Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Dönem Sonu ve Dönem Başı Hatırlatmaları İle Güncel Bazı Düzenlemeler – Doğan ÇENGEL, YMM – Savaş UZUNSAKAL, YMM

2022-2023 Dönem Sonu ve Dönem Başı Hatırlatmaları

Doğan ÇENGEL
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
dogancengel@beratymm.com

Savaş UZUNSAKAL
Yeminli Mali Müşavir

 Giriş

Bir yılı daha tamamlamak üzereyiz. Yıl içerisinde gerçekleştirilen işlemlerin gözden geçirilmesinde ve yeni yıla hazırlık yapılmasında katkı sağlayacağı düşüncesiyle “66 Maddede Dönem Sonu/Dönem Başı Hatırlatmaları İle Güncel Düzenlemeler” başlıklı makalemizi genişleterek ve güncelleyerek tekrar bilginize sunmanın faydalı olacağına karar verdik.

1. Kasa: Dönem sonu fiili kasanın resmi kasadan yüksek olması gelirin kayıtlara alınmaması, fiili kasanının resmi kasadan düşük olması ise vergisiz nakit çekim eleştirisine sebep olacağından kasa bakiyesi kontrol edilmeli kasa fazlası veya noksanlıklarının sebebi araştırılarak ilgili düzeltme kayıtları yapılmalıdır. Kasa hesabı hiçbir zaman alacak bakiyesi veremeyeceği gibi özellikle kredi kullanan işletmeler için günlük nakit ihtiyacından fazlasının kasada bulunduğu iddiası kabul görmez. Bu nedenle söz konusu nakdin ortaklar tarafından işletmeden çekildiği varsayımıyla ihtiyaç dışı kasa tutarına faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenir. Ayrıca kasada bulunan yabancı paralar dönem sonunda TCMB efektif alışla değerlenerek kur farkı ayrılmalıdır. Yılın son gününde kasada bulunan nakit ve diğer varlıkların sayılarak tutanağa bağlanması faydalı olacaktır.

2. Çek-Senet: Alınan çekler/senetler ile keşide çekleri ve borç senetleri kontrol edilmeli aralarında vadesi geçenlerin durumu tespit edilmelidir. Dövizli olanlar TCMB döviz alış kuruyla değerlenmeli ayrıca çek ve senetlere reeskont hesaplaması yapılmasının vergisel sonuçları dikkate alınmalıdır. Keşide çeklerinde atlayan serilerin akıbeti araştırılmalıdır. Dönem sonunda muhasebenin özün önceliği kavramı gereği 101-Alınan Çekler hesabının bakiyesi 121-Alacak Senetleri hesabına, 103-Verilen Çekler hesabının bakiyesi 321-Borç Senetleri hesabına devredilmelidir. Kasada bulunan çek ve senetler tutanağa bağlanmalı, bankaya/finans kurumuna teminata/tahsile verilenler ise ilgilisiyle mutabakata bağlanmalıdır. Teminat niteliğindeki alınan/verilen çek/senetler nazım hesaplarda takip edilmelidir. Dönem sonunda reeskont hesaplanmak istenmesi durumunda şartlara uyanlar için reeskont hesaplanarak gelir/gider kaydedilmeli, izleyen yılbaşında ise reeskont faiz geliri/gideri yeni bir muhasebe kaydıyla muhakkak iptal edilmelidir. Reeskont uygulamasıyla ilgili “Senetlerde Reeskont Hesaplamak Vergi Avantajı Sağlar mı?” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.

3. Banka/Pos: Bankalardan POS, vadeli/vadesiz mevduat ve kredi hesapları için ekstre alınmalı ve muhasebe hesaplarıyla karşılaştırılmalıdır. Vadeli mevduat ve krediler için kıst faiz hesaplanarak tahakkuk kaydı yapılmalıdır. Ayrıca işletme aktifinde yer alan yatırımlar uygun değerleme ölçüsüyle değerlenmelidir. Yabancı paralı hesaplar TCMB döviz alış kuruyla değerlenerek kur farkı ayrılmalıdır.

4. Alıcı/Satıcı Hesapları: Müşteri ve satıcılarla yazılı mutabakat yapılmalı yabancı paralı olanlar TCMB döviz alış kuruyla değerlenmelidir. Uzun süredir hareket görmeyen hesaplar titizlikle incelenmeli gerekli muhasebesel (şüpheli/değersiz alacak) ve hukuki işlemler (takip/dava) yapılmalıdır. Dönem sonunda alacak bakiyesi veren alıcılar 340-Alınan Sipariş Avansları Hesabına, borç bakiyesi verilen satıcılar 159-Verilen Sipariş Avansları Hesabına devredilmelidir. 2022 Yılı içinde gerçekleşen ve tamamlanan dövizli işlemlere ilişkin kur farklarının mal/hizmetin tabi olduğu oranda KDV hesaplanarak faturaya bağlanıp bağlanmadığı kontrol edilmelidir. Geçici vergi ve yıl sonlarındaki bakiye için kur farkı hesaplanması gerekmekle birlikte söz konusu kur farklarının faturaya bağlanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Cari dönem yurt dışı satışları için hesaplanacak kur farkları 601/612 hesaplara kaydedilmelidir. Kur farklarıyla ilgili “Çeşitli Açılardan Kur Farkı” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.

5. Şüpheli/Değersiz Alacaklar: Şüpheli alacaklar için geçmişte ayrılan karşılıkların şartları koruyup korumadığı, hukuki takibin yapılıp yapılmadığı, cari dönemde ise karşılık ayrılması gereken alacak olup olmadığı şirket avukatından alınacak belge ve bilgilerle teyit edilmelidir. Ayrıca konkordato sözleşmesi yapılan alacaklar için değersiz/şüpheli alacak olma hali ile KDV durumu dikkate alınmalıdır.  Daha önce karşılık ayrılan ve sonrasında tahsil edilen şüpheli alacaklar gelir olarak kayıt edilmelidir. Sadece şeklen icra takibi yapılması (karşılık ayırdıktan sonra alacağın takip edilmemesi), ya da alacağın şüpheli düştüğü dönemden sonraki dönemlerde karşılık ayrılması hususları eleştiri konusu olmaktadır. Borçlu açısından vazgeçilen alacakların üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına devredilmesi gerektiğinden süreler takip edilmelidir. Şüpheli alacaklardan değersiz alacak niteliği kazananlara ilişkin gerekli muhasebe kayıtları yapılmalıdır.

7338 sayılı Kanunla VUK’un 323. maddesinde değişiklik yapılarak yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan ve 4.000 (2021 yılı için 3.000) TL’yi aşmayan alacaklar için karşılık ayırma imkânı sağlanmıştır. Ayrıca işletme hesabı esasında defter tutan mükelleflere VUK’un 323. maddesi kapsamındaki şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına yazılarak daha önce sadece bilanço hesabına göre defter tutan mükelleflere sağlanan bu haktan yararlanmaları sağlanmıştır.

Şüpheli Alacaklar konusunda detaylı bilgiyi “ Şüpheli Alacaklar” ve “Şüpheli (Ticari) Alacaklar ve Karşılıklarının Değerlemesi” başlıklı makalelerimizden, 7338 sayılı Kanunla yapılan yukarıdaki değişiklikleri de dikkate alarak edinebilirsiniz.

6. Stoklar: 31/12/2022 Tarihi itibariyle fiili stok sayımı yapılarak tutanağa bağlanmalıdır. Sayım fazlası ve eksikliklerin sebebi araştırılmalı olağanüstü fireler KKEG olarak kayıtlara alınmalıdır. Envanter kaydı, KDVK’nın 54/2. maddesinde belirtilen “Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde veya envanter defterinde, hesap dönemi sonunda mevcut emtiayı Katma Değer Vergisine tabi olan ve olmayanlar itibariyle tefrik edip göstermeye mecburdurlar” hükmüne uygun olmalıdır. Dönem sonu 151-Yarı Mamuller hesap bakiyesinin oluşumuna ilişkin tablolar (720-730 hesaplardan verilen payların dağıtım anahtarları gibi) ile satış maliyetlerine ilişkin kayıtların dayanağı tablolar muhafaza edilmelidir. Ayrıca değeri düşen/zarar gören stoklar için VUK 267 ve VUK 278. maddeleri kapsamında işlem yapılması gerekmektedir.

7. Belge Takibi: İşletme adına düzenlenen ancak 2022 yılında kayıtlarına henüz alınmayan fatura ve diğer belgeler tespit edilmeli ve kayıtlara alınmalıdır. E-arşiv fatura bilgilerine interaktif vergi dairesinden/entegratör firmadan ulaşabilirsiniz. Diğerleri içinse mutabakatlar, stok kontrolleri, faturaya bağlanmamış irsaliye listelerinden yararlanabilirsiniz. Önceki yıl faturalarında yer alan KDV her ne kadar 31/12/2023 tarihine kadar indirim konusu yapılabilse de 2022 gelir-kurumlar vergisi açısından gider kaydı mümkün değildir. Ancak 2022 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde söz konusu giderlerin beyanname üzerinde “Zarar olsa dahi indirilecek istisnalar ve indirimler” bölümündeki “Diğer indirim ve istisnalar” satırında açıklama girilerek indirimi mümkündür. Bu durumda mükerrerlik teşkil etmemesi adına 2023 yılı beyannamesinde söz konusu tutarın KKEG olarak gösterilmesi gerekir (Manisa Vergi Dairesi Başkanlığının 20/082013 tarih ve 85373914-125[49.01.07]-78 sayılı özelgesi).

8. Vergi İadeleri: Vergi dairesinden olan KDV-Kurumlar/Gelir vergisi alacaklarının akıbeti araştırılmalı gerçekleştirilen mahsupların ve nakden iadelerin muhasebe kayıtları kontrol edilerek eksik kayıtlar yapılmalıdır. İadelerden tenzil edilen tutarlar KKEG olarak işleme tabi tutulmalıdır.

9. Peşin Ödenen Gider ve Gelir Tahakkukları: 180-Peşin ödenen giderler hesabında takip edilen tutarların ilgili dönemlere gider olarak, 381-Gelir tahakkukları hesabında takip edilen tutarların ilgili döneme gelir olarak yansıtılıp yansıtılmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca 37-Borç ve Gider Karşılıkları ile 381-Gider Karşılıkları hesaplarının dayanakları muhafaza edilmelidir.

10. Vergi/SGK Borçları-Teşvikleri: Vergi beyannameleri, MUHSGK beyan/bildirgeleri ve ücret bordrolarıyla 190, 191, 193, 196, 335, 360, 361, 368, 391 ve 438 hesaplarının tutarlılığı sağlanmalıdır. SGK’ya ilişkin teşvik ve indirimlerin muhasebe kayıtlarına yansıyıp yansımadığı kontrol edilmelidir. Çoğunlukla SGK teşviklerinden yararlanılması borcu bulunmamaya bağlı olduğu unutulmamalıdır.

Sigorta primi işveren hissesi destek tutarlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borç tahakkukunun yapılması halinde yani diğer bir deyişle söz konusu tutarların defter kayıtlarında 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri hesabında izlenmesi durumunda, bu tutarların maliyet ya da gider hesaplarında izlenmesi gerekmektedir. Anılan tutarların Devlet tarafından teşvik olarak karşılanması halinde de söz konusu tutarların 361 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri hesabının borcuna karşılık 602 Diğer Gelirler hesabının alacağına kayıt edilerek muhasebeleştirilmesi gerekmektedir.  Diğer taraftan, sigorta primi işveren hissesi destek tutarlarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından borç tahakkukunun yapılmaması halinde Devlet tarafından karşılanan teşvik unsurlarının gelir veya gider hesapları ile ilişkilendirilmemesi gerekmektedir (Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 28/12/2020 tarih ve 27575268-105[2020-948]-E.364352 sayılı özelgesi).

11. Sayım ve Tesellüm Noksanlıkları ile Fazlalıkları: Dönem sonu envanter/mali tablo çalışmasında bakiye veren 197- Sayım ve Tesellüm Noksanları hesabı ile 398 – Sayım ve Tesellüm Fazlaları hesapları kontrol edilmeli kaynağı tespit edilerek (olağanüstü fire, hırsızlık, konsinye teslim, hırsızlık, belgesiz mal edinme/satma gibi) ve gerekli düzeltmeler yapılmalıdır. Sebebi tespit edilemeyen fazlalıklar gelir, eksiklikler ise KKEG olarak işleme tabi tutulmalıdır. Ancak bu işlem sırasında daha sonra eleştiriye muhatap olmamak adına emsal bedel üzerinden KDV/ÖTV gibi vergiler de ihmal edilmemelidir.

12. Amortisman Tabloları: Amortisman tablolarındaki hesaplamalar kontrol edilmeli, fiili durum ile mizan uyumu sağlanmalıdır. Önceki dönemde ayrılmayan amortismanların cari dönemde gider/maliyet kaydının mümkün olmadığı, binek taşıtlara uygulanan ve ilk yıl ayrılmayan kıst amortisman bakiyesinin son dönem amortismanına ilave edilmesi gerektiği hususları unutulmamalıdır (234 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği). Yine binek taşıtlarda amortisman/gider kısıtlamasına uygun işlem yapılıp yapılmadığı gözden geçirilmelidir. İnteraktif vergi dairesinde işleme adına tescili olan araçların bilgisi kontrol edilmelidir. Amortisman hesaplama yöntemlerinden olan azalan bakiyeler yönteminden normal yönteme geçmek mümkün iken normal yöntemden azalan bakiyeler yöntemine geçmek mümkün değildir.

GVK’nın 40/7. maddesine göre işletmeye dâhil olan gayrimenkulün iktisadi değerini artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabileceğinden bu hususun işletmeye vergi avantajı sağladığı dikkate alınmalıdır.

VUK’un Geçici 31, 32 ve mük. 298/Ç maddesi kapsamında değerleme yapılmışsa amortismanlar yeni değerler üzerinden hesaplanmalıdır. Boş arazi ve arsalar, 7326 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamındaki sabit kıymetler, varlık barışı (GVK’nın geçici 93. maddesi ile KVK’nın geçici 15. maddesi) kapsamında beyan edilen taşınmazlar üzerinden amortisman ayrılarak gider kaydedilemez.

