Gerçek Faydalanıcı
Talha APAK
Yeminli Mali Müşavir
Alomaliye.com Yayın Kurulu Başkanı
t.apak@apakymm.com
Suç gelirlerinin aklanmasına, terörün finansmanının önlenmesine ve vergi uygulamalarındaki aksaklıkların giderilmesine dair tedbirler açısından, kayıtlardaki görünür sahiplerin veya yükümlülerin yanı sıra gerçek sahipler ve yükümlülerin tespitine yönelik yeni bir uygulama başlıyor. Ancak, ciddi eleştiri ve beklentiler de var…
TEMEL olarak suç gelirlerinin aklanması, terörün finansmanı gibi tehditlerle mücadele etmek için belirlenen uluslararası standartların bir tanesi de gerçek faydalanıcının belirlenebilmesidir. 13 Temmuz 2021 tarihli Resmi Gazete’ de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 529 Seri No.lu VUK Genel Tebliği ile gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim yükümlülüğü ülkemizde de hayatımıza girmiş bulunuyor. Kaldı ki, Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force – FATF) tarafından ülkemize yapılan eleştirilerden bazıları da bu konu hakkındadır.
YASAL MEVZUAT (MASAK&GİB)
Türk mevzuatına göre gerçek faydalanıcı: Yükümlü nezdinde adına işlem yapılan gerçek kişi, tüzel kişi veya tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri kontrolünde bulunduran ya da bunlara ait hesap ya da işlemin nihai faydalanıcısı durumunda olan gerçek kişi veya kişiler olarak tanımlanmıştır. Mevzuatımız, “yükümlü” olarak tanımlanan finansal kuruluşlara ve diğer bazı meslek (serbest mali müşavirler ve serbest avukatlar) gruplarına yönelik birtakım yükümlülükler de getirilmiştir. İlgili mevzuat; daha önce Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) tarafından, şimdi ise Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından uygulamaya konulan tebliğ ile yürürlüktedir.
MASAK mevzuatı: Söz konusu yükümlüler ve yükümlülüklere dair usul ve esaslar, 18.10.2006 yılında yürürlüğe giren 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ve buna dayanılarak çıkarılan “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Tedbirler Hakkında Yönetmelik (Tedbirler Yönetmeliği)” ve “Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yükümlülüklere Uyum Programı Hakkında Yönetmelik (Uyum Yönetmeliği) ile MASAK Genel Tebliğleri kapsamında düzenlenmiş bulunmaktadır.
GİB mevzuatı: Gelirlerin/servetlerin arkasındaki gerçek isimlerin bilinmesi vergi kaçakçılığı ile mücadele açısından büyük önem arz etmektedir. Küresel Forum ve vergi kaçakçılığıyla mücadele amacına yönelik olarak çalışmalar çerçevesinde ülkelerin uyması gereken uluslararası asgari standartlar oluşturulması hedeflenmiş olup, tüzel kişiliklerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcısının bilinmesi hususu standardın unsurlarından biri olarak kabul edilmiştir. Bu kapsamda, tüzel kişiler ve tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin gerçek faydalanıcı bilgisinin güncel, tam ve doğru bir şekilde tespit edilebilmesi amacıyla gerçek faydalanıcının belirlenmesine ve bildirilmesine ilişkin olarak bildirim zorunluluğu getirilen mükelleflerin kapsamı, bildirimin şekli, bildirimde bulunulacak dönem, bildirim verme zamanı, bildirimin gönderilme usulü ile uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasların belirlenmesine ilişkin 13/07/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 529 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile yeni ve önemli bir uygulamaya geçilmiş oluyor. Tebliğin uygulama esasları aşağıda özetlenmiştir.
TEBLİĞİN UYGULAMA ESASLARI
Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimi verme zorunluluğu getirilenler:
Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimini, bildirim verme süresinin başladığı 1/8/2021 tarihi itibarıyla faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dâhil);
a) Kurumlar vergisi mükellefleri,
b) Kollektif şirketlerde şirketi temsile yetkili kimse veya ortak, eshamsız komandit şirketlerde komandite ortaklardan biri ve adi ortaklıklar adına en yüksek ortaklık payına sahip kişi, Türkiye’de yönetim merkezi olan veya Türkiye’de mukim yöneticisi olan yabancı ülkede kurulmuş trust ve benzeri teşekküllerin yöneticileri, mütevellileri veya temsilcileri.
