Sosyal Medya Üzerinden Gelir Elde Edenlerin Vergilendirilmesi
Mahmut Bülent YILDIRIM
Yeminli Mali Müşavir
Öğretim Görevlisi
[email protected]
Yazar Hakkında
I-GİRİŞ
Hepimizin malumu olduğu üzere, son yıllarda sosyal medya kullanımının gerek ticari hayatta gerekse özel hayatta çok yoğun bir şekilde artış gösterdiğini görmekteyiz. Özellikle COVİD-19 Pandemi sürecinde insanlar evlerine kapanmak zorunda kalmış ve bu süreçle birlikte insanların alışveriş anlayışları ve tarzları değişmiş, e-ticarette büyük artışlar olmuştur. Bu süreçte sosyal medya kullanımı daha yaygın hale gelmiş ve bu platformlardan insanlar para kazanmaya başlamışlardır. Sonuç böyle olunca da çok sayıda insan sosyal medya platformları üzerinden gelir elde etmeye ve hayatlarını idame etmeye başlamış youtuber, blogger, vlogger, tiktoker gibi kavramlar oluşmuş ve bu gelişmeler yeni bir sektörün doğuşuna yol açmıştır.
Bu platformların yoğun bir şekilde kullanılır olması ve buralar üzerinden gelirler elde ediliyor olması Mali İdareyi vergisel düzenlemeye, gelirleri kayıt ve beyan altına almaya yönelik çalışmalar yapmaya sevk etmiştir.
2018, 2019 ve 2020 yıllarına yönelik olarak bu sektörde vergi incelemeleri yapılmış ve bu platformlardan elde edilen gelirlerin kayıt ve beyan altına alınmasına çalışılmıştır. Nihayetinde, bu sektörde vergilemenin nasıl yapılacağına ilişkin düzenleme 7338 sayılı “Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”[1] ile yapılmış bulunmaktadır.
II-SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARDA İSTİSNA
II-1.GELİR VERGİSİ İSTİSNASI
7338 sayılı Kanunla sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyeti gelir vergisinden istisna edilmiş daha sonra 318 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği [2] ile de uygulamaya yön verilmiş bulunmaktadır.
Kanunda geçen Mobil uygulama geliştiricisi: Elektronik uygulama paylaşım ve satış platformlarında faaliyet göstermek amacıyla uygulama geliştiren ve geliştirdiği uygulamaları bu platformlarda kullanıcıların hizmetine sunan gerçek kişiyi,
Sosyal içerik üreticisi: Sosyal ağ sağlayıcıları aracılığıyla; herhangi bir konuya ilişkin paylaşımlar yapmak suretiyle tanıtım ve tavsiyede bulunarak bir ürün ya da hizmetin satın alınması için diğer kullanıcıları etkilemek suretiyle gelir elde edenler ile paylaşımlarının izlenmesi sayesinde reklam gelirlerinden pay alan başta olmak üzere içerik üreticiliği faaliyeti sonucu her türlü gelir elde eden gerçek kişiyi ifade etmektedir.
7338 sayılı Kanunla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununa [3] 20/B maddesi eklenmiş olup söz konusu madde hükmüne göre;
İnternet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştirenlerin elektronik uygulama paylaşım ve satış platformları üzerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.
Bu istisnadan faydalanılabilmesi için Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi şarttır.
Bankalar, bu kapsamda açılan hesaplara aktarılan hasılat tutarı üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla %15 oranında gelir vergisi tevkifatı yapmak ve Kanunun 98 ve 119 uncu maddelerindeki esaslar çerçevesinde beyan edip ödemekle yükümlüdür. Bu tutar üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz.
Mükelleflerin birinci fıkra kapsamı dışında başka faaliyetlerinden kaynaklanan kazanç ya da iratlarının bulunması istisnadan faydalanmalarına engel değildir.
