Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Sonuçları, 2021
Türkiye nüfusu 84 milyon 680 bin 273 kişi oldu
Türkiye’de ikamet eden nüfus, 31 Aralık 2021 tarihi itibarıyla bir önceki yıla göre 1 milyon 65 bin 911 kişi artarak 84 milyon 680 bin 273 kişiye ulaştı. Erkek nüfus 42 milyon 428 bin 101 kişi olurken, kadın nüfus 42 milyon 252 bin 172 kişi oldu. Diğer bir ifadeyle toplam nüfusun %50,1’ini erkekler, %49,9’unu ise kadınlar oluşturdu.
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre, ülkemizde ikamet eden yabancı nüfus(1) bir önceki yıla göre 458 bin 626 kişi artarak 1 milyon 792 bin 36 kişi oldu. Bu nüfusun %49,7’sini erkekler, %50,3’ünü kadınlar oluşturdu.
Nüfus artış hızı binde 12,7 oldu
Yıllık nüfus artış hızı 2020 yılında binde 5,5 iken, 2021 yılında binde 12,7 oldu.
Nüfus ve yıllık nüfus artış hızı, 2007-2021
İl ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı %93,2 oldu
Türkiye’de 2020 yılında %93 olan il ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı, 2021 yılında %93,2 oldu. Diğer yandan belde ve köylerde yaşayanların oranı %7’den %6,8’e düştü.
İstanbul’un nüfusu 15 milyon 840 bin 900 kişi oldu
İstanbul’un nüfusu, bir önceki yıla göre 378 bin 448 kişi artarak 15 milyon 840 bin 900 kişi oldu. Türkiye nüfusunun %18,71’inin ikamet ettiği İstanbul’u, 5 milyon 747 bin 325 kişi ile Ankara, 4 milyon 425 bin 789 kişi ile İzmir, 3 milyon 147 bin 818 kişi ile Bursa ve 2 milyon 619 bin 832 kişi ile Antalya izledi.
En fazla nüfusa sahip ilk 5 ilin cinsiyete göre dağılımı, 2021
Nüfusu en az olan il 83 bin 645 kişi ile Tunceli oldu
Tunceli, 83 bin 645 kişi ile en az nüfusa sahip olan il oldu. Tunceli’yi, 85 bin 42 kişi ile Bayburt, 94 bin 932 kişi ile Ardahan, 145 bin 826 kişi ile Kilis ve 150 bin 119 kişi ile Gümüşhane takip etti.
En az nüfusa sahip ilk 5 ilin cinsiyete göre dağılımı, 2021
Nüfus piramidindeki yapısal değişim devam etti
Nüfus piramitleri, nüfusun yaş ve cinsiyet yapısında meydana gelen değişimi gösteren grafikler olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’nin 2007 ve 2021 yılı nüfus piramitleri karşılaştırıldığında, doğurganlık ve ölümlülük hızlarındaki azalmaya bağlı olarak, yaşlı nüfusun arttığı ve ortanca yaşın yükseldiği görülmektedir.
Nüfus piramidi, 2007, 2021
Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 33,1’e yükseldi
Ortanca yaş, yeni doğan bebekten en yaşlıya kadar nüfusu oluşturan kişilerin yaşları küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortada kalan kişinin yaşıdır. Ortanca yaş aynı zamanda nüfusun yaş yapısının yorumlanmasında kullanılan önemli göstergelerden biridir.
Türkiye’de 2020 yılında 32,7 olan ortanca yaş, 2021 yılında 33,1’e yükseldi. Cinsiyete göre incelendiğinde, ortanca yaşın erkeklerde 32,1’den 32,4’e, kadınlarda ise 33,4’ten 33,8’e yükseldiği görüldü.
Cinsiyete göre ortanca yaş, 2007-2021
Ortanca yaşı en yüksek olan il Sinop, en düşük olan il Şanlıurfa oldu
Ortanca yaşın illere göre dağılımına bakıldığında, Sinop’un 41,8 ile en yüksek ortanca yaş değerine sahip olduğu görüldü. Sinop’u, 41,2 ile Kastamonu, 41 ile Balıkesir ve Giresun izledi. Diğer yandan 20,6 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip il oldu. Şanlıurfa’yı, 21,6 ile Şırnak ve 22,7 ile Siirt takip etti.
Kadınlarda ve erkeklerde en yüksek ortanca yaşa sahip il Sinop oldu
Ortanca yaşın illere ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, erkeklerde 40,7 ile Sinop en yüksek ortanca yaşa sahip olan il olurken, 20,1 ile Şanlıurfa en düşük ortanca yaşa sahip olan il oldu. Kadınlarda 42,9 ile Sinop yine en yüksek ortanca yaş değerine sahip olan il olurken, Şanlıurfa 21,1 ile en düşük ortanca yaş değerine sahip olan il oldu.
En yüksek ve en düşük ortanca yaşa sahip ilk 5 ilin cinsiyete göre dağılımı, 2021
Çalışma çağındaki nüfusun oranı %67,9 oldu
Çalışma çağı olarak tanımlanan 15-64 yaş grubundaki nüfusun oranı, 2007 yılında %66,5 iken 2021 yılında %67,9 oldu. Diğer yandan çocuk yaş grubu olarak tanımlanan 0-14 yaş grubundaki nüfusun oranı %26,4’ten %22,4’e gerilerken, 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun oranı ise %7,1’den %9,7’ye yükseldi.