Tescile Tabi Araçlar: Örnek Özelge: 25.12.2012 Tarihinde alışı gerçekleşen ancak tescil işlemi yasal süresi içerisinde 03.01.2013 tarihinde tamamlanan çekiciye ilişkin amortismanın ayrılmasına hangi yılda başlanacağı hususunda özelge talep eden mükellefe İdare, “ mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ve kullanılma şartı aranmaksızın kullanılmaya hazır halde bulunan iktisadi kıymetler için amortisman ayrılabilecektir. Bu kapsamda kullanılabilmesi kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine yasal süresi içerisinde kayıt ve tescil işlemi yapılmak şartıyla; aktife alındıkları dönemden itibaren amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır” şeklinde görüş vermiştir (Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 Tarih ve 27192137-105[320-2013/21-264]-50 sayılı Özelgesi).

Gün Esaslı Amortisman ve Mükelleflerce faydalı ömrün belirlenmesi: 7338 sayılı Kanunla VUK’un 320. maddesine ihtiyari uygulanmak üzere gün esasına ve faydalı ömre ilişkin ilaveler yapılmıştır. Gün hesabına göre amortismana, iktisadi kıymetin kullanıma hazır olduğu tarihte başlanacaktır. Mükellefler, tespit ve ilan edilen faydalı ömürlerden kısa olmamak üzere amortisman süresini, her yıl için aynı nispette olmak kaydıyla, belirlemekte serbesttir. Bu süre Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen sürenin iki katını ve elli yılı aşamaz. Belirtilen şekilde amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra bu hesaplama şeklinden vazgeçilemez. Bu düzenlemeyle ilişkili olarak VUK’un 315 ve 318. maddelerinde değişiklik/ilaveler yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

13. Ortaklar Hesabı: Ortaklar hesabı kontrol edilmeli, ortakların şirkete borçlu olması halinde faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenmelidir. Uygulanacak faiz oranı işletmenin aldığı kredi faiz oranı olup iç emsal bulunmaması (şirketin kredi kullanmaması) halinde TCMB tarafından ilan edilen bankalarca açılan ticari kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranının, kullandırılan döviz cinsinin mezkûr ilanda yer almaması halinde ise bankalardan alınan faiz oranı bilgilerinin dış emsal olarak dikkate alınması gerekmektedir (Vergi Denetim Kurulu Danışma Komisyonu Başkanlık Makamının 08/04/2022 tarih ve E-55935724-050.06.04 – 394 sayılı onayı ile yürürlüğe giren kararı-TÜRMOB’un 08.10.2022 tarih ve 151-1 sayılı mevzuat sirküleri).

14. Örtülü Sermaye / Transfer Fiyatlandırması: Ortaklar ve ilişkili kişilerin şirketten alacaklı olması halinde KVK 12. maddesi kapsamında Örtülü sermaye hükümleri (dönem başı öz sermayenin 3 katını aşan kısmı örtülü sermayedir) dikkate alınmalıdır. Ayrıca yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan işlemlerin KVK 13. maddesi kapsamında Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı hükümlerine (emsal fiyat) uygunluğu test edilmelidir.

15. Uzun/Kısa Vadeli Borç/Alacaklar: Uzun vadeli varlık ve kaynaklardan süresi 1 yılın altına düşenler ilgili kısa vadeli hesaplara devredilmelidir. (Örneğin 120-220, 121-221, 180-280, 303-400, 368-438 gibi).

16. Kârdan Ayrılması Gereken Yedekler: Yedek akçeler kontrol edilmeli yasa ve ana sözleşmeye uygun ayrılıp ayrılmadığının tespiti yapılmalıdır. (Örneğin ödenmiş sermayenin %20’sine ulaşılıncaya kadar kârın %5’inin I. tertip yasal yedek ayrılması gibi).

17. İstisna ve Diğer Uygulamalar: İlgili mevzuat (GVK, KVK, VUK) çerçevesinde yararlanılan müessese (KVK 5. madde, VUK 328 gibi) hükümlerine ilişkin şartlarının sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmeli gerekli ise özel fonlar için muhasebe kaydı yapılmalıdır. Önceki dönemlerde ayrılan fonların dönem karına ilavesi gerekenler (yenileme fonu gibi) incelenmeli ve gereği yapılmalıdır.

KVK 5/3. maddesine göre, İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez.

Genç girişimcilerde kazanç istisnasından dolayı alınan BAĞ-KUR destek tutarlarının ticari kazancın tespitinde gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir (Manisa V.D. Başkanlığının 14/06/2021 tarih ve 85373914-120[40.01.138]-56135 sayılı özelgesi). Genç girişimci istisnasına ilişkin detaylı bilgiye “Genç Girişimcilere Kazanç İstisnası ve SGK Teşviki” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

Emisyon Primi: Emisyon primleri, doğrudan bilançonun “Öz Kaynaklar” bölümüne muhasebeleştirildiğinden ve gelir tablosu hesaplarıyla ilişkilendirilmediğinden öncelikle beyannamenin “KKEG” satırına ilave edilerek ve daha sonra “Zarar Dahi Olsa İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde yer alan “319-Emisyon Primi Kazancı” satırında gösterilmelidir. Gelir tablosu hesaplarında yer verilmeyen emisyon primi kazancının KKEG olarak kurumlar beyannamesine ilave edilmemesi halinde istisnadan mükerrer yararlanılacağı bu nedenle de vergi ziyaına sebebiyet verileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Beyannamenin ekler bölümündeki KKEG’ye ilişkin satırlarda ise emisyon primine özgü bir alan olmadığından söz konusu tutar “Diğer” satırında belirtilerek “emisyon primi” açıklaması yapılmalıdır. Emisyon prim istisnasına ilişkin detaylı bilgiye “Emisyon Primi İstisnası” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

18. İndirimler: İndirimlerin (bağış ve yardımlar gibi) ve geçmiş yıl zararlarının indirim hakkı bulunup bulunmadığı (5 yıl devredip devretmediği ara dönemlerde yararlanma hakkı varken bu hakkın kullanılıp kullanılmadığı), hususlarına dikkat edilmelidir. Ayrıca KVK’nın 10. maddesi ve GVK’nın 89. maddesi kapsamındaki indirimler muhakkak geçerli belgelere (bağış makbuzu, fatura tutanak, banka dekontu gibi) bağlanmalıdır.

19.İndirimli Kurumlar: İndirimli kurumlar vergisi açısından önceki dönemden devreden indirimli kurumlar vergisi tutarının endekslemeye tabi olup olmadığı tabi ise doğru endeksleme yapılıp yapılmadığı ayrıca dönem içinde yatırım tamamlanmışsa indirimli kurumlar vergisinin hesaplanma biçiminde meydana gelen değişiklikler kontrol edilmelidir. İndirimli kurumlar uygulaması açısından yatırımın tamamlanıp tamamlanmadığı ya da ne zaman tamamlanmış sayıldığı hususlarının önem arz ettiği dikkate alınmalıdır.

20. Yeniden Değerleme Oranı: 542 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yeniden değerleme oranı 2022 yılı için %122,93 olarak belirlenmiştir. Vergi mevzuatındaki bir çok had bu orana bağlanmıştır. GVK’nın Geçici 61. maddesi kapsamında aynı Kanunun 4842 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmadan önceki Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri çerçevesinde yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan ve kazanç yetersizliği dolayısıyla sonraki yıllara devreden yatırım indirimi tutarları yeniden değerleme oranında arttırılır. 5746 sayılı Kanuna göre kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan Ar-Ge indirimi, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda VUK’a göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.

21. Ödenmeyen SGK Primleri: 5510 sayılı Kanunun 88. maddesine göre ödenmeyen SGK primleri gider olarak yazılamaz. Bu nedenle vergi planlaması açısından 31/12/2022 tarihinden önce SGK primlerinin ödenmesi vergi avantajı sağlayacaktır. 2022 Aralık dönemi primi ise 2023 Ocak ayında ödenmesi durumunda 2022 Yılı için gider olarak dikkate alınır. Önceki yıllara ait olup da 2022 yılında ödenen SGK primleri gelir/kurumlar vergisi hesaplanmasında dikkate alınabilir (Mersin Vergi Dairesi Başkanlığının 11/04/2017 ve 18008620-125[2017-721-1]-16071 sayılı özelgesi).

22. KKEG: Gider hesapları kontrol edilmeli KKEG niteliğinde olanlar Geçici ve KV Beyanı çerçevesinde sınıflandırılmalıdır (KVK 11 Finansman Gider Kısıtlaması ve Diğer KVK 11, VUK Karşılıklar, Ödenmeyen SGK Primleri, Bağış ve Yardımlar, KDVK 30/d, ÖİV, MTV, 6736 SK, 7143 SK, 7326 SK, İstisna ve muafiyetlere ilişkin gider ve zararlar, GVK 40, ve Diğer gibi). KKEG niteliğindeki harcamalar (bazen de emisyon primi gibi istisnalar) Kurumlar Vergisi Beyannamesinde vergi matrahının hesaplanması sırasında ilgili satıra yazılarak ticari kara ilave edilmelidir. Gelir Vergisi Beyannamesinde ayrıca KKEG satırı bulunmamakla birlikte beyannamenin ticari kazanca ilişkin bildirim satırına KKEG tutarı ilave edilmeli ayrıca bilanço hesabına göre defter tutuluyorsa “ekler” bölümündeki “bilanço karından mali kara ulaşılmasına ilişkin bildirim” satırları oldurulmalıdır. Ayrıca TDHP’de kanunen kabul edilmeyen gider adı altında tanımlanmış bir muhasebe hesabı bulunmadığını, giderlerin ya fonksiyon (7/A) ya da çeşit (7/B) esasına göre muhasebeleştirilmesi gerektiğini KKEG’lerin ise ayrıca nazım hesaplarda takip edilebileceğini hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır.

23.Finansman Gider Kısıtlaması: Kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’u KKEG’dir. İşletmelerin dönem sonlarında finansman gider kısıtlaması yönünden borçlanmadan kaynaklanan toplam finansman giderlerini, netleştirme yapılacak kısmı, örtülü sermaye üzerinden hesaplanan finansman giderlerini, özkaynak ve yabancı kaynaklar ile nihayetinde KKEG olarak işleme tabi tutulacak finansman giderlerini tespit etmeleri gerekir. Konuya ilişkin detaylı bilgiye “Soru ve Cevaplarla Finansman Gider Kısıtlaması” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

24. Sabit Kıymete İlişkin Faiz ve Kur Farkı Giderleri: Sabit kıymetin iktisap edinildiği döneme ilişkin tüm kur farkları ve finansman giderlerinin maliyete ilave edilerek aktifleştirilmesi zorunlu olup sonraki dönemlere ilişkin olanların ise gider kaydı ya da aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Ancak 334 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre, iktisap dönemini takip eden ilk hesap döneminde kur farklarının aktifleştirilmesi halinde kredinin kapanacağı tarihe kadar oluşan tüm kur farklarının maliyete ilavesi zorunlu olacaktır. Bu nedenle geçmiş dönemlerde kur farklarının ve finansman giderlerinin ne şekilde muhasebeleştirildiği kontrol edilerek geçmişte benimsenen yöntemle devam edilmelidir. Ayrıca 7338 sayılı Kanunun 27. maddesiyle VUK’un “maliyet bedeli” başlıklı 262. maddesi yeniden düzenlenmiş ve 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Maliyet bedeline zorunlu olarak ilavesi gereken unsurların tespitinde söz konusu hüküm ve yürürlük tarihi dikkate alınmalıdır.

25. Dönem Sonu Emtiaya İlişkin Kur Farkı/Faiz: Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan finansman ve kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunlu olup, stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak finansman ve kur farklarının ise, ilgili oldukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesinin mümkündür. Emtianın işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan aleyhte kur farklarının maliyete ilave edilmemesi dönem sonu mal mevcudunun olması gerekenden daha az, maliyet hesaplarının da olması gerekenden daha fazla görünmesine neden olacağından eleştiri konusu yapılabilir. Maliyet bedeline ilavesi zorunlu unsurların tespiti açısından bir önceki maddede yaptığımız 7338 sayılı Kanunla getirilen hüküm ve açıklamalar bu madde için de geçerlidir.

26. Binek Taşıtlar Gider Kısıtlaması: 2022 Yılı itibariyle iktisap edilen binek taşıtlara ait 200.000 TL tutarındaki KDV + ÖTV direkt gider kaydedilebilecek olup bu durumda amortismana tabi tutar 230.000 TL’dir. ÖTV+ KDV maliyete ilave edilirse 430.000 TL üzerinden amortisman ayrılabilir.

Binek oto aylık kira gider yazmanın sınırı 2022 yılı 8.000 TL + KDV olup aşan tutar ve KDV’si KKEG niteliğindedir. Binek taşıtlara ilişkin gider kısıtlaması (%70-%30) devam etmektedir.

Yazımızı kaleme aldığımız günlerde 2023 hadleri henüz açıklanmamış olmakla birlikte yeniden değerleme oranında (%122,93) artacağını beklemekteyiz.

27. Yıllara Sari İnşaat ve Stopajı: Yıllara sari inşaat işlerinde, önceki dönemlerden devreden ve 2022 yılında tamamlanan projelerin maliyet ve gelirleri ilgili gelir tablosu hesaplarına aktarımı sağlanmalı ve stopajlar beyanname üzerinde ödenecek vergiden düşülmelidir. Ancak ilerleyen dönemlerde tamamlanacak projelere ilişkin stopajlar işin tamamlandığı yılın beyannamesinden mahsup edilebilir. Başlangıçta yıllara sari olmayan ancak ilerleyen tarihlerde yıllara sari olduğu anlaşılan projelere ilişkin muhasebe ve stopaj yükümlülükleri gözden geçirilmelidir. 04/02/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 3491 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 01/03/2021 tarihinden itibaren yıllara sari inşaat işlerinde stopaj oranı %5’e çıkarılmıştır. Geçici ve kati kabul usulüne tabi işlerde geçici kabul tutanağının düzenlendiği tarihin, geçici ve kati kabul usulüne tabi olmayan işlerde ise işin fiilen tamamlandığı veya bırakıldığı tarihin işin bitim tarihi olarak kabul edilmesi, bu işle ilgili kâr veya zararın bitim tarihi itibariyle tespit edilmesi ve tamamının işin bittiği yılın geliri olarak beyan edilmesi gerekmekte ve işin bitirilmesinden sonra taşerona yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 07/12/2016 tarih ve 17192610-125[ÖZG-14/44]-277 sayılı özelgesi). Ayrıca yıllara sari inşaat işiyle ilişkili yabancı kaynak kullanımından oluşan finansman giderleri işin bittiği dönemde kısıtlamaya tabi tutulmalıdır (18 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği).