Birinci fıkra kapsamındaki kazançları toplamı 103 üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile faaliyete ilişkin tüm gelirlerini ikinci fıkrada belirtilen şartlara göre tahsil etmeyenler bu istisnadan faydalanamazlar. Bu durumda olanların, 94 üncü maddenin birinci fıkrası kapsamında tevkifat yapma yükümlülüğü yoktur.
İstisnaya ilişkin şartların taşınmadığının tespit edilmesi halinde eksik tahakkuk etmiş olan vergi, vergi ziyaı cezası kesilmek suretiyle gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.
Yapılan düzenlemeler çerçevesinde, istisnadan, internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikler paylaşan sosyal içerik üreticisi gerçek kişiler ile akıllı telefon veya tablet gibi mobil cihazlar için uygulama geliştiren gerçek kişiler yararlanabilecektir.
Söz konusu istisna uygulamasında mükelleflerin tam veya dar mükellef olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. İstisnadan yararlanabilmek için birinci fıkrada belirtilen faaliyetlerde bulunan kişilerin bu faaliyetleri sonucu elde edecekleri tüm hasılatı tahsil etmelerini teminen Türkiye’de kurulu bankalarda hesap açmaları şarttır.
Yapılan düzenlemeler çerçevesinde, istisna uygulaması için;
1- Türkiye’de kurulu bankalarda bir hesap açılması ve bu faaliyetlere ilişkin tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi,
2- Elde edilen kazançların toplamının Gelir Vergisi Kanununun 103’üncü maddesinde yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı (2022 yılı için 880 bin TL) aşmaması,
Şartlarının birlikte sağlanması gerekmektedir.
İstisna kapsamında gelir elde edenlerin hasılatları üzerinden kesilecek olan %15 oranındaki tevkifat, nihai vergileme olup bunların defter tutma ve beyanname verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
İstisnadan faydalanmak isteyen mükelleflerin ikametgâhlarının bulunduğu yerdeki vergi dairesine başvurarak istisna kapsamındaki faaliyetine ilişkin olarak ilgili vergi dairelerinden İstisna Belgesi almaları gerekmektedir.
Vergi dairelerinden temin edilen istisna belgeleri, madde kapsamında istisna edilen faaliyetlerle ilgili hasılatın tahsil edileceği banka hesaplarının açılışında kullanılacaktır.
İstisnadan yararlanabilmek amacıyla bankada hesap açan veya hesaplarını bu amaçla kullanmaya başlayan mükelleflerin banka hesaplarına ilişkin bilgilerini bir ay içerisinde bağlı bulundukları vergi dairesine bildirmeleri şarttır.
İstisna uygulamasında söz konusu tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarın aşılıp aşılmadığı, takvim yılı sonu itibarıyla her bir yıl için ayrı ayrı değerlendirilecektir.
İstisna şartlarını haiz mükelleflerin, istisna kapsamındaki faaliyetleri nedeniyle elde ettikleri kazançlar için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek, diğer gelirleri nedeniyle beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dâhil edilmeyecektir.
İlgili takvim yılında istisna şartlarını sonradan kaybedenler ile bu şartları ihlal edenler, şartın kaybedildiği veya ihlal edildiği yıl için söz konusu istisnadan yararlanamayacak olup, bu kapsamda elde edilen kazançların tamamı yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilecektir. Bu durumda, madde hükmü uyarınca tevkif edilen vergiler beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilebilecektir. İlgili takvim yılında herhangi bir nedenden ötürü istisnadan yararlanılamaması, sonraki yıllarda istisnadan yararlanılmasına engel teşkil etmeyecektir.
Sosyal medya üzerinden elde etmiş oldukları kazançları toplamı Gelir Vergisi Kanununun 103’üncü maddede yazılı tarifenin dördüncü gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar, elde etmiş oldukları gelirlerin tamamı üzerinden gelir vergisine tabi tutulacaklardır. Ayrıca söz konusu mükelleflerin, Kanunun 94 üncü maddesi kapsamında ücret, kira gibi yapacağı ödemeler üzerinden tevkifat yapma yükümlülüğü bulunmamaktadır.
