Genç Girişimcilere Kazanç İstisnası ve SGK Teşviki
Doğan ÇENGEL
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
[email protected]
I-GİRİŞ
Türkiye İstatistik Kurumunun 04/03/2022 tarihli haber bülteninde yer aldığı üzere 2021 yılına ilişkin verilere göre ülkemiz nüfusunun %23’ü 15-29 yaş aralığındadır. Yaklaşık 19.5 milyon kişiye tekabül eden bu nüfus Avrupa Birliğine üye 27 ülkenin 22’sinin nüfusundan (ayrı ayrı ülke bazından toplam nüfuslarından) fazladır. 10/02/2016 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6663 Sayılı Kanun 1.maddesiyle Gelir Vergisi Kanunun (GVK) mülga mük. 20.maddesi yeniden düzenlenmiş ve şartları taşıyan genç girişimcilerin üç vergilendirme dönemi süresince her vergilendirme dönemi için ayrı ayrı 75.000 TL’ye kadar olan kazançları gelir vergisinden istisna tutulmuştur. 01/06/2018 Tarihinden itibaren söz konusu gelir vergisi istisnasından yararlananların bir kısmına 5510 Sayılı Kanunun 81/1-k maddesiyle bir yıl süreyle SGK prim teşviki (BAĞ-KUR desteği) imkânı da sağlanmıştır. Gerçek kişilerin 2021 yılı gelirlerinin (kazanç ve iratlarının) konu edildiği gelir vergisi beyannamelerinin 31/03/2022 tarihine kadar verilmesi gerekmektedir. Nüfusumuzun önemli bir kısmını oluşturan gençlerden vergi mükellefiyeti tesis ettirenlerin yararlanabileceği söz konusu istisnanın şartlarını hatırlamakta ve özellikli hususlara değinmekte fayda bulunmaktadır.
II-GELİR VERGİSİ MEVZUATI KAPSAMINDA GENÇ GİRİŞİMCİ İSTİSNASI
Genç girişimcilerde kazanç istisnası GVK’nın mük. 20.maddesinde düzenlenmiş olup mezkur düzenlemeye ilişkin usul ve esaslar 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde belirlenmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığının özelge havuzu incelendiğinde mükelleflerin söz konusu istisna uygulamasına ilişkin birçok konuda tereddüde düştükleri anlaşılmaktadır. Biz de açıklamalarımızı kanun, tebliğ ve verilen özelgeler çerçevesinde yapacağız.
1-İstisnadan kimler yararlanabilir?
Esasında bu maddelere ön şart ya da mükellefiyet ve kazanç unsuru şartları da diyebiliriz. Zira aşağıdaki mükellef grubunda olmayan ya da söz konusu kazanç unsurlarına sahip olmayanlar diğer şartları sağlasalar dahi istisnadan yararlanamaz.
a-Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis ettiren,
b-Mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşının doldurulmamış (diğer bir ifade ile otuz yaşından gün alınmamış),
c-Tam mükellef gerçek kişiler (GVK’nın 3. ve 4.maddesi kapsamında olanlar),
diğer şartları da sağlamaları halinde genç girişimci istisnasından yararlanabilirler.
2-İstisnadan yararlanma şartları nelerdir?
a-İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olması,
b-Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),
c-Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde tüm ortakların işe başlama tarihi itibarıyla bu maddedeki şartları taşıması (Bu hükmün GVK’nın 1.maddesindeki gelirin şahsiliği ilkesiyle bağdaşmadığı görüşündeyiz),
d-Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması,
e-Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması (Tebliğe göre mevcut işletmeye veya ortaklığa sonradan ortak olunması durumunda, diğer tüm şartları taşısalar dahi, ortakların hiçbiri bu istisnadan yararlanamaz. Bu ifade ortaklık kurulduğunda istisnadan yararlanan ve öteden beri ortak olanların istisna haklarını kaybedecekleri anlamına gelir).
Yukarıda sayılan şartlardan (d) ve (e) maddelerini peçelemeye karşı bir vergi güvenlik önlemi olarak nitelendirebiliriz.
3-İstisnadan yararlanmak için genç girişimci belgesi alma ya da bildirim zorunluluğu var mı?
Kanun ve tebliğde istisnadan yararlanmak için genç girişimci belgesi alma ya da bildirim zorunluluğu bulunmamaktadır (Gaziantep V.D. Başkanlığının 12/07/2019 tarih ve 16700543-120[18-515-112]-E.49678 sayılı özelgesi ile Şanlıurfa V.D. Başkanlığının 07/04/2017 tarih ve B.07.1.GİB.4.63.15.01-120-10978 sayılı özelgesi). Ancak 5510 SK’nın 81/1-k maddesi kapsamında prim teşvikinden yararlanmak için ilgi vergi dairesinden söz konusu istisna belgesinin alınarak sosyal güvenlik kurumuna ibraz edilmesi gerekir. Ayrıca istisnadan yararlanma şartlarının sağlanıp sağlanmadığının teyidini almak adına istisna belgesinin alınması yerinde olacaktır.
4-İstisna tutarı ne kadardır? Arta kalan kısımdan gelecek yıl faydalanılabilir mi?
Şartları taşıyan mükellefler ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar için her bir vergilendirme döneminde 75.000 TL’ye kadar istisnadan yararlanabilirler. Kanunda söz konusu istisna tutarının yeniden değerleme oranıyla her yıl artırılacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Zarar edilmesi ya da istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi halinde kalan istisna tutarı ertesi vergilendirme dönemine devretmez. Örneğin şartları taşıyan bir mükellefin 2020 yılında 35.000 TL ticari kazancı olması durumunda 40.000 TL’lik tutar bir sonraki vergilendirme dönemine devretmeyecektir. Vergi harcaması niteliğindeki bu istisnanın tutarsal olarak mükellef bazında ne kadarlık bir avantaj sağlayacağının tespiti ise ülkemizde yıllar itibariyle değişen ve artan oranlı olan gelir vergisi tarifesinin uygulanması sebebiyle mümkün değildir.
5-İstisnadan ne kadar süreyle faydalanılabilir?
İstisnadan 3 vergilendirme dönemi faydalanabilecek olup önceki faaliyet devam ederken yeni bir faaliyete başlanılması bu süreyi uzatmaz. Faaliyete aralık ayında başlansa dahi istisna ay bazında değil dönem bazında uygulanacağından faaliyete başlanılan tarihi içine alan dönem birinci dönem kabul edilecektir. Örneğin şartları taşıyan Doktorun 15/12/2018 tarihinde serbest meslek faaliyetine, 20/12/2020 tarihinde ise medikal malzeme ticaretine başladığını varsaydığımızda 2018 vergilendirme dönemi birinci dönem, 2019 vergilendirme dönemi ikinci dönem, 2020 vergilendirme dönemi ise üçüncü dönem kabul edilerek istisna uygulanabilecek ancak 2021 vergilendirme döneminde elde ettiği mesleki ve ticari kazançlar için istisna uygulanmayacaktır. Kanun ve Tebliğde özel hesap dönemine ayrıca değinilmemiş olması istisna uygulamasına engel değildir.
6- Ticari, zirai veya mesleki faaliyetin birlikte yapılması durumunda istisna nasıl uygulanır?
İstisna şartlarını taşıyan mükelleflerin bir vergilendirme döneminde anılan faaliyetlerden bir veya birkaçından kazanç elde etmeleri durumunda söz konusu istisna beyan edilen bu gelirlerin toplamına uygulanır. Ayrıca yararlanma süresi içerisinde faaliyetlerin ticari, zirai ya da mesleki faaliyet olarak değiştirilmesi veya faaliyet konusunda değişiklik yapılması istisnadan kalan süre kadar yararlanılmasına engel değildir.
7-Yabancı uyruklular genç girişimci istisnasından yararlanabilir mi?
