Dönem Sonu-Dönem Başı Hatırlatmaları
Doğan ÇENGEL
Yeminli Mali Müşavir
Savaş UZUNSAKAL
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Giriş
2021 Yılını tamamlasak da bu yıla ilişkin birçok vergi beyanı/bildirimler ve muhasebe kayıtlarına ilişkin işlemler hala devam etmektedir. Bildiğiniz üzere yılda bir veya birkaç defa yapılan dönem sonu/başına ilişkin işlemler gerek vergi matrahının hesaplanması açısından gerekse muhasebe düzeni açısından önem arz etmektedir. Özellikle son dönemlerde mevzuatımızın çok hızlı değiştiğini, bu değişikleri takip etmekten yorumlamaya ve uygulamaya çok da fırsat kalmadığını söyleyebiliriz. Bu nedenle 2019 yılında “Bazı Dönem Sonu ve Dönem Başı Hatırlatmaları” başlıklı makalemizde yer verdiğimiz hususların güncel ve genişletilmiş hali ile son dönemdeki bazı düzenlemeleri gündeme getirmenin faydalı olacağını düşündük.
1. Kasa: Dönem sonu fiili kasanın resmi kasadan yüksek olması gelirin kayıtlara alınmaması, fiili kasanının resmi kasadan düşük olması ise vergisiz nakit çekim eleştirisine sebep olacağından kasa bakiyesi kontrol edilmeli kasa fazlası veya noksanlıklarının sebebi araştırılarak ilgili düzeltme kayıtları yapılmalıdır. Kasa hesabı hiçbir zaman alacak bakiyesi veremeyeceği gibi özellikle kredi kullanan işletmeler için günlük nakit ihtiyacından fazlasının kasada bulunduğu iddiası kabul görmez. Bu nedenle söz konusu nakdin ortaklar tarafından işletmeden çekildiği varsayımıyla ihtiyaç dışı kasa tutarına faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenir. Ayrıca kasada bulunan yabancı paralar dönem sonunda TCMB efektif alışla değerlenerek kur farkı ayrılmalıdır. Kasa bakiyesi tutanağa bağlanmalıdır.
2. Çek-Senet: Alınan çekler/senetler ile keşide çekleri ve borç senetleri kontrol edilmeli aralarında vadesi geçenlerin durumu tespit edilmelidir. Dövizli olanlar TCMB döviz alış kuruyla değerlenmeli ayrıca çek ve senetlere reeskont hesaplaması yapılmasının vergisel sonuçları dikkate alınmalıdır. Keşide çeklerinde atlayan serilerin akıbeti araştırılmalıdır. Dönem sonunda muhasebenin özün önceliği kavramı gereği 101-Alınan Çekler hesabının bakiyesi 121-Alacak Senetleri hesabına, 103-Verilen Çekler hesabının bakiyesi 321-Borç Senetleri hesabına devredilmelidir. Kasada bulunan çek ve senetler tutanağa bağlanmalıdır. Teminat niteliğindeki çek/senetler nazım hesaplarda takip edilmelidir. Dönem sonunda reeskont ayrılması durumunda izleyen yılbaşında yeni bir kayıtla reeskont faiz geliri/gideri muhakkak iptal edilmelidir. Reeskont uygulamasıyla ilgili “Senetlerde Reeskont Hesaplamak Vergi Avantajı Sağlar mı?” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.
3. Banka/Pos: Bankalardan POS, vadeli/vadesiz mevduat ve kredi hesapları için ekstre alınmalı ve muhasebe hesaplarıyla karşılaştırılmalıdır. Vadeli mevduat ve krediler için kıst faiz hesaplanarak tahakkuk kaydı yapılmalıdır. Ayrıca yatırım enstrümanları uygun değerleme ölçüsüyle değerlenmelidir. Yabancı paralı hesaplar TCMB döviz alış kuruyla değerlenerek kur farkı ayrılmalıdır.
4. Alıcı/Satıcı Hesapları: Müşteri ve satıcılarla yazılı mutabakat yapılmalı yabancı paralı olanlar TCMB döviz alış kuruyla değerlenmelidir. Uzun süredir hareket görmeyen hesaplar titizlikle incelenmeli gerekli muhasebesel (şüpheli/değersiz alacak) ve hukuki işlemler (takip/dava) yapılmalıdır. Dönem sonunda alacak bakiyesi veren alıcılar 340-Alınan Sipariş Avansları Hesabına, borç bakiyesi verilen satıcılar 159-Verilen Sipariş Avansları Hesabına devredilmelidir. 2021 Yılı içinde gerçekleşen ve tamamlanan dövizli işlemlere ilişkin kur farklarının mal/hizmetin tabi olduğu oranda KDV hesaplanarak faturaya bağlanıp bağlanmadığı kontrol edilmelidir. Geçici vergi ve yıl sonlarındaki bakiye için kur farkı hesaplanması gerekmekle birlikte söz konusu kur farklarının faturaya bağlanma zorunluluğu bulunmamaktadır. Cari dönem yurt dışı satışları için hesaplanacak kur farkları 601/612 hesaplara kaydedilmelidir. Kur farklarıyla ilgili “Çeşitli Açılardan Kur Farkı” başlıklı makalemizden detaylı bilgi edinebilirsiniz.
5. Şüpheli/Değersiz Alacaklar: Şüpheli alacaklar için geçmişte ayrılan karşılıkların şartları koruyup korumadığı, hukuki takibin yapılıp yapılmadığı, cari dönemde ise karşılık ayrılması gereken alacak olup olmadığı şirket avukatından alınacak belge ve bilgilerle teyit edilmelidir. Ayrıca konkordato sözleşmesi yapılan alacaklar için değersiz/şüpheli alacak olma hali ile KDV durumu dikkate alınmalıdır. Daha önce karşılık ayrılan ve sonrasında tahsil edilen şüpheli alacaklar gelir olarak kayıt edilmelidir. Sadece şeklen icra takibi yapılması (karşılık ayırdıktan sonra alacağın takip edilmemesi), ya da alacağın şüpheli düştüğü dönemden sonraki dönemlerde karşılık ayrılması hususları eleştiri konusu olmaktadır. Borçlu açısından vazgeçilen alacakların üç yıl içinde zararla itfa edilmediği takdirde kar hesabına devredilmesi gerektiğinden süreler takip edilmelidir. Şüpheli alacaklardan değersiz alacak niteliği kazananlara ilişkin gerekli muhasebe kayıtları yapılmalıdır.
6. Stoklar: 31/12/2021 Tarihi itibariyle fiili stok sayımı yapılarak tutanağa bağlanmalıdır. Sayım fazlası ve eksikliklerin sebebi araştırılmalı olağanüstü fireler KKEG olarak kayıtlara alınmalıdır. Envanter kaydı, KDVK’nın 54/2.maddesinde belirtilen “Emtia üzerine iş yapanlar, emtia envanterinde veya envanter defterinde, hesap dönemi sonunda mevcut emtiayı Katma Değer Vergisine tabi olan ve olmayanlar itibariyle tefrik edip göstermeye mecburdurlar” hükmüne uygun olmalıdır. Dönem sonu 151-Yarı Mamuller hesap bakiyesinin oluşumuna ilişkin tablolar (720-730 hesaplardan verilen payların dağıtım anahtarları gibi) ile satış maliyetlerine ilişkin kayıtların dayanağı tablolar muhafaza edilmelidir. Ayrıca değeri düşen/zarar gören stoklar için VUK 267 ve VUK 278. Maddeleri kapsamında işlem yapılması gerekmektedir.
7. Belge Takibi: İşletme adına düzenlenen ancak 2021 yılında kayıtlarına henüz alınmayan fatura ve diğer belgeler tespit edilmeli ve kayıtlara alınmalıdır. E-arşiv fatura bilgilerine interaktif vergi dairesinden/entegratör firmadan ulaşabilirsiniz. Diğerleri içinse mutabakatlar, stok kontrolleri, faturaya bağlanmamış irsaliye listelerinden yararlanabilirsiniz. Önceki yıl faturalarında yer alan KDV her ne kadar 31/12/2022 tarihine kadar indirim konusu yapılabilse de 2021 gelir-kurumlar vergisi açsından gider kaydı mümkün değildir.
8. Vergi İadeleri: Vergi dairesinden olan KDV-Kurumlar/Gelir vergisi alacaklarının akıbeti araştırılmalı gerçekleştirilen mahsupların ve nakden iadelerin muhasebe kayıtları kontrol edilerek eksik kayıtlar yapılmalıdır. İadelerden tenzil edilen tutarlar KKEG olarak işleme tabi tutulmalıdır.
9. Peşin Ödenen Gider ve Gelir Tahakkukları: 180-Peşin ödenen giderler hesabında takip edilen tutarların ilgili dönemlere gider olarak, 381-Gelir tahakkukları hesabında takip edilen tutarların ilgili döneme gelir olarak yansıtılıp yansıtılmadığı kontrol edilmelidir. Ayrıca 37-Borç ve Gider Karşılıkları ile 381-Gider Karşılıkları hesaplarının dayanakları muhafaza edilmelidir.
10. Vergi/SGK Borçları: Vergi beyannameleri, MUHSGK beyan/bildirgeleri ve ücret bordrolarıyla 190, 191, 193, 196, 335, 391, 360, 361, 368 ve 438 hesaplarının tutarlılığı sağlanmalıdır. Vergi Barışı ve 6183 Sayılı AATUHK’nın 48. Maddesi kapsamındaki yapılandırmalar ile matrah artırımlarının şartlarına uyulup uyulmadığı (atlanılan taksit olup olmadığı) kontrol edilmelidir. SGK’ya ilişkin teşvik ve indirimlerin muhasebe kayıtlarına yansıyıp yansımadığı kontrol edilmelidir. Çoğunlukla SGK teşviklerinden yararlanılması borcu bulunmamaya bağlıdır.
11. Amortisman Tabloları: Amortisman tablolarındaki hesaplamalar kontrol edilmeli, fiili durum ve mizan ile uyumu sağlanmalıdır. Önceki dönemde ayrılmayan amortismanların cari dönemde gider/maliyet kaydının mümkün olmadığı, binek taşıtlara uygulanan ve ilk yıl ayrılmayan kıst amortisman bakiyesinin son dönem amortismanına ilave edilmesi gerektiği hususları unutulmamalıdır (234 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği). Yine binek taşıtlarda amortisman/gider kısıtlamasına uygun işlem yapılıp yapılmadığı gözden geçirilmelidir. İnteraktif vergi dairesinde işleme adına tescili olan araçların bilgisi kontrol edilmelidir. Amortisman hesaplama yöntemlerinden olan azalan bakiyeler yönteminden normal yönteme geçmek mümkün iken normal yöntemden azalan bakiyeler yöntemine geçmek mümkün değildir. Boş arazi ve arsalar, 7326 Sayılı Kanunun 6.maddesi kapsamındaki sabit kıymetler ile GVK’nın geçici 93.maddesi kapsamında beyan edilen taşınmazlar üzerinden amortisman ayrılarak gider kaydedilemez.
Tescile Tabi Araçlar: Örnek Özelge: 25.12.2012 Tarihinde alışı gerçekleşen ancak tescil işlemi yasal süresi içerisinde 03.01.2013 tarihinde tamamlanan çekiciye ilişkin amortismanın ayrılmasına hangi yılda başlanacağı hususunda özelge talep eden mükellefe İdare “mükellefler tarafından iktisap edilerek defter kayıtlarına geçirilen, değerleme gününde envantere dahil olan ve kullanılma şartı aranmaksızın kullanılmaya hazır halde bulunan iktisadi kıymetler için amortisman ayrılabilecektir. Bu kapsamda kullanılabilmesi kayıt ve tescile tabi taşıtların, ilgili sicillerine yasal süresi içerisinde kayıt ve tescil işlemi yapılmak şartıyla; aktife alındıkları dönemden itibaren amortismana tabi tutulması mümkün bulunmaktadır” şeklinde görüş vermiştir (Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 Tarih ve 27192137-105[320-2013/21-264]-50 Sayılı Özelgesi).