28. Dönemsellik ve Tahakkuk İlkesi: Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan, bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.

Vergi İnceleme Raporuna Göre Tarh Edilen Vergilerin Gider Dönemi: Vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen ve uzlaşma sonucuna göre kesinleşerek aynı yıl ödenen gelir vergisi stopajı ödendiği yılın kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekir (Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 18/04/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-6-101 sayılı özelgesi).

29.Aralık Ayıyla ilgili Yeni Yılda Gelen Faturalar:

Ticari Kazanç: Bir önceki yılın son ayında (Aralık ayında) tüketilen elektrik, su, telefon, doğalgaz vs. faturalarında yer alan bedeller, aralık ayı içerisinde tahakkuk etmiş olduğundan, bu giderlere ilişkin faturalar izleyen takvim yılının Ocak ayında düzenlenmiş olsa dahi bir önceki yıla ilişkin olarak beyan edilecek ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir.  Bununla birlikte, gider tutarının mükellefçe bilinememesi ve faturaların ilgili yıl hesaplarının kapatılmasından sonra düzenlenmesi halinde, ilgili yılda indirim konusu yapılamayan söz konusu giderler, faturaların düzenlendiği döneme ilişkin ticari kazancın tespitinde de dikkate alınabilecektir (Adana Vergi Dairesi Başkanlığının 11/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.01.16.02-2010-542-KDV-7 sayılı özelgesi).

Serbest Meslek Kazancı: Aralık ayına ait elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye vb. masraflar için serbest meslek erbabı adına düzenlenmiş olan fatura bedelleri ile sigorta poliçe bedellerinin ödemenin yapıldığı döneme ait serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 17/08/2015 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[68-2014/514]-75148 sayılı özelgesi).

30. Ciro Primleri: Bir gelir unsuru olan ciro primi, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir (602 Hesap kullanılarak direkt gelir kaydedilir). Ciro primlerine uygulanacak KDV oranı ise ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranıdır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 30/07/2013 tarih ve 84098128-125-455 sayılı özelgesi). İdari görüş bu yönde olmakla birlikte 2022 yılıyla ilgili olan ancak 2023 yılında faturaya bağlanan ciro primlerinin taraflarca tahakkuk yoluyla gelir/gider kaydedilebileceği görüşündeyiz. Ciro primleriyle ilgili daha detaylı bilgiye “Ciro Primleri” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

31. Kısa/Uzun Vadeli Finansman Gideri Ayrımı: Dönem sonu muhasebe kayıtlarının detaylarına girmeyeceğiz. Ancak 780-Finansman Giderlerinin yansıtma hesapları aracılığıyla gelir tablosu hesaplarına aktarımında özellikli bir husus vardır. Şöyle ki; 7’li Grup olan maliyet hesaplarından kısa ve uzun vadeli borçlanmalara ilişkin sadece 780-Finansman Giderleri hesabını kullanmaktayız. Ancak 6’lı Grup olan gelir tablosu hesaplarında bir yıla kadar olan borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderler için 660- Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri hesabını, bir yılı aşan vadeli borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderlerin için ise 661- Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri hesabını kullanmamız gerekir. Bu nedenle 780-Finansman Giderleri hesabını kısa ve uzun vadeli borçlanmalara ilişkin alt hesaplar nezdinde kırılıma tabi tutarak dönem sonlarında yansıtma hesapları aracılığıyla doğru gelir tablosu hesabına aktarımını sağlamak gerekir.

32. Götürü Gider: 194 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne göre götürü gider uygulamasında döviz olarak elde edilen ihracat hasılatının Türk Lirası karşılığının tespitinde, hasılatın kanuni defterlere kaydedildiği tarihte geçerli olan ve TCMB tarafından tespit ve ilan edilmiş döviz alış kurlarının esas alınması gerekmekte olup götürü gider tutarı FOB satış bedeli (Gümrük beyannamesindeki 46 No.lu satır) üzerinden hesaplanacaktır. Nakliyenin bizzat ihracatçı tarafından yapılması veya Türk Lirası karşılığında diğer gerçek veya tüzel kişilere yaptırılması durumunda ise ihracatçı, götürü gider uygulamasında sigorta bedeli hariç CF hasılat tutarını dikkate alacaktır. Öte yandan, taşımayı Türk Lirası karşılığında gerçekleştiren nakliyecinin, bu taşımacılık hasılatı dolayısıyla götürü gider uygulamasından yararlanması söz konusu değildir. Türk Lirası karşılığı yapılan ihracatlar (KKTC’ye TL karşılığı yapılan ihracatlar döviz karşılığı olarak addedilir), ihraç kayıtlı satışlar ile transit ticaret kapsamındaki satışlar için götürü gider hesaplanmayacaktır. İdarenin görüşüne göre götürü gider hesaplanabilmesi için işletmeden bir çıkış olması şarttır. Bu hususa ilişkin detaylı bilgiyi “Götürü Gider Uygulaması (GVK 40/1)” başlıklı makalemizden edinebilirsiniz.

33. Sermaye Azaltımında Vergileme: 2022 Yılı içinde sermaye azaltımı yapılması durumunda azaltmaya konu sermayenin bileşenleri ve ne zaman sermayeye ilave edildiği hususları incelenerek vergi yükü gözden geçirilmelidir. KVK’nın Sermaye Azaltımında Vergileme başlıklı 32/B maddesi 09/11/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mezkur maddeye göre sermaye azaltımında sermayeye ilave edilen özkaynak kalemlerinin sermayeye ilave tarihinden itibaren 5 yıl geçmiş olması hali, sermayeye ilave edilen unsurlar gibi hususlar dikkate alınarak vergileme yapılacağı hususu hüküm altına alınmıştır. Özetle özkaynak unsurlarının sermayeye ilavesi üzerinden 5 yıl geçmişse oranlama yapılacağı, geçmemişse en çok vergili olandan en az vergili olana doğru sıralama yapılacağı kanunlaşmıştır. Hatırlanacağı üzere geçmiş İdari görüş de bu yöndeydi (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/12/2012 Tarih ve 62030549-125[9-2012/58]-3132 sayılı Özelgesi).

Kurumlar Vergisi Kanununun 10/1-ı bendi  kapsamında Nakdi Sermaye Artırımına ilişkin indirimden yararlanılıyorsa sermaye azaltımı hususu dikkate alınmalıdır. Bu hususa ilişkin detaylı bilgiyi 7417 sayılı Kanunla yapılan 5 yıllık sınırlamada göz önünde bulundurarak “Nakdi Sermaye Artırımında İndirim” başlıklı makalemizden edinebilirsiniz.

34. Ödenmeyen Geçici Vergi: 2022 Yılına ilişkin beyan edilen ancak ödenmeyen geçici vergilerin yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinden mahsup edilemeyeceği aksi uygulamanın vergi ziyaına sebebiyet vereceği unutulmamalıdır. Ayrıca ödenen geçici vergiler yıl sonunda 193-Peşin Ödenen Vergiler hesabından 371-Dönem Kârının Peşin Ödenen Vergi ve Diğer Yükümlülükleri (-) hesabına devredilmesi gerekir.

35. Faiz Tahakkuku ve Stopaj: Bankalarda çeşitli şekillerde (vadeli mevduat, repo, ters repo) değerlendirilen yatırım enstrümanları için yıl sonunda vergi kesinti listesi alarak bu listedeki gelirler ile vergi kesintileri 642-Faiz Gelirleri ile 193-Peşin Ödenen Vergiler hesaplarıyla karşılaştırılmalıdır. Ayrıca Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 34.8 Bölümüne göre; vadesi değerleme gününden sonra olan repo ve ters repo işlemleri ile vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden ve kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınan faiz tutarları üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar kesinti suretiyle ödenmiş olan verginin, beyannameye dahil edilen gelire isabet eden kısmı hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.

36.Yurtdışında Ödenen Verginin Mahsubunda Süre: Şartları sağlayan ancak zarar mahsubu veya istisnalar sonucu ilgili yılda Türkiye’de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle, Türkiye’deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkân bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan yurt dışında ödenen ve mahsup hakkı bulunan vergiler tekrar gözden geçirilmelidir. Ancak istisnaya tabi olan kazançlar ilişkin yurtdışında ödenen vergilerin Türkiye’deki vergiden mahsubu mümkün olmadığı unutulmamalıdır. Yurt dışında ödenen vergilerin mahsubuyla ilgili detaylı bilgiye “Kurumlar Vergisinden Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Mahsubu” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

37. Ödenmeyen Kıdem Tazminatı: Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir. Bu nedenle, iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıyla mükellef tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 20.03.2015 Tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 sayılı Özelgesi). Ayrıca hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımlar için 303 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre işlem tesis edilmesi gerekir.

38. KDV’de İndirim Süresi: KDVK’nın 29/3. maddesine göre, indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir. Bu durumda 2021 yılı tarihli belgelere ait KDV 31/12/2022 tarihine kadar, 2022 yılı tarihli belgelere ait KDV ise 31/12/2023 tarihine kadar indirim konusu yapılabilir.

39. KDV İadesinde Talep Süresi:

KDVUGT’nin III/B-3 Bölümünde belirtildiği üzere mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri gerekmektedir. 2021 Yılı indirimli orana ilişkin iade tutarı Aralık ayının 28’ine kadar (düzeltme beyannamesi 31/12/2022 tarihine kadar) verilecek Ocak-Kasım 2022 KDV beyannamesinde yer verilmesi gerekir. İade tutarının sadece beyannamede gösterilmesi yeterli olmayıp listelerin (indirim, yüklenim, satış gibi) internet vergi dairesine yüklenerek iade talep dilekçesinin girilmesi gerekmektedir.

43 Seri No.lu KDVGT ile 01/11/2022 tarihinden itibaren 2007/13033 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki (I) sayılı listenin (A) bölümü kapsamında yer alan malların (%1 orana tabi gıda maddelerinin) takvim yılının Ocak-Haziran dönemindeki teslimlerinden doğan KDV iadelerinin, en erken ilgili yılın Haziran dönemi en geç ilgili yılın Kasım dönemi itibarıyla talep edilmesi kaydıyla nakden yapılmasına imkân sağlanmıştır.

KDVK’nın 32. maddesi ile geçici maddelerde yer alan tam istisna kapsamındaki işlemlere ilişkin iade talebinde bulunacak mükelleflerin, istisnaya tabi işlemin gerçekleştiği dönemi izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar ilgili dönem beyannamelerinde istisnaya ilişkin yüklenilen KDV sütununu doldurmaları ve en geç bu süre içinde standart iade talep dilekçesiyle birlikte iade talepleri için Tebliğin ilgili bölümlerinde sayılan belgelerle (teminatla talep edilen iadelerde teminat dahil) vergi dairelerine başvurmaları zorunludur. Bu durumda 2020 yılına ait istisna kapsamındaki teslimlere ilişkin KDV iadesi işlemleri 31.12.2022 tarihine kadar yapılmalıdır. KDVK’nın 9. maddesi kapsamındaki kısmi tevkifat uygulanan işlemlere ilişkin iade talep süresinin, istisnaya tabi işlemlerde belirtilen süre gibi olduğunu hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır.

40. KDV Tevkifatı: 35 Seri No.lu KDVGUT’yle 01/03/2021 tarihi itibariyle uygulanmak üzere önemli değişiklikler yapılmıştır (Konunun önemine binaen bu bölüme makalemizde tekrar yer verdik). Bu düzenlemenin bazıları aşağıdaki gibidir:

Sigorta ve reasürans şirketleri, sendikalar ve üst kuruluşları, vakıf üniversiteleri, mobil elektronik haberleşme işletmecileri belirlenmiş alıcılar listesine eklenerek tevkifat yapmakla yükümlü alıcıların sayısı artırılmıştır.

KDV dahil bedeli 5 milyon TL ve üzerinde olan yapım işleri ile bu yapım işleriyle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetlerinde (4/10) oranında tevkifat uygulanması sağlanmıştır.

Yük Taşımacılığına ilişkin (2/10) oranında tevkifat uygulanması sağlanmıştır.

Ticari reklam hizmetlerine ilişkin (3/10) oranında tevkifat uygulanması sağlanmıştır.

KDV mükellefleri tarafından Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğüne yapılan ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün teslimlerde (su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji kullanımları hariç), söz konusu kurum tarafından (2/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması sağlanmıştır.

KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması sağlanmıştır (Bu düzenlemeye göre avukatlara CMK gereği yapılan ödemelerde KDV tevkifatı uygulanacaktır).

KDV Tevkifat Uygulama alt sınırı 36 Seri No.lu KDVGUT ile 01/07/2021 tarihinden itibaren 2.000 TL’ye çıkarılmıştır.

Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 05.03.2021 tarih ve E-43370460-130[5300-6010]-E.29828 sayılı yazısına göre sigorta şirketlerince, kendilerine düzenlenen hasar yansıtma bedellerinde KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.

41. İmalatçı İhracatçılara İhracat Bedeline Göre İade: 41 Seri No.lu KDVGUT ile imalatçıların üretimden ihracatını gerçekleştirdikleri ürünler için sektör ayrımı yapılmadan, yüklendikleri KDV tutarına bakılmaksızın ihracat bedelinin %10’una kadar (devreden KDV ile sınırlı) iade talep etme imkânı sağlanmıştır. Söz konusu düzenleme Mayıs 2022 ve sonraki dönem iadeleri için uygulanabilir. Bu konuyla ilgili detaylı bilgiye “İmalatçı İhracatçılara İhracat Bedeline Göre İade-1” ve “İmalatçı İhracatçılara İhracat Bedeline Göre İade – 2 (Karşıt İnceleme ve Dönemleri)” başlıklı makalelerimizden ulaşabilirsiniz.