Türkiye’de ikametgâhı bulunması nedeniyle tam mükellefiyet esasına göre vergilendirilmesi gereken yabancı uyruklular istisnaya ilişkin şartları topluca taşıması kaydıyla istisnadan yararlanmaları mümkündür (Sakarya V.D. Başkanlığının 13/11/2020 tarih ve 41931384-120[2019-8]-E.44770 sayılı özelgesi). Özelge her ne kadar ikametgâhı bulunan yabancı uyruklu için verilmiş olsa da GVK’nın 3 ve 4.maddesine göre tam mükellef şartlarını sağlayan yabancı uyruklular da istisnadan yararlanabilir.
8-Ticari, zirai veya mesleki kazancı haricindeki kazanç unsurları için istisnadan yararlanılabilir mi? İstisna kazanç unsurlarıyla istisna olmayan kazanç unsurlarının birlikte elde edilmesi halinde istisna nasıl uygulanır?
GVK’nın 2.maddesinde sayılan kazanç unsurlarından ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratları (değer artış kazancı ve arızi kazanç) elde edenler istisnadan yararlanamaz. Sayılan kazanç ve iratlar nedeniyle mükellefiyet tesis edilse ve yıllık beyanname verilse dahi bu durum ilk defa mükellefiyet tesisi şartının ihlali anlamına gelmez. (Antalya V.D. Başkanlığının 12/08/2020 tarih ve 49327596-120[GVK.ÖZ.2019.85]-124377 sayılı özelgesi). İstisna düzenlemesi vergi mükellefiyeti tesisi gerektirmeyen zirai kazanç sahiplerini de (nihai vergilendirmesi kesinti yoluyla yapılan yani gerçek usulde vergilendirilmeyen) kapsamamaktadır. İsteğe bağlı gerçek usulde vergi mükellefiyeti tesis ettiren zirai kazanç sahipleri açısından genç girişimci istisnasının vergi iadesine sebebiyet vermesi ihtimal dâhilindedir.
Ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerle birlikte ücret, gayrimenkul sermaye iradı, menkul sermaye iradı ve diğer kazanç ve irat elde edilmesi halinde istisna sadece ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerden elde edilen kazanca uygulanacaktır. Örneğin şartları taşıyan mükellefin 2021 yılında 10.000 TL ticari kazanç ve 65.000 TL gayrimenkul sermaye iradı elde ettiğini varsaydığımızda istisna sadece 10.000 TL’lik ticari kazanca uygulanacak olup 65.000 TL’lik gayrimenkul sermaye iradına kalan istisna tutarı uygulanmayacaktır.
9- Mükellefiyet tesisinden önce vergiden muaf esnaf olunması istisnadan yararlanmaya engel mi?
GVK’nın esnaf muafiyetine ilişkin hükümlerinden yararlanılması ve bu duruma ilişkin vergiden muaf esnaf belgesine sahip olunması genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanılabilmesi için gerekli olan “Ticari, zirai veya mesleki faaliyeti nedeniyle adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi” şartının ihlali anlamına gelmez (İstanbul V.D. Başkanlığının 03.09.2021 Tarih ve 62030549-120[Mük.20-2021/109]-688595 sayılı özelgesi).
10-Basit usule tabi olanlar istisnadan yararlanabilir mi?
7338 Sayılı Kanunla GVK’ya mük. 20/A maddesi ilave edilerek basit usule tabi olanların 01/01/2021 tarihinden itibaren elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden istisna edilmiştir. Haliyle basit usule tabi olanlar 2021 yılı kazançları için beyanname vermeyeceklerinden genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanmaları da mümkün değildir. Ancak şartları taşımaları ve GVK’nın mülga 89/15.maddesinde yazılı indirim hakkının kullanılmaması kaydıyla 2021 yılı öncesi vergilendirme dönemleri için söz konusu istisnadan yararlanılması mümkündür. Geçmişte basit usulde vergilendirilen mükelleflerin ise sonraki dönemlerde ticari, zirai ya da mesleki faaliyetler nedeniyle gerçek usulde mükellefiyet tesis etmeleri halinde GVK’nın mük. 20.maddesi kapsamındaki istisnadan yararlanamayacakları görüşündeyiz.
11-İşe başlamanın kanuni süresi içinde bildirilmiş olmasından ne anlaşılması gerekir?
İşe başlamanın kanuni süresi içinde yapılmış olmasından VUK’un 168/1.maddesi anlaşılmalıdır. VUK’un 168/1.maddesine göre gerçek kişiler işe başlama tarihinden itibaren 10 gün içinde işe başlamayı kendilerince yapabilecekleri gibi avukatları veya 3568 Sayılı Kanuna göre yetki almış meslek mensupları aracılığıyla da bildirebilirler. Kanuni sürede işe başlamanın bildirilmemesi şartların ihlali anlamına geldiğinden istisnadan yararlanılamaz.
12- Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesinden ne anlaşılması gerekir? Bir işletmede sigortalı olarak çalışılması (5510 SK’nın 4/a maddesi kapsamında) şartın ihlali sayılır mı?
Bir şahsın kendi işinde bilfiil çalışması, işinde ve bu işin gerektirdiği konularda fikri ve bedeni bir mesai sarf etmesidir. İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda da istisna şartı ihlal edilmiş olmaz.
İşte bilfiil çalışılmasa dahi iş sahibi tarafından işin sevk ve idaresinin kendi elinde tutulması, işin yürütülmesiyle ilgili kararların alınması, planlanması veya denetiminin yapılması gibi durumlarda istisna şartı ihlal edilmiş sayılmamaktadır. Bu durumda sigortalı çalışılan dönemde (bilfiil çalışılmayan dönemde) işin sevk ve idaresinin sağlanması şartıyla başka bir işyerinde sigortalı çalışılması mümkün olup istisna uygulamasına engel değildir (İstanbul V.D. Başkanlığının 25/04/2017 Tarih ve 62030549-120[Mük.20-2016/626]-113406 sayılı özelgesi). Benzer bir görüşte İstanbul Vergi Dairesinde 16/03/2017 tarih ve 62030549-120[MÜK.20-2016/1097]-75068 sayılı özelgesinde verilmiştir. İdare diğer şartlar sağlanmak kaydıyla sevk ve idarenin mükellefte olmasını yeterli görmüş ancak mükellefiyet konusu faaliyetin mahiyeti itibarıyla sevk ve idarenin bir başka işverene bağlı olarak çalışılmasına rağmen sağlanmasına uygun olması ve bu durumun gerekmesi halinde ispat edilebilir olması koşuluna bağlamıştır. Söz konusu görüşler oldukça yerindedir. Zira bir işletme de ücretli çalışan avukatın kendi adına ve işverenden bağımsız dava takip etmesi ya da danışmanlık yaparak mesleki kazanç elde etmesi oldukça muhtemel olup bu durum istisnadan yararlanmasına engel teşkil etmemektedir.
13-İstisnadan yararlanırken işin terk edilmesi ve sonradan tekrar başlanması istisnadan yararlanmaya engel mi?
Tebliğin 4/2.maddesine göre, istisna şartlarını sağlayan mükelleflerce daha sonra herhangi bir nedenle faaliyetin terk edilmesi durumunda, terk tarihine kadar elde edilen kazançlar dolayısıyla istisnadan yararlanılabileceği ancak faaliyet terk edildikten sonra istisna kapsamındaki söz konusu faaliyetlere tekrar başlanılması halinde ise adlarına ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunması şartı ihlal edilmiş sayılacağından bu istisnadan yararlanılamayacağı ifade edilmiştir. Ayrıca, faaliyetin terk edilmesinden sonra farklı faaliyet konusuyla yeniden gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmesi durumunda da istisnadan yararlanılamaz (Bursa V.D. Başkanlığının 11/07/2019 tarih ve 17192610-120[GV-18-50]-E.128283 sayılı özelgesi).
14-Geçmişe dönük istisnadan yararlanılabilir mi?