12. Ortaklar Hesabı: Ortaklar hesabı kontrol edilmeli ortakların şirkete borçlu olması halinde faiz hesaplanarak KDV’li fatura düzenlenmelidir. Uygulanacak faiz oranı işletmenin aldığı kredi faiz oranı olup iç emsal bulunmaması (şirketin kredi kullanmaması) halinde ise kısa vadeli avans işlemlerinde uygulanan faiz oranları (21.12.2019 %13,75 – 13.06.2020 %10,00 – 19.12.2020 %16,75) kullanılmalıdır. Ayrıca pay devirlerinin, sermaye artırımlarının, ortaklığa giriş ve çıkışların resmi defterlere kaydı kontrol edilmelidir.
13. Örtülü Sermaye/Transfer Fiyatlandırması: Ortaklar ve ilişkili kişilerin şirketten alacaklı olması halinde KVK 12. Maddesi kapsamında Örtülü sermaye hükümleri (dönem başı öz sermayenin 3 katını aşan kısmı örtülü sermayedir) dikkate alınmalıdır. Ayrıca yıl içinde ilişkili kişilerle yapılan işlemlerin KVK 13. Maddesi kapsamında Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı hükümlerine (emsal fiyat) uygunluğu test edilmelidir.
14. Uzun/Kısa Vadeli Borç/Alacaklar: Uzun vadeli varlık ve kaynaklardan süresi 1 yılın altına düşenler ilgili kısa vadeli hesaplara devredilmelidir. (Örneğin 120-220, 121-221, 180-280, 303-400, 368-438 gibi).
15. Kârdan Ayrılması Gereken Yedekler: Yedek akçeler kontrol edilmeli yasa ve ana sözleşmeye uygun ayrılıp ayrılmadığının tespiti yapılmalıdır. (Örneğin ödenmiş sermayenin %20’sine ulaşılıncaya kadar karın %5’inin I.tertip yasal yedek ayrılması gibi).
16. İstisna ve Diğer Uygulamalar: İlgili mevzuat (GVK, KVK, VUK) çerçevesinde yararlanılan istisna (KVK 5. madde, VUK 328 gibi) hükümlerine ilişkin şartlarının sağlanıp sağlanmadığı kontrol edilmeli gerekli ise özel fonlar için muhasebe kaydı yapılmalıdır. Önceki dönemlerde ayrılan fonların dönem karına ilavesi gerekenler (yenileme fonu gibi) incelenmeli ve gereği yapılmalıdır. Yenileme fonu ile ilgili “Yenileme Fonu” başlıklı makalemizden 7338 Sayılı Kanunla gelen değişiklikler de dikkate alınarak detaylı bilgi edinebilirsiniz.
KVK 5/3. Maddesine göre, İştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmesi kabul edilmez.
Emisyon Primi: Emisyon primleri, doğrudan bilançonun “Öz Kaynaklar” bölümüne muhasebeleştirildiğinden ve gelir tablosu hesaplarıyla ilişkilendirilmediğinden öncelikle beyannamenin “KKEG” satırına ilave edilerek ve daha sonra “Zarar Dahi Olsa İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde yer alan “319-Emisyon Primi Kazancı” satırında gösterilmelidir. Gelir tablosu hesaplarında yer verilmeyen emisyon primi kazancının KKEG olarak kurumlar beyannamesine ilave edilmemesi halinde istisnadan mükerrer yararlanılacağı bu nedenle de vergi ziyaına sebebiyet verileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Beyannamenin ekler bölümündeki KKEG’ye ilişkin satırlarda ise emisyon primine özgü bir alan olmadığından söz konusu tutar “Diğer” satırında belirtilerek “emisyon primi” açıklaması yapılmalıdır. Emisyon prim istisnasına ilişkin detaylı bilgiye “Emisyon Primi İstisnası” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
17. İndirimler: İndirimlerin (bağış ve yardımlar gibi) ve geçmiş yıl zararlarının indirim hakkı bulunup bulunmadığı (5 yıl devredip devretmediği ara dönemlerde yararlanma hakkı varken bu hakkın kullanılıp kullanılmadığı), hususlarına dikkat edilmelidir. Ayrıca KVK’nın 10. maddesi ve GVK’nın 89. maddesi kapsamındaki indirimler muhakkak geçerli belgelere (bağış makbuzu, fatura tutanak, banka dekontu gibi) bağlanmalıdır.
18.İndirimli Kurumlar: İndirimli kurumlar vergisi açısından önceki dönemden devreden indirimli kurumlar vergisi tutarının endekslemeye tabi olup olmadığı tabi ise doğru endeksleme yapılıp yapılmadığı ayrıca dönem içinde yatırım tamamlanmışsa indirimli kurumlar vergisinin hesaplanma biçiminde meydana gelen değişiklikler kontrol edilmelidir.
19. Yeniden Değerleme Oranı: 533 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği ile yeniden değerleme oranı 2021 yılı için %36,20 olarak belirlenmiştir. Vergi mevzuatındaki bir çok had bu orana bağlanmıştır. GVK’nın Geçici 61. maddesi kapsamında aynı Kanunun 4842 SK. ile yürürlükten kaldırılmadan önceki Ek 1, 2, 3, 4, 5 ve 6. maddeleri çerçevesinde yapılan yatırımlar nedeniyle hesaplanan ve kazanç yetersizliği dolayısıyla sonraki yıllara devreden yatırım indirimi tutarları yeniden değerleme oranında arttırılır. 5746 Sayılı Kanuna göre kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme döneminde indirim konusu yapılamayan Ar-Ge indirimi, sonraki vergilendirme dönemlerine devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda VUK’a göre her yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
20. Ödenmeyen SGK Primleri: 5510 Sayılı Kanunun 88. maddesine göre ödenmeyen SGK primleri gider olarak yazılamaz. Bu nedenle vergi planlaması açısından 31/12/2021 tarihinden önce SGK primlerinin ödenmesi vergi avantajı sağlayacaktır. 2021 Aralık dönemi primi ise 2022 Ocak ayında ödenmesi durumunda 2021 Yılı için gider olarak dikkate alınır. Önceki yıllara ait olup da 2021 yılında ödenen SGK primleri gelir/kurumlar vergisi hesaplanmasında dikkate alınabilir.
21. KKEG: Gider hesapları kontrol edilmeli KKEG niteliğinde olanlar Geçici ve KV Beyanı çerçevesinde sınıflandırılmalıdır (KVK 11, VUK Karşılıklar, Ödenmeyen SGK Primleri, Bağış ve Yardımlar, KDVK 30/d, ÖİV, MTV, 6736 SK, 7143 SK, İstisna ve muafiyetlere ilişkin gider ve zararlar, GVK 40, 7326 SK ve Kırılımlı Diğer gibi). KKEG niteliğindeki harcamalar (bazen de emisyon primi gibi istisnalar) Kurumlar Vergisi Beyannamesinde vergi matrahının hesaplanması sırasında ilgili satıra yazılarak ticari kara ilave edilmelidir. Gelir Vergisi Beyannamesinde ayrıca KKEG satırı bulunmamakla birlikte beyannamenin ticari kazanca ilişkin bildirim satırına KKEG tutarı ilave edilmeli ayrıca bilanço hesabına göre defter tutuluyorsa “ekler” bölümündeki “bilanço karından mali kara ulaşılmasına ilişkin bildirim” satırları oldurulmalıdır.
22. Sabit Kıymete İlişkin Faiz ve Kur Farkı Giderleri: Sabit kıymetin iktisap edinildiği döneme ilişkin tüm kur farkları ve finansman giderlerinin maliyete ilave edilerek aktifleştirilmesi zorunlu olup sonraki dönemlere ilişkin olanların ise gider kaydı ya da aktifleştirilmesi ihtiyaridir. Ancak 334 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre, iktisap dönemini takip eden ilk hesap döneminde kur farklarının aktifleştirilmesi halinde kredinin kapanacağı tarihe kadar oluşan tüm kur farklarının maliyete ilavesi zorunlu olacaktır. Bu nedenle geçmiş dönemlerde kur farklarının ve finansman giderlerinin ne şekilde muhasebeleştirildiği kontrol edilerek geçmişte benimsenen yöntemle devam edilmelidir. Ayrıca 7338 Sayılı Kanunun 27.maddesiyle VUK’un “maliyet bedeli” başlıklı 262.maddesi yeniden düzenlenmiş ve 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Maliyet bedeline zorunlu olarak ilavesi gereken unsurların tespitinde söz konusu hüküm ve yürürlük tarihi dikkate alınmalıdır.
23. Dönem Sonu Emtiaya İlişkin Kur Farkı/Faiz: Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan finansman ve kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunlu olup, stokta kalan emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak finansman ve kur farklarının ise, ilgili oldukları yıllarda gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmesinin mümkündür. Emtianın işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan aleyhte kur farklarının maliyete ilave edilmemesi dönem sonu mal mevcudunun olması gerekenden daha az, maliyet hesaplarının da olması gerekenden daha fazla görünmesine neden olacağından eleştiri konusu yapılabilir. Maliyet bedeline ilavesi zorunlu unsurların tespiti açısından bir önceki maddede yaptığımız 7338 Sayılı Kanunla getirilen hüküm ve açıklamalar bu madde için de geçerlidir.
24. Binek Taşıtlar Gider Kısıtlaması: 2021 Yılında iktisap edilen binek taşıtlara ait 150.000 TL tutarındaki KDV + ÖTV direkt gider kaydedilebilecek olup bu durumda amortismana tabi tutulabilecek tutar 170.000 TL’dir. ÖTV+ KDV maliyete ilave edilirse 320.000 TL üzerinden amortisman ayrılabilir.
2022 Yılı içinde iktisap edilen binek taşıtlara ait 200.000 TL tutarındaki KDV + ÖTV direkt gider kaydedilebilecek olup bu durumda amortismana tabi tutar 230.000 TL’dir. ÖTV+ KDV maliyete ilave edilirse 430.000 TL üzerinden amortisman ayrılabilir.
Binek oto aylık kira gider yazman sınırı 2021 yılı 6.000 TL + KDV (2022 yılı için 8.000 TL + KDV) olup aşan tutar ve KDV’si KKEG niteliğindedir. Binek taşıtlara ilişkin gider kısıtlaması (%70-%30) devam etmektedir.
25. Yıllara Sari İnşaat ve Stopajı: Yıllara sari inşaat işlerinde, önceki dönemlerden devreden ve 2021 yılında tamamlanan projelerin maliyet ve gelirleri ilgili gelir tablosu hesaplarına aktarımı sağlanmalı ve stopajlar beyanname üzerinde ödenecek vergiden düşülmelidir. Ancak ilerleyen dönemlerde tamamlanacak projelere ilişkin stopajlar işin tamamlandığı yılın beyannamesinden mahsup edilebilir. Başlangıçta yıllara sari olmayan ancak ilerleyen tarihlerde yıllara sari olduğu anlaşılan projelere ilişkin muhasebe ve stopaj yükümlülükleri gözden geçirilmelidir. 04/02/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 3491 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile 01/03/2021 tarihinden itibaren yıllara sari inşaat işlerinde stopaj oranı %5’e çıkarılmıştır. Ayrıca geçici ve kati kabul usulüne tabi işlerde geçici kabul tutanağının düzenlendiği tarihin, geçici ve kati kabul usulüne tabi olmayan işlerde ise işin fiilen tamamlandığı veya bırakıldığı tarihin işin bitim tarihi olarak kabul edilmesi, bu işle ilgili kâr veya zararın bitim tarihi itibariyle tespit edilmesi ve tamamının işin bittiği yılın geliri olarak beyan edilmesi gerekmekte ve işin bitirilmesinden sonra taşerona yapılan ödemeler üzerinden vergi kesintisi yapılmasına gerek bulunmamaktadır (Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 07/12/2016 tarih ve 17192610-125[ÖZG-14/44]-277 sayılı özelgesi).