42. İmalat Sanayii ile Turizme Yönelik Yatırım Teşvik Belgesi Kapsamındaki İnşaat İşleri: KDVK’nın imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iade edilmesi hakkında geçici 37.maddesi,7394 sayılı Kanunun 11.maddesiyle yeniden düzenlenmiştir. Bu kapsamda 01/05/2022 tarihinden itibaren söz konusu teslimler 31/12/2025 tarihine kadar KDV’den istisna tutulmuştur. Düzenleme sonrasında şartları taşıyan alıcılar istisnalı (KDV ödemeksizin) tedarik yapacaklar ve satıcılar indirim suretiyle gideremedikleri KDV’yi iade talep edebileceklerdir. 01/05/2022 Tarihinden önce ve sonrasına ait teslim ve iade süreçlerine ilişkin usul ve esaslar 42 Seri No.lu KDVUGT’nde belirlenmiştir.

43. 01/11/2022 Tarihinden itibaren 43 Seri No.lu KDVGT ile teminat karşılığı yapılan KDV iadelerinde teminat olarak sigorta şirketleri tarafından düzenlenen kefalet senetlerinin kabul edilmesine olanak sağlanmıştır.

44. Konut Teslimlerinde Uygulanacak KDV oranları:

01/04/2022 tarihinden önce yapı ruhsatı alınmış veya kamu kurum ve kuruluşları ile bunların iştirakleri tarafından ihalesi yapılmış projeler kapsamında inşa edilen konutların, bu tarihten sonraki tesliminde;

-Net alanı 150 m2’ye kadar olan konutlar için KDV oranı,

Büyükşehir statüsünde olmayan yerlerde (%1),

Büyükşehirlerde, 2007/13033 sayılı BKK’nın 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile kaldırılmadan önceki 1 inci maddesinin altıncı fıkrasına ilişkin yukarıda yer alan açıklamalar da dikkate alınarak (%1), (%8) veya (%18)

olarak uygulanır.

– Net alanı 150 m2’yi aşan konutlarda ise genel vergi oranı (%18) uygulanır.

6306 sayılı Kanun çerçevesinde yapılan konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı” 01/04/2022 tarihinden itibaren (%1) oranında,

-Konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı,” 1/4/2022 tarihinden itibaren (%8) oranında,

KDV uygulanır.

01/04/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konut teslimlerinde, konutun net alanının;

– 150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%8),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%8), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

6306 sayılı Kanun çerçevesinde 1/4/2022 tarihinden sonra alınan yapı ruhsatlarına göre yapılan konutların tesliminde, konutun net alanının;

-150 m2 veya daha az olması durumunda KDV oranı (%1),

– 150 m2’den fazla olması durumunda ise satış bedelinin 150 m2’ye kadar olan kısmı için KDV oranı (%1), 150 m2’nin üzerindeki kısmı için KDV oranı (%18)

olarak uygulanır.

45. 41 Seri No.lu KDVGUT ile yapılan diğer bazı düzenlemeler:

01/05/2022 Tarihinden itibaren isteğe bağlı tam tevkifat uygulaması yürürlüğe girmiştir.

01/05/2022 Tarihinden itibaren demir-çelik ürünlerinin tesliminde 4/10 tevkifat yapma zorunluluğu getirilmiş daha sonra 43 Seri No.lu Tebliğ ile tevkifat oranı 5/10’a yükseltilmiştir.

01/5/2022 Tarihinden itibaren yapılacak işlemlere ilişkin iade taleplerine uygulanmak üzere nakden KDV iadelerinde teminatsız, YMM Raporu/VİR’siz nakden iade sınırı 10.000,00 TL’ye yükseltilmiştir.

Perakende teslim: “Teslimi yapılan ürünlerin aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar ile işletmelerinde kullanacak olanlar dışındakilere satılmasıdır. Ürünleri, aynen ya da işlendikten sonra satanlar ile işletmesinde kullanacak olanların gerçek usulde KDV mükellefi olmamaları halinde bunlara yapılan teslimler de perakende teslim sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır

KDVGUT’nin III/C-2.5 İkinci El Motorlu Kara Taşıtı Ticaretiyle İştigal Eden Mükelleflerin Binek Otomobil Alımlarında KDV İndirimi Başlıklı Bölümüne; “28/3/2022 tarihli ve 5359 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce özel matrah uygulanarak yapılan binek otomobili teslimlerinde KDV oranının %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir. İkinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden mükelleflerce başka bir yetkili satıcıdan özel matrah uygulanarak satın alınan binek otomobiller, %18 KDV oranı uygulanarak satın alınan binek otomobil olarak değerlendirilemeyeceğinden, bu araçların tesliminde satış bedelinin tamamı üzerinden %1 oranında KDV hesaplanır.” paragrafı ilave edilmiştir.

46. 5359 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı İle Bazı KDV Oranlarında Değişiklik: 01/04/2022 tarihinden itibaren aşağıdaki malların KDV oranı %8 olarak belirlenmiştir.

Konutların net alanının 150 m2’ye kadar olan kısmı %8 (aşan kısmı %18),

Arsa ve arazi teslimleri,

Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil (sabun, deterjan veya solüsyon emdirilmiş olsun olmasın), tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçete, diş fırçası ve macunu, diş iplikleri,

30/12/2021 tarihli ve 5045 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki İstatistik Pozisyonlarına Bölünmüş Türk Gümrük Tarife Cetvelinin 9619.00 pozisyonunda yer alan mallar (Hijyenik havlular ve tamponlar, bebek bezleri ve benzeri hijyenik eşyalar).

47. İndirilemeyecek KDV: KDVK’nın 30/a Maddesine göre “Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası (Bu Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler hariç) ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi” indirimi söz konusu değildir.

Ayrıca ithal edilen malların millileştirilmeden yurt içindeki firmalara teslimi KDV Kanununun 16/1-c maddesi uyarınca KDV’den istisna olup, söz konusu teslim nedeniyle yüklenilen KDV’nin KDV Kanununun 30/a maddesi uyarınca indirim konusu yapılması mümkün değildir (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 16/05/2018 tarih ve 45404237-130[I-18-90]-E.105307 sayılı özelgesi).

KDVK’nın 33. maddesinde  “indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bu arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılır” ifadesi mevcuttur.

KDVK’nın yukarıdaki hükümleri dikkate alınarak Transit Ticaret gibi indirim hakkı olmamasına ya da kısmi indirim hakkı olmasına karşın tamamı indirim konusu yapılan KDV’nin tespit edilerek gerekirse pişmanlık hükümlerine göre beyannamelerin düzeltilmesi, olası bir vergi incelemesinde vergi ziyaı cezasına muhatap olmanızın önüne geçecektir.

48. Personel Özlük Dosyaları: 4857 sayılı Kanun çerçevesinde çalışanlarla sözleşme yapılması, İşçi özlük dosyalarının kontrol edilerek eksikliklerin giderilmesi, yeni yıl için fazla mesai muvafakati alınması, SGK teşvikleri ile BES uygulamalarının gözden geçirilmesi yerinde olacaktır. Ayrıca işveren tarafından 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği yapılması gerekli işlemler (risk değerlendirmesi, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı gibi) gözden geçirilmelidir.

49. SGK E-Tebligat: Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmeliğin 7. maddesine göre işverenlerin elektronik tebligat adresi edinme ve bildirim yükümlülüğü bulunmaktadır. Sosyal Güvenlik Kurumunun 31/10/2022 tarihinde yaptığı duyuruya göre, 01/11/2022 tarihinden itibaren tüm illerde e-Tebligat başvurusu yapmış ve yapacak olan muhataplara elektronik tebligat gönderilmeye başlanacak olup, e-Tebligat başvurusu yapmamış gerçek ve tüzel kişilere 7201 sayılı Kanun ile 6183 sayılı Kanunda yer alan hükümlere göre eski usulde tebligat yapılmaya devam edilecektir.

50. Beş Puanlık SGK İndiriminde Türkiye Genelinde Sorgu: 5 puanlık sigorta prim teşvikinde, işverenin SGK’ ya yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunup bulunmadığı hususu 2022/Ocak ayından/döneminden itibaren işverenin Türkiye genelindeki tüm işyerleri esas alınarak yapılacaktır. Sorgulama gerçek kişi işverenlerde T.C. kimlik numarası, tüzel kişi işverenlerde vergi kimlik numarası esas alınmak suretiyle yapılacaktır. Türkiye genelindeki dosyalar üzerinde söz konusu borçların bulunması durumunda ilgili dosyaya beş puanlık indirim uygulanmaksızın sadece ilgili kanunlarda yer alan sigorta prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir. İşverenin Türkiye genelindeki işyerlerinden borcu bulunması halinde, yasal ödeme süresi geçmiş borçların, cari aya ait belge verme süresinin bitiminden en az bir gün önce ödenmesi gerekmektedir (Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 31/12/2021 tarihli duyurusu).

51. Defter Tasdikleri: 2023 Yılında kullanılacak olan resmi defterler (yevmiye, kebir, envanter ve bilanço, damga vergisi defteri) 31/12/2022 tarihine kadar şirket merkezinin bulunduğu ildeki noterlere tasdik ettirilmelidir. Yeterli yaprak sayısı olan ve yeni yılda kullanılacak olan defterler 31/01/2023 tarihine kadar ara tasdik yaptırılmalıdır. Anonim şirket yönetim kurulu karar defteri ile limited şirket müdürler kurulu karar defterinin 31/01/2023 tarihine kadar, 2022 yılına ait yevmiye defterinin ise kapanış tasdikinin 30/06/2023 tarihine kadar notere yaptırılmalıdır. E-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer. Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defteri ile pay defterleri doluncaya kadar kullanılabileceğinden her yıl yeniden tasdik zorunluluğu bulunmamaktadır.

VUK’un 359/2-b maddesinde “Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir” hükmü mevcuttur. Aralık ayında noterlerin yoğun olduğu herkesin malumudur. Günde belki de yüzbinleri bulan defter sayfasının tasdikini yapan görevlinin aradaki birkaç sayfayı atlaması oldukça muhtemeldir. İleriki tarihlerde VUK’un Kaçakçılık Suçları ve Cezaları başlıklı 359/2-b maddesi kapsamında eleştirilmemek adına defterlerin tüm sayfaların tam olduğundan ve mühürlü olduğundan emin olmak yerinde olacaktır.

Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı defteri, hali hazırda defter beyan sistemi üzerinden tutulmaktadır.

2023 Yılına ilişkin tüccar sınıfının belirlenmesi açısından, 2022 yılındaki faaliyetlere ilişkin yıllık alım, satım ve gayrisafi iş hasılatının, 2023 yılı için yayımlanan hadlerle kıyaslanması icap ettiği hususunu hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 16/12/2022 tarih ve E-67854564-105[1741-8606]-674860 sayılı özelgesi).

52. Hasılata Göre E-Fatura,E-İrsaliye ve E-Deftere Geçiş: 535 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 509 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinde değişiklikler yapılarak e-belge kapsamı haliyle de e-defter kapsamı genişletilmiştir.

E-Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu bulunan mükellefler, e-Fatura uygulamasına geçiş süresi içinde (e-Fatura uygulamasına yıl içinde zorunlu olarak geçen mükellefler bakımından izleyen yılın başından itibaren e-deftere geçmek zorundadır (1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği).

Sektör ayrımı olmaksızın tüm mükellefler için 2022 yılında brüt satış hasılatı 3 Milyon TL ve üzerinde olan mükellefler 01.07.2023 tarihi itibariyle e-fatura uygulamasına ve 01.01.2024 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçmek zorundadır.

Gayrimenkul ve/veya motorlu taşıt, inşa, imal, alım, satım veya kiralama işlemlerini yapanlar ile bu işlemlere aracılık faaliyetinde bulunan mükellefler için 2022 yılında brüt satış hasılatı 500 Bin TL ve üzerinde olan mükellefler 01.07.2023 tarihi itibariyle e-fatura uygulamasına ve 01.01.2024 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçmek zorundadır.

Kendilerine veya aracı hizmet sağlayıcılarına ait internet sitelerinde veya diğer her türlü elektronik ortamda mal ve hizmet satışını gerçekleştiren mükellefler için 2022 yılında brüt satış hasılatı 500 Bin TL ve üzerinde olan mükellefler 01.07.2023 tarihi itibariyle e-fatura uygulamasına ve 01.01.2024 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçmek zorundadır.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Belediyelerden yatırım ve/veya işletme belgesi almak suretiyle konaklama hizmeti veren otel işletmeleri için Hasılat Sınırı Olmaksızın 01.07.2022 tarihi itibariyle e-fatura uygulamasına ve 01.01.2023 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçmek zorundadır.

Sektör Ayrımı olmaksızın E fatura uygulamasına Dahil olan Mükelleflerden 2022 yılında brüt satış hasılatı 10 Milyon TL ve üzerinde olan mükellefler 01.07.2023 e-irsaliye uygulamasına geçmek zorundadır.

Bu konu hakkında TÜRMOB’un E-Defter ve E- Belge Kullanma Zorunluluğu 2022 tablosundan faydalanabilirsiniz.

53. İkibin / Beşbin E-Arşiv Uygulaması: 01.03.2022 Tarihinden itibaren E-Arşiv / E-Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, vergi mükellefi olmayanlara 5 Bin TL’yi aşan / vergi mükelleflerine 2 Bin TL’yi aşan mal/hizmet teslimleri için e-arşiv fatura düzenleme zorunluluğu bulunmaktadır. 01.03.2022 Tarihinden önce söz konusu limitler 5 bin/30 bin şeklindeydi. Söz konusu limitlere vergiler (KDV, ÖTV gibi) dahildir.