GVK’nın mük. 20.maddesinde yer alan şartların topluca taşınması kaydıyla söz konusu istisnadan işe başlanılan takvim yılından itibaren üç vergilendirme dönemi süresince yararlanılması mümkün bulunmakta olup, geçmişe dönük olarak söz konusu istisnadan yararlanılabilmesi de mümkündür (İstanbul V.D. Başkanlığının 03/06/2021 tarih ve 62030549-120[Mük.20-2020/629]-436747 sayılı özelgesi). Geçmişe yönelik yararlanma hakkının varlığı VUK’un 114 ve 126.maddelerindeki zamanaşımı ve istisna hükmünün yürürlüğe girdiği 10/02/2016 tarihleri dikkate alınarak tespit edilmelidir. Bir başka özelgede de idare geçmiş yıllık gelir vergisi beyannamesinin düzeltilmesi suretiyle mükellefiyetin başladığı takvim yılından itibaren istisnadan yararlanılabilmesinin mümkün olduğunu yönünde görüş vermiştir (Antalya V.D. Başkanlığının 10/12/2019 tarih ve 49327596-120.01[GVK.ÖZ.2019.22]-E.267833 sayılı özelgesi).
Geçici vergi dönemlerinde istisnadan faydalanılmaması durumunda düzeltme beyannamesi verilerek söz konusu geçici vergi dönemleri için de istisnadan faydalanılabilir (Ankara V.D. Başkanlığının 02/09/2020 tarih ve 38418978-120[Mük20-2019/6]-E.229876 sayılı özelgesi).
15-Onsekiz yaşını doldurmamış olanlar istisnadan yararlanabilir mi?
Kanun ve Tebliğde istisna şartı olarak 18 yaşını doldurmuş olmak sayılmadığından diğer şartların da sağlanması halinde 18 yaşını doldurmamış genç girişimciler de istisnadan yararlanabilir. İdari görüş de bu yöndedir (Kahramanmaraş V.D. Başkanlığının 13/01/2020 tarih ve 47285862-120[2019/07]-E.2092 sayılı özelgesi).
16-Genç girişimcilerde kazanç istisnası süresi içinde yirmi dokuz yaşının doldurulması durumunda istisnadan yararlanmaya devam edilebilir mi?
Mükellefiyetin başlangıç tarihi itibarıyla GVK’nın mük. 20.maddesinde yer alan şartların topluca taşınması durumunda, genç girişimcilerde kazanç istisnası hükmünden faydalanılması mümkün olup, istisnadan yararlanılan dönemlerde 29 yaşının doldurulması, söz konusu istisnadan yararlanılmasına engel teşkil etmez (Balıkesir V.D. Başkanlığının 03/02/2022 tarih ve E-46480499-120[2021/1752]-13943 sayılı özelgesi). Ayrıca genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanabilmek için, mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla yirmi dokuz yaşını doldurmamış, diğer bir ifade ile otuz yaşından gün alınmamış olunması gerektiğini hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır (Muğla V.D. Başkanlığının 27/12/2017 tarih ve B.07.1.GİB.4.48.15.01-120-19431 sayılı özelgesi).
17-Ölüm halinde eş ya da çocukların işletmeyi/mesleki faaliyeti devralması durumunda ölen eş ya da anne babanın istisna şartlarını taşıması gerekir mi?
Ölüm dolayısıyla eş ve çocuklar tarafından işletmenin veya mesleki faaliyetin devralınması halinde, devralan eş veya çocuklar istisnaya ilişkin şartların tamamını taşımaları kaydıyla, ölen mükellefin istisnadan faydalanıp faydalanmadığına bakılmaksızın devralan eş veya çocuklar istisnadan (faaliyete başladıkları tarihten itibaren) üç vergilendirme dönemi boyunca yararlanır.
18-Adi ortaklıkta istisna şartını taşımayan ortağın ortaklıktan ayrılması durumunda diğer ortaklar istisnadan yararlanır mı?
Faaliyetin adi ortaklık şeklinde yapılması halinde genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanılabilmesi için tüm ortakların işe başlama tarihi itibariyle Kanunda belirtilen şartların tamamını taşıması gerekmektedir. Ortaklardan birinin şartları taşımaması halinde diğer ortakların da anılan istisnadan faydalanmaları mümkün bulunmamakta olup, şartları sağlamayan ortağın ortaklıktan ayrılmasından sonra da diğer ortakların söz konusu istisnadan faydalanması mümkün değildir (Bursa V.D. Başkanlığının 04/06/2021 Tarih ve 17192610-120[ÖZG-20-92]-93337 sayılı özelgesi).
19-Faaliyete başlandıktan sonra adi ortaklık olarak faaliyete devam edilmesi halinde istisnadan yararlanılabilir mi?
Faaliyete başlandıktan sonra başka ortaklarla birlikte adi ortaklığa dönüşülmesi, ilk defa gelir vergisi mükellefi olma şartının ihlali sayılmayacak ve diğer ortaklarında ayrı ayrı istisna şartlarını taşıması kaydıyla, istisnadan faydalanılması mümkün bulunmaktadır (Trabzon V.D. Başkanlığının 01/10/2018 tarih ve 26468226-120-E.57996 sayılı özelgesi). Elbette istisnadan kalan süreler kadar faydalanılması mümkün olmaktadır (Kayseri V.D. Başkanlığının 19/09/2018 Tarih ve 50426076-120[Mük.20-2018/20-678]-E.65947 sayılı özelgesi).
20-Ortaklığın sona erdirilip aynı faaliyete kendi nam ve hesabına devam edilmesi halinde istisna uygulamasına devam edilebilir mi?
Ortaklığının sona erdirilip söz konusu faaliyete devam edilmesi, ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilmiş olunması şartının ihlal edilmesi anlamına gelmeyeceğinden, diğer şartların da sağlanmış olması koşuluyla, kalan süre ile sınırlı olmak üzere istisnadan yararlanılması mümkündür (Uşak Defterdarlığının 09/12/2020 tarih ve 52796708-120[49520]-E.18554 sayılı özelgesi). Özelge her ne kadar aynı faaliyetin devamına ilişkin verilmiş olsa da faaliyet değişikliğinin de istisna uygulamasına engel olmayacağı görüşündeyiz.
21-Başlanan faaliyetin aynı gün terkin edilmesi ve daha sonra yeniden başlanması durumunda istisnadan yararlanılabilir mi?
İlk işe başlama bildirimiyle işe başlama yoklaması arasında geçen süre zarfında faaliyette bulunulduğuna ilişkin herhangi bir emareye rastlanılmaması, vergi dairesince faaliyette bulunulduğuna dair diğer mükellefler veya kurum ve kuruluşlar nezdinde başkaca herhangi bir tespit yapılmaması hallerinde, işe başlama bildirimine istinaden tesis edilen ancak, iş yerinde henüz faaliyete başlanılmaması gerekçesiyle aynı gün terkin edilen mükellefiyet kaydı istisna şartının ihlali sayılmayacak olup, aynı gün terk edilen faaliyetle ilgili olarak matrahsız kdv ve yıllık gelir vergisi beyannamelerinin verilmesi istisnasından faydalanılmasına engel değildir (Bursa V.D. Başkanlığının 12/11/2019 tarih ve 17192610-120[GV-19-32]-E.221758 sayılı özelgesi). Kayseri V.D. Başkanlığının 17/04/2019 tarih ve 50426076-120[MÜK-20-2018/20-716]-E.24204 sayılı özelgesi de bu yöndedir. Bu görüşler VUK’un ispat başlıklı 3/B maddesinin “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır” hükmüyle de uyumludur.
22-Kazanç elde edilmemesi ya da istisna tutarının altında kazanç elde edilmesi hallerinde gelir vergisi beyannamesi verilir mi? İstisnanın verilecek beyannameye etkisi nedir?