26. Dönemsellik ve Tahakkuk İlkesi: Ticari kazancın tespitinde “dönemsellik” ve “tahakkuk esası” olmak üzere iki temel ilke geçerlidir. Tahakkuk ilkesinde, gelir veya giderin miktar veya mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesinin yanı sıra, miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Ticari kazancın elde edilmesi tahakkuk esasına bağlanmış bulunduğundan, bir gelir unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir. Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.
Vergi İnceleme Raporuna Göre Tarh Edilen Vergilerin Gider Dönemi: Vergi inceleme raporuna istinaden tarh edilen ve uzlaşma sonucuna göre kesinleşerek aynı yıl ödenen gelir vergisi stopajı ödendiği yılın kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekir (Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 18/04/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-6-101 sayılı özelgesi).
27. Aralık Ayıyla ilgili Yeni Yılda Gelen Faturalar:
Ticari Kazanç: Bir önceki yılın son ayında (Aralık ayında) tüketilen elektrik, su, telefon, doğalgaz vs. faturalarında yer alan bedeller, aralık ayı içerisinde tahakkuk etmiş olduğundan, bu giderlere ilişkin faturalar izleyen takvim yılının Ocak ayında düzenlenmiş olsa dahi bir önceki yıla ilişkin olarak beyan edilecek ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Bununla birlikte, gider tutarının mükellefçe bilinememesi ve faturaların ilgili yıl hesaplarının kapatılmasından sonra düzenlenmesi halinde, ilgili yılda indirim konusu yapılamayan söz konusu giderler, faturaların düzenlendiği döneme ilişkin ticari kazancın tespitinde de dikkate alınabilecektir (Adana Vergi Dairesi Başkanlığının 11/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.01.16.02-2010-542-KDV-7 sayılı özelgesi).
Serbest Meslek Kazancı: Aralık ayına ait elektrik, su, doğalgaz, kırtasiye vb. masraflar için serbest meslek erbabı adına düzenlenmiş olan fatura bedelleri ile sigorta poliçe bedellerinin ödemenin yapıldığı döneme ait serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır (İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığının 17/08/2015 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[68-2014/514]-75148 sayılı özelgesi).
28. Ciro Primleri: Bir gelir unsuru olan ciro primi, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir (602 Hesap kullanılarak direkt gelir kaydedilir). Ciro primlerine uygulanacak KDV oranı ise ilk teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlem için geçerli olan KDV oranıdır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 30/07/2013 tarih ve 84098128-125-455 sayılı özelgesi). İdari görüş bu yönde olmakla birlikte 2021 yılıyla ilgili olan ancak 2022 yılında faturaya bağlanan ciro primlerinin taraflarca tahakkuk yoluyla gelir/gider kaydedilebileceği görüşündeyiz. Ciro primleriyle ilgili daha detaylı bilgiye “Ciro Primleri” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
29. Finansman Gider Kısıtlaması: Yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşmış olan bilanço hesabına göre defter tutan vergisi mükelleflerinin, aşan kısımla sınırlı olmak üzere, yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’luk kısmı, kurum kazancının tespitinde KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Ayrıca, öz kaynak tutarını aşan yabancı kaynaklara ilişkin olarak faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurlarından, yatırımın maliyetine eklenmiş olan yabancı kaynaklardan doğan gider ve maliyet unsurları ise %10’luk bu kısıtlamaya tabi tutulmayacaktır. Detaylı bilgiye Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin Finansman Gider Kısıtlaması başlıklı 11.13 bölümünden ulaşabilirsiniz.
30. Kısa/Uzun Vadeli Finansman Gideri Ayrımı: Dönem sonu muhasebe kayıtlarının detaylarına girmeyeceğiz. Ancak 780-Finansman Giderlerinin yansıtma hesapları aracılığıyla gelir tablosu hesaplarına aktarımında özellikli bir husus vardır. Şöyle ki; 7’li Grup olan maliyet hesaplarından kısa ve uzun vadeli borçlanmalara ilişkin sadece 780-Finansman Giderleri hesabını kullanmaktayız. Ancak 6’lı Grup olan gelir tablosu hesaplarında bir yıla kadar olan borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderler için 660- Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri hesabını, bir yılı aşan vadeli borçlanmalarla ilgili faiz ve benzeri giderlerin için ise 661- Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri hesabını kullanmamız gerekir. Bu nedenle 780-Finansman Giderleri hesabını kısa ve uzun vadeli borçlanmalara ilişkin alt hesaplar nezdinde kırılıma tabi tutarak dönem sonlarında yansıtma hesapları aracılığıyla doğru gelir tablosu hesabına aktarımını sağlamak gerekir.
31. Götürü Gider: 194 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği’ne göre götürü gider uygulamasında döviz olarak elde edilen ihracat hasılatının Türk Lirası karşılığının tespitinde, hasılatın kanuni defterlere kaydedildiği tarihte geçerli olan ve TCMB tarafından tespit ve ilan edilmiş döviz alış kurlarının esas alınması gerekmekte olup götürü gider tutarı FOB satış bedeli (Gümrük beyannamesi 46 No.lu satır) üzerinden hesaplanacaktır. Nakliyenin bizzat ihracatçı tarafından yapılması veya Türk Lirası karşılığında diğer gerçek veya tüzel kişilere yaptırılması durumunda ise ihracatçı, götürü gider uygulamasında sigorta bedeli hariç CF hasılat tutarını dikkate alacaktır. Öte yandan, taşımayı Türk Lirası karşılığında gerçekleştiren nakliyecinin, bu taşımacılık hasılatı dolayısıyla götürü gider uygulamasından yararlanması söz konusu değildir. Türk Lirası karşılığı yapılan ihracatlar (KKTC’ye TL karşılığı yapılan ihracatlar döviz karşılığı olarak addedilir), ihraç kayıtlı satışlar ile transit ticaret kapsamındaki satışlar için götürü gider hesaplanmayacaktır. İdarenin görüşüne göre götürü gider hesaplanabilmesi için işletmeden bir çıkış olması şarttır. Bu hususa ilişkin detaylı bilgiyi “Götürü Gider Uygulaması (GVK 40/1)” başlıklı makalemizden edinebilirsiniz.
32. Sermaye Azaltımı: 2021 Yılı içinde sermaye azaltımı yapıldıysa azaltmaya konu sermayenin bileşenleri incelenerek vergi yükü gözden geçirilmelidir. Zira İdare sermaye azaltımında en çok vergili olandan en az vergili olana doğru sıralama yapılması gerektiği görüşündedir (İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/12/2012 Tarih ve 62030549-125[9-2012/58]-3132 Sayılı Özelgesi). Sermaye bileşenlerinin içerisinde enflasyon düzeltme farkları, beş yılını tamamlamamış KVK/5-1e gibi unsurların yer alması bu husus açısından oldukça önemlidir. Kurumlar Vergisi Kanunun 10/1-ı bendi kapsamında Nakdi Sermaye Artırımına ilişkin indirimden yararlanılıyorsa sermaye azaltımı hususu dikkate alınmalıdır. Bu hususa ilişkin detaylı bilgiyi “Nakdi Sermaye Artırımında İndirim” başlıklı makalemizden edinebilirsiniz.
33. Sermaye Avanslarında İndirim: Sermaye avansları için Kurumlar Vergisi Kanunun10/1-ı bendi kapsamında indirimden yararlanmak isteniyorsa kararın ticaret siciline 31/12/2021 tarihine kadar tescil ettirilmesi gerekmekteydi. Konu tartışmalı olmakla birlikte tebliğ metninden anlaşılan aynı dönemde tescili gerçekleşmeyen avansların ilerleyen dönemlerde de indirime konu edilemeyeceği şeklindedir.
34. Ödenmeyen Geçici Vergi: 2021 Yılına ilişkin beyan edilen ancak ödenmeyen geçici vergilerin yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamesinden mahsup edilemeyeceği aksi uygulamanın vergi ziyaına sebebiyet vereceği unutulmamalıdır. 7256 ve 7326 Sayılı Kanunlar kapsamındaki yapılandırmalar bu husus açısından önem arz etmektedir. Ayrıca ödenen geçici vergiler yıl sonunda 193-Peşin Ödenen Vergiler hesabından 371-Dönem Kârının Peşin Ödenen Vergi Ve Diğer Yükümlülükleri (-) hesabına devredilmesi gerekir.
35. Faiz Tahakkuku ve Stopaj: Bankalarda çeşitli şekillerde (vadeli mevduat, repo, ters repo) değerlendirilen yatırım enstrümanları için yıl sonunda vergi kesinti listesi alarak bu listedeki gelirler ile vergi kesintileri 642-Faiz Gelirleri ile 193-Peşin Ödenen Vergiler hesaplarıyla karşılaştırılmalıdır. Ayrıca Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 34.8 Bölümüne göre; vadesi değerleme gününden sonra olan repo ve ters repo işlemleri ile vadeli mevduat hesaplarına ilişkin olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden ve kazancının tespitinde gelir olarak dikkate alınan faiz tutarları üzerinden, ilgili dönem beyannamesinin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar kesinti suretiyle ödenmiş olan verginin, beyannameye dahil edilen gelire isabet eden kısmı hesaplanan vergiden mahsup edilebilecektir.
36.Yurtdışında Ödenen Verginin Mahsubunda Süre: Şartları sağlayan ancak zarar mahsubu veya istisnalar sonucu ilgili yılda Türkiye’de vergiye tabi kurum kazancının oluşmaması nedeniyle, Türkiye’deki beyannamelere dahil edilen yurt dışı kazançlar üzerinden mahallinde ödenen vergilerin kısmen veya tamamen mahsubuna imkân bulunmazsa, bu mahsup hakkı izleyen üçüncü hesap dönemi sonuna kadar kullanılabilecektir. Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan yurt dışında ödenen ve mahsup hakkı bulunan vergiler tekrar gözden geçirilmelidir. Yurt dışında ödenen vergilerin mahsubuyla ilgili detaylı bilgiye “Kurumlar Vergisinden Yurt Dışında Ödenen Vergilerin Mahsubu” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
37-Ödenmeyen Kıdem Tazminatı: Tahakkuk etmiş olsa da ödenmemiş kıdem tazminatının gider yazılması mümkün değildir. Bu nedenle, iş akdinin fesih sözleşmesi ile sona erdirilmesi veya mahkeme kararı dolayısıyla mükellef tarafından çalışanlarınıza ödenecek kıdem ve ihbar tazminatı giderlerinin ödemenin yapıldığı dönemde kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır (İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 20.03.2015 Tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 Sayılı Özelgesi). Ayrıca hizmet sözleşmesi sona erdikten sonra; karşılıklı sonlandırma sözleşmesi veya ikale sözleşmesi kapsamında ödenen tazminatlar, iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödeme ve yardımlar için 303 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğine göre işlem tesis edilmesi gerekir.
