Elektrik Zamları Nasıl İndirilebilir?
Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi
[email protected]
ÖZET:
Elektrik zamları ve elektrik fiyatlarının belirlenmesi konusunda EPDK yetkilileri ve EMO başta olmak üzere konu uzmanlarınca son günlerde önemli açıklamalar yapılmıştır.
Bu açıklamalara karşın sektördeki özelleştirmeler sonucu oluşmuş karmaşık yapı nedeniyle konu henüz yeterince açıklığa kavuşturulamamıştır.
Açıklamalar tüketicilerde oluşmuş olan kuşkuları giderememiştir.
Aboneleri bilgilendirecek daha açık/somut açıklamalara, bu bağlamda ayrıntılı faturalara ihtiyaç vardır.
Esasen sorunun geçici değil, köklü/kalıcı önlemlerle çözümlenmesi gerekmektedir.
2016-2020 yıllarında konutta tüketilen elektrik faturaları verilere dayalı olarak hazırlanmış, abonenin talep/beklentilerini içeren, güncelliğini koruyan, çözüm önerileri ve içeriğindeki EPDK fiyat tarifelerinde kısa sürelerle yapılmış anlaşılması zor köklü değişiklikleri de kapsayan tablosu yazımızda bilgilerinize sunulmuştur.
1-EPDK’nın 01.01.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere ilan ettiği elektrik tarifesinde konutlarda tüketilen elektrik için düşük ve yüksek kademe için ayrı ayrı fiyatlandırma yapılmış, bu bağlamda düşük kademeden tüketilen elektriğe %52, yüksek kademeden tüketilecek elektriğe ise %127 oranında zam yapılmıştır.
Düşük kademe elektrik için günlük 5 kWh tüketim miktarı; Cumhurbaşkanının müdahalesi üzerine gerçekleştirilmiş tarife değişikliği ile günlük limit 7 kWh çıkarılmıştır.
Zamlı tarifeden sonra konutlarda tüketilen 1 kWh elektriğin fiyatı; (KDV dahil/Elekt. Tüketim Vergisi hariç) düşük kademe için 1,33 TL, yüksek kademede ise 1,98 TL ulaşmıştır.
Bir konutta aylık 230 kwh tüketilen elektrik için asgari 318 TL ödenmesi gerekmektedir.
Ticarethanelerde kademeli fiyatlandırma uygulaması yoktur. Ticarethanelerde 1 kWh elektrik tutarı KDV dahil 2,62 TL civarındadır.
2-ABD Dolar kuru karşısında TL’nin değer yitirmesi; gıda maddeleri ve akaryakıttaki yüklü fiyat artışlarından sonra elektriğe de yapılmış olan yüksek oranlı bu zam; haklı olarak, toplumun bütün kesimlerinde tepkilere neden olmuş, Ülkemizin tüm bölgelerinde yoğun protesto gösterilerine yol açmıştır.
Siyasal iktidarın bu tepkileri görmezlikten gelmediği, oluşan tepkileri hafifletebilmek için çözüm arayışı içine girdiği anlaşılmaktadır.
Tepkiler üzerine siyasal iktidarın ilk olarak aldığı önlem olan, konutlarda düşük kademe için belirlenmiş olan günlük 7 kWh yükseltilmesinin yetersiz kaldığı bilinmektedir. Zira bu şekilde sağlanmış indirimin tutarı sadece 39 TL dir.
Yazılı/görsel medyada elektrik zamlarının makul hale getirilmesi için çeşitli seçenekler üzerinde durulduğuna ilişkin haberler yer almaktadır.
Diğer zamlarda olduğu gibi elektrik zammında indirim/iyileştirme için akla KDV indirimi yapılması gelmektedir. Bu konularda KDV indirimi sihirli bir formül gibi kullanılmak istenmektedir. Oysa zam oranı çok yüksektir ve KDV indirimi ile fiyatların makul seviyelere çekilebilmesi olanaksızdır.
Örneğin KDV oranının %1 indirilmesi halinde konutunda bir ayda 230 kWh enerji kullanmış abonenin kazancı 54 TL olacaktır. Bu rakamın ihtiyacı/beklentileri karşılamayacağı düşünülmektedir.
3-Yukarıda belirtilmiş nedenlerle bu yazımızda elektrik zammı sorunu ayrıntılı/köklü olarak ele alınmıştır.
Bu bağlamda yazı içeriğinde EPDK’nın enerji tarifesi düzenlenmesi sırasında uyması gereken usul ve esaslar, 2016 yılından itibaren konutlar için belirlenmiş fiyat tarifeleri baz alınarak; fiyat hareketleri ile fiyatı oluşturan unsurlar ayrı ayrı incelenmiştir. Ayrıca elektrik fiyatlarının ABD Dolar kuru ve TÜFE ile karşılaştırmaları yapılmış, enerji fiyatlarının neye göre /nasıl belirlendiği açıklanmaya çalışılmış ve kamuoyunun aydınlatılması amaçlanmıştır.