Kanunun mük. 20.maddesine göre, istisna kapsamındaki faaliyetlerden kazanç elde edilmemesi veya istisna haddinin altında kazanç elde edilmesi hâllerinde dahi yıllık beyanname verilir. İstisnadan gerçek usulde vergilendirilen ticari, zirai ve mesleki kazanç sahipleri faydalanabildiğinden mezkur maddede bu hüküm bulunmasaydı dahi GVK’nın “Gelirin toplanması ve beyan” başlıklı 85.maddesinin “Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler…” hükmü gereği istisnadan yararlanan mükelleflerin beyanname vermesi gerekecekti.
Mükellefler tarafından yıllık gelir vergisi beyannamesinin gelir bildirimi tablolarına istisna düşüldükten sonra kalan tutar yazılır. Geçici verginin hesabında da söz konusu istisna dikkate alınacaktır. Ayrıca gelir vergisi beyannamesinde “Kazanç Bildirim Detayı” alanında yer alan “İstisna Edilen Kazançlara İlişkin Bildirim” bölümündeki “genç girişimcilerde kazanç istisnası” satırı doldurulacaktır. Bu satır geçici vergi beyannamelerinde “Ekler” alanındaki “İstisnalar” bölümündedir.
23-Genç girişimci istisnasından yararlanmak, indirimlerden yararlanmaya engel mi?
GVK’nın mük. 20.maddesinde yer alan istisnadan faydalanmak, GVK’nın 89. maddesinin birinci fıkrasının (13) numaralı bendinde sayılan şartların taşınması kaydıyla, yurt dışında bulunanlara verilmiş olan yazılım hizmetlerinden elde edilen kazancın %50’sinin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim konusu yapılmasına engel teşkil etmez (İstanbul V.D. Başkanlığının 13/11/2020 tarih ve 62030549-120[Mük.20-2020/647]-E.841043 sayılı özelgesi). Bu görüşün şartları taşıması ve istisna sonrasında kazanç bulunması kaydıyla 89.madde de yer alan diğer indirimler için de geçerli olduğunu söyleyebiliriz.
24-İstisnanın tevkif suretiyle alınan vergilere etkisi nedir?
İstisnanın GVK’nın 94.maddesi gereği tevkif suretiyle ödenecek vergiye etkisi bulunmamaktadır. Söz konusu mükelleflerden tevkifat konusu işlemler için kesinti yapılması gerektiği gibi bu mükellefler de tevkifat yapmakla yükümlüdür. İstisna sonrası kazanç tutarı gelir beyannamesine ilgili kazanç alanına yazılır. Ticari, zirai ve mesleki kazançlar nedeniyle yapılan tüm tevkifatlar beyanname üzerinden ödenecek gelir vergisinden mahsup edilir. Mahsup edilecek tutar beyanname üzerinde hesaplanan gelir vergisinden fazlaysa mahsup yoluyla giderilemeyen tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde (252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre) mükellefe red ve iade olunur. Örneğin mesleki hasılatı 80.000 TL olan serbest meslek erbabından 16.000 TL tevkifat yapıldığı, mesleki kazancın ise 40.000 TL olması halinde beyannamede serbest meslek kazancı olarak “0” yazılacak, başka kazancı bulunmadığı varsayılan mükellefin ödenecek gelir vergisi bulunmadığından 16.000 TL’lik tevkifat tutarı genel hükümler çerçevesinde iadeye konu edilebilecektir.
25- İstisna şartlarını taşımadığı halde istisnadan yararlanılması halinde ne olur?
İstisna şartlarını sağlamadığı halde istisnadan yararlanıldığının tespit edilmesi durumunda GVK’nın mük. 20.maddesinde ayrık bir hüküm bulunmadığından VUK’un 341.maddesine göre vergi ziyaına sebebiyet verilmiş olur ve VUK’un 344.maddesine göre bir kat usulsüzlük cezası ile gecikme faizi ve gecikme zammına muhatap olunur. Vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, kanuni süresi geçtikten sonra verilen vergi beyannameleri için kesilecek ceza yüzde elli oranında uygulanır. VUK’un 371.maddesindeki şartlar mevcutsa (mükellefin kendiliğinden haber/beyan vermesi gibi) pişmanlıkla beyanname verilmesi mümkündür. Ayrıca VUK’un 114.maddesine göre, şarta bağlı istisna veya muafiyet uygulamaları sonucu kısmen veya tamamen alınmayan vergilere ilişkin zamanaşımı süresinin, istisna veya muafiyet şartlarının ihlâl edildiği tarihi takip eden takvim yılı başından itibaren başlayacağı hususunu hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır. Bu müeyyidelere muhatap olma riskini en aza indirmek adına şartların mükellefte mevcudiyetinin tespiti konusunda zorunluluk olmasa dahi ilgili vergi dairesine bildirimde bulunmak/istisna belgesi talep etmek yerinde olacaktır.
26-Genç girişimcilerin 5510 Sayılı Kanunun 81/1-k maddesi kapsamında yararlandıkları prim desteği gelir kaydedilmeli mi?
Genç girişimcilerde kazanç istisnasından dolayı alınan BAĞ-KUR destek tutarlarının ticari kazancın tespitinde gelir olarak dikkate alınması ve söz konusu tutarların “602- Diğer Gelirler” hesabında izlenmesi gerekmektedir (Manisa V.D. Başkanlığının 14/06/2021 tarih ve 85373914-120[40.01.138]-56135 sayılı özelgesi). Bu görüş temelinde defter beyan sistemi üzerinden işletme ya da serbest meslek defteri tutan mükelleflerin de söz konusu destek/teşvikleri gelir kaydetmeleri gerektiği anlaşılmaktadır. 110 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklandığı üzere BAĞ-KUR primleri beyanname üzerinden (serbest meslek kazançları deftere de gider yazabilir) kazanç bulunması durumunda ve ödenmiş olması kaydıyla indirim konusu yapılabilir. Genel itibariyle gider niteliği olmayan, kazanç olması durumunda sadece beyanname üzerinden indirim konusu yapılabilen, kazanç olmaması halinde ise zarar olarak sonraki yıllarda mahsup imkânı tanınmayan BAĞ-KUR primleri için verilen teşvikin gelir kaydedilmesi gerek GVK’nın mük. 20.maddesindeki istisna hükmünün gerekse 5510 Sayılı Kanunun 81/1-k maddesindeki teşvik hükmünün amaçlarıyla bağdaşmadığı bu nedenle de kimi SGK teşviklerinde olduğu gibi gelir kaydedilmemesi yönünde düzenleme yapılması gerektiği görüşündeyiz. Mevcut mevzuat çerçevesinde oluşan idari görüşe göre bir taraftan istisna ve teşvik uygulanması diğer taraftan ise teşvik tutarının (kazanç olması halinde) vergilendirilmesi verilen istisna ve teşvikin tesirinin azalmasına başka bir deyişle verilen teşvikin vergiyle geri alınmasına sebebiyet vermektedir (2022 yılı için tahsilinden vazgeçilen yani gelir kaydı gereken BAĞ-KUR primlerinin toplamı 1.726,38 TL X 12 = 20.716,56 TL’dir). Hatırlanacağı üzere tarımsal desteklerde de benzer bir durum söz konusu iken 7338 sayılı Kanunla GVK’ya mük. 20/C maddesi ilave edilerek tarımsal destekler gelir vergisinden istisna tutulmuş ve yine 7338 sayılı Kanunun Geçici 92.maddesiyle tevkif edilen vergilerin iadesine olanak sağlanmıştı.
Kazancın istisnadan faydalanılan dönemler itibariyle 75.000 TL’nin altında kalması halinde bu uygulamanın ödenecek gelir vergisine etkisi bulunmadığını hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır.
