Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Elektronik Ortamda Yapılan Tebligatın Ayrıca SMS veya E-Posta Aracılığıyla Yapılmasına İlişkin Nihai Karar – Zekai AKBULAK Vergi Müfettişi

E-Tebligatın SMS veya E-Posta Aracılığıyla Yapılması

Zekai AKBULAK
Vergi Müfettişi
z_akbulak@hotmail.com
Yazar Hakkında

GİRİŞ

Tebligat unsuru vergi hukukunun en önemli bilinen kısaltmalarından biri olan ve 4T olarak belirtilen tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil unsurlarından biridir. Tebliğ ile vergi ödenmesi gereken safhaya geldiğinden, bu aşama; aynı zamanda mükellefler için dava hakkının başlangıcı olarak kabul edilmektedir. Hukuki yapısı özelliği nedeniyle de ayrıca bir önem ihtiva etmektedir. Zira usule aykırı bir şekilde yapılan tebligat geçerli bir tebligatın sonuçlarını doğurmayacaktır. Çünkü mevzuatın belirlediği usul ve şekle aykırı bir biçimde yapılan tebligat geçersiz sayılacaktır. Günümüzde gelişen dijitalleşme ile birlikte yeniliklere gidilmesi zorunlu olmuştur. Bu ihtiyaç ile birlikte zamanın daha tasarruflu yönetilmesi ve idarenin işleyişindeki etkinliğin artırılması hedeflenmiştir. Geçmişi çok da eskiye gitmeyen elektronik tebligatın kapsamına ve yapılma şeklinde ortaya çıkan yargı kararlarının nihai sonucuna ise makalemizin aşağıdaki bölümlerinde değinilmiştir.

1.Vergi Mevzuatında Tebligat

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 93. Maddesinde Tebliğin esasları başlığı altında “Tahakkuk fişinden gayri, vergilendirme ile ilgili olup, hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazılar adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmuhaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yolu ile tebliğ edilir.[1] Hükmüne yer verilmiştir.  Tebliğ ile vergi tarh işlemi tamamlanarak ödenmesi gereken safhaya geldiğinden artık mükellefler için dava hakkının başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

Danıştay 1. Dairesi’nin 30.10.2014 tarihli, 2014/1720 E., 2014/1445 K. sayılı kararında “usulsüz tebligatın geçerli kabul edilmeyeceği, tebligat işlemlerinin mevzuata uygun tamamlanması gerektiği” ifade edilerek tebligat sürecinin tamamının mevzuata uygun olarak gerçekleştirilmesi gerektiği, usulden sapmaların kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır. Danıştay 10. Dairesi’nin de bu bağlamda, usulüne uygun bir tebligat yapılmadıkça dava süresinin işlemeye başlamayacağına ilişkin 06.06.2001 tarihli, 2000/4578 E., 2001/2108 K. sayılı kararı mevcuttur. Yargı organlarınca da verilen kararda görüleceği üzere mevzuata uygun şekilde yapılmayan bir tebligat geçerli bir tebligatın sonuçlarını doğurmayacaktır.

2.Elektronik Tebligat

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 107/A maddesi ile vergi mevzuatımıza 23/07/2010 tarihinde giren Elektronik tebligat düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre: “Bu Kanun hükümlerine göre tebliğ yapılacak kimselere, 93 üncü maddede sayılan usullerle bağlı kalınmaksızın, tebliğe elverişli elektronik bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda tebliğ yapılabilir. (Ek fıkra: 7/4/2015-6637/5 md.) Elektronik ortamda tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Maliye Bakanlığı, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirmeye ve kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”[2]