54. SGK ile Sözleşmeli Olan Sağlık Sunucuları E–fatura ve E-Defter Uygulaması: 09/02/2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 526 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre, SGK ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.) 01/07/2021 tarihinden itibaren, bu tarihten sonra SGK ile sözleşme imzalayanlar ise söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. Bu durumda 31/12/2022 tarihine kadar SGK ile sözleşme yapan (fatura düzenleyen) mükelleflerin 01/01/2023 tarihinden itibaren e-deftere geçmesi zorunludur.

55. E-Defter Berat Yükleme Süreleri: Uygulamaya tabi mükellefler defter ve berat dosyalarının ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar, hesap dönemlerinin son ayına ait defter ve berat dosyaları, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar NES veya Mali Mühürle zaman damgalı imzalamak/onaylamak ve berat dosyaları e-Defter uygulamasına yüklemek suretiyle onaylı halini almak zorundadırlar.

Dileyen mükellefler, her hesap dönemine ilişkin ilk ayda (hesap dönemi içinde işe başlayanlarda işe başlanılan ayda), tercihlerini e-Defter uygulaması aracılığıyla elektronik ortamda bildirmeleri şartıyla, her bir geçici vergi döneminin aylarına ait e-Defter ve berat dosyalarını her ay için ayrı ayrı olmak üzere, ilgili olduğu geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar (son dönem geçici vergi dönemine ilişkin ayların defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar, kurumlar vergisi mükelleflerinde ise kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar) oluşturma, NES veya Mali Mühürle imzalama/onaylama ve berat dosyalarını e-Defter uygulamasına yükleyerek Başkanlıkça onaylı halini alma imkânından da yararlanabilirler (1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği).

e-Defter, e-Fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulamalarına dahil olacak mükelleflerin uygulama öncesinde içinde gerekli alt yapıyı (NES, mali mühür, zaman damgası gibi) kurmaları gerekmektedir.

56. E-Defter ve Beratların İkincil Kopyaların Saklanması: e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 01/01/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. Hali hazırda bu hususa ilişkin entegratör firmalara yetki verilmemiş olup mükellefler ikincil kopyaları e-defter saklama programı aracılığıyla GİB’in e-defter uygulamasında saklayacaklardır (GİB E-Defter Saklama Kullanıcı Klavuzu).

57. Yeniden Değerleme: Yeniden değerlemeye ilişkin VUK’un geçici 31, geçici 32, Mükerrer 298/A maddesindeki zorunlu Enflasyon Düzeltmesi ve mükerrer 298/Ç maddesinde olmak üzere dört ayrı düzenleme mevcuttur. Ancak VUK’un geçici 31. maddesi kapsamında yeniden değerleme ancak 31.12.2021 tarihine kadar yapılabildiğinden mükelleflerin 2022 yılında bu müesseseden yararlanmaları mümkün değildir. Enflasyon düzeltmesi ve yeniden değerlemeye ilişkin önemli gördüğümüz hususlara aşağıda yer verdik.

Enflasyon Düzeltmesi: Bilindiği üzere 2021 yılı itibariyle enflasyon düzeltmesi şartları oluşmuştur. Ancak, 7352 sayılı Kanun 1. maddesiyle VUK’a geçici 33. madde ilave edilerek; Geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2021 ve 2022 hesap dönemleri (kendilerine özel hesap dönemi tayin edilenlerde 2022 ve 2023 yılında biten hesap dönemleri itibarıyla) ile 2023 hesap dönemi geçici vergi dönemlerinde mükerrer 298 inci madde kapsamındaki enflasyon düzeltmesine ilişkin şartların oluşup oluşmadığına bakılmaksızın mali tablolar enflasyon düzeltmesine tabi tutulmayacağı, bu dönemlerde VUK’un mükerrer 298/Ç maddenin kapsamında yeniden değerleme yapılabileceği, 31/12/2023 tarihli mali tabloların enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulacağı, yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterileceği, bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârının vergiye tabi tutulmayacağı, geçmiş yıl zararının ise zarar olarak kabul edilmeyeceği, bu hükmün VUK’un mükerrer 298/A maddesinin (9) numaralı bendi kapsamında olan mükellefler (işlenmiş; altın, gümüş alım-satımı ve imali ile iştigal edenler) için geçerli olmayacağına hükmedilmiştir.

VUK’un Mükerrer 298/Ç maddesi ve Geçici 32. maddesi Kapsamında Yeniden Değerleme: 7338 sayılı Kanunun 31.madesiyle VUK’un mükerrer 298. maddesine (Ç) fıkrası ilave edilerek enflasyon muhasebesinin uygulanmadığı dönemlerde yeniden değerleme müessesesi bilanço hesabı esasına göre defter tutan tam mükelleflerden dileyenler için kalıcı hale getirilmiştir. 7338 sayılı Kanunun 52. maddesiyle ise VUK’a Geçici 32. madde eklenmiştir VUK’un geçici 32. maddesi bir nevi geçici 31.madde ile mükerrer 298/Ç maddesi arasında köprü görevi görmekte olup değer artışı üzerinden %2 vergi yükü getirmektedir. Söz konusu düzenlemeler 01/01/2022 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, VUK’un geçici 32. maddesi kapsamında 31/12/2022 tarihinde yeniden değerleme yapılması halinde beyannamenin 31/01/2023 tarihine kadar verilmesi, verginin ilk taksitinin bu süre içinde kalan iki taksitinin ise ikişer ay aralıklarla ödenmesi gerekir. Verginin ödenmemesi halinde geçici 32. madde kapsamında değerleme yapılamamaktadır. VUK Mükerrer 298/Ç maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerlemede ise oran %122,93 olup bu kapsamda beyan ve vergi ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır.

Yeniden Değerlemeye ilişkin VUK’un yukarıda belirtilen hükümleri incelendiğinde bir birlerinin devamı nitelikleri ve benzerlikleri bulunsa da yeniden değerleme yapabilecek mükellefler, yeniden değerlemeye tabi iktisadi kıymetler, yeniden değerleme oranları, maliyete ilavesi zorunlu olmayan faiz/kur farkları, beyan ve vergileme, fonun satış aşamasında dikkate alınması/alınmaması gibi hususlarda farklılıklar bulunmaktadır.

VUK’un Geçici 32. maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerleme, VUK’un mükerrer 298/Ç maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerleme öncesinde ve sadece bir kez yapılabilir. Bu nedenle mükelleflerin mükerrer 298/Ç maddesi kapsamında yeniden değerleme yapmadan önce  geçici 32. madde kapsamında yeniden değerleme yapmanın vergisel avantajlarını gözden geçirmelerinde fayda bulunmaktadır. Konuyla ilgili detaylı bilgiyi “Yeniden – Yeniden Değerleme – VUK’un Mükerrer 298/Ç ve Geçici 32. maddeleri İle Geçici 31/7 maddesi Karşılaştırmalı” başlıklı makalemizden ve 537 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinden edinebilirsiniz.

58. 26/10/2021 Tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan 7338 Sayılı Kanunla gelen bazı yenilikler/değişiklikler: 7338 sayılı Kanun ağırlıklı olarak mükellef lehine “vergi harcaması” niteliğindeki istisna ve indirimlere ilişkin hükümleri içermektedir. İdareyle mükellef arasında anlaşmazlığa/uyuşmazlığa sebep olan birçok husus istikrar kazanmış yargı kararları ile özelgeler dikkate alınarak bu kanunda yeniden düzenlenmiş, elektronik işlemlere ilişkin cezalar kanuni dayanağa kavuşturulmuştur. Yazımızın bazı maddelerinde 7338 sayılı Kanunla gelen bir kısım değişikliklere yer verilmiş olup aşağıdaki konularında önemli olduğu görüşündeyiz.

Geçici Vergi: GVK’nın mükerrer 120. maddesi değiştirilerek geçici vergi üçer aylık dönemlerde ilk dokuz ay için uygulanacaktır. 2022 yılı  vergilendirme  dönemine  ilişkin  verilecek  beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere 26.10.2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu düzenlemeyle 2022 yılı 4.dönem geçici vergi beyannamesi verilmeyecektir.

Vergiye Uyumlu Mükellefler: GVK’nın mükerrer 121/2. maddesi değiştirilerek vergiye uyumlu mükelleflere kolaylık sağlanmıştır. Söz konusu değişiklikle birlikte; İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması koşulu, yapılan tarhiyatların kesinleşmesine bağlanmıştır. Kesinleşen tarhiyatın  indirim tutarı üst sınırının (bu sınır 2021 yılı için 1.5 milyon TL, 2022 yılı içinse 2 milyon TL’dir) %1’inden az olması halinde  indirim hakkının kaybedilmemesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. 01/01/2022 Tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Haliyle düzenleme 2023 yılında verilecek 2022 dönemi gelir/kurumlar vergisi beyannamelerini kapsamaktadır.

Muafiyet/İstisna/İndirime İlişkin YMM Raporu: VUK’un mükerrer 227. maddesinde yapılan düzenlemeyle muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılması YMM raporuna bağlanması şart koşulmuş ve süresinde raporlar ibraz edilmemişse mükellefe tebliğ edilmek suretiyle 60 günlük bir mühlet verilir. Rapor yine ibraz edilmemişse haktan yararlanılamaz. Bu hükümle ilişkili olarak VUK’un 353. maddesine ilave yapılarak tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 68.000 TL’den az ve 680.000 TL’den fazla olmamak üzere (2021 yılı için hadler 50.000-500.000 TL’ydi), yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceğine dair düzenleme yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup KDV iadesi tasdik raporlarını kapsamamaktadır.

Gider Pusulası: VUK’un 234. maddesinde Gider Pusulasıyla ilgili düzenleme süresinin 7 gün olduğu, ödemenin/iadenin banka, PTT, Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları üzerinden yapılması durumunda belirlenmiş bilgileri içermesi kaydıyla gider pusulası yerine geçebileceği, VUK’a tabi olmayan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca düzenlenen belgelerin gider pusulası yerine geçeceğine dair düzenlemeler yapılmıştır. Bu çerçevede VUK’un 353. maddesindeki özel usulsüzlük ve cezalarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır.

Alış Bedeli Değerleme Ölçüsü: VUK’un 261. maddesine «Alış Bedeli» değerleme ölçüsü ilave edilmiş, VUK’un 268/A maddesinde «Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir» alış bedelinin tanımı yapılmıştır.

Maliyet Bedeli Değerleme Ölçüsü: VUK’un 262. maddesine ilave yapılarak maliyet bedeline zorunlu olarak ilavesi gereken unsurlar belirlenmiştir. Daha önce bu belirlemeler VUK Tebliğlerinde (163, 238, 334) yapılmıştı. Böylelikle maliyet bedeli değerleme ölçüsü tek bir maddede toplanmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu nedenle iktisadi kıymetlerin maliyet bedellerinin yeniden gözden geçirilmesi faydalı olacaktır. Bu konuda detaylı bilgiye “Maliyet Bedeli” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

Yenileme Fonu: VUK’un Yenileme Fonuna ilişkin 328. maddesinde değişiklik yapılarak satıştan doğan kârın, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabileceği; yenilenme gerçekleşmezse satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına ekleneceği; bir veya birden fazla kıymete ilişkin amortismanın fondan mahsup edilebileceği; kârın, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalığın satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına ekleneceğine dair düzenleme yapılmıştır. Yenileme fonu ile ilgili detaylı bilgiye “Yenileme Fonu” başlıklı ve 7338 sayılı Kanunla yapılan düzenlemelerin de yer aldığı “Binek Otomobillerde Yenileme Fonu” başlıklı makalelerimizden ulaşabilirsiniz.

Yeni Makine Teçhizat Amortismanı: VUK’un Geçici 30. maddesine yapılan ilaveyle imalat sanayi/teknoloji geliştirme/ar-ge/YTB kapsamında 26/10/2021 tarihinden 31/12/2023 tarihine kadar iktisap edilecek yeni makine teçhizatlar için faydalı ömrün yarısı dikkate alınarak amortisman hesaplanması hususunda düzenleme yapılmıştır.

Vergi Ziyaı / Usulsüzlük Cezalarında Tekerrür: VUK’un Tekerrür Başlıklı 339. maddesi aşağıdaki gibi yenilenmiştir. Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz. Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.

Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezaları Uzlaşma Kapsamına Girdi: VUK’un Ek-1 maddesi, ve VUK’un Ek-11. maddesi değiştirilerek 6.800 TL’yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat sonrası ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır. Ayrıca VUK’un Ek-1. maddesine «Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacağı ve 6.800 Türk lirasını aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için VUK’un 376. maddesindeki indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanacağı», VUK’un Ek-11.maddesine «Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde, cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacağı», hükümleri ilave edilmiştir. Bu düzenlemeye paralel olarak VUK’un 376. maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “vergi ziyaı cezasının” ibaresi “vergi cezalarının” şeklinde değiştirilmiştir. Düzleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup bu tarihte had 5.000 TL olarak belirlenmiş, 2022 yılında ise 6.800 TL’ye yükseltilmiştir.

İndirimli Kurumlar: KVK’nın İndirimli Kurumlar Vergisi başlıklı 32/A maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.

(8) Yatırım teşvik belgesi bazında yapılan yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10’luk kısmı,

KV Beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden 2. ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilir.

Terkin talebinde bulunulabilecek tutar, hak edilen yatırıma katkı tutarından indirimli kurumlar vergisi yoluyla kullanılan yatırıma katkı tutarının düşülmesinden sonra bulunan tutarın yarısından fazla olamaz.

Diğer vergi borçlarının terkini suretiyle kullanılan tutarın bir katına isabet eden yatırıma katkı tutarından vazgeçildiği kabul edilir, diğer vergilerden terkini talep edilen tutar ile vazgeçilen yatırıma katkı tutarları dolayısıyla vergi matrahına indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanmaz.

Bu fıkra kapsamında diğer vergi borçlarından terkin edilebilecek toplam tutar, ilgili yatırım teşvik belgesi kapsamında fiilen yapılan yatırım harcamalarına, yatırıma katkı oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan tutarın %10’undan fazla olamaz.” Düzenleme 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmektedir. Bu durumda ilk talep, kurumlar vergisi beyannamesi verildikten sonra ve beyanname verilme süresinde uzama söz konusu olmazsa 30.06.2023 tarihine kadar yapılmalıdır.