7338 sayılı Kanunun yayım tarihinden önce Gelir İdaresinin söz konusu faaliyete ilişkin vermiş olduğu özelgelerde, sosyal medya gelirlerinin ticari kazanç olarak vergilendirilmesi yönünde olduğu görülmektedir. Gerek 7338 sayılı Kanunda gerekse 318 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde bu faaliyetlerden elde edilen gelirin niteliği yönünde bir açıklama yapılmadığını görmekteyiz.
Bize göre sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliği faaliyeti ticari kazançtan ziyade Gelir Vergisi Kanununun 65. maddesinde tanımlandığı şekilde; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması faaliyeti olması nedeniyle serbest meslek faaliyetidir.
II-2.KDV İSTİSNASI
7338 sayılı Kanunun 55 ‘inci maddesi ile 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun[4] “Sosyal ve Askeri İstisnalarla Diğer İstisnalar” başlıklı 17/4-a maddesinde değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, Gelir Vergisi Kanununun “Sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası” başlıklı mükerrer 20/B maddesi kapsamında vergilendirilen kazançlara konu teslim ve hizmetler KDV yönünden istisna edilmiştir.
Katma Değer Vergisinde yapılan istisna düzenlemesinde de görüleceği üzere, gelir vergisinden istisna edilen kısım için, sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinden elde edilen kazançlar KDV’den istisna edilmiş bulunmaktadır. İstisna tutarının aşılıp gelir vergisine tabi olunması halinde istisnayı aşan kısım için katma değer vergisi mükellefiyeti doğacaktır. KDV istisnasının düzenleniş şekliyle, uygulamada zorluklar ve teknik aksaklıklar çıkabileceğini düşünmekteyiz ancak kanuni düzenleme bu şekildedir.
III-SONUÇ
7338 sayılı Kanun youtuber, blogger, vlogger, tiktoker gibi sosyal medya üzerinden gelir elde edenlerin vergilemesindeki belirsizliğe ve karmaşaya son vermekle birlikte birtakım eksikler de içermektedir.
Düzenlemeyle sosyal medya üzerinden elde edilen gelirlerin bir kısmı kanunda yazılı şartlar dahilinde gelir vergisi ve katma değer vergisinden istisna edilmiş bulunmakta, istisna edilen tutarlar üzerinden bankalarca %15 tevkifat yapılması zorunluluğu getirilmektedir. Bankalar tarafından yapılacak olan tevkifat, nihai vergileme olacak ve bu geliri elde eden gerçek kişilerce için yıllık gelir vergisi beyannamesi verilmeyecek, diğer gelirleri nedeniyle beyanname verilmesi halinde bu kazançlar beyannameye dâhil edilmeyecektir.
İstisna tutarının aşılması halinde elde edilen gelirin tamamının gelir vergisine tabi olması, istisnayı aşan kısmın katma değer vergisine tabi olması bu mükellefler açısından defter tutma, beyan verme gibi yükümlülükler getirmesinin yanı sıra vergilemede adalet ilkesini zedeleyebilecektir.
Bize göre elde edilen gelirlerle istisna tutarı aşılsa dahi söz konusu istisnayı dikkate alarak vergileme yapılmalı ve mükellefiyet tesis edilmelidir. Yine istisna tutarının aşılması halinde elde edilecek kazançların istisnayı aşan kısmının katma değer vergisine tabi olacak olması da teknik anlamda uygulamada güçlüklere yol açabilecektir.
Kaynaklar:
– 7338 Sayılı Vergi Usul Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
– 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu
– 318 Seri No.lu GV Genel Tebliği
– 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu
– www.gib.gov.tr
– www.ivdb.gov.tr
– www.resmigazete.gov.tr
Dip Notlar:
[1] 26.10.2021 tarih ve 31640 sayılı RG yayımlanmıştır.
[2] 12.01.2022 tarih ve 31717 sayılı RG yayımlanmıştır.
[3] 06.01.1961 tarih ve 10700 sayılı RG yayımlanmıştır.
[4] 02.11.1984 tarih ve 18563 sayılı RG yayımlanmıştır.