Vergi Usul Kanunu 160/A Maddesi İle İlgili Hatırlatmalar
Özgür AKKAYA
Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Doktora Öğrencisi
S.M. Mali Müşavir
Denetçi
ozgur_akkaya@ismmmo.org.tr
1-Giriş
Vergi Usul Kanunu 160/A maddesi ile ilgili olarak ilk ve temel yazımız 18 Ocak 2022 tarihinde Alomaliye.com internet sitesinde yayımlanmıştır.
Bu yazımızda derinlemesine detaya girdiğimiz makalemize ilave olarak idarenin analiz ve değerlendirme çalışmaları ile ilgili olarak değerlendirmeler ve hatırlatmalarda bulunacağız.
2-İdare Tarafından Analiz ve Değerlendirme Çalışmalarının Kapsamı
Analiz ve değerlendirme çalışmalarının amacı İdari süreçleri kısaltmak ve etkinleştirmek suretiyle, sahte belge düzenleyen mükelleflerin sahte belge üretimini sonlandırmak ve iktisadi alanda sahte belge sirkülasyonunu azaltarak “belge”ye olan güveni güçlendirmek şeklinde belirtilmiştir.
İdare tarafından mükelleflerin sahte belge düzenleme şüphesiyle re sen mükellefiyet terk edilmesi ve teminat uygulamasına tabi tutulmasıyla süreç idare tarafından birinci etapta sona erer. Olayın kapsamı bu şekilde seyretmektedir.
3-Analiz ve Değerlendirme Sonucu Re sen Terk İşlemi Yapılan Mükelleflere Bazı Hatırlatmalar
Bir önceki yazımızda bu idari işlemin detaylarını izah etmeye çalıştık. Bu bölümde ise kendilerine
terk bilgi yazısı tebliğ edilen mükelleflere bu yazıyı aldıktan sonra ne yapmaları gerektiği konusunda hatırlatmalarda bulunacağız
3.1.Mükellefe birinci etapta Re’sen Terk bilgi yazısı tebliğ edilmektedir.
Bu tebliğden önce mükellef nezdinde tespit anında faal olsa bile olumsuz sayılabilecek bir yoklama tutulur.
3.2.Mükellefin tebliğ aldığı 160/A bilgilendirme re sen terk yazısında şu bilgiler bulunmaktadır:
– Gönderen vergi dairesi
– Sayı
– Konu
– 160/A madde kapsamında olunduğu
– Hangi tarihte re sen terk edildiği
– 160/A madde kapsamında yeniden mükellefiyet tesisi talebi olursa tüm vergi borçlarının ödenmesi
– 153/A kapsamında teminat verilmesi/gösterilmesi gerektiği
Bu bilgilerden ibaret olan ve hiçbir kanun yolu gösterilmeyen bu genelde bir sayfadan oluşan bu yazı mükellefe e tebligat yoluyla tebliğ edilir.
3.3.Mükellef pektabii ki faaliyet anında faal olmasına karşın neden böyle bir terk işlemi yapıldığını anlamak üzere vergi dairesine gittiğinde hiçbir sonuç alamamaktadır.
3.4.Halbu ki; 160/A Kanun maddesi ile ilgili olan 520 No.lu VUK Genel Tebliğinde çok açıkça belirtildiği gibi,
yoklama esnasında mükellefiyet ile ilgili olarak;
– Bilinen iş yeri adresinde faal olunup olunmadığı,
– Cari dönem ve tespitin ilgili olduğu dönem itibarıyla faaliyetin bulunup bulunmadığı,
– Üretim ve/veya ticaret/faaliyet kapasitesi,
– Depo, tesis, taşıt, makine, teçhizat, demirbaş vb. varlığı,
– Emtia mevcudu,
– Çalışan sayısı, gibi mükellefin hakikatte faaliyette bulunduğunu veya bulunmadığını ispatlamaya matuf hususlar tespit edilir ve düzenlenen tutanakta bunlara yer verilir.
Tavsiyemizdir ki mükellefler nezdinde yapılan bu yoklamalarda bu hususların kesinlikle yoklama fişine geçirilmesidir.
3.5.Diğer bir tavsiyemiz de mükelleflerin bu yoklamaları müteakip vergi dairesine öncelikle cari mali dönem ile ilgili olarak
– tüm alım-satım
– banka ekstresi
– varsa karşıt inceleme tutanakları
– Özellikle emtia temin edilen kişi ve kurumları yapılan ödemenin dekontu
– Bu ödemelerin kaynağı
– Bu ödemeler ortak tarafından karşılandı ise ilgili sermaye artırımı yapılıp yapılmadığı
– Ürünlerin fiziki akımını gösteren kantar fişi , sevk irsaliyesi ve emtiaların sevki ile ilgili form ve belgeleri
– Mümkünse nakit akım tablosunu
– Mümkünse Varlık (Fon) akım tablosunu
– SGK işe giriş bildirgelerini, bordro ve ücret hesap pusulalarını
Bir dilekçe ekinde teslim etmelerini tavsiye etmekteyiz.
3.6.Bir eleştiri olarak da bu konu ile ilgili olarak mükellefiyetin re sen terk edilmesi ile idari yargıya intikal eden dosyalarda da görüldüğü gibi, idarenin konuyla ilgili hangi matematiksel ya da hukuki teknik işlemlerle bu tespiti yaparak bu terk işlemini yaptığını mahkeme dosyasına sunmamasıdır.
Dolayısı ile hangi işlemden kaynaklı mükellefiyet kaydının silinmesi gibi katı bir idari işlemle karşı karşıya kaldığını bilmeyen mükellefin idari yargıya başvurduğunda ; mahkeme tarafların bilgisine sunulmamış bir bilgi ve belgeye dayanılarak karar verilmesini hukuki dinlenilme hakkının ihlali ve bozma sebebi olarak görmektedir.
3.7. Diğer bir tavsiyemiz de mükelleflere aylık iş ve işlemlerini yaparken özellikle alım yaptığı yerlerle ilgili olarak ;
– Ticari sözleşmesini
– Ödeme belgelerini
– Nakliyeye ilişkin bilgileri
– Aldığı ürünleri/emtiaları hangi mükellefe teslim ettiklerini gösteren bir çalışmayı
– Kira ödeme bilgilerini; vergi dairesinin bilgisine ve dikkatine sunmalarını tavsiye etmekteyiz.
Kaynaklar
– Vergi Usul Kanunu 160/A maddesi
– 520 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği