Anayasa Mahkemesi 2019/4408 Başvuru Numaralı Kararı
03 Ağustos 2022 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 31912
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
GENEL KURUL KARAR
ÇUKUROVA İTHALAT VE İHRACAT TÜRK A.Ş. BAŞVURUSU
Başvuru Numarası : 2019/4408
Karar Tarihi : 18/5/2022
Başkan: Zühtü ARSLAN
Başkanvekili: Hasan Tahsin GÖKCAN
Başkanvekili: Kadir ÖZKAYA
Üyeler: Engin YILDIRIM
Hicabi DURSUN
Muammer TOPAL
M, Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Recai AKYEL
Yusuf Şevki HAKYEMEZ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Selahaddin MENTEŞ
İrfan FİDAN
Kenan YAŞAR
Raportör: Ayhan KILIÇ
Başvurucu: Çukurova İthalat ve İhracat Türk A.Ş.
Vekili: Av. Serin ŞEN
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, ödeme emrine karşı açılan dava reddedildiği için uygulanan haksız çıkma zammının tahsilinden vergi borcu yeniden yapılandırıldığı hâlde vazgeçilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 12/2/2019 tarihinde yapılmıştır.
3. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
4. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık, görüşünü bildirmiştir.
5. Başvurucu, Bakanlığın görüşüne karşı süresinde beyanda bulunmuştur.
6. Bölüm, başvurunun Genel Kurul tarafından incelenmesine karar vermiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde İfade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucu, dış ticaret işiyle iştigal eden bir şirkettir. Başvurucunun 2002, 2003 ve 2004 yılı faaliyetlerine ilişkin hesap ve işlemleri incelemeye tabi tutulmuştur. İnceleme neticesinde başvurucu adına vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile geçici vergi tarhiyatı yapılmıştır. Anılan tarhiyatlar 29/6/2006 tarihli ihbarnamelerle başvurucuya tebliğ edilmiştir.
A. Tarhiyata Karşı Açılan İptal Davalarına İlişkin Süreç
9. Başvurucu söz konusu tarhiyatlara karşı davalar açmıştır. İstanbul 8. Vergi Mahkemesi 4/3/2008 tarihli kararlarıyla mahsup döneminin geçmiş olması sebebiyle geçici vergi aslı yönünden davayı kabul etmiş, geçici vergi asıllarını iptal etmiş, tarhiyatların geri kalan bölümü yönünden ise davaları reddetmiştir.
10. Danıştay Dördüncü Dairesi (Daire) 16/2/2010 tarihli kararlarıyla başvurucunun temyiz istemini kabul ederek ilk derece mahkemesi kararlarının başvurucu aleyhine olan hüküm fıkralarını bozmuştur.
11. Yargılama, ilk derece mahkemesinde derdest iken 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanun’un 2. maddesiyle, kesinleşmiş vergi borçlarına ilişkin olarak Kanun’da öngörülen şartların gerçekleştirilmesi kaydıyla yapılandırma imkânı getirilmiştir. Buna göre vergi aslının tamamı ile ferilerinin yerine geçmek üzere bu Kanun’un yayımlandığı tarihe kadar TEFE/ÜFE (toptan eşya fiyat endeksi/üreticİ fiyat endeksi) aylık değişim oranlan esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi kaydıyla verginin tüm ferilerinin tahsilinden vazgeçilmededir.
12. Başvurucu 31/5/2011 tarihinde 6111 sayılı Kanun’dan yararlanmak için müracaat etmiştir. Başvurucunun talebi kabul edilerek -başvurucunun beyanına göre- toplam 22.644.218,02 TL borcu, anılan Kanun uyarınca yapılandırılmış ve ödeme tabloları hazırlanmıştır. Yapılandırılan borcun içinde bireysel başvuru konusu haksız çıkma zammı yer almamaktadır. Başvurucunun iddiasına göre yapılandırılan borcun tümü ödeme tabloları çerçevesinde ifa edilmiştir.
B. Ödeme Emirlerine Karşı Açılan İptal Davalarına İlişkin Süreç
13. Tarhiyat işlemine karşı açılan davaların ilk derece mahkemesince reddedilen kısmına ilişkin olarak tanzim edilen (2) No.lu ihbarnamelerden sonra vadesinde ödeme yapılmaması üzerine idarece 1 /6/2009 tarihli ödeme emirleri düzenlenmiştir.
