Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Kurumların Yurt Dışından Elde Ettikleri Reklam Gelirleri Hakkında – Kemal Sadrettin ORGUN, Vergi Müfettişi

Kurumların Yurt Dışından Elde Ettikleri Reklam Gelirleri

Kemal Sadrettin ORGUN
Vergi Müfettişi
kemal.orgun@hotmail.com

Günümüz dünyasında son dönem en popüler gelir yaratıcı faaliyetlerin başında hiç şüphesiz web.2.0 teknolojisinin sunduğu bilgi üretme ve paylaşma imkânı ile ortaya çıkan içerik üreticiliği gelmektedir. Google, Facebook ve Youtube gibi sosyal medya internet site ve uygulamaları başta gelen paylaşım platformları olmakla birlikte çeşitli anket araçları, oyun siteleri, ses/çeviri araçları ve benzeri bloglar da paylaşalım mecrası olarak karşımıza çıkmaktadır. Tüm dünyayı etkisi altına alan web.2.0. teknolojisi hiç şüphesiz beraberinde içerik üreticiliği başlığı altında yepyeni bir hizmet endüstrisinin doğmasına yol açmıştır. Dolayısıyla bu yeni endüstride bireyler kişisel paylaşımları ile rol almakla birlikte kurumsal olarak bu işi profesyonel boyutta yürüten firmalar da mevcuttur. Kurumların bu platformlar vasıtasıyla elde ettikleri gelirlerin vergilendirme esaslarına ilişkin ileride tenkit konusu yaratabilecek birkaç husus önem arz etmektedir. Bunlara kısaca değinelim.

Öncelikle bu platformlar aracılığı ile elde edilen reklam gelirlerinin sistematiğinin irdelenmesi gerekir. Genel itibariyle merkezi yurt dışında bulunan bu platformlar aylık dönemler itibariyle bünyelerinde yayınladığı reklamlardan doğan gelirleri üzerinden içerik üreten firmalara tıklanma, izlenme vb. kıstasları baz alarak belli oran ve/veya tutarda pay vermektedirler. Dolayısıyla bu platformlar yerleşik firmalardan içerik üretim hizmeti satın almakta, firmalar ise bu platformlar vasıtasıyla hizmet satış geliri mahiyetli reklam gelirinden pay elde etmektedirler. Ancak burada en önemli husus Türkiye’de yerleşik kurumlarca aylık dönemler itibariyle üretilen içeriklerin yayımı tarihi ile elde edilen kazancın yasal defterlere kaydı ve fatura edilmesi arasındaki zaman dilimi farkıdır. Zira firmaların aylık sunduğu hizmet dolayısıyla elde ettikleri gelirin tahakkuk ve tahsili ertesi ay vukua gelmektedir. Bu da elde edilen bu gelirin vergi kanunlarımıza ne derece intibak ettiği sorunsalını doğurmaktadır.

Kurum kazancı 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6. maddesi gereği Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerine tabi olup, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37. ve müteakip maddeleri uyarınca kurumların hizmet satışlarından mütevellit bu hasılatı tahakkuk tarihi itibarıyla ilgili döneme ilişkin kurum kazancınızın tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Nitekim 1 seri No.lu Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği uyarınca dönemsellik  “İşletmenin sürekliliği kavramı uyarınca sınırsız kabul edilen ömrünün, belirli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak saptanmasıdır.”  şeklinde tanımlanmış, 213 sayılı VUK dönemsellik ilkesinin hesap dönemi olarak tezahür edeceğini, 5520 sayılı KVK bir hesap dönemi elde edilen kurum kazancının vergiye tabi olduğunu hüküm altına almıştır.  Bu durumda kurumların Aralık ayı içerisinde verdiği içerik üretimi hizmeti dolayısıyla tahakkuk edecek kazanç unsurunun tahsili ertesi ay yani bir sonraki hesap dönemine kalmış olsa da miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşen kısmı Aralık ayının dahil olduğu hesap dönemine ait dönemde kurum kazancına dahil edilerek beyan edilmeli aksi halde 213 sayılı VUK 341. maddesine göre ödenmesi gereken vergisi geç tahakkuk etmesine yol açması hasebiyle vergi ziyaına sebebiyet vermektedir.