Yaş gruplarına göre nüfus oranı, 2007, 2021
Toplam yaş bağımlılık oranı azaldı
Çalışma çağındaki birey başına düşen çocuk ve yaşlı birey sayısını gösteren toplam yaş bağımlılık oranı, 2020 yılında %47,7 iken 2021 yılında %47,4’e düştü.
Ekonomik olarak aktif olan birey başına düşen çocuk sayısını ifade eden çocuk bağımlılık oranı, %33,7’den, %33’e gerilerken, çalışan birey başına düşen yaşlı birey sayısını ölçen yaşlı bağımlılık oranı ise %14,1’den %14,3’e yükseldi. Diğer bir ifadeyle, Türkiye’de 2021 yılında, çalışma çağındaki her 100 kişi, 33 çocuğa ve 14,3 yaşlıya bakmaktadır.
Yaş bağımlılık oranları, 2017-2021
Türkiye’de kilometrekareye 110 kişi düşerken İstanbul’da 3 bin 49 kişi düştü
Nüfus yoğunluğu olarak tanımlanan “bir kilometrekareye düşen kişi sayısı”, Türkiye genelinde 2020 yılına göre 1 kişi artarak 110 kişiye yükseldi. İstanbul, kilometrekareye düşen 3 bin 49 kişi ile nüfus yoğunluğu en yüksek olan ilimiz oldu. İstanbul’dan sonra 563 kişi ile Kocaeli ve 368 kişi ile İzmir nüfus yoğunluğu en yüksek olan iller oldu.
Diğer yandan nüfus yoğunluğu en az olan il ise bir önceki yılda olduğu gibi, kilometrekareye düşen 11 kişi ile Tunceli oldu. Tunceli’yi, 20 kişi ile Ardahan ve Erzincan illeri izledi.
Yüz ölçümü büyüklüğünde ilk sırada yer alan Konya’nın nüfus yoğunluğu 59, en küçük yüz ölçümüne sahip Yalova’nın nüfus yoğunluğu ise 344 olarak gerçekleşti.
_______________
AÇIKLAMALAR
Yerleşim yeri nüfusları, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından güncellenen ADNKS’den alınan nüfusla birlikte, kurumsal yerlerde kalan nüfus dikkate alınarak hesaplanmıştır. Kışla, cezaevi, huzurevi, üniversite öğrenci yurtları vb. kurumsal yerlerde kalanlar, uluslararası tanım gereği ikamet adreslerinin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna değil, kurumsal yerlerin bulunduğu yerleşim yeri nüfusuna dâhil edilmiştir. Ayrıca il, ilçe, belediye, köy ve mahallelere göre nüfuslar belirlenirken, 31 Aralık 2021 tarihli Ulusal Adres Veri Tabanı kayıtları kullanılmıştır.
Uluslararası alanda Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği (AB), nüfus konusunda ülkeler arası karşılaştırılabilir istatistikler elde edilmesi amacıyla sonu “0” ile biten yıllara yakın yıllarda ülkelerin “nüfus ve konut sayımı” yapmalarını önermektedir. Bu kapsamda, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından AB üye ülkeleriyle uyumlu şekilde idari kayıtlara dayalı “2021 Nüfus ve Konut Sayımı (NKS)” çalışmaları yürütülmektedir.
Ülkemizde, 2021 NKS kapsamında üretilmesi gereken yerleşim yeri düzeyinde nüfus büyüklüğü, yaş ve cinsiyet yapısı, yasal medeni durum, eğitim durumu, göç, vatandaşlık ülkesi, nüfusa kayıtlı olunan yer, doğum yeri, hanehalkı tipi ve yapısına ilişkin bilgiler, ADNKS’den her yıl düzenli olarak üretilmektedir. Bu doğrultuda, ülkemizde idari kayıtlara dayalı ilk sayım olan “2021 NKS”, referans tarihi 31 Aralık 2021 olan ADNKS ile aynı referans tarihine sahip olup temel sonuçlarını ADNKS verileri oluşturmaktadır.
Diğer yandan, bina ve konut niteliklerine ilişkin bilgi üretmeye uygun bir idari kayıt olmaması nedeniyle, bu alandaki bilgi eksikliğini gidermek için TÜİK tarafından Ekim 2021’de alan uygulamasına başlanan ve Nisan 2022’de tamamlanması planlanan “2021 Bina ve Konut Nitelikleri Araştırması (BKNA)” gerçekleştirilmektedir. NKS kapsamında yer alan diğer bilgilerin ve 2021 BKNA’dan elde edilen sonuçların, ileri bir tarihte kamuoyu ile paylaşılması planlanmaktadır.
(1) Yabancı uyruklu nüfus kapsamında; referans tarihinde geçerli ikamet veya çalışma iznine sahip kişiler, uluslararası koruma kimlik belgesi gibi ikamet izni yerine geçen kimlik belgesi olan ve referans tarihinde geçerli adres beyanı olan kişiler ve izinle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkmış referans tarihinde geçerli adres beyanı olan mavi kart hamili kişiler değerlendirilmiştir. Kurs, turizm, bilimsel araştırma vb. nedenlerle 3 aydan kısa süreli vize veya ikamet iznine sahip yabancılar ile geçici koruma statüsüyle ülkede bulunan Suriyeliler nüfusa dâhil değildir.
Kaynak: TÜİK