27-Diğer Özellikli Hususlar
a-Amcadan devralınan işletme: Mükellefiyeti bulunan amca ile birlikte aynı adreste aynı sektörde faaliyet gösterilmesi ve ticari faaliyete başlarken faaliyetin esaslı unsurunu oluşturan bazı demirbaşların fatura karşılığında amcadan satın alınması Kanun maddesindeki “faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması” şartının ihlali sayılacağından, söz konusu istisna hükmünden faydalanılması mümkün bulunmamaktadır (Bursa V.D. Başkanlığının 20/01/2020 tarih ve 17192610-120[GV-19-35]-E.13242 sayılı özelgesi).
b-Avukat babası ile aynı işyerinin farklı odalarında çalışan avukat: Avukat olan babayla aynı binanın farklı odalarında farklı kira sözleşmeleri ve farklı müvekkillerle faaliyet gösterilmesi istisna uygulamasına engel teşkil etmez (Bursa V.D. Başkanlığının 04/11/2020 tarih ve 17192610-120[GV-19-143]-E.167954 sayılı özelgesi). Ancak ölüm hali hariç babanın işi bırakması ve avukat oğlun aynı müvekkillere hizmet vermesi durumunda şartlar sağlanmayacağından istisnadan yararlanılamayacağı görüşündeyiz. Zira Konya V.D. Başkanlığı 13/01/2020 tarih ve 31435689-120-E.5454 sayılı özelgesinde avukatlık mesleğini yaparken işini terk eden eşin terk ettiği adreste avukatlık faaliyetine başlanıldığı, eşe ait demirbaş ve büro malzemelerinin ve eşin müşteri/müvekkilleri ile devam eden işlerini devralındığı bu nedenle de istisnadan yararlanılamayacağı görüşünü vermiştir. Manisa V.D. Başkanlığının 13/11/2020 tarih ve 85373914-120.01.02.04[40.01.135]-E.104726 sayılı özelgesinde de aynı adreste faaliyet gösterilmesinin ve ticari faaliyete başlarken faaliyetin esaslı unsurunu oluşturan varlıkların fatura karşılığında devredilmesinin, işletmenin esaslı unsurunu oluşturan varlıkların devrinin ticari işletmenin devri kapsamında değerlendirileceği ve anne tarafından yapılan bu devir nedeniyle çocuğun istisnadan yararlanamayacağına dair yukarıdaki görüşle uyumlu bir vermiştir.
c-Başka faaliyette iştigal ederken babanın terk edilen işinin devralınması: Başka faaliyette iştigal ederken ölüm hariç babanın terk ettiği işin devralınması halinde şartların sağlanması kaydıyla öteden beri devam eden işle ilgili elde edilen kazanç için istisnadan yararlanılabilecekken babadan devralınan işle ilgili istisnadan yararlanılamaz (Bursa Vergi Dairesinin 16/11/2020 tarih ve 17192610-120[GV-19-39]-E.176110 sayılı özelgesi). Bu durumda her bir faaliyete ilişkin kazancın tespitine imkân sağlayacak şekilde defter tutulması gerekecektir.
d-Babanın devam ettiği faaliyete ortak olunması/devir alınması: Aynı adreste ve aynı sektörde faaliyet gösteren babanın işyerini kullanma hakkını devir alarak birlikte faaliyette bulunulması (tespit edildiğinden), “faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması” şartının ihlali anlamına geldiğinden istisna hükmünden faydalanılamaz (Bursa V.D. Başkanlığının 03/06/2021 tarih ve 17192610-120[ÖZG-20-71]-93077 sayılı özelgesi).
e-Faaliyeti devam eden babadan araç alınarak faaliyete başlanması: Baba adına kayıtlı olan ticari bir aracı satın alarak aynı faaliyet kodu ile faaliyete başlanması ticari işletmenin devri olarak değerlendirilemeyeceğinden diğer şartlarında sağlanması durumunda istisnadan yararlanılabilir (Tokat Defterdarlığının 09/12/2020 tarih ve 32695369-120-E.36583 sayılı özelgesi). Ancak babanın işi terk etmediği diğer araçlarla faaliyete devam ettiği hususunun söz konusu özelgedeki idari görüşe dayanak olduğu hususunun gözden kaçırılmaması gerekir.
f-Home ofis şeklinde yürütülen faaliyetler: Home ofis şeklinde yürütülen tıbbi ürünlerin, araç ve malzemelerin toptan satışı faaliyetinin sevk ve idaresinin tarafınızca sağlanıyor olması halinde, sigortalı ve vardiyalı olarak bir işverene bağlı olarak çalışmaya başlanılması, istisnası uygulamasında “Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi” şartının ihlal edilmesi anlamına gelmeyeceğinden, diğer koşulların da birlikte sağlanmış olması koşuluyla, söz konusu istisnadan yararlanılması mümkündür (İzmir V.D. Başkanlığının 08/03/2017 tarih ve 84098128-120.01.02.04[Mük.20-2016/1]-7674 sayılı özelgesi).
h-Römork ve yarı römorkları çekmek için imal edilmiş olan ve yük taşımayan motorlu araçlarla işe başlama: 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3 üncü maddesinin c/6 fıkrasında çekicinin; “Römork ve yarı römorkları çekmek için imal edilmiş olan ve yük taşımayan motorlu araç” olduğu belirtilmiş olup, nakliyecilik faaliyetine yönelik olan dolayısıyla özel ihtiyaçlar için kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon, çekici ve benzeri araç sahiplerinin kural olarak araçları alış tarihi itibarı ile mükellefiyetlerinin tesis edilmesi gerekmektedir. Söz konusu araçların alış tarihinden itibaren 10 günlük süte içinde işe başlama bildiriminde bulunulmaması “işe başlamanın kanuni süresinde bildirilmesi” şartının ihlali sayıldığından istisnadan yararlanılamaz (Kütahya Defterdarlığının 21/04/2020 tarih ve 61504625-120-18695 sayılı özelgesi).
ı-10/02/2016 Tarihi öncesinde mükellefiyeti bulunanlar: Faaliyete 29/01/2016 tarihli ve 6663 sayılı Kanunun Resmi Gazetede yayımlandığı 10/02/2016 tarihinden önce başlanılması halinde istisnadan yararlanılamaz (Trabzon V.D. Başkanlığının 29/12/2016 Tarih ve 26468226-120[-ÖZG-2016]-105 sayılı özelgesi).
i-Limited şirket ortağının serbest meslek kazancı dolayısıyla istisnadan yararlanması: GVK’nın mük. 20.maddesine göre genç girişimcilerde kazanç istisnasından yararlanacak mükellefler için yalnızca ticari, zirai veya mesleki faaliyetleri nedeniyle ilk defa gelir vergisi mükellefiyeti tesis olunma şartı arandığından, menkul sermaye iradı nedeniyle gelir vergisi mükellefiyet kaydı açılmış olmasının istisna uygulaması açısından önemi bulunmamaktadır (Antalya V.D. Başkanlığının 12/08/2020 tarih ve 49327596-120[GVK.ÖZ.2019.85]-E.124377 sayılı özelgesi). Ücret geliri, gayrimenkul sermaye iradı diğer kazanç ve iratlar içinde aynı durum geçerlidir. Bu özelge ticari, zirai ve mesleki kazançlar haricindeki kazanç ve iratlar için istisnadan yararlanılabileceği anlamına gelmemektedir.
j-Mükellefin ölümü halinde, işe aralıksız devam eden mirasçıların mükellefiyet tesisi: Anne ya da babanın vefatı üzerine işe başlama bildirimini yasal süre içerisinde verilmiş olması ve diğer şartların taşıması halinde istisnadan yararlanılması mümkün bulunmaktadır (İstanbul V.D. Başkanlığının 24/09/2020 tarih ve 62030549-120[Mük.20-2018/996]-E.701811 sayılı özelgesi).
k- Genç girişimcilere ilişkin katma değer vergisi istisnası: Yazıyı kaleme aldığımız tarih itibariyle GVK’nın mük. 20.maddesine paralel bir istisna düzenlemesi Katma Değer Vergisi Kanununda maalesef mevcut değildir.