4-Özelleştirmeler sonrasında üretici firmalardan alınan elektrikte olduğu gibi dağıtıcı şirketlerce satışı yapılacak enerji bedelinin tespitinde sorunlar yaşandığı bilinmektedir.
Konuya ilişkin yasal düzenlemelere karşın Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından enerji dağıtımı yapacak şirketlerin uygulayacakları satış fiyatlarının tespiti ve güncellenmesine ilişkin bir formül geliştirilememiştir. (4628 s.k./ 4.md. 6446 s.k./17 md.)
Satış fiyatını belirleyecek maliyet ve hizmet bedelleri konularında yerleşik bir uygulama bulunmamaktadır.
Nitekim 2015 yılına kadar maliyet/hizmet unsurları olarak kabul edilen ve faturalarda ayrı fiyatlandırılmakta olan:
√ Enerji bedeli
√ Kayıp kaçak bedeli
√ Sayaç okuma bedeli,
√ Perakende satış hizmet bedeli,
√ Dağıtım bedeli,
√ İletim sistemi kullanma bedelinin,
Ayrı ayrı gösterilmesi uygulamasında vazgeçilmiştir.
Bu suretle faturalardaki fiyat unsurları; birer/ikişer kaldırılmış, 2020 yılından itibaren satış fiyatı, enerji bedeli olarak tek kalem olarak gösterilmeye başlanmıştır. Böylelikle de abonenin ne kadar kayıp/kaçak, sayaç okuma vb. bedeli ödediğini öğrenme hakkı engellenmiştir.
EPDK’nın elinde; dağıtıcı şirketlerin hizmetlerini yerine getirebilmek için ihtiyaç duyacakları işçilik; taşıt, araç/gereçleri vb. maliyet unsurlarını kapsayan birim fiyat esaslarına göre belirlenmiş genel analizlerin bulunmadığı veya bu tür formüllere ihtiyaç duyulmamış olduğu için kullanılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu uygulamanın doğal sonucu olarak enerji satış fiyatının, EPDK tarafından; geliştirilmiş teknik hesaplamalara bağlı kalınmaksızın, bu bağlamda Enerji Piyasası Kanununda açık/seçik belirtilmiş maliyet unsurları dahi gözardı edilerek satış fiyatının pazarlık suretiyle belirlendiği (onaylandığı) anlaşılmaktadır.
Bu yüzden enerji satın alma bedeline indirim uygulandığı hallerde dahi satış bedeli artabilmektedir.
5-Bu durumu dağıtıcı şirketlerce düzenlenmiş fatura kayıtları göre düzenlenmiş olan aşağıdaki Tabloda açık/seçik olarak görmek olanaklıdır.
Tablo: Ankara’da Uygulanan Elektrik Fiyatları (TL)
S. No
|
Elektrik (1 KW/h) (Tek Terimli /Tek Zamanlı /Konut/AG/Düşük Kademe/Serbest Tüketici) |
ABD Dolar Kuru |
TÜFE (2003=100) |
Dönemi |
Enerji Bedelinin |
Dağıtım Bedeli |
TOPLAM Bedel (Vergi ve Paylar Hariç) |
Dolar/TL |
1 Kwh enerji Bedeli (Cent olarak) |
Tutarı |
Oranı (%) |
Tutarı |
Oranı (%) |
1- |
2016/1 |
0,212 |
64,6 |
0,1160 |
35,3 |
0,328 |
2,9519 |
11,1 |
274,44 |
2- |
2017/1 |
0,214 |
64,5 |
0,1177 |
35,5 |
0,3317 |
3,7871 |
8,7 |
299,74 |
3- |
2018/1 |
0,230 |
63,8 |
0,1304 |
36,2 |
0,3604 |
3,77 |
9,5 |
330,75 |
4- |
2018/12 |
0,345 |
72,1 |
0,1332 |
27,9 |
0,4782 |
5,2078 |
9,2 |
393,88 |
5- |
2019/1 |
0,312 |
68,5 |
0,1436 |
31,5 |
0,4556 |
5,3492 |
8,5 |
398,07 |
6- |
2020/3 |
0,3439 |
60 |
0,2304 |
40 |
0,5743 |
6,2397 |
9,2 |
450,58 |
7- |
2021/3 |
0,3954 |
61,4 |
0,2486 |
38,6 |
0,6440 |
7,3270 |
8,8 |
614,93 |
8- |
2021/11 |
0,2646 |
35,8 |
0,4747 |
64,2 |
0,7393 |
9,5602 |
7,7 |
604,84 |
9- |
2022/2 |
0,7952 |
70,8 |
0,3288 |
29,2 |
1,1241 |
13,4111 |
8,4 |
763,23 |
10- |
2022/2 (x) |
1,3488 |
80,3 |
0,3295 |
19,6 |
1,6783 |
13,4111 |
12,5 |
763,23 |
Kaynak: Dağıtım şirketinin elektrik faturası kayıtları üzerinden düzenlenmiştir.