Tebligat: VUK’un 97. maddesine ilave yapılarak yabancı memlekette bulunan Türk vatandaşlarına tebliğe ilişkin düzenleme yapılmıştır. Aynı maddede vergi dairesi başkanlıkları; vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde ise defterdarlıklar tarafından tebligatın doğrudan Türkiye elçilik veya konsolosluğuna gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.

VUK’un 104. maddesine «İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere 3.600 TL’den fazla vergi/vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca HMB’ye bağlı vergi daireleri açısından GİB’in, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilir» hükmü ilave edilmiştir. Madde 01/06/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Vergi İncelemesinin Yeri: VUK’un 139.maddesi değiştirilmiş incelemenin esas itibariyle dairede yapılacağı ancak bu durumun işyerinde tespit yapılmasına engel olmayacağı, mükellefin/sorumlunun talebi ve işyerinin müsait olması durumunda incelemenin işyerin de yapılabileceğine dair düzenleme yapılmıştır. Düzenleme 01/07/2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Elektronik Uygulamalar: VUK’un 226. maddesine belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması ve onaylanması VUK uygulamasında tasdik hükmünde olduğu, berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması/yapılmaması durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılacağına dair hükümler ilave edilmiştir. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.

VUK’un 227. maddesinin üçüncü fıkrası «Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır» şeklini almıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.

VUK’un “Elektronik ortamdaki kayıtlar ve elektronik cihazla belge düzenleme” başlıklı  mükerrer 242. maddesinde bazı değişiklikler ve ilaveler yapılarak söz konusu maddeye «elektronik defter beratı» ve «elektronik muhasebe fişi» tanımları ilave edilmiştir.

Elektronik defter beratı, elektronik ortamda tutulan defterlere ilişkin olarak, GİB tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve GİB tarafından onaylanmış elektronik dosyayı ifade eder.

Elektronik  muhasebe fişi, şekil hükümlerinden bağımsız olarak GİB tarafından belirlenen standart ve içeriğe uygun olarak elektronik ortamda düzenlenen, imzalanan, muhafaza ve ibraz edilebilen muhasebe fişine ait elektronik kayıtlar bütünüdür. 26/10/2021 Tarihinde yürürlüğe girdi.

Sosyal İçerik Üreticiliği/Mobil Cihazlar İçin Uygulama Geliştiriciliği İstisnası: GVK’ya mükerrer 20/B maddesi ilave edilerek 01/01/2022 tarihinden itibaren elde edilen Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliği faaliyetlerinden doğan kazançlar gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Söz konusu faaliyetlerden elde edilen hasılatlar bu amaçla açılan banka hesabına yatacak bankaca %15 vergi kesintisi yapılacaktır. GVK’nın 103.maddede yazılı tarifenin 4. gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile söz konusu hasılatı belirtilen banka hesabı aracılığıyla tahsil etmeyenler istisnadan yararlanamaz. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslara 318 Seri No.lu GV Tebliğinde yer verilmiştir. KDVK’nın 17/4-a maddesine yapılan ilaveyle GVK istisnasına paralel KDV istisnası gelmiş ve KDGUT’nde gerekli düzenleme ve açıklamalar yapılmıştır.

Basit Usulde Kazanç İstisnası: 7338 sayılı Kanunun 1. maddesiyle GVK’ya mükerrer 20/A maddesi ilave edilerek kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46. maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden İstisna tutulmuştur (1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 26.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir). 7338 sayılı Kanunun muhtelif maddeleriyle söz konusu istisnaya ilişkin GVK ve KDVK’da değişiklikler yapılarak uyum amaçlanmıştır. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslara Uygulamaya ilişkin usul ve esaslara 320 Seri No.lu GV Tebliğinde yer verilmiştir.

Tarımsal Destek Ödemelerine İlişkin İstisna: GVK’ya mük. 20/C maddesi ilave edilerek kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca söz konusu destekler için 94/11-d maddesi kapsamında kesinti yapılması engellenmiş daha önce yapılan kesintilerin iadesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup daha önce kesilen gelir vergisinin iadesine ilişkin usul ve esasları içeren 316 Seri No.lu GV Tebliği 10/12/2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

59. Nakdi Sermaye Artışına İlişkin İndirimde İlave oran ve Sınırlama ile Sermaye Avansı: 7338 sayılı Kanunla KV’nın 10/1-ı maddesine “Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır» ilavesi yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi ve bu tarihten sonraki sermaye artırımlarında uygulanacaktır.

05.07.2022 tarihli ve Resmi Gazetede yayımlanan 7417 sayılı Kanun 49. maddesiyle KVK’nın 10/1-ı maddesine ilave yapılarak daha önce süresiz olan nakdi sermaye artışı faiz indirimi uygulamasına 5 yıllık süre sınırı getirilmiştir. 5 Yıllık süreye sermaye artırımında bulunulan yıl dahildir. Yine mezkur Kanunun 50. maddesiyle KVK’ya geçici 15. madde ilave edilerek bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce sermaye artırımı yapan/yeni kurulan şirketler 2022 yılı hesap dönemi dahil olmak üzere 5 hesap dönemi uygulamadan faydalanma imkanı sağlanmıştır. Ancak kazanç yetersizliği sebebiyle ilgili dönem beyannamesinde indirim konusu yapılamayan tutarın sonraki dönemlerde indirimine ilişkin yasal bir düzenleme yapılmamıştır.

Sermaye Avanslarında İndirim: Sermaye avansları için  Kurumlar Vergisi Kanunun 10/1-ı bendi  kapsamında indirimden yararlanmak isteniyorsa kararın ticaret siciline 31/12/2022 tarihine kadar tescil ettirilmesi gerekmektedir. Bu tarihe kadar sermaye artırımına ilişkin karar ticaret siciline tescil ettirilmezse 2022 yılında tahsil edilen  sermaye avansları için nakdi faiz indirimi müessesesinden faydalanılamaz.

60. Tevkif Yoluyla Kesilen Vergilerin İadesi : 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde Yer Alan Ve Tevkif Yoluyla Kesilen Vergilerin Nakden İadesine Yönelik Tespit Olunan Hadler 2022 Yılı için Yeniden Belirlenmiştir.

İnceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilecekler için tutar 68.000 TL’ye,

Süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca vergi inceleme raporu olmaksızın tutar 681.000 TL’ye çıkarılmıştır.

Hadler her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır.

61.Meslek Mensubunun Ağır Hastalığa Yakalanması ve Doğum Hali: 30/11/2021 Tarihli ve VUK-137/ 2021-5 sayılı VUK Sirkülerinde vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalığı bulunan veya doğum yapan meslek mensuplarının mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılmasına ilişkin açıklama/düzenleme yapılmıştır. Sirküler incelendiğinde doğun haliyle ağır hastalık hallerinde farklı uygulamalara gidildiği anlaşılmaktadır.

62. Gerçek Faydalanıcı Bilgisi Verme Yükümlülüğü: Gerçek faydalanıcı; tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran ya da  bunlar  üzerinde  nihai  nüfuz  sahibi  olan  gerçek  kişi  veya  kişidir. 529 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile 01/08/2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil); Kurumlar vergisi mükellefleri ile; kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite  ortaklardan  biri  ve  adi  ortaklıklar  adına  en  yüksek  ortaklık  payına  sahip  kişi, Türkiye’de  yönetim  merkezi  olan  veya  Türkiye’de  mukim  yöneticisi  olan  yabancı  ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcilerine, gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini verme zorunluluğu getirildi. Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici  vergi beyannameleri  ve  yıllık  kurumlar  vergisi  beyannamesi  ekinde  bildirmek zorundadır. Yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi değişikliğinin, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirilmeleri gerekmektedir. Detaylı bilgiye 529 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinden ulaşabilirsiniz.

63. Varlık Barışı: GVK’nın Geçici 93. maddesi kapsamındaki varlık barışı uygulaması 30/06/2022 tarihinde son bulmuş olsa da 7417 sayılı Kanunla KVK’ya geçici 15. madde ilave edilerek yeni bir varlık barışı düzenlemesi yapılmıştır. Söz konusu düzenleme her ne kadar GVK’nın geçici 93.maddesiyle benzerlik gösterse de vergi, verginin iadesi, vergi incelemesine ilişkin hususlar gibi farklı hükümler içermektedir. Düzenlemeden 31/03/2023 tarihine kadar faydalanılabilecek olup detaylı bilgiye 1 Seri No.lu Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ’den ulaşabilirsiniz.

64. Asgari Ücrete Gelir Vergisi ve Damga Vergisi İstisnası: 7349 sayılı Kanunun 2. maddesiyle, GVK’nın 23. maddesinin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde yapılan düzenleme ile hizmet erbabının 01/01/2022 tarihinden itibaren ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden tutulmuştur (7349 sayılı Kanunun 2. maddesi). 7349 sayılı Kanunun 4. maddesiyle Damga Vergisi Kanunun (2) sayılı tablosunda değişiklik yapılarak aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım damga vergisinden istisna tutulmuştur. Söz konusu düzenlemeye ilişkin açıklamalara 319 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir. İstisna kapsamında huzur hakları da dahildir. 7349 sayılı Kanunun 3. maddesiyle de asgari geçim indirimi uygulaması son bulmuştur.

65. İşçilere Ödenen Elektrik, Doğalgaz ve Diğer Isınma Giderleri Karşılıkları: 7420 sayılı Kanunun Geçici 1.maddesiyle 09/11/2022 tarihinden 30/6/2023 tarihine kadar (bu tarih dâhil) mevcut ücretlerine/prime esas kazançlarına ilave olarak yapılan aylık 1.000 Türk lirasını aşmayan ödemeler, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre prime esas kazanca dâhil edilmez ve bu tutar üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu uyarınca gelir vergisi hesaplanmaz. SGK 14.12.2022 Tarihinde 2022/26 sayılı (E-24010506-010.06.02-58013909) Genelge ile açıklamada bulunmuştur.

66. İşçilere Ödenen Nakit Yemek Bedelleri: 7420 sayılı Kanunun 2. maddesiyle GVK’nın 23/8. maddesinde değişiklik yapılarak, 01/12/2022 Tarihi itibariyle limite kadar (01.07.2022 tarihinden itibaren 2022 yılı için 51 TL) yapılan nakit ödemeler de istisna kapsamına alınmıştır. 02/12/2022 Tarih ve 2022/22 sayılı (E-24010506-010.06.01-57236083) SGK Genelgesiyle GVK’ya paralel bir düzenleme yapılarak söz konusu bedellerin SGK primine tabi tutulmaması sağlanmıştır. Söz konusu limitin 2023 yılında artırılması beklenmektedir.

67.Kâr Dağıtımı Stopajı Oranı: 22 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete ‘de yayımlanan 4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile GVK’nın 94. maddesi ile KVK’nın 15 ve 30. maddeleri kapsamında kâr payı dağıtımında yapılacak vergi stopajı oranı %10’a düşürülmüştür. Ancak kâr dağıtımı alanın, vergi beyannamesine söz konusu kâr paylarını ilave etmesi zorunlu olması halinde beyanname üzerinde ancak kesinti yapılan tutar kadar mahsup yapabileceği hususu göz ardı edilmemelidir.

68. İhracat Bedellerinin Yurda Getirilme Zorunluluğu Olmayan ve %50’sinin Tasarrufu Serbest Olan Ülkeler: Hazine ve Maliye Bakanlığının 21.10.2021 tarihli ve 650957 sayılı ile 21.04.2022 tarih ve 1150193 sayılı yazıları uyarınca TCMB tarafından İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklikle bazı ülkelere yapılan ihracatlara ilişkin bedellerin yurda getirilmesi zorunluluğu kalkmış bazı ülkeler içinde ihracat bedellerinin %50’sinin yurda getirilmesi yeterli görülmüştür.

İhracat bedellerinin yurda getirilmesinde istisna tanınan ülkeler: Afganistan, Angola, Belarus, Benin, Cibuti, Etiyopya, Fildişi Sahili, Filistin, Gabon, Gana, Gine, İran, Kamerun, Kenya, Kırgızistan, Kuzey Kore, Küba, Liberya, Lübnan,Mısır, Moldova, Nijerya, Senegal, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tanzanya ve Venezuella ve Yemen

İhracat bedellerinin %50’sinin tasarrufu serbest bırakılan ülkeler: Azerbaycan, Cezayir, Fas, Kazakistan, Özbekistan, Tunus, Türkmenistan ve Ukrayna

69. İBKB veya DAB’a Bağlanan İhracat Bedellerinin %40’inin TL’ye Çevrilmesi: 03/01/2022 tarihinde yürürlüğe giren İhracat Genelgesinin Ek 1 inci maddesi Kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı gereği, İhracat Genelgesine göre İBKB (İhracat Bedeli Kabul Belgesi) veya DAB’a (Döviz Alım Belgesine) bağlanan ihracat bedeli dövizin %40’ı (Söz konusu oran %25 iken Hazine ve Maliye Bakanlığının 15.04.2022 tarihli talimatıyla %40’a çıkarılmıştır), İBKB veya DAB’ın düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden Merkez Bankasına satılmak üzere İBKB veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılması zorunludur. Söz konusu talimatta banka nezdinde Merkez Bankası adına sadece ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini hesaplarının açılacağı belirtilmiştir. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar ve Tebliğleri uyarınca yurda getirilmesi ya da İBKB’ye bağlatılması zorunlu olmayan bedellerin İBKB veya DAB’a bağlatılmadığı sürece bahse konu talimat kapsamı dışında olduğu görüşündeyiz. Uygulamaya ilişkin para cezaları mükelleflere tebliğ edilmeye başlandığı gerçeğinden hareketle bu hususa dikkat edilmesi önem arz etmektedir.

70. Yararlanılan Teknokent Kazanç İstisnası / Ar-Ge İndirimi Tutarının %2 sinin Pasif Geçici Hesaba Aktarılması: Aşağıda da görüldüğü üzere her iki düzenlemenin uygulaması önemli ölçüde aynı olup 2022 yılında verilen ve 2021 hesap dönemine ait gelir/kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde faydalanılan istisna/indirime ilişkin fonun 31/12/2022 tarihine kadar aktarımının sağlanması gerekmekte olup detaylı bilgiye TÜRMOB’un 2021 Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi ile 2021 Kurumlar Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberinden ulaşabilirsiniz.

