Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Sağlık Turizmine Yönelik Vergisel Teşvikler – Burak AĞTAŞ, SMMM

Sağlık Turizmine Yönelik Vergisel Teşvikler

Burak AĞTAŞ
SMMM
agtas.burak@gmail.com

Sağlık turizmi, global turizm pazarının en hızlı büyüyen ve gelişen sektörlerinden birisidir. Her ne kadar pandemi sebebiyle yurtdışı mukimi yabancı uyruklulara verilen sağlık hizmetlerinde önemli bir daralma ve yavaşlama olmuş ise de eski normallere yakınlaşmanın mümkün olduğu anda, sektörün kaybettiği ivmeyi tersine döndüreceği ve gelişeceği, turizmin içinde önemli bir yer tutacağı açıktır.

Sağlık turizminin teşvik edilmesi kapsamında yurtdışı mukimi yabancılara verilen sağlık hizmetlerinin Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi açısından değerlendirilmesi ve yararlanacağı vergi istisna ve indirimleri bu yazının konusunu oluşturmaktadır.

1.Gelir Vergisi Açısından

193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinin 13. Fıkrasında aşağıda yer alan hüküm verilmiştir.

“Madde 89

Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:

13) Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları ve kazanç tutarları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Cumhurbaşkanı, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.”

hükmüne yer verilmiştir.

2.Kurumlar Vergisi Açısından

Kurumlar Vergisi Kanununun 10. Maddesinin 1/(ğ) bendinde aşağıda yer alan hüküm verilmiştir.

“Diğer İndirimler Madde 10

(1) Kurumlar vergisi matrahının tespitinde; kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla, kurum kazancından sırasıyla aşağıdaki indirimler yapılır:

Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si.

1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 10.bölümünde konu ile ilgili detaylı açıklamalara yer verilmiştir. Buna göre vergi indiriminden yararlanabilmek için gereken şartlar ve dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıdaki gibidir:

3.Katma Değer Vergisi Açısından

Katma Değer Vergisi Kanununun 13. Maddesinin (l) bendinde aşağıda yer alan hüküm verilmiştir.

“Madde 13

Aşağıdaki teslim ve hizmetler vergiden müstesnadır.

l) Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere, münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri (Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere söz konusu hizmetlerle birlikte sağlanan diğer teslim ve hizmetler istisnanın kapsamına dahil değildir.)”

Yukarıda kanun maddesinde izah edildiği üzere bu kapsamda verilen hizmetler KDV’den istisnadır.

Katma Değer Vergisi 19 no.lu genel uygulama tebliğinde ilgili istisnanın uygulama usul ve esasları belirlenmiştir:

Acentelerin durumu ile ilgili İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 29.01.2020 ve 39044742-130[Özelge]-E.109910 sayılı bir özelgesinde, ilgili hizmetlere ait faturanın yabancı hasta yerine yetkili acenteye düzenlenmesi durumunda; “Yetkili acente tarafından hastaneye ödenen sağlık hizmeti bedelinin tedavi hizmeti verilen yabancı hastaya birebir aktarılmasında, söz konusu madde kapsamında hizmete aracılık edilmesi nedeniyle KDV hesaplanmayacak olup, bu aktarma sırasında ödenen sağlık hizmeti bedelini aşan bir tutarın yer alması ya da ayrıca bir komisyon bedelinin gösterilmesi halinde bu bedelin genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulması gerekecektir.

Ancak, aracılık faaliyetinde bulunduğu anlaşılan şirketinizin yetkili acentelerden olmaması halinde, hastane tarafından şirketinize düzenlenecek faturada ve ödenen sağlık hizmeti bedelinin tedavi hizmeti verilen yabancı hastaya birebir aktarılmasında KDV istisnasının uygulanması mümkün bulunmadığından bu işlemler için %8 oranında KDV hesaplanması gerekmektedir. Şirketinizce düzenlenen faturada ödenen sağlık hizmeti bedelini aşan bir tutarın yer alması ya da ayrıca bir komisyon bedelinin gösterilmesi halinde bu bedelin genel oranda (%18) KDV’ye tabi tutulması gerektiği tabiidir.”

denmiştir.

“Yetkili Acente”nin A grubu seyahat acentesi olması gerekmektedir.

4. Sonuç

Sağlık turizmi sektöründe faaliyet gösteren şirketlere bir süredir verilen vergisel teşviklerin, pandemi süreci ile zayıflayan fakat pandeminin azalması/bitmesi ile tekrardan ivme kazanacak olan sağlık turizmi için önemi büyüktür. Türkiye’nin sağlık turizminin dünya pazarında tanıtılmasında, rekabet gücünü arttırmasında, döviz kazandırıcı bir sektör olması sebebiyle cari açığın düşürülmesinde, kendisi ile birlikte birçok yan sektöre iş olanağı yaratması sebebiyle bu tür vergisel ve vergisel olmayan teşvikler günümüzde oldukça önem arz etmektedir. Vergisel teşviklerin var olması ile birlikte, sağlık turizmi kapsamında faaliyet gösteren şirketlere verilen doğrudan destekler/teşviklerde söz konusudur. (Yurt dışı tanıtım desteği, Fuar-Kongre-Konferans desteği, Danışmanlık desteği, Pazara giriş desteği vb.)

Vergi indirimi ve teşviklerin öneminin yüksek olması ile birlikte, idarenin bu kapsamda bazı uygulamaları istisna dışı tutması önü açık olan bir sektörün dünya pazarında rekabet gücünü azaltmaktadır.

Örneğin; güzellik ve estetik amaçlı verilen hizmetlerin (saç ekimi, cilt bakımı, kırışıklık tedavisi, lazerle cilt ve deri tedavisi vb.) sağlık hizmetinden sayılmayıp, KDV istisnası kapsamında değerlendirilmemesi.

Yine istisna kapsamında verilen sağlık hizmetleri ile birlikte verilen diğer teslim ve hizmetlerin (konaklama, ulaşım, yemek vb.) istisna kapsamına dahil edilmemesi. Sağlık kuruluşları veya yetkili acenteler, yabancı uyruklulara verdikleri sağlık hizmetlerini çoğunlukla paket program şeklinde pazarlıyor olup, istisna kapsamında verilen sağlık hizmetleri ile birlikte verilen diğer teslim ve hizmetleri ayrıştırmak günümüz ticaretinde pek uygulanmamaktadır.

Bu kapsamda, vergisel teşviklerin kapsamının genişletilmesi, pandemi sürecinde etkilenen sektöre can suyu olacak, globalleşen dünyada sağlık turizminde Türkiye’nin pazar payının ve rekabet gücünün artmasını sağlayacaktır.

Kaynaklar

1) 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu

2) 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu

3) 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği

4) 19 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Tebliği

5) İstanbul V.D.B’nin 29.01.2020 ve 39044742-130[Özelge]-E.109910 sayılı özelgesi,

 

Exit mobile version