Bahsi geçen bu durum fatura tanzim ve Katma Değer Vergisi beyan dönemi itibariyle de büyük önem arz etmektedir. Şöyle ki 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229. maddesi uyarınca kurumlar yurtdışı merkezli sosyal medya platformlarına sundukları hizmetler dolayısıyla fatura tanzim etmek zorundadırlar. VUK 231. maddesi fatura nizamına dair hükümleri içermektedir ve burada “Fatura, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenir. Hazine ve Maliye Bakanlığı; mal veya hizmetin nev’i, miktarı, fiyatı, tutarı, satışın yapılma şekli, faaliyet konusu, sektör veya mükellefiyet türünü ayrı ayrı veya birlikte dikkate alarak,  bu süreyi indirmeye ya da faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı anda düzenlenmesi zorunluluğu getirmeye yetkilidir. Bu süreler içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.” ifadelerine yer verilmiştir. Bu durumda yerleşik kurumlar sundukları hizmetin akabinde azami 7 gün içerisinde fatura tanzim etmek zorundayken genelde uygulamada yurt dışı mukimi sosyal medya platformları sunulan hizmetten doğan reklam gelirlerini bu sürenin çok ötesinde ve hatta ertesi ay tahakkuk ettirdiği ve ödediğinden faturalar süresinde tanzim edilmemiş olmaktadır. Bu durumda ilgili kanun maddesi gereği faturalar hiç düzenlenmemiş sayılacağından VUK 353/1. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerekmektedir.

Diğer bir önemli husus konunun Katma Değer Vergisi Kanunu ile ilgili kısmıdır. Zira 3065 sayılı KDVK’nın 10. maddesi mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olayı, malın teslimi veya hizmetin yapılması olarak hüküm altına almıştır. Dolayısıyla firmalar tarafından içeriğin üretilmesi ile KDV açısından vergiyi doğuran olay vuku bulmuş olmaktadır. Ancak mezkur kanunun 20. maddesine göre teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel olup, bedel deyimi maddede malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamı şeklinde ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere firmalar açısından bir yandan hizmetin ifası ile vergiyi doğuran olay meydana gelmekle beyan yükümlülüğü ortaya çıkmakta ancak diğer yandan mükellefler bu hizmet karşılığından ne kadar kazanç elde ettiklerini hesaplayamadıklarından matrah belirlenememektedir. Böyle bir durumda mükelleflerce henüz matrah belirlenemediğinden kanunun 27. maddesinde yer alan emsal bedel marifetiyle matrahın tayini her ne kadar hukuki çözüm yolu gibi görünse de VUK’un 3. maddesinde vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır hükmüne aykırılık teşkil edebilecektir. Bu yönüyle mükelleflerce söz konusu izlenme/tıklanma vb. kıstaslara göre hak edilen reklam geliri payları en geç ilgili kuruluşlarca sunulan kazanç raporları tarihi itibariyle fatura edilerek, vergi kanunlarına mümkün mertebe riayet edecek ve verginin geç tahakkuk ettirilmesinden kaynaklı vergi ziyaına sebebiyet vermeyecek şekilde beyan dönemleri tertip edilmelidir. Bunun yanı sıra ilgili kuruluşlar ile akdedilen sözleşmelerde aylık belli bir meblağ ödeneceği yönünde bir anlaşma mevcut ise fatura tanzimi ve beyan her halükarda içerik üretim dönemleri itibariyle yerine getirilmesi gerekmektedir. Nitekim böyle bir durumda hukuki durum her yönüyle tekemmül etmiş olacaktır. Ayrıca söz konusu kuruluşlar ile akdedilen sözleşmelerde ödenecek tutar KDV dahil olarak hüküm altına alınmış olmadığı sürece, bu meblağlar brüt tutar olarak KDV matrahını teşkil edecek bu ödemeler üzerinden içyüzde marifetiyle kurum kazancı ve hesaplanan KDV’nin ayrıştırılarak beyanı vergi ziyaına sebebiyet verecektir. Konuya ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığının 09/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.35-67 sayılı ve 30/01/2020 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.17.01-130-109975 sayılı özelgeleri de bu görüşün müstakar karar haline geldiğini göstermektedir. Son olarak  yurt dışı mukimi sosyal medya platformlarından elde edilen söz konusu kazançlar hizmet Türkiye’de verildiğinden ve hizmetten yurtiçinde faydalanıldığından münhasıran bu hizmetten yurt dışında istifade edildiği tevsik edilmedikçe ihracat istisnası kapsamında değerlendirilemeyeceği kazancın tamının KDV matrahını oluşturduğu, aksi yönde yapılacak bir değerlendirme sonucunda tesis edilecek işlemin vergi ziyaına sebebiyet vereceği gerçeği göz ardı edilmemelidir.

Exit mobile version