Yararlanılan Teknokent Kazanç İstisnası Tutarının %2’sinin Pasif Geçici Hesaba Aktarılması Yararlanılan Ar-Ge İndirimi Tutarının %2’ sinin Pasif Geçici Hesaba Aktarılması
4691 sayılı Kanunun Ek Madde 3. maddesine göre, 01/01/2022 Tarihinden itibaren Kanunun geçici 2. maddesi kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançları tutarı 1.000.000 TL ve üzerinde olan gelir/kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın %2’si pasifte geçici bir hesaba aktarılacak olup yükümlülük tutarı yıllık olarak 20.000.000 TL ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da bu Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan diğer girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Bahse konu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden istisna edilen kazançlar tutarının %20’si, ilgili yılda yararlanılan istisnaya konu edilemeyecek ve bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir. 5746 sayılı Kanunun 3. maddesine göre, 5746 sayılı Kanunun 3. maddesine göre; 01/01/2022 tarihinden itibaren Kanunun 3. maddesi kapsamında yıllık beyanname üzerinden yararlanılan indirim tutarı  1.000.000 TL ve üzerinde olan gelir/kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, %2’si pasifte geçici bir aktarılacak olup yükümlülük tutarı yıllık olarak 20.000.000 TL ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılan tutarın %20’si, ilgili yılda yararlanılan Ar-Ge indirimine konu edilemeyecek ve bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecektir.

71. Kurumlar Vergisi Oranında “1” Puanlık İndirim: 7351 sayılı Kanunun 15. maddesiyle KVK’nın 32. maddesine; İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına ve sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranının 1 puan indirimli olarak uygulanacağına dair hükümler ilave edilmiştir. Ancak üretimden yapılan ihracaatlarda, oran sadece 1 puan indirimli uygulanır. Düzenleme 2022 yılı kazançları için de geçerlidir. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslara 20 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

72. Zararlarının Ortaklarca Karşılanması: 7394 sayılı Kanunla KVK’nın 6. maddesine “13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 376 ncı maddesi uyarınca sermayenin tamamlanmasına karar verilen şirketin ortakları tarafından zarar sebebiyle karşılıksız kalan kısmı kapatacak miktarda aktarılan tutarlar kurum kazancının tespitinde dikkate alınmaz” hükmü ilave edilerek söz konusu zararların ortaklarca karşılanması halinde vergilendirmenin önüne geçilmiştir. Hatırlandığı üzere değişiklik öncesinde İdarece farklı yaklaşımlar söz konusuydu.

73. Yabancı Paraların ve Altın Hesaplarının Türk Lirası Mevduat ve Katılma Hesaplarına Dönüştürülmesinden Elde Edilen Kazançlara İlişkin İstisna Uygulaması:

7352 sayılı Kanunla KVK’ya Geçici 14. madde ilave edilerek; kurumların 31/12/2021 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını/altın hesaplarını, dördüncü geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verilme tarihine/31/12/2023 tarihine kadar TL’ye çevirmeleri ve bu suretle elde edilen TL varlığı, bu kapsamda açılan en az üç ay vadeli TL mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri halinde oluşan kur farkı, faiz ve kâr payları ile diğer kazançları kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur. Bu istisna uygulamasına ilişkin usul ve esaslara 19 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinde yer verilmiştir.

7407 sayılı Kanunla KVK’nın Geçici 14. maddesine ilaveler yapılarak; kurumların 31/03/2022 tarihli bilançolarında yer alan yabancı paralarını 31/12/2023 tarihine kadar TL mevduat ve katılma hesaplarına dönüşümün desteklenmesi kapsamında dönüşüm kuru üzerinden TL’ye çevirmeleri ve bu suretle elde edilen TL varlığı en az üç ay vadeli TL mevduat ve katılma hesaplarında değerlendirmeleri durumunda söz konusu hesapların dönem sonu değerlemesinden kaynaklananlar da dâhil olmak üzere vade sonunda elde edilen faiz ve kâr payları ile diğer kazançlar kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.

İstisna uygulamasında KVK’nın 5. maddesinin 3.fıkrası (istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmemesine dair hüküm) uygulanmaz. İstisnadan Gelir Vergisi Mükellefleri de yararlanabilir. İstisnalar 31/12/2023 tarihine kadar vade sonunda yenilenen hesaplara da uygulanır. Ancak Kanun metninde GV mükelleflerinin yenilenen hesaplarla ilgili istisnadan yararlanabileceğine dair hüküm bulunmamaktadır.  Hatırlanacağı üzere 2021 yılı dördüncü dönem geçici vergi beyannamesi ve yıllık beyannamede bu kapsamda kur farkı istisnası hesaplanırken dönüşüme tabi tutulan yabancı paraların toplam yabancı paralara oranı dikkate alınarak ilk giren ilk çıkar yöntemine göre oldukça zahmetli bir hesaplama yapılmıştı. 2022 Yılı istisna kazanç hesabı bu kadar zorlu olmasa da yabancı paraların hangi tarihli bilançoda yer aldığı ve ne zaman dönüşüme tabi tutulduğu konusu, kur farkı kaynaklı kazançların istisnaya tabi olup olmadığı ya da ne kadarlık kısmının istisnaya tabi olduğu hususlarını etkilemektedir. Bu nedenle hesaplama ve hesaplama sonucu ulaşılan istisna tutarının türleri itibariyle beyannamelere taşınması oldukça önem arz etmektedir. Ayrıca bu kapsamda istisna uygulaması için YMM raporu aranmamaktadır (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 22/09/2022 Tarih ve 62030549-125[Geç14/1-a]-1063875 sayılı özelgesi). İstisna kapsamında YMM Raporuyla alakalı geniş bilgiyi “Kur Korumalı Hesap Kapsamındaki Kazanç İstisnasında YMM Tasdik Raporu Şartı” başlıklı makalemizden edinebilirsiniz.

74. Yeni Makine ve Teçhizat Teslimlerinde Uygulanan KDV İstisnasında Süre Uzatımı: KDVK’nın geçici 39. maddesinde düzenlenen ve 31/12/2022 tarihi itibariyle sona eren 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesi sahibi KDV mükelleflerine münhasıran imalat sanayiinde kullanılmak üzere yapılan yeni makine ve teçhizatın teslimlerinde uygulanan KDV istisnasının süresi 6583 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 31/12/2024 tarihine  uzatılmıştır. Söz konusu istisna uygulamasına ilişkin detaylı bilgiye “İmalatçılara Yeni Makina ve Teçhizat Teslimlerinde KDV İstisnası” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

75. KDV Beyannamesi Süre Uzatılması :22/12/2022 Tarihli VUK-149/ 2022-12 sayılı VUK sirküleriyle, 01/12/2022 tarihinden itibaren verilmesi gereken Katma Değer Vergisi Beyannamelerinden başlamak üzere, Katma Değer Vergisi Beyannamelerinin verilme ve bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri, ilgili vergilendirme dönemini takip eden ayın 28. günü sonuna kadar uzatılmıştır. Diğer vergi beyannamelerinin verilme ve ödeme sürelerine ilişkin olarak 29/03/2019 tarihli ve VUK-115/2019-5 sayılı Sirküler ile yapılan belirleme ise geçerliliğini korumaktadır. Bu durumda 2022/12 Dönemi KDV Beyannamesinin son verilme ve ödeme süresi de 28/12/2022 tarihidir.

76. BA ve BS Bildirim Yükümlülüğünde Değişiklik: 543 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre, bildirim verme yükümlülüğü bulunan ancak tüm alış ve/veya satışları belirtilen haddin altında kalan veya elektronik belge olarak düzenlenen belgelerden oluşan mükelleflerin, ilgili dönem Form Ba ve/veya Form Bs bildirimlerini vermelerine gerek bulunmamaktadır. Bu uygulama 2022/11 ve 2022/12 dönemlerini kapsamamakta, 2023/01 ve sonraki dönemleri kapsamaktadır.

77. Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerde Limit Değişikliği: 30/11/2022 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6434 sayılı Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Cumhurbaşkanı Kararıyla bağımsız denetime tabi şirketler için limitler 01/01/2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yeniden belirlenmiştir. Söz konusu karar uyarınca;

6362 sayılı SPK kapsamında halka açık sayılan şirketler için eşik değerler: Aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısı bakımından sırasıyla 30 milyon TL, 40 milyon TL ve 50 kişi olarak,

Karar’a ekli (II) sayılı listede belirtilen şirketler için eşik değerler: Aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısı bakımından sırasıyla 60 milyon TL, 80 milyon TL ve 100 kişi olarak,

Yukarıda belirtilenler kapsamında olmayan şirketler için eşik değerler: Aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısı bakımından sırasıyla 75 milyon TL, 150 milyon TL ve 150 kişi olarak,

değiştirilmiştir. Karar’a ekli (I) sayılı listede belirtilen şirketler herhangi bir ölçüt aranmaksızın bağımsız denetime tabidir.

Aktif toplamı, yıllık net satış hasılatı ve çalışan sayısı bakımından yeniden belirlenen ölçütlerden en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki hesap döneminde aşan şirketler, 1/1/2023 tarihinden itibaren bağımsız denetime tabi olacaktır.

Diğer taraftan, 2022 hesap döneminde bağımsız denetime tabi olacak şirketler için 2018/11597 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı’nda belirlenen eşik değerler geçerlidir. Detaylı bilgiye 01/12/2022 Tarihli KGK’nın Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Cumhurbaşkanı Kararının Yayımlanması Hakkında Duyurudan ve Cumhurbaşkanı Kararından ulaşabilirsiniz.

78. Konaklama Vergisi: Hatırlanacağı üzere 7338 sayılı Kanunla Konaklama Vergisinin yürürlük tarihi 01/01/2023’e ertelenmişti. Konaklama vergisine ilişkin özet bilgilere aşağıda yer vermiş bulunuyoruz.

Konaklama vergisinin konusunu, otel, motel, tatil köyü, pansiyon, apart otel, misafirhane, kamping, dağ evi, yayla evi gibi konaklama tesislerinde verilen geceleme hizmeti ile bu hizmetle birlikte satılmak suretiyle konaklama tesisi bünyesinde sunulan diğer tüm hizmetler (yeme, içme, aktivite, eğlence hizmetleri ve havuz, spor, termal ve benzeri alanların kullanımı gibi) oluşturur.

Konaklama tesislerinde geceleme hizmetinden bağımsız olarak sunulan sünnet, düğün, kokteyl, toplantı, kongre, sempozyum ve benzeri organizasyon hizmetleri verginin kapsamında değildir. Organizasyon hizmetinin mahiyeti ve tutarının açıkça gösterilmesi veya bu hizmet için ayrıca fatura düzenlenmesi halinde bu hizmetler üzerinden konaklama vergisi hesaplanmaz.

Konaklama vergisinde vergiyi doğuran olay, verginin konusuna giren hizmetlerin sunulması ile meydana gelir. Gerek acenteler üzerinden gerekse doğrudan konaklama tesisleri tarafından satışa konu edilen hizmetlerde, hizmetin konaklayana sunulması ile vergiyi doğuran olay gerçekleşir. Hizmetin sunulmasından önce fatura veya benzeri belgeler düzenlenmesi hallerinde vergiyi doğuran olay gerçekleşmez.

Konaklama vergisinin mükellefi, konaklama hizmetlerinin sunulduğu tesisi fiilen işletenlerdir. Mükellefiyet, konaklama tesisinin tamamen veya kısmen işletmeye hazır hale getirilmesiyle birlikte faaliyete başlanılmasından önce KDV yönünden bağlı olunan vergi dairesince tesis ettirilir.

Öğrenci yurtları, pansiyonları ve kamplarında öğrencilere verilen hizmetler ile karşılıklı olmak kaydıyla yabancı devletlerin Türkiye’deki diplomatik temsilcilikleri, konsoloslukları ve bunların diplomatik haklara sahip mensupları ile uluslararası anlaşmalar gereğince vergi muafiyeti tanınan uluslararası kuruluşlar ve mensuplarına verilen hizmetler vergiden müstesnadır.

Konaklama vergisinin matrahı, verginin konusuna giren hizmetler karşılığında, KDV hariç, her ne suretle olursa olsun alınan veya bu hizmetler için borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamıdır. Ticari teamüllere uygun iskontoların konaklama vergisi matrahından indirilmesi mümkündür.

Geceleme hizmeti dışında ve konaklama vergisinin konusuna girmeyen başkaca hizmet veriliyorsa matrahın emsale uygun olması gerekir. Tesisi işletenler ile yakınlarına, personeline veya üçüncü kişilere bedelsiz verilen konaklama hizmetinde de matrah olarak emsal bedel esas alınır.

Konaklama hizmetinin müşteriye acenta tarafından konaklama vergisi dahil satılması ve bu durumun konaklama tesisine ispat ve tevsik edilmesi şartıyla, konaklama vergisi konaklama tesisi tarafından konaklama hizmetine ilişkin acentaya düzenlenecek faturada gösterilir.

Konaklama vergisinin oranı % 2’dir. Vergi, konaklama tesislerince düzenlenen fatura ve benzeri belgelerde ayrıca gösterilir. Bu vergiden herhangi bir ad altında indirim yapılamaz. Bu vergi, KDV matrahına dâhil edilmez.

Konaklama vergisinde vergilendirme dönemi, faaliyette bulunulan takvim yılının birer aylık dönemleridir. Beyanname vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar elektronik ortamda verilir ve bu sürede ödenir.

İşletilen tüm konaklama tesisleri için tek beyanname verilir. Vergiye tabi işlemleri bulunmasa dahi beyanname verilir. Konaklama vergisinin yersiz veya fazla hesaplanması durumunda gerek mükellef gerekse alıcı/konaklayan nezdinde işlemin söz konusu vergi uygulanmadan önceki hale döndürülmesi esastır.

