiklik Yapılmıştır.) ile tahsilât ve ödemelerinin (Ödeme: Nakit ve her an kullanıma hazır banka varlığından oluşan ödeme mevcudundaki azalışı,) tevsik sınırı 01.01.2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ile 7.000 TL olarak belirlemiştir. Yayınlanan tebliğler GİB sitesinde güncelliğini korumaktadır. Bu konuda yayınlanan ilk 320 sıra No.lu tebliğin amacı “Bu düzenleme ile ticari işlemler ve finansal hareketlerin taraflarının izlenmesi ve vergiyi doğuran olayların mali kurumların kayıt ve belgeleri yardımıyla tespit edilmesi amaçlanmaktadır.” şeklinde ifade edilmiştir. Tahsilât ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğuna uyulmaması durumunda ise Vergi Usul Kanununda yer alan cezaların tatbik edileceği belirtilmiştir. (Mükerrer 355 işleme konu tutarın %5’i)
Uygulama
Miktardan Bağımsız Olarak Banka Yoluyla Yapılması Gereken Ödemeler
İşçi Ücret Ödemeleri
İşçilere yapılan ücret, prim, ikramiye ve benzeri nitelikteki her türlü ödemenin banka aracılığı ile ödenmesine ilişkin düzenleme 01.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik ile belirlenmiştir. 01 Haziran 2016 tarihinden itibaren de beş ve üzeri çalışanı olan işverenlerin ücret ödemelerini bankadan yapması zorunlu hale gelmiştir. Yönetmelikte zorunlu olan Ödeme tanımı içinde “Ücret, prim, ikramiye ve bu nitelikteki her türlü istihkak” olarak yer almaktadır. Ayrıca
Yönetmelik de; İşçiye, Gazeteciye ve Gemi Adamına Yapılan Ödemelerin Bankalar Aracılığıyla Yapılmasına ilişkin ödemede işçiye yapılan ödemeler “belirlenen her türlü ödemelerden öncelikle kanunî kesintiler yapıldıktan sonra işçiye net olarak ödenecek bakiye tutarı” şeklinde tanımlanmıştır.
Miktara Bağlı Olarak Banka Yoluyla Yapılması Gereken Ödemeler
459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde yer alan düzenlemeleri incelediğimizde;
Tanımlar
Tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar: Bu Tebliğ uygulaması bakımından, Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarları, serbest meslek erbabını, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarları, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçileri, vergiden muaf esnafı,
Tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlar: Bu Tebliğ uygulaması bakımından tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar dışında kalanları,
Tevsik Zorunluluğunun Kapsamı ve Tutarı
Kapsam ve Tutar
Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilât ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilât ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.
Bu kapsamda örneğin;
– Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilât ve ödemelerin,
– Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilât ve ödemelerin,
– İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilât ve ödemelerin,
Belirlenen haddi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik edilmesi zorunludur.
Uygulamaya ilişkin İdarenin Görüşü
T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı
Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
24.05.2016 tarih ve 58889402-105[2015/127-1044]-54 sayılı özelgesi
“Bu hüküm ve açıklamalara göre; faturalardaki KDV dâhil tutarın ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden yapacağınız zirai ürün alımlarınız dolayısıyla düzenleyeceğiniz müstahsil makbuzundaki üzerinden gelir vergisi tevkifatı indirilmemiş tutarın 7.000 TL’yi (01.01.2016 tarihinden itibaren) aşması halinde, tahsilât ve ödemelerinizin, anılan Tebliğde belirtilen aracı finansal kurumlar kanalıyla yerine getirilmesi ve bu tahsilât ve ödemelerin söz konusu kurumlarca düzenlenecek belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir”
————
T.C.
Gelir İdaresi Başkanlığı
Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
23.08.2019 tarih ve 27192137-105[Mük.257/2018-423]-E.65695 sayılı özelgesi
“Buna göre, bahse konu uygulama kapsamında, ithalat bedellerinin ödenmesine ve ihracat bedellerinin tahsilâtına ilişkin olarak Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinde yer alan yetki çerçevesinde herhangi bir düzenleme veya belirleme yapılmadığından, mezkûr Kanun uygulamaları açısından, ihracat bedeli tahsilâtlarının veya ithalat bedeli ödemelerinin, aracı finansal kuruluşlar aracılığı ile yapılması ve bunlar tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır.”