III-GENÇ GİRİŞİMCİLERE SGK TEŞVİKİ (DESTEĞİ)
18.05.2018 Tarihli resmi gazete yayımlanan 7143 Sayılı Kanunun 22.maddesiyle 5510 Sayılı Kanunun 81/1. Maddesine (k) maddesi eklenerek mezkur kanunun 4/1-b-1 maddesi (Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar) kapsamında 01/06/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilere, 1 yıl süreyle prim desteği sağlanmıştır. Konuya ilişkin açıklamalar Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından 19/07/2018 tarih ve 40071718-206-E. 8301953 sayılı 2018/28 numaralı Genelgede yapılmıştır.
1-Teşvik kapsamındaki sigortalılar hangileridir?
- GVK’nın mük. 20.maddesi kapsamında genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan ve,
- Mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olanlardan,
- 5510 Sayılı Kanunun 4/1-b-1 maddesi kapsamında 01/06/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişiler ile,
- Adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında sadece bir ortak
söz konusu teşvikten yararlandırılır.
2-Teşvikten yararlanma şartları nelerdir?
a-İşe başlamanın 193 sayılı GVK’nın mük. 20.maddesi gereği olarak kanuni süresi içinde bildirilmiş olması gerekir.
b-Kendi işinde bilfiil çalışılması veya işin kendisi tarafından sevk ve idare edilmesi gerekir. (Çırak, kalfa veya yardımcı işçi çalıştırmak ya da seyahat, hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısıyla geçici olarak işinde bilfiil çalışmamak bu şartı bozmaz.),
c- Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde, sadece bir ortak, bu ortaklar arasından da en genç olanı faydalanacaktır. Sigortalıların, prim teşvikinden faydalanabilmeleri için tüm ortakların ayrı ayrı teşvik şartlarını taşımaları gerekmektedir. Ortaklardan herhangi birinin teşvik şartlarını taşımaması halinde, diğer ortaklar da sigorta prim teşvikinden yararlanamayacaktır (bu şartın adil ve ölçülü olduğunu söylemek mümkün değildir).
d- Ölüm nedeniyle faaliyetin eş ve çocuklar tarafından devralınması hâli hariç olmak üzere, faaliyeti durdurulan veya faaliyetine devam eden bir işletmenin ya da mesleki faaliyetin eş veya üçüncü dereceye kadar (bu derece dâhil) kan veya kayın hısımlarından devralınmamış olması gerekir.
e- Sigortalının vergi mükellefiyet başlangıç tarihi ve sigortalılık tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış olması gerekmektedir.
f-Mevcut bir işletmeye veya mesleki faaliyete sonradan ortak olunmaması gerekmektedir.
3-Gerçek usulde vergilendirilen tarımsal faaliyette bulunanlar teşvikten yararlanabilir mi?
5510 Sayılı Kanunun 81/1-k maddesine göre mezkur kanunun sadece 4/1-b-1 maddesi kapsamındakiler “Ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar” teşvikten yararlanabilir. Tarımsal faaliyette bulunanların sigortalılığına ilişkin hüküm ise kanunun 4/1-b-4 maddesinde düzenlenmiştir. Bu durumda görüşümüze göre tarımsal faaliyette bulunanların SGK teşvikinden faydalanmaları mümkün görünmemektedir.
4-SGK teşvikinden ne kadar süreyle hangi tarihten itibaren ve hangi tutarda yararlanılabilir?
01/06/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek kişilerin primleri, 1 yıl süreyle 5510 Sayılı Kanunun 82.maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınır üzerinden (indirimsiz BAĞ-KUR prim tutarı 2021 yılı için 1.234,25 TL, 2022 yılı için 1.726,38 TL’dir) Hazinece karşılanır. Genelgedeki açıklamadan 01/06/2018 tarihinden önce işe başlayan ve GVK’nın mük. 20.maddesi kapsamındaki istisnadan yararlanma hakkı bulunan mükelleflerin gerek 01/06/2018 tarihi öncesi gerekse bu tarihten sonraki BAĞ-KUR primlerinin (4/1-b-1) teşvik kapsamında olmadığı anlaşılmaktadır.
5-Sigortalının tescilinin geç yapılması halinde teşvik hangi tarih itibariyle başlar?
Sigortalının işe başlamasını kanuni süresinde bildirmiş olmasına rağmen SGK tarafından sonradan geriye dönük tescil işlemi yapılması halinde vergi kaydının başladığı tarih itibariyle sigortalı prim teşvikinden faydalandırılacaktır. Bu durumda geçmiş dönemler için tahakkuk eden BAĞ-KUR prim borçlarının silinmesi gerekmektedir.
6-Teşvikten yararlanmak için SGK’ya müracaat gerekir mi? Hangi evrakla müracaat gerekir?
Esas olan müracaat olmaksızın SGK ile Gelir İdaresi Başkanlığı arasında karşılıklı veri transferi aracılığıyla tescil işlemlerinin yapılmasıdır. Ancak iki kurum arasında henüz veri transferi yapılamadığından bu imkân sağlanana kadar teşvikten yararlanmak isteyen sigortalılar bağlı oldukları vergi dairelerinden genç girişimci istisnasından yararlandıklarına dair belgeyi alarak sosyal güvenlik il müdürlüklerine/sosyal güvenlik merkezlerine müracaat etmeleri gerekmektedir. Teşvik şartlarını taşımalarına karşın 5510 S.K’nın 4/1-a kapsamında sigortalı olarak çalışanların 4/1-b-1 kapsamında prim ödeme yükümlülükleri bulunmadığından söz konusu belgeyi SGK birimlerine ibraz etmeleri de gerekmemektedir.
7-Mükellefiyet başlangıç tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmayanlar 18 yaşını doldurduktan sonra SGK teşvikinden yararlanabilir mi?
Şartları taşıyan ve vergi mükellefiyeti itibariyle 18 yaşını doldurmayanlar 18 yaşını doldurdukları tarihte sigortalılığı başlayacak ve bu tarihten tarihinden itibaren 1 yıl süreyle SGK teşvikinden yararlanabileceklerdir. 18 Yaşını dolduruncaya kadar ise 5510 S.K’nın 6/h maddesine göre zaten prim ödeme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Örneğin doğum tarihi 10/10/2003 tarihi olan bir kişi 01/01/2021 tarihinde vergi mükellefiyeti başlamış ve vergi istisnasına ilişkin tüm şartları taşımaktadır. Bu kişi SGK teşvikinden, faaliyete devam etmesi şartıyla 18 yaşını doldurduğu 10/10/2021 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle yararlanacaktır.
8-Prim teşvikinden yararlanmakta iken sigortalılıkları sona erenler tekrar teşvikten yararlanabilir mi?
Prim teşvikinden yararlanmakta iken sigortalılıkları sona erenlerden bir yıllık süre içinde sigortalılığı tekrar başlatılanların kalan aylar için prim teşvikinden yararlanması mümkün değildir.
Ancak başka bir işverenin yanında hizmet akdiyle çalışılmaya başlanması nedeniyle BAĞ-KUR sigortalılığının sona ermesi ve bir yıllık süre içinde hizmet akdiyle olan çalışmanın da sona ermesi halinde kalan aylar için prim teşvikinden yararlanılabilecektir. Bu durumda GVK açısından mükellefiyetin ve istisna şartlarının devam etmesi gerektiğini hatırlatmamızda fayda bulunmaktadır.
9-Teşvikten yararlanırken vefat eden sigortalının mirasçılarının faaliyete devam etmesi durumunda teşvikten yararlanılabilir mi?
Teşvikten yararlansın yararlanmasın vefat eden sigortalının mirasçılarının faaliyete devam etmeleri durumunda şartları taşımaları kaydıyla sigortalı tescil tarihinden itibaren 1 yıl süreyle teşvikten yararlanabilirler.
10-Teşvikten yanlış veya yersiz yararlandığı tespit edilen sigortalılara ilişkin yapılacak işlemler nelerdir?
Daha önce teşvikten yararlandığı halde sigortalılık bilgilerinde sonradan yapılan değişiklikler nedeniyle teşvikten yararlandığı dönemlerde teşvik uygulamasından yararlanamayacak duruma düştüğü anlaşılan sigortalının, yararlanmış olduğu teşvikler iptal edilerek prim ve prime ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı tahakkuk ettirilecektir.