14. Başvurucu bu ödeme emirlerine karşı davalar açmıştır. Söz konusu davalar İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 11/11/2009 tarihli kararlarıyla reddedilmiştir. Anılan kararlar, başvuru formuna eklenmemiştir. Bununla birlikte İstanbul 6. Vergi Mahkemesinin 11/11/2009 tarihli kararının başvuru formunda ve forma eklenen diğer belgelerde alıntılanan
kısmından anlaşıldığı kadarıyla ödeme emri İçeriğindeki borçla ilgili olarak başvurucu 20/2/2008 tarihli ve 5736 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Uzlaşma Usulü İle Tahsili Hakkında Kanun’dan yararlanmak amacıyla da müracaat etmiş ancak bu müracaatı üzerine uzlaşma sağlanamadığı yolunda işlem tesis edilmiş, başvurucunun İşleme karşı açtığı dava sonucunda aynı Mahkemece aynı tarihte (11/11/2009) idari işlemin iptaline karar verilmiştir. İstanbul 6. Vergi Mahkemesi söz konusu iptal kararını hatırlatarak anılan karar doğrultusunda yapılacak uzlaşma görüşmelerinin sonucuna göre yeniden ödeme emirlerinin düzenleneceğinin tabii olduğunu belirtmiştir.
15. Ödeme emirlerine karşı açılan davaların reddine ilişkin kararlar başvurucu tarafından temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
C. Haksız Çıkma Zammı Uygulanması Süreci
16. İdare, ödeme emirlerine karşı açılan davaların reddedilmesi nedeniyle 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 58. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca ödeme emri içeriğindeki alacağın %10’u oranında olmak üzere toplam 9.782.127,24 TL haksız çıkma zammı hesaplayarak 20/11/2013 tarihli İhbarnameyle başvurucuya bildirmiştir.
17. Başvurucu, haksız çıkma zammına karşı İstanbul 7. Vergi Mahkemesinde (Mahkeme) dava açmıştır. Dava dilekçesi başvuru formuna eklenmemekle birlikte mahkeme kararından anlaşıldığı kadarıyla başvurucu 6111 sayılı Kanun kapsamında uzlaşılan bir vergi için haksız çıkma zammı tahakkuk ettirilemeyeceğini ileri sürmüştür.
18. Mahkeme 14/11/2014 tarihli kararıyla davayı reddetmiştir. Kararın gerekçesinde özetle şunlar ifade edilmiştir:
i. 2002, 2003 ve 2004 yıllarına ilişkin olarak başvurucu adına yapılan cezalı tarhiyatlar sonrasında düzenlenen ödeme emirlerine karşı açılan davaların reddedildiği ve kesinleştiği dikkate alındığında başvurucunun ödeme emirlerine karşı açtığı davalarda haksız çıktığı açıktır.
ii. Başvurucu, ödeme emirlerinin müstenidatı cezalı tarhiyatlara karşı açılan davaların temyizde bozulması üzerine davalar ilk derece mahkemesinde derdest iken 6111 sayılı Kanun’dan yararlandığı için artık kendisinden haksız çıkma zammı istenmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürmekte ise de ödeme emirlerine ilişkin davalar 6111 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 25/2/2011 tarihinden önce kesinleşmiştir.
iii. 12/3/2011 tarihli ve 27872 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandın İması Hakkında 6111 Sayılı Kanun Genel Tebliği’nin (Genel Tebliğ) “E. Diğer Hususlar” başlıklı kısmının (11) numaralı bendine göre haksız çıkma zammı talep edilmeyecek olan hâl, ödeme emrine karşı açılan davalardan vazgeçilmesiyle sınırlıdır. 6111 sayılı Kanun’dan yararlanılması ödeme emirlerine karşı açılan davanın reddi sebebiyle doğan haksız çıkma zammının tabiisine engel teşkil etmez.
iv. Başvurucu haksız çıkma zammının feri nitelikte bir alacak olduğunu ileri sürmekte ise de ödeme emrine karşı açılan davanın reddine ilişkin kararın
Tamamı İçin Tıklayınız (Word)