Yukarıda yer alan yasal düzenlemelere baktığımızda;
459 No.lu tebliğde her türlü tahsilât ve ödemelerin denilse de Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen özelgede Bakanlıkça ilgili tebliğlerde ithalat bedellerinin ödenmesine ve ihracat bedellerinin tahsilâtına ilişkin olarak herhangi bir düzenleme veya belirleme yapılmadığından Tevsik Zorunluluğu bulunmadığı yönünde görüş verilmiştir.
Bu yönüyle değerlendirdiğimizde Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinin hiç birinde “Ücret” Tevsik Zorunluluğu kapsamında olan işlemler belirtilmemiştir.
Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından verilen özelgede “faturalardaki KDV dâhil tutarın ve gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden yapacağınız zirai ürün alımlarınız dolayısıyla düzenleyeceğiniz müstahsil makbuzundaki üzerinden gelir vergisi tevkifatı indirilmemiş tutarı”
Aşması halinde, tahsilât ve ödemelerinizin “Tevsik Zorunluluğu kapsamında olduğu yönünde görüş verilmiştir.
Özelgelerde yer alan bu görüşler üzerinden işçi ücretlendirilmesine yönelik örnek vermek gerekirse;
1 işçi istihdam eden bir işyerinde kısmı süreli hizmet sözleşmesi ile çalışan bir personelin aylık ücreti sözleşmede asgari ücret olarak belirlenmiş olup aylık brüt 10.008,00 TL’dır. Yıllık 60.048,00 TL’dır ayda 15 gün çalışması nedeniyle aylık net ücret 4.253,40 TL’dır. Bu işçinin ücret ödemesi sözleşmeye göre 7.000,00 TL geçmekte ancak aylık ödeme tutarı 4.253,40 TL olduğu için 7.000,00 TL altında kalmaktadır. Buna göre bu işçiye ücreti hangi düzenlemeye göre yapılacaktır.
Veya
1 işçi istihdam eden bir işyerinde süresiz hizmet sözleşmesi ile çalışan bir personelin aylık ücreti sözleşmede asgari ücret olarak belirlenmiş olup aylık brüt 10.008,00 TL’dır. Yıllık 120.096,00 TL’dir ocak ayında 10 gün eksik (izin, rapor vb. gibi nedenler) çalışması nedeniyle aylık net ücret 5.671,20 TL’dır. Bu işçinin ücret ödemesi sözleşmeye göre 7.000,00 TL geçmekte ancak aylık ödeme tutarı 5.671,20 TL olduğu için 7.000,00 TL altında kalmaktadır. Buna göre bu işçiye ücreti hangi düzenlemeye göre yapılacaktır.
Konu ile ilgili daha birçok örnek mümkündür. VUK tebliğlerinde yer alan Tevsik Zorunluluğu kapsamında ticari olarak gerçekleştirilen işlemin bir bütün olarak değerlendirilmesi yönüyle baktığımızda ücret ödemelerin bu kapsamda değil. Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaati oluşmaktadır.
(Haftalık ödeme yapan küçük esnafın ücret ödemleri bu uygulamada nasıl bir işleme tabi olacak)
Sonuç; Kayıt dışı ekonomi ile mücadelede kanun koyucunun ekonomik faaliyetlerin ve vergisel işlemlerin izlenebilmesi ve kayıt dışı işlemleri asgari düzeye indirilmesi amacına yönelik olarak vergi kanunlarında ve diğer kanunlarda yasal düzenlemeler yapmaktadır. Bizce de bu tür düzenlemeler doğru ve yerinde düzenlemelerdir. Ancak yapılan düzenlemelerin kendi sistematiğinde değerlendirilmesi diğer kanunlarla uyumu temel esas olarak alınmalıdır.
213 sayılı VUK’un da yer alan tahsilât ve ödemelere ilişkin tevsik zorunluluğu uygulaması ile Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelikte belirlenen hususların kapsam itibariyle birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmesi daha doğru olacaktır.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 213 sayılı VUK göre belirlenen “Miktara Bağlı Olarak Banka Yoluyla Yapılması Gereken Ödemeler” ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirlenen “Miktardan Bağımsız Olarak Banka Yoluyla Yapılması Gereken Ödemeler” uygulamalarının iç içe girmesi ile durum içinden çıkılmaz bir hal alacaktır.
Mesleki kamuoyunda yaşanan tereddütleri ortadan kaldırmak ve işverenlerin ileride cezalı duruma düşmemeleri için Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından uygulamaya ilişkin bir açıklama yapmasında fayda vardır.