IV- VERGİ İSTİSNASI İLE SGK TEŞVİKİ ARASINDAKİ FARKLILIKLAR
SGK prim teşvikinden yararlanmak için GVK’nın mük. 20.maddesi kapsamında istisna şartlarının tamamını taşımak gerekli olmakla birlikte yeterli değildir. Genç girişimcilere destek mahiyetli olan iki düzenleme arasında farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılıkları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz.
1-Vergi istisnasından 10/02/2016 tarihinden itibaren yararlanılabilecekken SGK teşvikinden 01/06/2018 tarihinden itibaren yararlanılabilir.
2-Vergi istisnadan mükellefiyet başlangıç tarihinden itibaren 3 vergilendirme dönemi için yararlanılabilecekken SGK teşvikinden sigortalı tescil tarihinden itibaren sadece 1 yıl süreyle yararlanılabilecektir.
3-Vergi istisnasında ortaklık (adi ortaklık, şahıs şirketi) şeklinde faaliyet gösterilmesi halinde tüm ortaklar istisnadan yararlanabilecekken SGK teşvikinden sadece ortaklardan biri (en genç olanı) yararlanabilmektedir.
4-Vergi istisnasından yararlanmak için 18 yaşını doldurma şartı aranmamıştır. SGK teşvikinden yararlanabilmek için ise mükellefiyet ve sigortalılık tarihi itibariyle 18 yaşını doldurmuş olma şartı bulunmaktadır. 5510 Sayılı kanunun 4/1-b maddesine göre sigortalı olması gerekenlerden 18 yaşını doldurmayanlar mezkur kanunun 6/h maddesi gereği sigortalı sayılmazlar ve prim ödeme yükümlülükleri bulunmamaktadır.
5-Vergi istisnasından (gerçek usulde vergilendirilen) zirai kazanç sahipleri yararlanabilmektedir. SGK teşviki ise 5510 sayılı Kanunun 4/1-b-1 maddesi kapsamında sigortalı (BAĞ-KUR’lu) sayılanlar için başka bir deyişle “ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar” için sağlanmıştır. Her ne kadar Gelir İdaresi Başkanlığınca yayımlanan broşürün (Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki, Şubat 2020, Yayın No:347) 5.sayfasında 4/1-b maddesi kapsamındakilerin teşvikten yararlanacağı ifade edilmişse de görüşümüze göre tarımsal faaliyetlerle uğraşanlar mezkur kanunun 4/1-b-4.maddesinde yer aldığından sigortalı sayılmakla birlikte SGK teşvikinden faydalanamamaktadırlar.
6-Vergi istisnasından yararlanmak için bildirim yapma ya da istisna belgesi alma zorunluluğu bulunmazken mevcut durumda (kurumlar arası veri transferi yapılana kadar) vergi dairesinden alınan istisna belgesinin SGK’nın ilgili birimlerine ibrazı gerekir. Ancak bu belgenin daha sonra SGK’ya ibrazı teşvikten yararlanılmasına engel değildir. Bu durumda teşvik kapsamındaki primler silinir.
V-SONUÇ
6663 Sayılı Kanunun gerekçesinde de belirtildiği üzere ekonomik büyüme ve kalkınmanın itici gücü, yenilik ve yaratıcılığın en önemli kaynaklarından biri olan genç girişimcilerin desteklenmesi/teşvik edilmesi gerekir. Bu amaçla şartları taşımaları kaydıyla;
» GVK’nın mük. 20.maddesiyle, 10/02/2016 tarihinden itibaren ticari, (gerçek usulde) zirai ve mesleki kazançlar için ilk defa vergi mükellefiyeti tesis ettirenlere 3 vergilendirme dönemi süresince her bir vergilendirme dönemi için 75.000 TL kazanç istisnası,
» 5510 Sayılı Kanunun 81/1-k maddesiyle, 01/06/2018 tarihinden itibaren sigorta tescili yapılanlara 1 yıl süreyle 4/1-b kapsamında sigorta teşviki,
imkânları sağlanmıştır. Nüfusumuzun önemli kısmını oluşturan gençlerimizin desteklenmesine yönelik getirilen ve detaylarına yazımızın içeriğinde yer verdiğimiz istisna/teşvik düzenlemeleri oldukça yerindedir. Kanun yapıcının vergi güvenlik önlemi çerçevesinde bazı sınırlamalar getirerek peçelemeyi engellenmeye çalışması da olağan karşılanmalıdır. Ancak aşağıda sıraladığımız hüküm, açıklama ve idari görüşlerin istisnanın/teşvikin kapsamını ve tesirini azalttığını ve amaçla bağdaşmadığını söyleyebiliriz.
√ SGK teşviki kapsamında verilen BAĞ-KUR prim desteklerinin gelir kaydedilmesi, verilen istisna ve teşvikin vergiyle geri alınmasına sebebiyet vermekte olup bu duruma düzenlemelerin amacıyla örtüşen bir anlam yükleyebilmek mümkün değildir. Vergi istisna tutarının aynı kaldığı ancak BAĞ-KUR prim tutarlarının her yıl arttığı ve gelir kaydedildiği düşünüldüğünde bir süre sonra BAĞ-KUR primleri vergiden istisna edilen kazanç limitinin üzerine çıkacaktır. Tarım desteklerinin vergiye tabi tutulmasında olduğu gibi bu hatalı görüş/uygulama/düzenlemeden muhakkak dönülmelidir.
√ GVK’nın mük. 20.maddesi 10/02/2016 tarihinde yürürlüğe girmesine karşın istisna hâlâ her bir vergilendirme dönemi için 75.000 TL uygulanmaktadır. Şubat 2016 Yİ-ÜFE endeksinin 250,16 , Aralık 2021 Yİ-ÜFE endeksinin ise 1.022,25 olduğundan hareketle genç girişimciye sağlanan 75.000 TL’lik kazanç istisnasının zamanla enflasyon karşısında eridiğinin tespitini yapmak zor olmayacaktır. İstisna tutarının yeniden değerleme oranında artışa tabi tutulmasına ilişkin düzenleme sorunu çözecektir. Ayrıca kazanç yetersizliği nedeniyle yararlanılamayan istisnanın sonraki dönemlere devretme imkânının sağlanması teşvik edici bir unsur hatta faaliyetin devamı konusunda irade gösterilmesine neden olabilir.
√ Adi ortaklık veya şahıs şirketi şeklinde faaliyette bulunulması durumunda şartları taşıyan ortağın istisnadan/teşvikten yararlanması diğer tüm ortakların şartları taşımasına bağlanmış olup bu husus gelirin şahsilik ilkesiyle bağdaşmamaktadır. Söz konusu şart, daha tecrübeli kimselerin işletmeye ortak olarak alınarak, genç ortakların bu tecrübeden istifade etmesini caydırıcı niteliktedir. Yine şartları sağlamayan ortağın ortaklıktan ayrılması halinde dahi şartları sağlayan diğer ortakların “mükellefiyet başlangıcında şartları sağlamadığı gerekçesiyle” istisnadan/teşvikten yararlandırılmaması oldukça katı bir uygulamadır.
√ Faaliyetin terk edilmesi ve sonrasında yeniden mükellefiyet tesis edilmesi halinde istisna ve teşvikten kalan süreler dâhil yararlanılamamaktadır. Oysa ilk denemesinde çeşitli nedenlerle faaliyetine devam edemeyen gençlerin yeniden faaliyette bulunmaları durumunda en azından kalan süreler kadar istisna/teşvikten istifade edebilmelerine imkân sağlamak önemli bir motivasyon aracı olabileceği hususu göz ardı edilmemelidir.