2020-2022 yıllarına ait dağıtım bedelleri Elektrik ve Havagazı Vergisi matrahı üzerinden belirlenmiştir.
(x) EPDK tarifelerine göre yüksek kademeli tüketime hesaplamayı göstermektedir.
Tablo incelemesinde de anlaşılacağı üzere:
EPDK’nın elektrik satış fiyatlarını; Elektrik Piyasası Kanunu başta olmak üzere mevzuat hükümlerine göre belirleyemediği, bu yüzden fiyat artışlarında uygulanacak unsurların ilan edilmediği, bu bağlamda piyasaya da yeterli güven/istikrar ve şeffaflığı sağlayamadığı görülmektedir.
Zira elektrik fiyatı/hizmet bedellerini oluşturan iki faktörün toplam fiyata göre ağırlıkları, kısa süreler içinde bile, iktisadi gereklerle/maliyet hesaplarıyla açıklanamayacak şekilde yüksek oranlarda değişebilmektedir.
Bu durumu 2021 yılının ikinci yarısında ve 2022 yılı başında yürürlüğe girmiş olan EPDK tarifelerinde açık/seçik olarak görmek olanaklıdır.
Nitekim 2021 yılının ikinci yarısında geçerli tarifede; ilk yarıda geçerli tarifeye göre enerji bedelinde %33 oranında (13 krş) indirim, dağıtım bedeline ise %91 oranında (22,5 krş.) zam yapılmıştır. Böylelikle toplam fiyat içinde enerji bedelin payı %35,8 ‘e (26 krş.) düşürülmüş, dağıtım bedelinin payı ise %64,2 (47 krş) yükselmiştir.
2022 yılı tarifesinde ise düşük kademede enerji bedeline %200 oranında (55 krş.) yüksek kademe de ise % 409 oranında (100 krş.) zam yapılmıştır. Bu suretle toplam fiyattaki enerji bedeli payı yeniden yükseltilmiştir. Dağıtım bedelinde ise %30,7 oranında (14 krş) indirim yapılmış ve 32,9 krş olarak belirlenmiştir. (Bu suretle dağıtım bedeli dahil toplam enerji bedelleri düşük kademede %52, yüksek kademede ise %127 zam gerçekleştirilmiştir.)
2021 yılının ikinci yarısındaki fiyatın uygulanan sübvansiyon (destekleme) sonucu oluştuğu anlaşılmakla birlikte, bu yolla dağıtıcı şirketlere (üstü kapalı sağlanmış) destek tutarı belirsizdir. Oysa halkın dağıtıcı şirketlere sağlanmış bu desteğin tutarını bilme hakkı olduğu düşünülmektedir.
Diğer yandan enerji satış fiyatlarının TÜFE endekslerinin üzerinde belirlendiği görülmektedir. Nitekim 2016- 2022 yılları arasında elektrik fiyatları %242,7 oranında arttığı halde aynı dönemde TÜFE ise %178 oranında artmıştır.
Elektrik fiyatlarının dolara bağlı olduğu, düşük kademeden tüketilen 1 kWh elektriğin fiyatının ortalama 9 cent civarında belirlendiği, 2022 yılından uygulamaya geçilen yüksek kademe tüketilenlerde ise bu miktarın 12,5 cent’e ulaştığı anlaşılmaktadır.
6-Sonuç olarak; elektrik üretimin büyük bölümünün doğalgaz; ithal kömürden üretim yapan santrallerden ve yenilenebilir enerji kaynaklarından YEKDEM göre üretim yapan 1036 adet firmadan sağlandığı için elektrik fiyatlarının Dolar bazında belirlendiği anlaşıldığından;
√ Elektrik fiyatların makul seviyeleri çekilmesi bakımından KDV indirimi yapılmasının yeterli olmayacağı,
√ Dağıtım yapan şirketlerin kamulaştırılması,
√ Elektrik üretiminde dışa bağımlılığın azaltılması,
√ Üretici firmalarla yapılmış ikili fiyat sözleşmelerinin gözden geçirilmesi vb.
Köklü önlemlerin alınmasının yanı sıra elektrik faturalarının da daha önceleri olduğu gibi ayrıntılı bir şekilde düzenlenmesi, bu suretle fiyatlarda şeffaflığın sağlanması gerektiği değerlendirilmektedir.