Ayrıca; 5549 Sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasında yükümlü sayılan; finans kuruluşları, bağımsız denetim kuruluşları, spor kulüpleri, noterler, serbest avukatlar, serbest mali müşavirler.
Gerçek faydalanıcının belirlenmesi:
1) Tüzel kişilerde;
a) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortakları,
b) Tüzel kişiliğin yüzde yirmi beşi aşan hissesine sahip gerçek kişi ortağının gerçek faydalanıcı olmadığından şüphelenilmesi veya bu oranda hisseye sahip gerçek kişi ortak bulunmaması durumunda, tüzel kişiliği nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler, c) (a) ve (b)
bentleri kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilemediği durumlarda, en üst düzey icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler, gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilir.
2) Tüzel kişiliği olmayan iş ortaklıkları gibi teşekküllerde;
a) Tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri nihai olarak kontrolünde bulunduran gerçek kişi ya da kişiler,
b) (a) bendi kapsamında gerçek faydalanıcının tespit edilememesi halinde tüzel kişiliği olmayan teşekkül nezdinde en üst düzeyde icra yetkisine sahip gerçek kişi ya da kişiler, üst düzey yönetici sıfatıyla gerçek faydalanıcı olarak kabul edilir ve bildirime konu edilir.
3) Trust ve benzeri teşekküllerde; kurucular, mütevelli, yönetici, denetçi veya faydalanıcı sıfatını haiz olanlar ya da bu teşekküller üzerinde nüfuz sahibi olanlar gerçek faydalanıcı olarak kabul edilerek bildirime konu edilir.
Bildirimin dönemi ve verilme zamanı ve şekli:
1) Bildirim yapma yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri, gerçek faydalanıcı bilgisini geçici vergi beyannameleri ve yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bildirmek zorundadır.
2) Kurumlar vergisi mükellefleri dışında kalan diğer mükellefler ile diğer kişiler gerçek faydalanıcı bilgisini her yılın Ağustos ayı sonuna kadar Gelir İdaresi Başkanlığına bir form ile elektronik ortamda bildirmek zorundadır.
3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilenlerin yeni mükellefiyet tesis ettirmesi veya daha önce bildirime ekledikleri bilgilerde değişiklik olması halinde, yeni mükellefiyet tesisini veya bilgi değişikliğini, bunların gerçekleştiği tarihi takip eden bir ay içerisinde bildirmeleri gerekmektedir.
4) Bildirim formu ile bildirim verme yükümlülüğü getirilenler, “gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu” ile gerçek faydalanıcıların adı, soyadı, vatandaşlıkları, kimlik numaraları, adresleri, varsa telefon, faks ve elektronik posta bilgileri ile gerçek faydalanıcılığın sebebini bildirirler.
5) Kapsama giren mükellefler ve diğer kişilerin bağlı bulunduğu vergi dairesinden kullanıcı kodu, parola ve
şifre almaları gerekmektedir. Kağıt ortamında (elden veya posta ile) bildirim formu kabul edilmeyecektir. Bildirim formunun elektronik ortamda verilmiş sayılabilmesi için sistem üzerinden onaylama işleminin yapılması şarttır. Elektronik ortam dışında gönderilen bildirim verilmemiş sayılacaktır.
6) Gerçek faydalanıcıya ilişkin bildirim formu, mükellef tarafından bizzat gönderilebileceği gibi ilgili dönemde, aracılık ve sorumluluk sözleşmesi bulunan serbest muhasebeci mali müşavir veya gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi tasdik sözleşmesi (tam tasdik sözleşmesi) bulunan yeminli mali müşavirler aracılığıyla da gönderilebilir.