Maliye Bakanlığı, söz konusu kanunun kendisine tanıdığı yetkiye istinaden 27 Ağustos 2015 tarihli Resmi Gazete’de (“RG”) yayımlanan 456 sıra numaralı VUK Genel Tebliği (“Tebliğ”) ile Gelir İdaresi Başkanlığı’nca yapılacak tebliğlerin elektronik ortamda yapılmalarına ilişkin usul ve esaslara yer vermiştir. İlgili tebliğin 6. Maddesinde elektronik ortamda tebliğin nasıl yapılacağına yer verilmiştir. Buna göre “ 213 sayılı Kanun hükümlerine göre tebliği gereken evrak, elektronik imza ile imzalanacak ve vergi dairesi adına Başkanlık tarafından tebliğ yapılacak muhatabın elektronik tebligat adresine iletilecektir. Elektronik tebligat sistemine internet vergi dairesi üzerinden erişilecektir. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresine sahip olan gerçek ve tüzel kişiler şifreleriyle elektronik tebligat adreslerine ulaşacaklardır. İnternet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifresi olmayan gerçek kişiler ise sisteme her girişte yapılan kimlik doğrulaması ile elektronik tebligat adreslerine erişeceklerdir. Kanunun 107/A maddesi gereğince, elektronik imzalı tebliğ evrakı, muhatabın elektronik ortamdaki adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebliğ edilmiş sayılacaktır. Olay kayıtları, İşlem Zaman Bilgisi eklenerek, erişilebilir şekilde arşivlerde otuz yıl süreyle saklanacaktır. Hesaba erişim bilgilerinin iletimi ile sisteme erişimin güvenli bir şekilde yapılması için gerekli tedbirler Başkanlık tarafından alınacak olup talep halinde elektronik tebligata ilişkin delil kayıtları ilgilisine veya yetkili mercilere sunulacaktır.”[3]

3.Yargı Organlarınca Verilen Farklı Kararlar ve Nihai Verilen Hüküm

Tebliğin nasıl yapılacağına ilişkin düzenlemeler tebliğ ile belirtilmiştir. Ancak konu ile ilgili olarak yargı organlarınca birbirinden farklı kararlar verilmek suretiyle tebliğin şekli tartışmalı bir hal almıştır. Şöyle ki; Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 19/10/2020 tarih ve E.2020/787 , K:2020/1122 sayılı dosyasında kendisine yapılan istinaf başvurusu ile verdiği kararda “ 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 107/A ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 51. Maddeleri ile Elektronik Tebligat Yönetmeliğinin 10. Madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, vergi dairesi müdürlüklerince elektronik ortamda yapılan bir tebligatın geçerliliği açısından muhataba kısa mesaj(SMS) ve/veya e-posta yolu ile bir bilgilendirilme yapılmasının gerekli olmadığı, kısa mesaj ve e-postanın asıl tebligat işlemini haber vermek adına sadece muhataba hatırlatmada bulunmak amacıyla sunulan bir hizmet olduğu sonucuna varılmıştır.[4]

Konuya ilişkin olarak bu defa Ankara Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin 08/04/2020 tarih ve E.2020/33, K:2020/236 sayılı karar dosyasında ise farklı bir karar verilmiştir. Şöyle ki; “Asıl borçluya düzenlenen ödeme emri e-tebligat sistemindeki davacı adresine tebliğ edilmişse de konuya ilişkin düzenlemelere uygun olarak bu tebligatın yapıldığına dair kısa mesaj veya e-mail yoluyla bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığı ara kararla davalı idareden sorulmuştur. Gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, söz konusu bilgilendirmenin yapıldığı belirtilmesine rağmen bu husus belge üzerinde ispatlanamamıştır. Bu durumda amme alacağının asıl borçlu şirketten tahsiline ilişkin işlemler usulüne uygun olarak tamamlanmadan davacının takip edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığından sonucu itibariyle mahkeme kararı yerinde görülmüştür.”[5] Şeklinde karar verilmiştir.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi ile Gaziantep Bölge İdare Mahkemeleri tarafından verilen farklı bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemi hakkında ki kararı 18 Kasım 2021 tarih ve 31363 sayılı resmi gazetede yayımlanmak suretiyle Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E.2021/2 ve K. 2021/4 sayılı karar ile aykırılık giderilmiştir. Anılan kararda ise; “ Elektronik Tebligat Sistemini kullanmak üzere, mükellefler tarafından edinilen internet vergi dairesi kullanıcı kodu, parola ve şifre, Genel Tebliğ ekinde yer alan “Elektronik Tebligat Talep Bildirimi” ile bildirimde bulunmak suretiyle edinilmekte ve Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından düzenlenen bu bildirim formlarında mükelleflere “Bilgilendirme Tercihleri” bölümünde yer alan “Kısa Mesaj Servisi” ve “E-posta” tercihleri ile e-posta ve/veya kısa mesaj ile ilgilendirmek isteyip istemedikleri sorulmaktadır. Böylece idare tarafından muhatabın talebi doğrultusunda, elektronik tebligat adresine yapılan tebligat hakkında ayrıca bildirilen mobil telefon numarasına veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmektedir. Vergi Usul Kanunu’nda elektronik ortamda yapılan tebligata ilişkin olarak yukarıda açıklanan unsurlara ilave olarak ayrıca muhatabın telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmesi gerektiğine ilişkin olarak herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle; Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi uyarınca muhatabın elektronik tebligat sisteminde kayıtlı e-tebligat adresine yapılan tebligata ilişkin olarak elektronik tebligat sistemine başvuru sırasında veya daha sonra bildirilen telefon numarasına ve/veya e-posta adresine bilgilendirme mesajı gönderilmemesi yapılan tebligatın süresini ve geçerliliğini etkilemeyecektir.”[6] Şeklinde karar verilmiştir.