Detaylı bilgiye ise 14/12/2022 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Konaklama Vergisi Uygulama Genel Tebliğinden ulaşabilirsiniz.

79. Tahsilat ve Ödemelerde Tevsik Zorunluluğu: Bilindiği üzere 459 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre; tevsik zorunluluğu kapsamında olanların, kendi aralarında ve tevsik zorunluluğu kapsamında olmayanlarla yapacakları, 7.000 TL’yi aşan tutardaki her türlü tahsilat ve ödemelerini aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu tahsilat ve ödemeleri söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur. 23/07/2022 Tarihinde yürürlüğe giren 540 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğiyle, 459 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğinin 4/2. maddesine “Tevsik zorunluluğu kapsamında olanların tevsik zorunluluğu kapsamında olmayan yabancılar ve/veya Türkiye mukimi olmayan gerçek kişilerle yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin (şu kadar ki, düzenlenecek faturalara söz konusu kişilerin pasaport numarasının yazılması ve bu bent kapsamında nakit tahsil edilen tutarların, tevsik zorunluluğu kapsamında olanlar tarafından tahsilatı takip eden ilk iş günü sonuna kadar aracı finansal kurumlarca düzenlenen belgelerle tevsikinin sağlanması zorunludur” hükmü ilave edilmiştir. Bu düzenlemeyle özellikle perakende ve turizm sektörlerine uygulamada kolaylık sağlanmıştır.

80. TTK Açısından Borca Batık Olma Hali: 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun,

“376/1. maddesine göre; son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.

376/2. maddesine göre; son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.

376/3. maddesine göre; şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır”

hükümleri gereği sadece dönem sonlarında değil bu duruma ilişkin bir emare olması halinde gerekli tedbirlerin ilgililerce alınması gerekir. Şirketlerin borca batıklık durumuna ilişkin usul ve esaslara 6102 sayılı TTK’nın 376. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde yer verilmiştir. Mezkur Tebliğin Geçici 1. maddesi 01/01/2024 tarihine kadar uzatılmıştır. Bu tarihe kadar; sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden doğan kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı dikkate alınmayabilir.

81. YMM Bilgi Yazılarında ETTN Bilgilerine Yer Verilmesi: 45 Seri No.lu SM, SMMM Ve YMM Kanunu Genel Tebliğinin 3/5-a maddesinde “İade talebinde bulunan veya nezdinde karşıt inceleme yapılan alt mükellefin ilgili dönem için e-defter uygulamasına yüklenmiş berat dosyaları var ise YMM tasdik raporları/ karşıt inceleme tutanakları ve teyit-bilgi isteme cevap yazılarında, yeminli mali müşavirlerce, mükellefin ilgili dönemde e-defter uygulaması kapsamında kanuni defter kayıtlarını tutmakta olduğunun belirtilmesi ve ilgili aya ait Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) onaylı berat dosyalarının “Defterin Nev’i ve Dönemi, Berat Dosyasının Tekil No.su ve Oluşturma Tarihi, 2017 yılının Mayıs ayından itibaren yüklenecek Berat Dosyaları için Evrensel Tekil No’su (ETTN)” bilgisine ayrı bir tabloda yer verilmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verilmiştir. KDV iade tasdik raporlarının ekindeki YMM bilgi yazılarında ETTN bilgilerine yer verilmemesi hususu vergi daireleri tarafından eksiklik olarak addedilmekte ve iade süreçlerini uzatabilmektedir. Söz konusu Tebliğ her ne kadar 22/04/2017 tarihinde yürürlüğe girse de düzenlenen bilgi yazılarında çoğunlukla bu bilgilere yer verilmediğinden bu konuyu tekrar hatırlatmakta fayda görüyoruz.

82. Süresinde Yapılan Tam Tasdike İlişkin Avantajlar: Yeminli mali müşavirlerce tasdik edilen beyannameler ve buna ilişkin mali tablolar, Kamu İdaresinin yetkili memurlarınca incelenmiş bir belge olarak kabul edilir. Ancak, çeşitli kanunlarla Kamu İdaresine tanınan teftiş ve inceleme yetkilerinin kullanılmasına ve gerektiğinde tekrarına ait hususlar saklıdır (14 Seri No.lu SM, SMMM Ve YMM Kanunu Genel Tebliği’nin K Bölümü ). Tam tasdik, yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tabloların ve bildirimlerin tasdikini ifade eder. İşletmeler, YMM’ler ile 2023 yılına ilişkin tam tasdik sözleşmesini 31/01/2023 tarihine kadar yapmaları halinde süresinde yapılan tam tasdike ilişkin avantajlardan yararlanabilir.

YMM ile (süresinde) tam tasdik sözleşmesi yapılmaksızın sadece KDV iadesine ilişkin sözleşme yapan mükellefler 2023 yılı için KDV Kanunun 11/1-a, 11/1-c, 13/a, 13/d, 14, 15/b, 9 maddeleri kapsamında 2.825.000 TL’ye (2022 için 1.267.000 TL) kadar, 29/2 maddesi (İndirimli Oran) kapsamında ise 5.647.000 TL’ye (2022 için 2.533.000 TL) kadarlık kısmını iade alabileceklerdir.

Süresinde tam tasdik sözleşmesi imzalamayan mükelleflerin, kurumlar vergisi istisnalarından (5. maddede yer alanlar) 2023 yılı için 1.478.000 TL (2022 yılı için 663.000 TL), yatırım indirimi istisnasından ise 3.346.000 TL (2022 yılı için 1.501.000) üzerinde yararlanmaları halinde bu istisnalara ilişkin YMM’lerden  tasdik raporu düzenlemesini talep etmek durumundadırlar.

Tevkif yoluyla kesilen ve beyanname üzerinden mahsup edilemeyen verginin tam tasdik sözleşmesi olmayan mükelleflerce talep edilmesi halinde 2023 yılı için 152.000 TL’si (2022 yılı için 68.000 TL) vergi incelemesiz olarak nakden iade edilirken, YMM ile tam tasdik sözleşmesi bulunanlar için bu had 1.518.000 TL’ye (2022 yılı için 681.000 TL) kadardır. Ayrıntılı bilgiye, güncel hadlerde dikkate alınarak “Gelir ve Kurumlar Vergisinde Mahsup ve İadeler” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

2023 hadlerine, 2022 yılı için açıklanan %122,93 yeniden değerleme oranı 2022 hadlerine uygulanarak ulaşılmıştır (37 Seri No.lu SM, SMMM Ve YMM Kanunu Genel Tebliği)

2023 Yılı Hadlerine2023 Yılı Yeminli Mali Müşavirlik Tasdik Hadlerinde Değişiklikbaşlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.

İhracat bedelinin %10’una kadar KDV iadesi uygulamasında; mükelleflerin süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesinin bulunması halinde nakden iadelerde 100.000 TL’ye kadar KDV iadesi YMM Raporu/VİR aranmadan yerine getirilir. Detaylı bilgiye “İmalatçı İhracatçılara İhracat Bedeline Göre İade – 1” ve “İmalatçı İhracatçılara İhracat Bedeline Göre İade – 2 (Karşıt İnceleme ve Dönemleri)” başlıklı makalelerimizden ulaşabilirsiniz.

Elbette YMM ile imzalanacak tam tasdik sözleşmesinin yukarıdaki avantajlarının haricinde karşıt inceleme, vergi ve yönetim danışmanlığı, vergi planlaması, iç kontrol sisteminin denetimi ve önleyici tedbirlerin  alınması gibi daha bir çok faydası bulunmaktadır.

İşletme sahipleri ve yönetimi 2023 yılında gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetler çerçevesinde yukarıdaki hadler ile avantajları da dikkate alarak bir takım haklardan da mahrum kalmamak adına YMM ile tam tasdik sözleşmesi yapıp yapmayacaklarına Ocak ayında karar vermeleri gerekmektedir.

Sonuç

2022 Yılı öncesinde olduğu gibi 2022 yılında da mevzuattaki değişimin, hız kesmeden devam ettiğini söyleyebiliriz. Yıl içerisinde gerçekleştirilen tüm işlem ve kayıtların tek tek kontrol edilmesinin mümkün olmadığını ancak özellik arz eden bazı hususların gözden geçirilmesinde faydalı bulunduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle muhasebe ve vergi uygulamaları açısından olabildiğince fazla konuya değinmeye çalıştık. Ancak gerek dönem sonu/dönem başına ilişkin hususlar gerekse mevzuattaki son değişiklikler içerik de dahil olmak üzere yukarıda sayılanlarla sınırlı değildir. Amacımız konu başlıklarıyla da olsa özellikli bazı hususları sizlere hatırlatmaktan ibarettir.

Kaynakça:

1-213 sayılı Vergi Usul Kanunu,

2-193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu,

3-5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve Genel Tebliği,

4-3065 sayılı KDV Kanunu ve Genel Uygulama Tebliği,

5-5746 sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun,

6-4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu,

7-6183 sayılı AATUHK,

8-4857 sayılı İş Kanunu,

9-6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu,

10-6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu,

11-7338, 7263, 7349, 7352, 7394, 7417, 7420 sayılı Kanunlar,

12-3491, 4936, 5058, 6434 ve 6583 sayılı Cumhurbaşkanı Kararları,

13-234, 334, 459, 509, 526,  535, 537, 539, 540, 542 ve 543 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğleri,

14-194,252, 303, 313, 316, 317, 318, 319 ve 320 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri,

15-1 Seri No.lu Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Genel Tebliğ,

16-6102 sayılı TTK’nın 376.Maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ,

17-1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği,

18-14, 37 ve 45 Seri No’lu Sm, Smm Ve Ymm Kanunu Genel Tebliğleri,

19-Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri,

20-Konaklama Vergisi Uygulama Genel Tebliği,

21-29/03/2019 tarihli ve VUK-115/2019-5 sayılı VUK Sirküler,

22-30/11/2021 Tarihli ve VUK-137/ 2021-5 sayılı VUK Sirküleri,

23-22/12/2022 Tarihli  ve VUK-149/2022-12 sayılı VUK Sirküleri,

24-İhracat Genelgesi,

25- SGK’nın 02/12/2022 Tarih ve 2022/22 sayılı (E-24010506-010.06.01-57236083) Genelgesi,

26-SGK’nın 14.12.2022 Tarihinde 2022/26 sayılı (E-24010506-010.06.02-58013909) Genelgesi,

27-Manisa Vergi Dairesi Başkanlığının 20/08/2013 tarih ve 85373914-125[49.01.07]-78 sayılı özelgesi

28-Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 28/12/2020 tarih ve 27575268-105[2020-948]-E.364352 sayılı özelgesi

29-Mersin Vergi Dairesi Başkanlığının 11/04/2017 ve 18008620-125[2017-721-1]-16071 sayılı özelgesi,

30-Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 07/12/2016 tarih ve 17192610-125[ÖZG-14/44]-277 sayılı özelgesi,

31-Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 18/04/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-6-101 sayılı özelgesi,

32-Adana Vergi Dairesi Başkanlığının 11/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.01.16.02-2010-542-KDV-7 sayılı özelgesi,

33-İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 17/08/2015 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[68-2014/514]-75148 sayılı özelgesi,

34- İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 20.03.2015 Tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 sayılı Özelgesi,

35-Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 05.03.2021 tarih ve E-43370460-130[5300-6010]-E.29828 sayılı yazısı,

36-Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 16/05/2018 tarih ve 45404237-130[I-18-90]-E.105307 sayılı özelgesi),

37- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığının 22/09/2022 Tarih ve 62030549-125[Geç14/1-a]-1063875 sayılı özelgesi,

38-Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 Tarih ve 27192137-105[320-2013/21-264]-50 sayılı özelgesi,

39-Manisa V.D. Başkanlığının 14/06/2021 tarih ve 85373914-120[40.01.138]-56135 sayılı özelgesi,

40-İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 16/12/2022 tarih ve E-67854564-105[1741-8606]-674860 sayılı özelgesi

41-İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 30/07/2013 tarih ve 84098128-125-455 sayılı özelgesi,

42- İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/12/2012 Tarih ve 62030549-125[9-2012/58]-3132 sayılı özelgesi,

43-GİB E-Defter Saklama Kullanıcı Kılavuzu,

44-KGK’nın 01/12/2022 Tarihli Bağımsız Denetime Tabi Şirketlerin Belirlenmesine Dair Cumhurbaşkanı Kararının Yayımlanması Hakkında Duyurusu

45-Sosyal Güvenlik Kurumunun 31/10/2022 Tarihli duyurusu,

46-TÜRMOB 2021 Gelir Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi,

47-TÜRMOB 2021 Kurumlar Vergisi Beyanname Düzenleme Rehberi,

48-TÜRMOB’un 08/10/2022 tarih ve 151-1 sayılı mevzuat sirküleri,

49-TÜRMOB’un 06/01/2022 tarih ve 20-1 sayılı mevzuat sirküleri,

50-TÜRMOB’un 13/07/2021 tarih ve 14-1 sayılı mevzuat sirküleri,

51-TÜRMOB’un 22.01.2022 tarih ve 32-1 sayılı mevzuat sirküleri,

52-TÜRMOB’un 01/11/2021 tarih ve 161-1 sayılı mevzuat sirküleri,

53-TÜRMOB’un E-Defter ve E- Belge Kullanma Zorunluluğu 2022 Tablosu

“ https://www.turmob.org.tr/arsiv/mbs/pratikBilgiler/E-BELGE%20KULLANMA%20ZORUNLULUGU-2022.pdf ”,

54-66 Maddede Dönem Sonu/Dönem Başı Hatırlatmaları İle Güncel Düzenlemeler – Doğan ÇENGEL, YMM, Savaş UZUNSAKAL, YMM (2022).

[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
Bu makalenin tüm hakları www.alomaliye.com’a aittir. İktibas belirtilmeden ve linkimiz verilmeden (kaynak belirtilmeden) tamamı ya da bir kısmı herhangi bir ortamda (yazılı-görsel-işitsel-sanal-bulut-eğitim vb. ortamlar) kullanılamaz. Aksi  kullanımlarda gerekli yasal işlemler yapılır.
[/vc_message][vc_column_text]

Exit mobile version