Cezai yaptırım:
1) Gerçek faydalanıcı bilgisi bildirimine konu edilen bilgilerin mükellefler tarafından, bildirimin verildiği tarihi takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl süreyle muhafaza edilmesi gerekmektedir.
2) Bu Tebliğde yapılan düzenlemeler kapsamında bildirilmesi gereken bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde
bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Kanunun ilgili ceza hükümleri tatbik olunur.
3) Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılacak araştırma, inceleme ve uluslararası bilgi değişimi ile vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılacak araştırma ve incelemeler neticesinde, tebliğin 4 üncü maddede yer verilen mükellef ve diğer kişilerin gerçek faydalanıcı bilgisine ilişkin hatalı kayıtların bulunduğunun tespit edilmesi halinde, gerekli cezai işlemlerin ve sicil kayıtlarında gerekli değişikliklerin yapılabilmesi amacıyla Gelir İdaresi Başkanlığına bilgi verilir.
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
İlk bildirim: Gerçek faydalanıcı bilgisi verme yükümlülüğü getirilen kurumlar vergisi mükellefleri dâhil bütün mükellefler ile diğer kişilerin, en geç 31/8/2021 günü sonuna kadar gerçek faydalanıcı bilgisini tebliğde belirtilen form ile elektronik ortamda Gelir İdaresi Başkanlığına bildirmeleri gerekmektedir.
[/vc_message][vc_column_text]
BAZI SORUNLAR-ELEŞTİRİ ve ÖNERİLER VAR
Kayıt dışılıkla mücadele, suç gelirlerinin aklanması, vergi uygulamalarındaki bazı sorunların giderilmesi noktasında çok önemli ve olumlu bir adım atılmış bulunuyor. Ancak, GİB tebliğinin uygulanmasına yönelik bazı sorunlar, eleştiriler ve öneriler ise aşağıdaki gibi sıralanabilir.
Gerçek faydalanıcı bilgisini vermekle yükümlü olanların tanımı epeyce genişletilmiş olup, bazı istisna veya muafiyetlere yer verilmemiştir. Tüzel kişilerde, yüzde 25’i aşan hisseye sahip gerçek kişi ortaklar tespit edilirken, dar mükellefiyetlerde ve hamiline yazılı hisse sahibi gerçek kişilerin belirlenmesinde zorluklar yaşanacaktır. Ayrıca, yüzde 25’i aşmayan hakim ortaklık yapılarında gerçek faydalanıcının bildirim dışında bırakılmış olması başka sorunlara yol açabilecektir.
Ana ortağın halka açık olduğu yabancı sermayeli şirketlerde yüzde 25’i aşan hisseye sahip gerçek kişi ortağın bulunmaması halinde gerçek faydalanıcının tespiti zorlaşacaktır.
Gerçek faydalanıcı bilgilerinin idare tarafından ne kadar süreyle saklanacağı, yurt içi ve yurt dışıyla paylaşımı, kişisel verileri koruma kanunu ile olan ilişkisinde sorulan soruların cevabı netlik kazanmalı.
Gerçek faydalanıcıya ilişkin bilgileri bildirmeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında uygulanacak cezai yaptırım sadece usulsüzlük cezasıyla sınırlı olup olmayacağı veya başka cezaların varlığı netliğe kavuşturulmalıdır.
Bir kamusal görev olarak, başta serbest mali müşavirler ve serbest avukatlar olmak üzere meslek mensuplarına bazı yükümlülükler ve sorumluluklar getirilmiş olmasına karşılık, bu meslek mensuplarına aynı zamanda bazı kamusal güvencelerin verilmesini de gerekecektir.
Konu; kamuoyunda yeterince tartışılmadan, yükümlülüklere ilişkin uygulama rehberleri hazırlanmadan, taraflara gerekli eğitimler verilmeden, bildirimlerin çok kısa süre olan 31/08/2021 tarihinde sona ermesi ciddi sıkıntılara yol açacaktır. Önerimiz; sağlıklı sonuçların alınması için bildirimlerin, 2022 yılında verilecek beyanname dönemlerine göre ertelenip kademeli bir şekilde uygulanmasında fayda vardır.
İktibas: paradergi