38. KDV’de İndirim Süresi: KDVK’nın 29/3.maddesine göre, indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilir. Bu durumda 2020 yılı tarihli belgelere ait KDV 31/12/2021 tarihine, 2021 yılı tarihli belgelere ait KDV ise 31/12/2022 tarihine kadar indirim konusu yapılabilir.
39. KDV İadesinde Talep Süresi: KDVUGT’nin III/B-3 Bölümünde belirtildiği üzere mükelleflerin, indirimli orana tabi işlemlerden doğan iade taleplerini, en geç indirimli orana tabi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannamelerin (Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin yılın sonuna kadar verilen düzeltme beyannameleri dahil) herhangi birinde iadeye konu olan KDV alanında beyan etmeleri gerekmektedir. 2020 Yılı indirimli orana ilişkin iade tutarı Aralık ayının 26’sına kadar (düzeltme beyannamesi 31/12/2021 tarihine kadar) verilecek Ocak-Kasım 2021 KDV beyannamesinde yer verilmesi gerekirdi. İade tutarının sadece beyannamede gösterilmesi yeterli olmayıp listelerin (indirim, yüklenim, satış gibi) internet vergi dairesine yüklenerek iade talep dilekçesinin girilmesi gerekmektedir. 2019 Yılına ilişkin indirimli oran dışındaki iade hakkı doğuran işlemler için de son süre 31/12/2021 tarihiydi. Tebliğ ve İdari görüşe göre söz konusu KDV iadelerinin 31/12/2021 Tarihinden sonra talep edilmesi mümkün değildir.
40. İndirilemeyecek KDV: KDVK’nın 30/a Maddesine göre “Vergiye tabi olmayan veya vergiden istisna edilmiş bulunan malların teslimi ve hizmet ifası (Bu Kanunun 17 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri ile (4) numaralı fıkrasının (ı) ve (ö) bentleri uyarınca katma değer vergisinden istisna edilen işlemler hariç) ile ilgili alış vesikalarında gösterilen veya bu mal ve hizmetlerin maliyetleri içinde yer alan katma değer vergisi” indirimi söz konusu değildir.
KDVK’nın 33. Maddesinde “indirim hakkı tanınan işlemlerle indirim hakkı tanınmayan işlemlerin bu arada yapılması halinde, fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin ancak indirim hakkı tanınan işlemlere isabet eden kısmı indirim konusu yapılır” ifadesi mevcuttur.
KDVK’nın yukarıdaki hükümleri dikkate alınarak Transit Ticaret gibi indirim hakkı olmamasına ya da kısmi indirim olmasına karşın tamamı indirim konusu yapılan KDV’nin tespit edilerek gerekirse pişmanlık hükümlerine göre beyannamelerin düzeltilmesi olası bir vergi incelemesinde vergi ziyaı cezasına muhatap olmanızın önüne geçecektir.
41. KDV Tevkifatı: 35 Seri No.lu KDVGUT’la 01/03/2021 tarihi itibariyle uygulanmak üzere önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu düzenlemenin bazıları aşağıdaki gibidir:
√ Sigorta ve reasürans şirketleri, sendikalar ve üst kuruluşları, vakıf üniversiteleri, mobil elektronik haberleşme işletmecileri belirlenmiş alıcılar listesine eklenerek tevkifat yapmakla yükümlü alıcıların sayısı artırılmıştır.
√ KDV dahil bedeli 5 milyon TL ve üzerinde olan yapım işleri ile bu yapım işleriyle birlikte ifa edilen mühendislik-mimarlık ve etüt-proje hizmetlerinde (4/10) oranında tevkifat uygulanması sağlanmıştır.
√ Yük Taşımacılığına ilişkin (2/10) oranında tevkifat uygulanması sağlanmıştır.
√ Ticari reklam hizmetlerine ilişkin (3/10) oranında tevkifat uygulanması sağlanmıştır.
√ KDV mükellefleri tarafından Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğüne yapılan ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün teslimlerde (su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri enerji kullanımları hariç), söz konusu kurum tarafından (2/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması sağlanmıştır.
√ KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanması sağlanmıştır (Bu düzenlemeye göre avukatlara CMK gereği yapılan ödemelerde KDV tevkifatı uygulanacaktır).
√ Bazı teslim ve hizmetlere ilişkin tevkifat oranları artırılmıştır.
√ İade taleplerinin yerine getirilmesinde, alıcı tarafından 2 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olması şartı getirilmiştir (Söz konusu düzenlemeye ilişkin Danıştay 09.09.2021 tarih ve E:2021/2647 sayılı Kararı ile mükellef lehine yürütmeyi durdurma kararı verse de Danıştay VDDK hasım gerekçesiyle yürütmeyi durdurma kararını kaldırmış olup hukuki süreç devam etmektedir).
KDV Tevkifat Uygulama alt sınırı 36 Seri No.lu KDVGUT ile 01/07/2021 tarihinden itibaren 2.000 TL’ye çıkarılmıştır.
Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 05.03.2021 tarih ve E-43370460-130[5300-6010]-E.29828 sayılı yazısına göre sigorta şirketlerince kendilerine düzenlenen hasar yansıtma bedellerinde KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.
42. Personel Özlük Dosyaları: 4857 Sayılı Kanun çerçevesinde çalışanlarla sözleşme yapılması, İşçi özlük dosyalarının kontrol edilerek eksikliklerin giderilmesi, yeni yıl için fazla mesai muvafakati alınması, SGK teşvikleri ile BES uygulamalarının gözden geçirilmesi yerinde olacaktır. Ayrıca işveren tarafından 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gereği yapılması gerekli işlemler (risk değerlendirmesi, işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı gibi) gözden geçirilmelidir.
43. Defter Tasdikleri: 2022 Yılında kullanılacak olan resmi defterler (yevmiye, kebir, envanter ve bilanço, damga vergisi defteri) 31/12/2021 tarihine kadar şirket merkezinin bulunduğu ildeki noterlere tasdik ettirilmelidir. Yeterli yaprak sayısı olan ve yeni yılda kullanılacak olan defterler 31/01/2022 tarihine kadar ara tasdik yaptırılmalıdır. Anonim şirket yönetim kurulu karar defteri ile limited şirket müdürler kurulu karar defterinin 31/01/2022 tarihine kadar, 2021 yılına ait yevmiye defterinin ise kapanış tasdikinin 30/06/2022 tarihine kadar notere yaptırılmalıdır. E-Defter tutma sürecinde hesap döneminin ilk ayına ait beratın alınması açılış onayı, son ayına ait beratın alınması kapanış onayı, diğer aylara ait beratların alınması ise ilgili aylara ait defterlerin noter onayı yerine geçer. Genel Kurul Toplantı ve Müzakere defteri ile pay defterleri doluncaya kadar kullanılabileceğinden her yıl yeniden tasdik zorunluluğu bulunmamaktadır.
VUK’un 359/2-b maddesinde “Vergi kanunları uyarınca tutulan veya düzenlenen ve saklama ve ibraz mecburiyeti bulunan defter, kayıt ve belgeleri yok edenler veya defter sahifelerini yok ederek yerine başka yapraklar koyanlar veya hiç yaprak koymayanlar veya belgelerin asıl veya suretlerini tamamen veya kısmen sahte olarak düzenleyenler veya bu belgeleri kullananlar, üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge, sahte belgedir” hükmü mevcuttur. Aralık ayında noterlerin yoğun olduğu herkesin malumudur. Günde belki de yüzbinleri bulan defter sayfasının tasdikini yapan görevlinin aradaki birkaç sayfayı atlaması oldukça muhtemeldir. İleriki tarihlerde VUK’un Kaçakçılık Suçları ve Cezaları başlıklı 359/2-b Maddesi kapsamında eleştirilmemek adına defterlerin tüm sayfaların tam olduğundan ve mühürlü olduğundan emin olmak yerinde olacaktır.
Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı defteri, hali hazırda defter beyan sistemi üzerinden tutulmaktadır.
44. Hasılata Göre E-Fatura ve E-Deftere Geçiş: 5 Milyon TL ve üzeri olan brüt satış hasılatı (veya satışları ile gayrisafi iş hasılatı) şartını 2020 veya müteakip hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler, ilgili hesap dönemini izleyen yılın yedinci ayının başından itibaren, e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. Aracı hizmet sağlayıcıları, internet reklamcılığı hizmet aracıları ile internet ortamında ilan yayınlayanlar 01/07/2020 tarihine kadar (2020 veya müteakip hesap dönemlerinden itibaren bu paragrafta belirtilen işler ile iştigal etmek üzere işe başlayacak mükellefler ise işe başlama tarihinden itibaren 3 ay içinde) başvurularını ve fiili geçiş hazırlıklarını tamamlayarak e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır (509 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği). E-Fatura uygulamasına geçiş zorunluluğu bulunan mükellefler, e-Fatura uygulamasına geçiş süresi içinde (e-Fatura uygulamasına yıl içinde zorunlu olarak geçen mükellefler bakımından izleyen yılın başından itibaren e-deftere geçmek sorundadır (1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği).
Bu durumda 2021 yılında brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzerinde olan mükellefler 01/07/2022 tarihi itibariyle e-fatura uygulamasına ve 01/01/2023 tarihi itibariyle e-defter uygulamasına geçmek zorundadır.
45. SGK ile Sözleşmeli Olan Sağlık Sunucuları E–fatura ve E-Defter Uygulaması: 09/02/2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 526 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğine göre, SGK ile sözleşme imzalayan sağlık hizmeti sunucuları ile medikal malzeme ve ilaç/etken madde temin eden tüm mükellefler (hastane, tıp merkezleri, dal merkezleri, diyaliz merkezleri, Sağlık Bakanlığından ruhsatlı diğer özelleşmiş tedavi merkezleri, tanı, tetkik ve görüntüleme merkezleri, laboratuvarlar, eczaneler, tıbbi cihaz ve malzeme tedarikçileri, optisyenlik müesseseleri, işitme merkezi, kaplıcalar, beşeri tıbbi ürün/ürün sunan ve/veya üreten özel hukuk tüzel kişileri ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubeleri, ecza depoları vb.) 01/07/2021 tarihinden itibaren, bu tarihten sonra SGK ile sözleşme imzalayanlar ise söz konusu Kuruma fatura düzenlemeye başlamadan önce e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır. Bu durumda 31/12/2021 tarihine kadar SGK ile sözleşme yapan (fatura düzenleyen) mükelleflerin 01/01/2022 tarihinden itibaren e-deftere geçmesi zorunludur.
46. E-Defter Berat Yükleme Süreleri: Uygulamaya tabi mükellefler defter ve berat dosyalarının ilgili olduğu ayı takip eden üçüncü ayın son gününe kadar, hesap dönemlerinin son ayına ait defter ve berat dosyaları, gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin verildiği ayın son gününe kadar NES veya Mali Mühürle zaman damgalı imzalamak/onaylamak ve berat dosyaları e-Defter uygulamasına yüklemek suretiyle onaylı halini almak zorundadırlar.
Dileyen mükellefler, her hesap dönemine ilişkin ilk ayda (hesap dönemi içinde işe başlayanlarda işe başlanılan ayda), tercihlerini e-Defter uygulaması aracılığıyla elektronik ortamda bildirmeleri şartıyla, her bir geçici vergi döneminin aylarına ait e-Defter ve berat dosyalarını her ay için ayrı ayrı olmak üzere, ilgili olduğu geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar (son dönem geçici vergi dönemine ilişkin ayların defter ve berat dosyalarının gelir vergisi mükelleflerinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar, kurumlar vergisi mükelleflerinde ise kurumlar vergisi beyannamesinin verileceği ayın sonuna kadar) oluşturma, NES veya Mali Mühürle imzalama/onaylama ve berat dosyalarını e-Defter uygulamasına yükleyerek Başkanlıkça onaylı halini alma imkânından da yararlanabilirler (1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği).
e-Defter, e-Fatura, e-arşiv fatura ve e-irsaliye uygulamalarına dahil olacak mükelleflerin uygulama öncesinde içinde gerekli alt yapıyı (NES, mali mühür, zaman damgası gibi) kurmaları gerekmektedir.
