Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi Üzerine Bir Değerlendirme
Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi
[email protected]
Yıllardır sözü edilmesine ve toplumun tüm kesimlerince arzu edilmiş olmasına karşın ülkemizin geleceği olan gençleri yetiştiren öğretmenlerimize özgü meslek yasası bir türlü çıkarılamamıştır.
2020 yılı sonu itibarıyla MEB 974.837 öğretmen istihdam edilmektedir. Bu rakam kamu sektöründeki kadrolu çalışanların (memurların) 1/3’üne karşılık gelmektedir.
Niteliklerinin yanı sıra nicelikleri yönünden de öğretmenler özgü meslek yasasına gereksinim olduğu açıktır.
AKP Konya Milletvekili Orhan Erdem ve 67 milletvekili tarafından “Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi” hazırlandığı, 31.12.2021 tarihinde TBMM Başkanlığına sunulduğu görülmüştür.
Önemi nedeniyle sözü edilen Kanun Teklifi; toplum ve öğretmenlerimizin beklentileri açısından, emekli/deneyimli Mülkiye Başmüfettişi gözü ile tarafımdan incelenmiştir.
Ulaşılabilmiş sonuçlar kamuoyunu aydınlatma bağlamında aşağıya çıkarılmıştır.
1- 12 maddeden oluşmuş Teklifin genel gerekçesinde: Genel kurallar içinde öğretmenlerin sorunlarının; görev/yetki ve bunların karşılığı haklarının iyileştirilmesine olanak olmadığının görüldüğü, daha önce getirilmiş olan uzman öğretmen/başöğretmenlik kariyer basamakları sistemine ilişkin düzenlemelerin AYM iptal kararları nedeniyle uygulanabilme olanağının kalmadığı; bu yüzden Teklifle öğretmenlik mesleğinin önemine uygun kariyer sistemi kurulmasının ve bu kariyer sistemine uyumlu yeni özlük haklarının belirlenmesinin öngörüldüğü açıklanmıştır.
Teklifin amacı; öğretmenlerin atamaları ve mesleki gelişmeleri ile kariyer basamaklarında ilerlemelerini düzenlemek olarak sınırlandırılmıştır.
Amaç ve toplam madde sayılarının azlığında da anlaşılacağı üzere Teklif; taşıdığı başlığına karşın beklenilen, istenilen ve gereksinmelere cevap verecek “Öğretmen Meslek Kanunu Teklifi” olma niteliklerinden çok uzaktır.
Zira Teklifte; öğretmenlere özgü hükümler içeren (ödev/sorumluluklar, genel haklar, yasaklar, ilerleme/yükselmeler, yer değiştirmeler, çalışma saatleri/izinler, disiplin, mali haklar, sosyal haklar vb.) konulara yer verilmemiştir.
Değişik yasalarda öğretmenleri ilgilendiren kurallar aynen korunmuştur.
“İddialı” başlığına karşın Teklifle; sadece Milli Eğitim Temel Kanununun 43 ve 45. maddelerinde yeniden düzenlemeler yapılmıştır.
Bu bağlamda uzman/başöğretmenlik sınavına katılma koşulları değiştirilmiştir. AYM tarafından iptal edilmiş “hizmet içi eğitimde başarılı olma” yerine, 180/240 saatlik eğitim programlarına katılmış olma koşulu getirilmiştir.
Uzmanlık için 10 yıl öğretmenlik, başöğretmenlik için 10 yıl uzman öğretmenlik hizmeti bulunması gerekmektedir.
Uzman/başöğretmenlik için yazılı sınav öngörülmüştür. Sınavlarda başarılı için asgari 70 puan alınmalıdır.
Yazılı sınavı yapacak kurum belirtilmemiştir. MEB; kendi personeli hakkında sınav yapmasının güçlükleri/oluşacak sıkıntılar nedeniyle sınavın ÖSYM tarafından yapılmasında, bu suretle anılan noksanlığın giderilmesinde yarar vardır.
Konuya ilişkin ayrıntılı konular çıkarılacak yönetmelikle düzenlenecektir.
2- Uzman/başöğretmenlerin mali haklarında bazı iyileştirmeler yapılmıştır. Uzman öğretmenlere %60 (1.024 TL), başöğretmenlere %120 (2.049 TL) ilave Eğitim Öğretim Tazminatı ödenecektir.
Ayrıca uzmanlık/başöğretmenlik unvanının kazanılması halinde bir üst derece verilecektir.
Ancak 657 sayılı DMK göre verilecek kazandığının (müktesebinin) bir üstü derece verilmesinin uygulamada fazla bir etkisi bulunmamaktadır.
Bu bakımdan bir üst derece verilmesinin yanı sıra belli süre başöğretmenlik yapmış ve başöğretmenliğe ayrılma yeterliğini kayıp etmemiş öğretmenlere daha yüksek ek gösterge ve makam/ görev tazminatı vb. mali hak verilmesi için düzenleme yapılmasında yarar vardır.
3- 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu kamu idarelerinde çalışacak öğretmenleri için güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının birlikte yapılmasını öngörmüştür. Buna karşın Teklifin 5 maddesinde “öğretmenliği atanma koşulları arasında güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olması” şeklinde hatalı düzenlemeye yer verilmiştir.
Teklif hazırlığı sırasında gereken dikkat ve özenin yeterince gösterilmediği görülmektedir.
4- “Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi” başlığı taşıyan bir Teklifte, öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesine ilişkin maddenin uygulanma tarihinin 15.01.2023 tarihine bırakılmış olması öğretmenler yönünden büyük bir talihsizliktir.
Bu şekilde bir düzenlemeden, bazı kamu personeline 3.600 ek gösterge verilmesi konusunda vaatte bulunmuş siyasi iktidarın vakit kazanmaya çalıştığı anlaşılmaktadır.
Oysa tekdüze olmaları nedeniyle öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesinin fazla bir zorluğu yoktur.
(Örneğin EGM ilişkin bir düzenlemede polis memurlarına 3.600 ek gösterge verilmesi halinde, ek göstergeleri daha düşük olan komiser yardımcısı/komiser/emniyet amiri/ şube müdürünün ek göstergelerini de düzenlenmesi gerekmektedir.)
Diğer yandan 3.600 ek göstergenin Ekim 2008 tarihinden önce göreve başlamış olan halen çalışmakta aylıklarında artış yerine (artan SGK kesintileri nedeniyle) azalma olacağı, anılan tarihten sonra göreve başlayanların aylıklarında (emekli aylığı dahil) kayda değer artış olmayacağı vb. gerçeklerin göz ardı edilmemesi, çalışanlarda büyük beklentilere yol açılmamasında yarar vardır.