Haksız Fiyat Artışı Denetimleri ve Özel Sağlık Kuruluşları
Mahmut ESEN
E. Mülkiye Başmüfettişi
[email protected]
SGK ile anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarınca 5510 sayılı SSGSS Kanuna aykırı olarak sigortalılardan fazladan/haksız (%200 üzerinde) ilave ücret alınmaktadır.
Uygulama ne yazık ki yerleşik; yaygın/ kanıksanır bir hale gelmiştir. Bu yüzden özel sağlık kuruluşlarınca kolaylıkla, her geçen yıl daha fazla ilave ücret alınabilmektedir. Yasaya uygun ek ücret alan sağlık kuruluşu sayısı yok denecek kadar azalmıştır
Sorunu çözümlemekle, yasaları uygulamakla görevli olan kurum ve kuruluş yetkililerinin konuya farklı yaklaştıkları görülmektedir.
Bu bağlamda;
- Sağlık hizmet bedellerini ( SUT fiyat tarifesini) yeterince güncellemeyen, bu suretle daha az sağlık bedeli ödeyen SGK’nın; sigortalılardan alınan yüksek ek ücretleri anlayışla karşıladığı, süreçten önemli yakınmasının olmadığı bilinmektedir.
- Diğer yandan kamu yönetiminde bu konuları düzenlemek konusunda yetkili/sorumlu konumda bulunan (milletvekilleri ve yüksek yargı organları başkan/ üyeleri vb) GSS kapsamı dışına çıkarılmıştır.
Bunların özel sağlık kuruluşlarında ilave ücret ödenmesi gibi milyonlarca yurttaşımızı ilgilendiren bir sorunları yoktur, bu sorunlara yabancıdır.
- Ayrıca kamu gücü/otoritesini kullanma yetkisi olan bazı kamu idareleri ile özel sağlık kuruluşları arasında sözleşme/protokoller imzalanmıştır. Bu sözleşmelerle kamu idarelerinin mensuplarına verilecek sağlık hizmet bedellerinde (kurumuna göre) değişik oranlarda indirim uygulanması karara bağlanmıştır.
Oysa kamu idarelerinin (milletvekilleri vb. için sağlanacak sağlık hizmetler hariç) bu tür (hasta ödemeli) bir sözleşme düzenleme yetkileri yoktur. Zira sözleşmede taraf olan kamu idarelerinin üstlendiği bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Üstelik sözleşme yapılan sağlık kurumunun nasıl, neye göre belirlendiği belli değildir. Sözleşme öncesi ilan yapılmamakta, açıklık ve rekabet tesis edilmemekte veya aynı koşulları kabul eden diğer kuruluşlar ile sözleşme imza edilmemektedir.
Bu tür sözleşmeler Türk Tabipler Birliğinin onayından da geçmemektedir. (Diş tabipleri ile imzalanan sözleşmeler bazı yönleri ile DTO inceleme ve onayından geçmektedir.)
Bazı özel sağlık kuruluşlarının; kamu idareleri ile iyi ilişkiler kurmak, kurumlarının tanıtımlarını yapmak, prestij sağlamak, ek ücretlerle ilgili oluşabilecek tepkileri hafifletmek vb. amaçlarla bu sözleşmeleri imzaladıkları, yakın ticari (müşteri temini) amaçlarının daha sonra geldiği anlaşılmaktadır.
Bu tür sözleşmeleri belirli kesimlere verilmiş “sus payı” şeklinde değerlendirmek olanaklıdır. Mevzuat uyarınca ürettiği mal ve hizmetlerde kendi mensuplarına dahi indirim uygulayamayan kamu idarelerin; kendilerine verilecek sağlık hizmetlerinde özel indirim uygulanması etik değerler açısından da uygun düşmemektedir.
(Örneğin uyuşmazlık halinde davalarına bakma durumunda olan yargı mensuplarına, yapılan ödemelerinin gerçeğe uygunluğunu kontrolle yetkili olan SGK Müfettişlerine özel indirimler uygulandığı görülmektedir.)
- Öte yandan kamu idarelerine ait kuruluşlardan beklenen sağlık hizmetini alamayan göreceli olarak maddi durumu iyi olan yurttaşlarımızın özel kuruluşlarından alacakları hizmetleri için “ tamamlayıcı sağlık hizmeti” sigortası yaptırmaya başlamıştır.
Yukarıda açıklanmış nedenlerle anlaşmalı özel sağlık kuruluşlarının sigortalılardan haksız ilave ücret alma konularında herhangi bir sorunla karşılaşmadıkları, rahat hareket ettikleri bilinmektedir.
AKP İktidarınca, uygulamaya koyduğu “yeni ekonomik model” sonucu görülen haksız fiyat artışlarının önüne geçilmesi için denetimlerin yoğunlaştırılacağı ve yeni yasal düzenlemeler yapılacağı ifade edilmektedir.
Ancak haksız fiyat artışlarıyla mücadele konusunda inandırıcı olabilmesi, halkın güven ve desteğinin daha üst seviyede sağlanabilmesi bakımından işe yürürlükte olan ve bugüne kadar uygulanmadığı görülen yasalardan başlanılması, bu bağlamda geniş bir yurttaş kesimini ilgilendiren özel sağlık kuruluşlarına ödenen haksız ilave ücretlerin denetiminin göz ardı edilmemesinde yarar vardır.
Bu arada sağlık konusundaki imtiyaz niteliğindeki ayrıcalıklara/haksız uygulamalara son verilmesi, toplumdaki adalet/eşitlik duygusunun pekiştirilmesine de ihtiyaç bulunmaktadır.