47. E-Defter ve Beratların İkincil Kopyaların Saklanması: e-Defter dosyaları ile bunlara ilişkin berat dosyalarının ikincil kopyalarının, gizliliği ve güvenliği sağlanacak şekilde e-Defter saklama hizmeti yönünden teknik yeterliliğe sahip ve Başkanlıktan bu hususta izin alan özel entegratörlerin bilgi işlem sistemlerinde ya da Başkanlığın bilgi işlem sistemlerinde 01/01/2020 tarihinden itibaren asgari 10 yıl süre ile muhafaza edilmesi zorunludur. Hali hazırda bu hususa ilişkin entegratör firmalara yetki verilmemiş olup mükellefler ikincil kopyaları e-defter saklama programı aracılığıyla GİB’in e-defter uygulamasında saklayacaklardır (GİB E-Defter Saklama Kullanıcı Kılavuzu).
48. Beşbin / Otuzbin E-Arşiv Uygulaması: E-Arşiv / E-Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, vergi mükellefi olmayanlara 30 Bin TL’yi aşan/vergi mükelleflerine 5 Bin TL’yi aşan mal/hizmet teslimleri için e-arşiv fatura düzenleme zorunluluğu devam etmektedir. Söz konusu tutarlara vergiler dâhildir.
49. Süresinde Yapılan Tam Tasdike İlişkin Avantajlar: Yeminli mali müşavirlerce tasdik edilen beyannameler ve buna ilişkin mali tablolar, Kamu İdaresinin yetkili memurlarınca incelenmiş bir belge olarak kabul edilir. Ancak, çeşitli kanunlarla Kamu İdaresine tanınan teftiş ve inceleme yetkilerinin kullanılmasına ve gerektiğinde tekrarına ait hususlar saklıdır (14 Seri No.lu SM, SMM ve YMM Kanunu Genel Tebliği’nin K Bölümü ). Tam tasdik yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannameleri ile bunlara ekli mali tabloların ve bildirimlerin tasdikini ifade eder. İşletmeler, YMM’ler ile 2022 yılına ilişkin tam tasdik sözleşmesini 31/01/2022 tarihine kadar yapmaları halinde süresinde yapılan tam tasdike ilişkin avantajlardan yararlanabilir.
YMM ile süresinde tam tasdik sözleşmesi yapmayan sadece KDV iadesine ilişkin sözleşme yapan mükellefler 2022 yılı için KDV Kanununun 11/1-a, 11/1-c, 13/a, 13/d, 14, 15/b, 9 maddelerine ilişkin 1.266.000 TL’ye (2021 için 930.000 TL) kadar, 29/2 Maddesine (İndirimli Oran) ilişkin ise 2.533.000 TL’ye (2021 için 1.860.000 TL) kadarlık kısmını iade alabileceklerdir.
Yine süresinde tam tasdik sözleşmesi imzalamayan mükelleflerin, kurumlar vergisi istisnalarından (5. maddede yer alanlar) 2022 yılı için 663.000 TL (2021 yılı için 487.000 TL), yatırım indirimi istisnasından ise 1.501.000 TL (2021 yılı için 1.102.000) üzerinde yararlanmaları halinde bu istisnalara ilişkin YMM’lerden tasdik raporu düzenlenmesini talep etmek durumunda kalacaklardır.
2022 hadlerine 2021 yılı için açıklanan %36,20 oranı uygulanarak 2022 hadlerine ulaşılmıştır.
Ayrıca süresinde tam tasdik sözleşmesi imzalayan mükellefler, tevkif yoluyla kesilen ve beyanname üzerinden mahsup edilemeyen stopajın 500.000 TL’ye kadarını tam tasdik raporuyla nakden iade alabileceklerdir. Ayrıntılı bilgiye “Gelir ve Kurumlar Vergisinde Mahsup ve İadeler “ başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
Elbette YMM ile imzalanacak tam tasdik sözleşmesinin yukarıdaki avantajlarının haricinde karşıt inceleme, vergi ve yönetim danışmanlığı, vergi planlaması, iç kontrol sisteminin denetimi ve önleyici tedbirlerin alınması gibi daha bir çok faydası bulunmaktadır.
İşletme sahipleri ve yönetimi 2022 yılında gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetler çerçevesinde yukarıdaki hadler ile avantajları da dikkate alarak bir takım haklardan da mahrum kalmamak adına YMM ile tam tasdik sözleşmesi yapıp yapmayacaklarına ocak ayında karar vermeleri gerekir.
50. Yeniden Değerleme: Yeniden değerlemeye ilişkin VUK’un geçici 31, geçici 32 ve mükerrer 298/Ç maddesinde olmak üzere üç ayrı düzenleme mevcuttur.
√ VUK’un Geçici 31.maddesi Kapsamında Yeniden Değerleme: VUK’un geçici 31.maddesi kapsamında 31/12/2021 tarihine kadar yapılan yeniden değerlemeye ilişkin beyanname 31/01/2022 tarihine kadar verilmeli net değer artışı üzerinden hesaplanacak %2’lik verginin ilk taksiti beyan süresinde diğer taksitleri ise ikişer ay aralıklarla olmak üzere toplamda üç taksitte ödenmelidir. Bu müesseseden yararlanmak ihtiyaridir. GVK’nın Geçici 31.maddesi kapsamında yapılacak yeniden değerlemeye ilişkin detaylı bilgiye “Yeniden Değerleme (VUK Geçici 31. Madde)” başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
Gelir İdaresi Başkanlığının 30/11/2021 Tarihli 2021/01 Sıra No.lu VUK İç Genelgesine göre tahakkuk eden verginin taksitlerinin vadesi içinde ödenmemesi veya kısmen ödenmesi halinde 213 sayılı Kanunun geçici 31. maddesinin yedinci fıkrası hükümlerinden yararlanılamayacak olup, tamamen veya kısmen ödenmeyen tutarlar için takip işlemleri yapılmayacaktır. Bu durumda tahakkuk eden vergiler (faiz, ceza ve pişmanlık zammı dahil) terkin, kısmen yapılan tahsilatlar ise reddedilerek 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 23. maddesi ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 88. maddesinin 16. fıkrası hükmü dikkate alınmak suretiyle red ve iade edilecektir.
Her ne kadar enflasyon düzeltmesine ilişkin tebliğ taslağında 31/12/2021 tarihli bilançonun enflasyon düzeltmesine tabi tutulmasından kaynaklanan kar/zarar farkı Geçmiş Yıllar Kârları/Zararları hesabının alt hesabında izleneceği ifade edilse de 2021 yılının 4.dönem geçici vergi beyannamesinin enflasyon düzeltmesine ilişkin olası düzenlemeler netleşmeden verilmemesi gerektiği görüşündeyiz. Ayrıca ocak 2022 ve sonraki ayların taksitlerinin ödenmesi hususunda da bu yönde hareket edilmesi yerinde olacaktır.
√ VUK’un Mükerrer 298/Ç maddesi ve Geçici 32.maddesi Kapsamında Yeniden Değerleme: 7338 Sayılı Kanunun 31.maddesiyle VUK’un mükerrer 298.maddesine (Ç) fıkrası ilave edilerek enflasyon muhasebesinin uygulanmadığı dönemlerde yeniden değerleme müessesesi bilanço hesabı esasına göre defter tutan tam mükelleflerden dileyenler için kalıcı hale getirilmiştir. 7338 Sayılı Kanunun 52.maddesiyle ise VUK’a Geçici 32.madde eklenmiştir. Madde VUK’un mükerrer 298/Ç maddesi kapsamında yeniden değerlemeye ilişkin bir nevi geçiş hükümlerini içermektedir. Söz konusu düzenlemeler 01.01.2022 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yeniden Değerlemeye ilişkin VUK’un yukarıda belirtilen üç hükmü incelendiğinde bir birlerinin devamı nitelikleri ve benzerlikleri bulunsa da yeniden değerleme yapabilecek mükellefler, yeniden değerlemeye tabi iktisadi kıymetler, yeniden değerleme oranları, maliyete ilavesi zorunlu olmayan faiz/kur farkları, beyan ve vergileme, fonun satış aşamasında dikkate alınması/alınmaması gibi hususlarda farklılıklar bulunmaktadır. Konuyla ilgili detaylı bilgiyi “Yeniden – Yeniden Değerleme – VUK’un Mükerrer 298/Ç ve Geçici 32. maddeleri İle Geçici 31/7 maddesi Karşılaştırmalı” başlıklı makalemizden edinebilirsiniz. VUK’un gerek mükerrer 298/Ç maddesi gerekse geçici 32.maddesi her ne kadar 7338 sayılı kanunla VUK’a ilave edilmişse de bütünlük açısından konuya bu bölümde yer vermeyi uygun gördük.
51. 26/10/2021 Tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan 7338 Sayılı Kanunla gelen bazı yenilikler/değişiklikler: 7338 Sayılı Kanun ağırlıklı olarak mükellef lehine “vergi harcaması” niteliğindeki istisna ve indirimlere ilişkin hükümleri içermektedir. İdareyle mükellef arasında anlaşmazlığa/uyuşmazlığa sebep olan birçok husus istikrar kazanmış yargı kararları ile özelgeler dikkate alınarak bu kanunda yeniden düzenlenmiş, elektronik işlemlere ilişkin cezalar kanuni dayanağa oturtulmuştur.
√ Geçici Vergi: GVK’nın mükerrer 120.maddesi değiştirilerek geçici vergi üçer aylık dönemlerde ilk dokuz ay için uygulanacaktır. 2022 yılı vergilendirme dönemine ilişkin verilecek beyannamelerden itibaren uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu düzenlemenin 17/02/2022 tarihine kadar verilmesi gereken 2021 4.dönem geçici vergi beyannamesine etkisi yoktur.
√ Vergiye Uyumlu Mükellefler: GVK’nın mükerrer 121/2.maddesi değiştirilerek vergiye uyumlu mükelleflere kolaylık sağlanmıştır. Söz konusu değişiklikle birlikte; İndirimin hesaplanacağı beyannamenin ait olduğu yıl ile önceki iki yılda haklarında tarhiyat yapılmamış olması koşulu, yapılan tarhiyatların kesinleşmesine bağlanmıştır. Kesinleşen tarhiyatın indirim tutarı üst sınırının (bu sınır 2021 yılı için 1.5 milyon TL’dir) %1’inden az olması halinde indirim hakkının kaybedilmemesine ilişkin düzenleme yapılmıştır. 01/01/2022 Tarihinden itibaren verilmesi gereken yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi. Bu düzenleme 2021 yılı için 2022 yılında verilecek gelir/kurumlar vergisi beyannamelerini kapsamaktadır.
√ Muafiyet/İstisna/İndirime İlişkin YMM Raporu: VUK’un mükerrer 227.maddesinde yapılan düzenlemeyle muafiyet, istisna, yeniden değerleme, zarar mahsubu ve benzeri hükümlerden yararlanılması YMM raporuna bağlanması şart koşulmuş ve süresinde raporlar ibraz edilmemişse mükellefe tebliğ edilmek suretiyle 60 günlük bir mühlet verilir. Rapor yine ibraz edilmemişse haktan yararlanılamaz. Bu hükümle ilişkili olarak VUK’un 353.maddesine ilave yapılarak tasdik raporu ibraz şartı getirilen mükellef adına 50.000 TL’den az ve 500.000 TL’den fazla olmamak üzere, yararlanılması tasdik raporunun ibrazı şartına bağlanan tutarın %5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceğine dair düzenleme yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup KDV iadesi tasdik raporlarını kapsamamaktadır.