Yukarıda yer alan aykırılığın giderilmesine ilişkin kararda belirtildiği üzere idarenin mükelleflere yapacakları elektronik tebligatın dışında ayrıca bir E-posta veya SMS şeklinde bir bildirim yapılmamasında hukuka aykırı bir işlem olmadığı sonucuna varılmıştır. Zira Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca verilerek resmi gazetede yayımlanan bu kararlar bağlayıcı nitelik taşıyacaktır. “Bölge İdare Mahkemesi dairelerince benzer olaylarda verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması halinde yukarıda sayılan dört koşulun varlığı durumunda Danıştay İDDK veya VDDK tarafından başvuru hakkında bir karar verilecektir. Anılan kararlar aykırılığın giderilmesi istemlerinin kabulü ya da istemlerin reddi şeklinde olabilmektedir. Danıştay’ın ilgili Kurullarınca verilen kararların kesin olduğu madde hükmünde ifade edilmiştir. Buradaki kesinlik ile kastedilen ise bu kararlara karşı başka bir yargı merciine başvuru yapılamamasıdır. Bir başka anlatımla Danıştay İdari/Vergi Dava Daireleri Kurulu kararlarına karşı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kuruluna veya Danıştay Genel Kuruluna bir başvuru yapılamayacaktır.”[7]

SONUÇ

Vergi hukukunun en önemli tanımlarında biri olan tebliğ ile ilgili olarak günümüzde gelişen dijitalleşme ile birlikte yeniliklere gidilmesi zorunlu olmuştur. Bu ihtiyaç ile birlikte zamanın daha tasarruflu yönetilmesi ve idarenin işleyişindeki etkinliğin artırılması hedeflenmiştir. Bu nedenle elektronik tebligat günümüzde artık idare tarafından etkin ve yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ancak idarenin yapmış olduğu bazı işlemler yargının konusuna girebilmektedir. Makalemizin yukarıdaki bölümlerinde de yer verdiğimiz üzere mükelleflere yapılan elektronik tebligatın ayrıca ilgili kişilere E-posta veya SMS ile de yapılması gerektiğine ilişkin mevzuatımızda bağlayıcı bir hukuki düzenleme bulunmadığı, bu nedenle de mükelleflere bu yolla ayrıca bir bildirimin yapılması gerekmediğine ilişkin yargı kararları ile yerinde görünmüştür. Mükelleflere yapılacak tebligatın; bu kişi veya kurumların bağlı oldukları vergi dairesine yapmış oldukları başvuru sırasında kendilerine verilen elektronik tebligat adreslerine yapılması yeterli olduğunun bilinmesi bu hususta yaşanacak mağduriyetlerin de önüne geçecektir.

Dip Notlar:

[1] 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu Md. 93

[2] 213  Sayılı Vergi Usul Kanunu Md. 107/A

[3] 456 sıra numaralı VUK Genel Tebliği Md.6

[4] Gaziantep BİM 2. Vergi Dava Dairesinin 19/10/2020 tarih ve E.2020/787, K:2020/1122

[5] Ankara BİM 3. Vergi Dava Dairesinin 08/04/2020 tarih ve E.2020/33, K:2020/236

[6] Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu E.2021/2 ve K. 2021/4 sayılı karar

[7] https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1910484 Erişim Tarihi  19/11/2021

Exit mobile version