√ Birçok meslek aileden gençlere miras kalmakta ve gelişim/uzmanlaşmak için gençlerin bir süre olsa dahi ailesiyle birlikte çalışmalarını zorunlu kılmaktadır. Söz konusu istisna/teşvik şartlarına ilişkin vergi güvenlik önlemi olarak düşünülebilecek bazı düzenlemeler yapılırken bu zorunluluğun (usta çırak ilişkisinin) göz ardı edildiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki istisna/teşvik şartlarında ölüm hali için böyle bir sınırlama yapılmamıştır.
√ Faaliyetin adi ortaklık veya şahıs şirketi bünyesinde yapılması hâlinde, sadece en genç ortağa SGK teşviki verilmesi ancak tüm ortaklardan şartların aranması adil ve ölçülü bir düzenleme olmamıştır.
√ Ülkemizde tarımsal faaliyetlerin desteklendiğini söyleyebiliriz. Ancak gerçek usulde vergilendirilen genç girişimcilerin zirai/tarımsal faaliyet sonucunda elde ettiği kazançlar GVK’nın mük. 20.maddesi kapsamındayken, 5510 Sayılı Kanunun 81/1-k maddesi kapsamına dâhil edilmemiş olması anlaşılır ve tutarlı değildir (görüşümüze göre mevcut düzenleme tarımsal faaliyeti kapsamamaktadır).
Bahsettiğimiz bu hususların amaçla bağdaşır düzenlemeye ve/veya uygulamaya ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur.
GVK’nın 20.maddesi kapsamında istisnadan yararlanmak için vergi dairesine bildirim yapma ya da genç girişimci istisna belgesi alma zorunluluğu bulunmamakla birlikte SGK teşvikinden yararlanmak için genç girişimci istisna belgesinin SGK’nın ilgili birimlerine (kurumlar arasında veri transferi yapılıncaya kadar) ibrazı gerekir. İstisna uygulandıktan sonra ilerleyen tarihlerde cezalı tarhiyata muhatap olma riskini azaltmak için istisna belgesinin vergi dairesinden talep edilmesi (kesin olmamakla birlikte) istisna şartlarının sağlandığının bir bakıma teyidi anlamına gelecektir. Ayrıca SGK prim teşvikinden yararlanmak için GVK’nın mük. 20.maddesi kapsamında istisna şartlarının tamamını taşımak gerekli olmakla birlikte yeterli olmadığının dikkate alınması gerekir.
Gençlere verilen istisna ve teşviklerin kapsam ve tutarının arttırılması, mevcut katı uygulama/düzenlemelerin amaca uygun hale getirilmesi dileğiyle.
Kaynaklar:
– 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu,
– 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,
– 5510 Sayılı Kanun,
– 7338 Sayılı Kanun,
– 292 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği,
– 110 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği,
– Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğünün19/07/2018 tarih ve 40071718-206-E. 8301953 sayılı 2018/28 numaralı Genelgesi,
– Gelir İdaresi Başkanlığı Genç Girişimcilere Vergi ve Sigorta Prim Teşviki, Şubat 2020, Yayın No:347,
– TÜRMOB Sirküler No:6, Mart 2021,
– Türkiye İstatistik Kurumunun 04.03.2022 tarihli haber bülteni, İstatistiklerle Kadın, 2021,
– Gaziantep V.D. Başkanlığının 12/07/2019 tarih ve 16700543-120[18-515-112]-E.49678 sayılı özelgesi,
– Şanlıurfa V.D. Başkanlığının 07/04/2017 tarih ve B.07.1.GİB.4.63.15.01-120-10978 sayılı özelgesi,
– Sakarya V.D. Başkanlığının 13/11/2020 tarih ve 41931384-120[2019-8]-E.44770 sayılı özelgesi,
– Antalya V.D. Başkanlığının 12/08/2020 tarih ve 49327596-120[GVK.ÖZ.2019.85]-124377 sayılı özelgesi,
– İstanbul V.D. Başkanlığının 03.09.2021 Tarih ve 62030549-120[Mük.20-2021/109]-688595 sayılı özelgesi,
– İstanbul V.D. Başkanlığının 25/04/2017 Tarih ve 62030549-120[Mük.20-2016/626]-113406 sayılı özelgesi,
– İstanbul V.D. Başkanlığının 16/03/2017 tarih ve 62030549-120[MÜK.20-2016/1097]-75068 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. Başkanlığının 11/07/2019 tarih ve 17192610-120[GV-18-50]-E.128283 sayılı özelgesi,
– İstanbul V.D. Başkanlığının 03/06/2021 tarih ve 62030549-120[Mük.20-2020/629]-436747 sayılı özelgesi,
– Antalya V.D. Başkanlığının 10/12/2019 tarih ve 49327596-120.01[GVK.ÖZ.2019.22]-E.267833 sayılı özelgesi,
– Ankara V.D. Başkanlığının 02/09/2020 tarih ve 38418978-120[Mük20-2019/6]-E.229876 sayılı özelgesi,
– Kahramanmaraş V.D. Başkanlığının 13/01/2020 tarih ve 47285862-120[2019/07]-E.2092 sayılı özelgesi,
– Balıkesir V.D. Başkanlığının 03/02/2022 tarih ve E-46480499-120[2021/1752]-13943 sayılı özelgesi,
– Muğla V.D. Başkanlığının 27/12/2017 tarih ve B.07.1.GİB.4.48.15.01-120-19431 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. Başkanlığının 04/06/2021 Tarih ve 17192610-120[ÖZG-20-92]-93337 sayılı özelgesi,
– Trabzon V.D. Başkanlığının 01/10/2018 tarih ve 26468226-120-E.57996 sayılı özelgesi,
– Kayseri V.D. Başkanlığının 19/09/2018 Tarih ve 50426076-120[Mük.20-2018/20-678]-E.65947 sayılı özelgesi,
– Uşak Defterdarlığının 09/12/2020 tarih ve 52796708-120[49520]-E.18554 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. Başkanlığının 12/11/2019 tarih ve 17192610-120[GV-19-32]-E.221758 sayılı özelgesi).
– Kayseri V.D. Başkanlığının 17/04/2019 tarih ve 50426076-120[MÜK-20-2018/20-716]-E.24204 sayılı özelgesi,
– İstanbul V.D. Başkanlığının 13/11/2020 tarih ve 62030549-120[Mük.20-2020/647]-E.841043 sayılı özelgesi,
– Manisa V.D. Başkanlığının 14/06/2021 tarih ve 85373914-120[40.01.138]-56135 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. Başkanlığının 20/01/2020 tarih ve 17192610-120[GV-19-35]-E.13242 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. Başkanlığının 04/11/2020 tarih ve 17192610-120[GV-19-143]-E.167954 sayılı özelgesi,
– Konya V.D. Başkanlığının 13.01.2020 tarih ve 31435689-120-E.5454 sayılı özelgesi,
– Manisa V.D. Başkanlığının 13/11/2020 tarih ve 85373914-120.01.02.04[40.01.135]-E.104726 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. Başkanlığının 16/11/2020 tarih ve 17192610-120[GV-19-39]-E.176110 sayılı özelgesi,
– Bursa V.D. başkanlığının 03/06/2021 tarih ve 17192610-120[ÖZG-20-71]-93077 sayılı özelgesi,
– Tokat Defterdarlığının 09/12/2020 tarih ve 32695369-120-E.36583 sayılı özelgesi,
– İzmir V.D. Başkanlığının 08/03/2017 tarih ve 84098128-120.01.02.04[Mük.20-2016/1]-7674 sayılı özelgesi,
– Kütahya Defterdarlığının 21/04/2020 tarih ve 61504625-120-18695 sayılı özelgesi,
– Trabzon V.D. Başkanlığının 29/12/2016 Tarih ve 26468226-120[-ÖZG-2016]-105 sayılı özelgesi,
– Antalya V.D. Başkanlığının 12/08/2020 tarih ve 49327596-120[GVK.ÖZ.2019.85]-E.124377 sayılı özelgesi,
– İstanbul V.D. Başkanlığının 24/09/2020 tarih ve 62030549-120[Mük.20-2018/996]-E.701811 sayılı özelgesi,