√ Gider Pusulası: VUK’un 234.maddesinde Gider Pusulasıyla ilgili düzenleme süresinin 7 gün olduğu, ödemenin/iadenin banka, PTT, Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları üzerinden yapılması durumunda belirlenmiş bilgileri içermesi kaydıyla gider pusulası yerine geçebileceği, VUK’a tabi olmayan Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca düzenlenen belgelerin gider pusulası yerine geçeceğine dair düzenlemeler yapılmıştır. Bu çerçevede VUK’un 353.maddesindeki özel usulsüzlük ve cezalarına ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Düzenleme 01/11/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Alış Bedeli Değerleme Ölçüsü: VUK’un 261.maddesine «Alış Bedeli» değerleme ölçüsü ilave edilmiş, VUK’un 268/A maddesinde «Alış bedeli, bir iktisadi kıymetin satın alma bedelidir. İktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi ile ilgili diğer giderler alış bedeline dâhil değildir» alış bedelinin tanımı yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Maliyet Bedeli Değerleme Ölçüsü: VUK’un 262.maddesine ilave yapılarak maliyet bedeline zorunlu olarak ilavesi gereken unsurlar belirlenmiştir. Daha önce bu belirlemeler VUK Tebliğlerinde (163, 238, 334) yapılmıştı. Böylelikle maliyet bedeli değerleme ölçüsü tek bir maddede toplanmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Gün Esaslı Amortisman ve Mükelleflerce faydalı ömrün belirlenmesi: VUK’un 320.maddesine ihtiyari uygulanmak üzere gün esasına ve faydalı ömre ilişkin ilaveler yapılmıştır. Gün hesabına göre amortismana, iktisadi kıymetin kullanıma hazır olduğu tarihte başlanacaktır. Mükellefler, tespit ve ilan edilen faydalı ömürlerden kısa olmamak üzere amortisman süresini, her yıl için aynı nispette olmak kaydıyla, belirlemekte serbesttir. Bu süre Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen sürenin iki katını ve elli yılı aşamaz. Belirtilen şekilde amortisman hesaplanmasına başlandıktan sonra bu hesaplama şeklinden vazgeçilemez. Bu düzenlemeyle ilişkili olarak VUK’un 315 ve 318.maddelerinde değişiklik/ilaveler yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Yenileme Fonu: VUK’un Yenileme Fonuna ilişkin 328.maddesinde değişiklik yapılarak satıştan doğan kârın, satışın yapıldığı tarihi takip eden üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulabileceği; yenilenme gerçekleşmezse satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına ekleneceği; bir veya birden fazla kıymete ilişkin amortismanın fondan mahsup edilebileceği; kârın, satışı yapılan iktisadi kıymetin yerine iktisap edilen yeni kıymetlerin amortisman ayrılabilecek tutarından fazla ise bu fazlalığın satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kâr ve zarar hesabına ekleneceğine dair düzenleme yapılmıştır.
√ Yeni Makine Teçhizat Amortismanı: VUK’un Geçici 30.maddesine yapılan ilaveyle imalat sanayi/teknoloji geliştirme/ar-ge/YTB kapsamında 26/10/2021 tarihinden 31/12/2023 tarihine kadar iktisap edilecek yeni makine teçhizatlar için faydalı ömrün yarısı dikkate alınarak amortisman hesaplanması hususunda düzenleme yapılmıştır. Hatırlanacağı üzere söz konusu uygulama 31/12/2019 tarihinde son bulmuştu. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup 01.01.2020-25.10.2021 tarihleri aralığındaki alımlar için söz konusu hükümlerden yararlanılamayacağı görüşündeyiz.
√ Vergi Ziyaı/Usulsüzlük Cezalarında Tekerrür: VUK’un Tekerrür Başlıklı 339.maddesi aşağıdaki gibi yenilenmiştir. Vergi ziyaına sebebiyet vermekten veya usulsüzlükten dolayı ceza kesilen ve cezası kesinleşenlere, vergi ziyaı cezasında cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren beşinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar, usulsüzlükte cezanın kesinleştiği tarihi izleyen günden itibaren ikinci yılın isabet ettiği takvim yılının sonuna kadar tekrar ceza kesilmesi durumunda, vergi ziyaı cezası yüzde elli, usulsüzlük cezası yüzde yirmibeş oranında artırılmak suretiyle uygulanır. Şu kadar ki, artırım tutarı kesinleşen cezadan (kesinleşen birden fazla ceza olması durumunda bunlardan tutar itibarıyla en yükseğinden) fazla olamaz. Birinci fıkrada yer alan beş ve iki yıllık sürelerin hesabında, artırıma esas alınan cezaların kesinleşme tarihi dikkate alınır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Usulsüzlük ve Özel Usulsüzlük Cezaları Uzlaşma Kapsamına Girdi: VUK’un Ek-1 maddesi, ve VUK’un Ek-11.maddesi değiştirilerek 5.000 TL’yi aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları tarhiyat sonrası ve tarhiyat öncesi uzlaşma kapsamına alınmıştır. Ayrıca VUK’un Ek-1.maddesine «Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacağı ve 5.000 Türk lirasını aşmayan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları için VUK’un 376. maddesindeki indirim oranı %50 artırımlı olarak uygulanacağı», VUK’un Ek-11.maddesine “Uzlaşmaya konu edilebilecek usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının tespitinde, cezayı gerektiren fiil bazında kesilecek toplam ceza tutarı dikkate alınacağı”, hükümleri ilave edilmiştir. Bu düzenlemeye paralel olarak VUK’un 376.maddesinin birinci fıkrasının (2) numaralı bendinde yer alan “vergi ziyaı cezasının” ibaresi “vergi cezalarının” şeklinde değiştirilmiştir. Düzleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
√ İndirimli Kurumlar: KVK’nın İndirimli Kurumlar Vergisi başlıklı 32/A maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
(8) Yatırım teşvik belgesi bazında yapılan yatırım harcamasına yatırıma katkı oranının uygulanmasıyla belirlenen tutarın %10’luk kısmı,
KV Beyannamesinin verilmesi gereken ayı takip eden 2. ayın sonuna kadar talep edilmesi şartıyla, özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç olmak üzere tahakkuk etmiş diğer vergi borçlarından terkin edilmek suretiyle kullanılabilir.
Terkin talebinde bulunulabilecek tutar, hak edilen yatırıma katkı tutarından indirimli kurumlar vergisi yoluyla kullanılan yatırıma katkı tutarının düşülmesinden sonra bulunan tutarın yarısından fazla olamaz.
Diğer vergi borçlarının terkini suretiyle kullanılan tutarın bir katına isabet eden yatırıma katkı tutarından vazgeçildiği kabul edilir, diğer vergilerden terkini talep edilen tutar ile vazgeçilen yatırıma katkı tutarları dolayısıyla vergi matrahına indirimli oranda kurumlar vergisi uygulanmaz.
Bu fıkra kapsamında diğer vergi borçlarından terkin edilebilecek toplam tutar, ilgili yatırım teşvik belgesi kapsamında fiilen yapılan yatırım harcamalarına, yatırıma katkı oranı uygulanmak suretiyle hesaplanan tutarın %10’undan fazla olamaz.” Düzenleme 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak yatırım harcamalarına uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmektedir.
√ Nakdi Sermaye Artışına İlişkin İndirim: KV’nın 10/1-ı maddesine “Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır” ilavesi yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi ve bu tarihten sonraki sermaye artırımlarında uygulanacaktır.
√ Konaklama Vergisi: Konaklama Vergisinin yürürlük tarihi 01/01/2023 tarihine ertelenmiştir.
√ Tebligat: VUK’un 97.maddesine ilave yapılarak yabancı memlekette bulunan Türk vatandaşlarına tebliğe ilişkin düzenleme yapılmıştır. Aynı maddede vergi dairesi başkanlıkları; vergi dairesi başkanlığı bulunmayan yerlerde ise defterdarlıklar tarafından tebligatın doğrudan Türkiye elçilik veya konsolosluğuna gönderileceği hüküm altına alınmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
VUK’un 104.maddesine “İlan yolu ile yapılan tebliğin konusu her biri için ayrı ayrı olmak üzere 3.600 TL’den fazla vergi/vergi cezasına taalluk ettiği takdirde ilan ayrıca HMB’ye bağlı vergi daireleri açısından GİB’in, diğerleri için ilgili idarenin resmi internet sitesinde de duyurulabilir” hükmü ilave edilmiştir. 01/06/2022 Tarihinde yürürlüğe girecek.
√ Vergi İncelemesinin Yeri: VUK’un 139.maddesi değiştirilmiş incelemenin esas itibariyle dairede yapılacağı ancak bu durumun işyerinde tespit yapılmasına engel olmayacağı, mükellefin/sorumlunun talebi ve işyerinin müsait olması durumunda incelemenin işyerin de yapılabileceğine dair düzenleme yapılmıştır. Düzenleme 01/07/2022 tarihinde yürürlüğe girecek.
√ Elektronik Uygulamalar: VUK’un 226.maddesine belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde elektronik ortamda tutulan defterler için berat alınması ve onaylanması VUK uygulamasında tasdik hükmünde olduğu, berat ve onayın belirlenen usul, esas ve süreler dahilinde alınmaması/yapılmaması durumunda defterler tasdik ettirilmemiş sayılacağına dair hükümler ilave edilmiştir. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
VUK’un 227.maddesinin üçüncü fıkrası “Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır” şeklini almıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
VUK’un “Elektronik ortamdaki kayıtlar ve elektronik cihazla belge düzenleme” başlıklı mükerrer 242.maddesinde bazı değişiklikler ve ilaveler yapılarak söz konusu maddeye “elektronik defter beratı” ve “elektronik muhasebe fişi” tanımları ilave edilmiştir.
Elektronik defter beratı, elektronik ortamda tutulan defterlere ilişkin olarak, GİB tarafından belirlenen standartlara uygun bilgileri içeren ve GİB tarafından onaylanmış elektronik dosyayı ifade eder.
Elektronik muhasebe fişi, şekil hükümlerinden bağımsız olarak GİB tarafından belirlenen standart ve içeriğe uygun olarak elektronik ortamda düzenlenen, imzalanan, muhafaza ve ibraz edilebilen muhasebe fişine ait elektronik kayıtlar bütünüdür. 26/10/2021 Tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Şüpheli Alacaklar: VUK’un 323.maddesindeki “dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük” ibaresi “ve 3.000 Türk lirasını aşmayan” şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca; “İşletme hesabı esasında defter tutan mükellefler, yukarıdaki fıkralar kapsamında tespit edilen şüpheli alacaklarını defterlerinin gider kısmına ve bunlardan sonradan tahsil edilen miktarları ise tahsil edildikleri dönemde defterlerinin gelir kısmına, hangi alacaklara ait olduğunu gösterecek şekilde, kaydederler” hükmü ilave edilmiştir. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girdi.
√ Basit Usul İstisnası: GVK’ya mükerrer 20/A maddesi ilave edilerek kazançları basit usulde tespit olunan mükelleflerin 46.maddeye göre tespit edilen kazançları gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Bu çerçevede GVK’nın bazı maddelerinde (indirim-beyan-ödeme gibi) ve KDVK 17/4-a maddesinde değişiklikler olmuştur. 1/1/2021 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
√ Sosyal İçerik Üreticiliği/Mobil Cihazlar İçin Uygulama Geliştiriciliği İstisnası: GVK’ya mükerrer 20/B maddesi ilave edilerek 01/01/2022 tarihinden itibaren elde edilen Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliği faaliyetlerinden doğan kazançlar gelir vergisinden istisna tutulmuştur. Söz konusu faaliyetlerden elde edilen hasılatlar bu amaçla açılan banka hesabına yatacak bankaca %15 vergi kesintisi yapılacaktır. GVK’nın 103.maddede yazılı tarifenin 4. gelir diliminde yer alan tutarı aşanlar ile söz konusu hasılatı belirtilen banka hesabı aracılığıyla tahsil etmeyenler istisnadan yararlanamaz. KDVK’nın 17/4-a maddesine yapılan ilaveyle GVK istisnasına paralel KDV istisnası gelmiş ve KDGUT’nde gerekli düzenleme ve açıklamalar yapılmıştır.
√ Tarımsal Destek Ödemelerine İlişkin İstisna: GVK’ya mükerrer 20/C maddesi ilave edilerek kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan tarımsal destekleme ödemeleri gelir vergisinden istisna edilmiştir. Ayrıca söz konusu destekler için 94/11-d maddesi kapsamında kesinti yapılması engellenmiş daha önce yapılan kesintilerin iadesine ilişkin düzenlemeler yapılmıştır. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiş olup daha önce kesilen gelir vergisinin iadesine ilişkin usul ve esasları içeren 316 Seri No.lu GV Tebliği 10/12/2021 tarihinde resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
√ Karşılıklı Anlaşma Usulü: VUK’a Ek-14, Ek-15, Ek-16, Ek-17 ve Ek-18 «Karşılıklı Anlaşma Usulü» ne ilişkin maddeler ilave edilmiştir. Söz konusu düzenleme, mükelleflerin, usulüne uygun yürürlüğe konulmuş bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine aykırı olarak vergilendirildiği veya bu şekilde vergilendirileceğine ilişkin kuvvetli emareler bulunduğu iddiasıyla anlaşmak üzere Gelir İdaresi Başkanlığına başvuru ve sonrasına ilişkindir. 1/1/2022 tarihinden itibaren yapılacak başvurulara uygulanmak üzere 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
√ Damga Vergisi İstisnası: 488 Sayılı DVK’nın Resmi Daireler Başlıklı 8.maddesine “yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları” ilave edilerek bu kurumlarla taraf olunan işlemlere ilişkin kağıtlarda damga vergisi yükümlülüğü karşı tarafa bırakılmıştır. Ayrıca SPK’nın 31/B maddesi kapsamında teminat yöneticisinin taraf oldukları dahil bu ihraca konu teminatlar, ile genel ve özel bütçeli idarelere, il özel idarelerine, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına, belediyelere ve köylere yapılacak bağışlara ilişkin olarak ilgili idare ile bağışlayanlar arasında düzenlenen kağıtlar damga vergisinden istisna edilmiştir. Düzenleme 26/10/2021 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
√ Vergi Dairesi Şube Açma: VUK’un 4.maddesine ilave yapılarak Hazine ve Maliye Bakanlığına; “Elektronik ortamda kurulanlar dahil olmak üzere vergi daireleri ve bölge bilgi işlem merkezleri kurmaya, vergi dairelerine bağlı şubeler açmaya, vergi dairelerini diğer vergi dairelerinin şubesi olarak belirlemeye, şubelerin yetki, görev ve sorumluluklarını tespit etmeye, vergi dairelerinin yetki alanı ile vergi türleri, meslek ve iş grupları itibarıyla mükelleflerin bağlı olacakları vergi dairesini belirlemeye, bağlı olunan vergi dairesi tarafından yapılan işlemlerin diğer vergi daireleri tarafından yapılabilmesine ve vergi dairesince yapılan işlemlerin elektronik ortamda yapılmasına ilişkin usul ve esasları belirleme” hususlarında yetki verilmiştir. 26.10.2021 Tarihinde yürürlüğe girdi.
52. VERBİS’e Kayıt: 6698 Sayılı Kişisel Verilen Korunması Kanunu ve Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 tarihli 2021/238 sayılı kararı gereği,
√ Yıllık çalışan sayısı 50’den çok veya yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den çok olan veri sorumluları;
√ Yurtdışında yerleşik veri sorumluları,
√ Yıllık çalışan sayısı 50’den az ve yıllık mali bilanço toplamı 25 milyon TL’den az olup ana faaliyet konusu özel nitelikli kişisel veri işleme olan veri sorumluları,
√ Kamu kurum ve kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu veri sorumluları,
31/12/2021 Tarihine kadar VERBİS’e (Veri Sorumluları Sicil Bilgi Sistemine) kayıt yükümlülüklerini yerine getirmek zorundaydılar. Söz konusu tarihte hali hazırda uzama olmamıştır.
53. Hamiline Yazılı Payların MKK’ya Bildirimi: 7262 sayılı Kanun ile 6102 sayılı TTK’nın hamiline yazılı pay senetlerinin düzenleyen 486 ve 489.maddelerinde değişiklikler yapılarak anonim şirketlerde hamiline yazılı pay senetlerinin ve sahiplerinin MKK’ya bildirilmesi zorunlu kılınıştır. Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi Ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğe göre BİST’e kote edilmemiş AŞ’lerde hamiline yazılı payları itibariyle 31/12/2021 tarihine kadar MKK’ya bildirilmesi ve kayıt edilmesi zorunludur. Bu düzenlemeyle 01/01/2022 tarihi itibariyle, hamiline yazılı pay senedi sahipleri, pay sahipliğinden doğan haklarını ancak pay sahipliğinin MKK’ya bildirilmiş olması kaydıyla şirkete karşı kullanabileceklerdir. TTK’nın 562/13.maddesine göre 2021 yılı için hamiline yazılı pay senetlerini 01/04/2021 tarihinden sonra MKK’ya bildirmeksizin bastıran ve dağıtan şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin her birine 20.000 TL, pay devirlerinde devri bildirmeyen devralana ise 5.000 TL idari para cezası verilecektir. Söz konusu cezaların TTK’nın 562/15.maddesine göre kabahatin birden fazla işlemesi ve/veya menfaat elde edilmesi halinde artırılması söz konusudur. Söz konusu cezalar 5326 Sayılı Kanunun 17/7.maddesine göre her yıl yeniden değerleme oranı oranında artırılır.
Anonim Şirketlerin 31/12/2021 tarihine kadar yapılacak genel kurulları için hazirun cetveli düzenlenirken MKK tarafından verilecek liste ile birlikte henüz MKK’ya bildirilmemiş hamiline yazılı pay senedine sahip olanların da dikkate alınması mümkün olmakla birlikte 01/01/2022 tarihinden itibaren sadece MKK tarafından bildirilecek listeleri dikkate almaları gerekecektir. Detaylı bilgiye “Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi Ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ” ile TÜRMOB’un 2021 Kasım 11 No.lu Sirkülerinden ulaşabilirsiniz.
54. Tevkif Yoluyla Kesilen Vergilerin İadesi : 315 Seri No.lu Gelir Vergisi Tebliği ile Gelir/Kurumlar Vergisi Beyannamesinde yer alan Tevkif yoluyla kesilen vergilere ilişkin nakden iade sınırı;
√ İnceleme raporu ve teminat aranmaksızın yerine getirilecekler için tutar 10.000 TL’den 50.000 TL’ye,
√ Süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca vergi inceleme raporu olmaksızın tutar 100.000 TL’den 500.000 TL’ye çıkarılmıştır.
Hadler bundan böyle her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacaktır. Tebliğin yürürlük tarihi olan 06/10/2021 tarihi itibariyle sonuçlanmamış iade talepleri hakkında da bu hadler geçerlidir.
55. YMM Bilgi Yazılarında ETTN Bilgilerine Yer Verilmesi: 45 Seri No.lu SM, SMMM ve YMM Kanunu Genel Tebliğinin 3/5-a maddesinde “İade talebinde bulunan veya nezdinde karşıt inceleme yapılan alt mükellefin ilgili dönem için e-defter uygulamasına yüklenmiş berat dosyaları var ise YMM tasdik raporları/ karşıt inceleme tutanakları ve teyit-bilgi isteme cevap yazılarında, yeminli mali müşavirlerce, mükellefin ilgili dönemde e-defter uygulaması kapsamında kanuni defter kayıtlarını tutmakta olduğunun belirtilmesi ve ilgili aya ait Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) onaylı berat dosyalarının “Defterin Nev’i ve Dönemi, Berat Dosyasının Tekil No’su ve Oluşturma Tarihi, 2017 yılının Mayıs ayından itibaren yüklenecek Berat Dosyaları için Evrensel Tekil No’su (ETTN)” bilgisine ayrı bir tabloda yer verilmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verilmiştir. KDV iade tasdik raporlarının ekindeki YMM bilgi yazılarında ETTN bilgilerine yer verilmemesi hususu vergi daireleri tarafından eksiklik olarak addedilmekte ve iade süreçlerini uzatabilmektedir. Söz konusu Tebliğ Her ne kadar 22/04/2017 Tarihinde yürürlüğe girse de konunun önemine binaen hatırlatmakta fayda görüyoruz.
56.Meslek Mensubunun Ağır Hastalığa Yakalanması ve Doğum Hali: 30/11/2021 Tarihli ve VUK-137/ 2021-5 Sayılı VUK Sirkülerinde vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır hastalığı bulunan veya doğum yapan meslek mensuplarının mücbir sebep hükümlerinden faydalandırılmasına ilişkin açıklama/düzenleme yapılmıştır. Sirküler incelendiğinde doğun haliyle ağır hastalık hallerinde farklı uygulamalara gidildiği anlaşılmaktadır.
57. Matrah Artırımı ve İşletme Kayıtlarının Düzeltilmesinin Tecili: 13/12/2021 Tarih ve 2021/1 Seri No.lu Tahsilat İç Genelgesiyle;
√ 7143 ve 7326 sayılı Kanunlarına göre matrah/vergi artırımında bulunan mükellefler adına tahakkuk eden vergilerinin Kanunlarda belirtilen süre ve şekilde ödenmemesi nedeniyle madde hükmünden yararlanma hakkının kaybedilmesi halinde, söz konusu maddeler kapsamında tahakkuk eden vergilerinin,
√ İşletme kayıtları ile kasa mevcutları ve ortaklardan alacaklar hesabı kayıtlarını düzelten mükelleflerin bu işlemler üzerine tahakkuk eden vergilerinin,
6183 sayılı AATUHK’nın 48.maddesi uyarınca tecil ve taksitlendirilebilmesi (katma değer vergilerinin müracaat tarihinden itibaren 6 ayı geçmeyecek şekilde azami 6 taksitte) uygun görülmüştür. Söz konusu İç Genelge matrah artırımına ilişkin kaybedilmiş hakların tekrar kazanılmasına imkân sağlamamaktadır.
58. Varlık Barışı: Yurtdışı ve yurtiçi bazı varlıkların (yurtiçi/dışı: para, altın, döviz, menkul kıymet, diğer sermaye piyasası araçları – yurtiçi taşınmazlar) vergisiz olarak ekonomiye kazandırılmasını amaçlayan ve vergi incelemesine karşı koruma sağlayan GVK’nın Geçici 93.maddesine ilişkin süre 31/12/2021 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 5058 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla 30/06/2022 tarihine uzatılmıştır. Bu husus hakkında detaylı bilgiye Varlık Barışı (GVK’nın Geçici 93.Maddesi) başlıklı makalemizden ulaşabilirsiniz.
59. İmalat Sanayiine Yönelik YTB Kapsamındaki İnşaat KDV İadesi (US 97 Kodu:15-37) Dönem Uzatımı: KDVK’nın imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında yapılan yatırımlara ilişkin inşaat işleri nedeniyle yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV’nin iade edilmesi hakkında geçici 37.maddesi, mezkur maddede düzenlendiği şekilde, 2022-2023 ve 2024 yıllarında yüklenilen ve indirim yoluyla giderilemeyen KDV için de uygulanır (31/12/2021 Tarih ve 5047 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararı).
60. Asgari Ücrete Gelir Vergisi ve Damga Vergisi İstisnası: 7349 Sayılı Kanunun 2.maddesiyle, GVK’nın 23.maddesinenin birinci fıkrasının (18) numaralı bendinde yapılan düzenleme ile hizmet erbabının 01/01/2022 tarihinden itibaren ödemenin yapıldığı ayda geçerli olan asgari ücretin aylık brüt tutarından işçi sosyal güvenlik kurumu primi ve işsizlik sigorta primi düşüldükten sonra kalan tutarına isabet eden ücretleri gelir vergisinden tutulmuştur (7349 Sayılı Kanunun 2.maddesi). 7349 Sayılı Kanunun 4.maddesiyle Damga Vergisi Kanunun (2) sayılı tablosunda değişiklik yapılarak aylık brüt asgari ücrete isabet eden kısım damga vergisinden istisna tutulmuştur. Ayrıca asgari geçim indirimi uygulaması son bulmuştur. Söz konusu düzenlemeye ilişkin Gelir Vergisi Genel Tebliğ Taslağı hazırlanmıştır.
61.Kâr Dağıtımı Stopajı Oranı: 22 Aralık 2021 tarihli Resmi Gazete ‘de yayımlanan 4936 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile GVK’nın 94. maddesi ile KVK’nın 15 ve 30. maddeleri kapsamında kâr payı dağıtımında yapılacak vergi stopajı oranı %10’a düşürülmüştür.
62. Beş Puanlık SGK İndiriminde Türkiye Genelinde Sorgu: 5 puanlık sigorta prim teşvikinde, işverenin SGK’ ya yasal ödeme süresi geçmiş sigorta primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarının bulunup bulunmadığı hususu 2022/Ocak ayından/döneminden itibaren işverenin Türkiye genelindeki tüm işyerleri esas alınarak yapılacaktır. Sorgulama gerçek kişi işverenlerde T.C. kimlik numarası, tüzel kişi işverenlerde vergi kimlik numarası esas alınmak suretiyle yapılacaktır. Türkiye genelindeki dosyalar üzerinde söz konusu borçların bulunması durumunda ilgili dosyaya beş puanlık indirim uygulanmaksızın sadece ilgili kanunlarda yer alan sigorta prim teşvik, destek ve indirimlerinden yararlanılabilir. İşverenin Türkiye genelindeki işyerlerinden borcu bulunması halinde, yasal ödeme süresi geçmiş borçların, cari aya ait belge verme süresinin bitiminden en az bir gün önce ödenmesi gerekmektedir (Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 31/12/2021 tarihli duyurusu).
63. SGK Borcu Yoktur Aktivasyon İşlemleri: e-Borcu Yoktur aktivasyonu bulunmayan işverenler e-Devletten işyerleri için aktivasyon başvurularını gerçekleştirebilecek, başvuru durumlarını izleyebilecek, iptal edebilecek, aktivasyon sonrası oluşan aktivasyona dahil olan işyerlerini kontrol edebileceklerdir. Bir işverene dair ilk defa yapılan işyeri tescilinde veya daha önceden tescilli işyeri bulunmakla birlikte aktivasyonu bulunmayan işverene dair yeni işyeri tescilinde, aktivasyon işlemi tescil işlemi ile aynı anda gerçekleşmiş olacaktır. İşyeri tescil işleminde onaylama yapıldığı sırada borcu yoktur aktivasyonu da gerçekleşmiş olacaktır (Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 05/01/2022 Tarihli Genel Yazısı).
64. SGK Elektronik Tebligat: Sosyal Güvenlik Kurumunca Elektronik Ortamda Yapılacak Tebligata İlişkin Yönetmeliğin 7.maddesine göre işverenlerin 31/12/2021 tarihine kadar elektronik tebligat adresi edinme ve bildirim yükümlülüğü bulunmakla birlikte söz konusu süre Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından 31/01/2022 tarihine kadar uzatılmıştır (SGK’nın 11/12/2021 Tarihli Duyurusu).
65. İhracat Bedellerinin Yurda Getirilme Zorunluluğu Olmayan ve %50’sinin Tasarrufu Serbest Olan Ülkeler: Hazine ve Maliye Bakanlığının 21.10.2021 tarihli ve 650957 sayılı yazıları uyarınca Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından 22.10.2021 tarihinde İhracat Genelgesi’nde yapılan değişiklikle bazı ülkelere yapılan ihracatlara ilişkin bedellerin yurda getirilmesi zorunluluğu kalkmış bazı ülkeler içinde ihracat bedellerinin %50’sinin yurda getirilmesi yeterli görülmüştür. Ülke listeleri aşağıda olup ihracat bedellerinin yurda getirilmesine ilişkin detaylı bilgiye TÜRMOB’un 12 No.lu (2022/1) sirkülerinden ulaşabilirsiniz.
İhracat bedellerinin yurda getirilmesinde istisna tanınan ülkeler: Afganistan, Angola, Belarus, Benin, Cibuti, Etiyopya, Fildişi Sahili, Filistin, Gabon, Gana, Gine, İran, Kamerun, Kenya, Kırgızistan, Kuzey Kore, Küba, Liberya, Lübnan, Moldova, Nijerya, Senegal, Somali, Sudan, Suriye, Suudi Arabistan, Tacikistan, Tanzanya ve Venezuella.
İhracat bedellerinin %50’sinin tasarrufu serbest bırakılan ülkeler: Azerbaycan, Cezayir, Fas, Kazakistan, Mısır, Özbekistan, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna ve Yemen.
66. İBKB veya DAB’a Bağlanan İhracat Bedellerinin %25’inin TL’ye Çevrilmesi: 03/01/2022 tarihinde yürürlüğe giren İhracat Genelgesinin Ek 1 inci Maddesi Kapsamında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına Yapılacak Döviz Satışına İlişkin Uygulama Talimatı gereği, İhracat Genelgesine göre İBKB (İhracat Bedeli Kabul Belgesi) veya DAB’a (Döviz Alım Belgesine) bağlanan ihracat bedeli dövizin %25’i, İBKB veya DAB’ın düzenlendiği tarihteki işlem kuru üzerinden Merkez Bankasına satılmak üzere İBKB veya DAB’ı düzenleyen bankaya satılması zorunludur. Söz konusu talimatta banka nezdinde Merkez Bankası adına sadece ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini hesaplarının açılacağı belirtilmiştir. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ve Tebliğleri uyarınca yurda getirilmesi ya da İBKB’ye bağlatılması zorunlu olmayan bedellerin İBKB veya DAB’a bağlatılmadığı sürece bahse konu talimat kapsamı dışında olduğu görüşündeyiz.
Sonuç
Salgın hastalığın, sel felaketlerinin, orman yangınlarının yanında kur dalgalanmalarının ve enflasyonun/enflasyon düzeltmesinin gölgesinde 2021 yılını tamamladık. 2021 yılının istediğimiz gibi geçtiğini söylemek pek de mümkün değil. Mevzuattaki değişim hızının gerek mükellefleri gerekse meslek mensuplarını 2021 yılında olağanüstü yıprattığını söyleyebiliriz. Yıl içerisinde gerçekleştirilen tüm işlem ve kayıtların tek tek kontrol edilmesinin mümkün olmadığının kabulü gerekir. Bu nedenle muhasebe ve vergi uygulamaları açısından olabildiğince çok konuya değinmeye çalıştık. Ancak gerek dönem sonu/dönem başına ilişkin hususlar gerekse mevzuattaki son değişiklikler içerik dahil yukarıda sayılanlarla sınırlı değildir. Amacımızın konu başlıklarıyla da olsa özellikli konuları sizlere hatırlatmaktan ibarettir.
Kaynakça:
-213 Sayılı Vergi Usul Kanunu,
-193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu,
-5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve Genel Tebliği,
-3065 Sayılı KDV Kanunu ve Uygulama Genel Tebliği,
-5746 Sayılı Araştırma, Geliştirme Ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun,
-6183 Sayılı AATUHK,
-4857 Sayılı İş Kanunu,
-6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu,
-6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun,
-6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu,
-7338 Sayılı Kanun,
-7349 Sayılı Kanun,
-3491, 4936, 5047 ve 5058 Sayılı Cumhurbaşkanı Kararları,
-234, 334, 509, 526, 533 Sıra No.lu VUK Genel Tebliğleri,
-1 Sıra No.lu Elektronik Defter Genel Tebliği,
-194, 303, 313, 315, 316 ve 317 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği,
-14 ve 45 Seri No.lu SM, SMM Ve YMM Kanunu Genel Tebliğleri,
-Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğleri,
-Hamiline Yazılı Pay Senetlerinin Merkezi Kayıt Kuruluşuna Bildirilmesi Ve Kayıt Altına Alınması Hakkında Tebliğ,
-Enflasyon Düzeltmesine İlişkin VUK Genel Tebliğ Taslağı,
-30/11/2021 Tarihli ve VUK-137/ 2021-5 Sayılı VUK Sirküleri,
-30/11/2021 Tarihli 2021/01 Sıra No.lu VUK İç Genelgesi,
-13/12/2021 Tarih ve 2021/1 Seri No.lu Tahsilat İç Genelgesi,
-İhracat Genelgesi,
– Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 05/01/2022 Tarihli Genel Yazısı,
– Kişisel Verileri Koruma Kurulunun 11/03/2021 tarihli 2021/238 sayılı kararı,
– GİB E-Defter Saklama Kullanıcı Kılavuzu,
-Sosyal Güvenlik Kurumunun 11/12/2021 Tarihli Duyurusu,
-Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 31/12/2021 Tarihli Duyusu,
-Gelir İdaresi Başkanlığı’nın 05.03.2021 tarih ve E-43370460-130[5300-6010]-E.29828 sayılı yazısı,
-Kayseri Vergi Dairesi Başkanlığının 17/04/2014 Tarih ve 27192137-105[320-2013/21-264]-50 sayılı özelgesi,
-Bursa Vergi Dairesi Başkanlığının 07/12/2016 tarih ve 17192610-125[ÖZG-14/44]-277 sayılı özelgesi,
-Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığının 18/04/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-6-101 sayılı özelgesi,
-Adana Vergi Dairesi Başkanlığının 11/01/2012 tarih ve B.07.1.GİB.4.01.16.02-2010-542-KDV-7 sayılı özelgesi,
-İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığının 17/08/2015 tarih ve B.07.1.GİB.4.34.16.01-120[68-2014/514]-75148 sayılı özelgesi,
– İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 30/07/2013 tarih ve 84098128-125-455 sayılı özelgesi,
– İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 05/12/2012 Tarih ve 62030549-125[9-2012/58]-3132 Sayılı özelgesi,
– İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının 20/03/2015 Tarih ve 84098128-120.01.02.07[40-2013-3]-143 sayılı özelgesi,
-TÜRMOB’un 12 No.lu (2022/1) Sirküleri,
-TÜRMOB’un 2021 Kasım 11 No.lu Sirküleri,
– Bazı Dönem Sonu ve Dönem Başı Hatırlatmaları, YMM Doğan Çengel-YMM Savaş Uzunsakal (2019),
– Dünya, 29/11/2021, “Bu defa da Danıştay VDDK ters köşe yaptı”, Abdullah Tolu.