Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Yazar Hakkında
26 Temmuz 2021 tarihinde Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Çin’de yaptığı 44 dünya mirası komitesi toplantısında Malatya-Orduzu Arslantepe Höyüğü’nün UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne alınması oy birliği ile kabul edildi. Kararın açıklanması ile birlikte bu haber Malatya da ve ülkemizde büyük bir sevinçle karşılandı.
Arslantepe’nin 7 bin yıllık geçmişiyle dünya üzerindeki bürokrasinin ve devlet kavramının ilk kez uygulandığı, günümüzde de farklı örnekleri bulunan şehir devletlerinin temellerini oluşturduğu bir yer alarak UNESCO Dünya kalıcı miras listesinde yer alması, Malatya için çok önemli olmasının yanı sıra bugünkü anlamda ekonomik olayların sınıflandırarak kayda alındığını ve belgelendirdiğini ve değişim aracı olarak kullanıldığını ve bunları kayıt altına aldığını, muhasebenin temellerinin de bu topraklarda yani Malatya ve Arslantepe de atıldığını tescillemektedir. Bu yönü ile Arslantepe dünyadaki ilk şehir ve muhasebenin ilk uygulandığı devlet olarak bilinmektedir.
Prof. Dr. Marcella Frangipane’nın(*) Arslantepe – Arslanlar Tepesi, 5000 Yıl Önce Bu topraklarda “Devlet” Doğdu başlıklı çalışmasının “Saray depoları ve yiyecek dağıtımı: işgücü kontrolü, merkezi yönetim ve bürokrasinin doğuşu” bölümünde;
“Ekonominin merkezileşmesinin yönetimi, iş gücünün kullanılmasına dayanıyordu. ..Yöneticilerin kontrolü altında gerçekleşen yoğun bir günlük yiyecek dağıtımı faaliyeti vardı. Bu kontrolün belgelenmesi ve kaydı için yöneticiler mühür baskıları kullanmaktaydı. Sözü edilen depoda, bir kısmı odanın tabanı üzerinde, mühürlenen kaplara yakın biçimde, bir kısmı odanın bir köşesinde toplanmış bir biçimde, bir kısmı ise üst kattan düşen yıkıntıların arasında, geçici olarak toplandıkları yerlerde, 130 adet mühür baskısı tespit edildi. Yüzlerce seri üretim çanaklar da yemek dağıtımı için kullanılıyordu.
Çok sayıda kişi düzenli olarak, yiyecek tayınlarını ya da günlük yemeklerini almak için saraya gidiyordu. Bu durum, ara sıra meydana gelen bir olay ya da törensel bir etkinlik değil, emeğin “ücretlendirilmesi” biçimiydi.
Yazının icadından önce erken yönetim sistemi vasıtası ile makbuz belgelerinin en erken hali olan mühür baskılarının kullanımıyla ürünlerin hareketi kontrol ediliyordu.
Ürünlerin hareketi, zaten bin yıldır kullanılan bir araç olan mühür baskıları ile kontrol ediliyor ve kayıt altına alınıyordu. Mühür baskısının tüm olması, ürünün tüm olmasının da bir garantisiydi ve baskının kırılması, meydana gelen hareketi ve bu yetkiye sahip kişiyi belgeliyordu (mühür, ürünü alan kişinin imzasıydı). Bu nedenle, mühür baskıları bir kere kırıldıktan ve ürün açıldıktan sonra “makbuz” olarak belli bir süre muhafaza ediliyordu.
… Mühür baskılarının atıldığı çöplük, gerçekleştirilen işleme ve bunu gerçekleştiren memura göre düzenlenen ve olasılıkla önceden yapılan sayımın ardından atılmış baskıların bir çeşit arşivlendiği son evreydi.
Böylelikle, ürünleri almak için sorumlu olan çok sayıdaki memurlardan oluşan bir bürokrasi doğdu. Hiyerarşik bir organizasyonu işaret ederek, memurlardan küçük bir kısmı günlük depoların kontrolünü (kapılardaki mühür baskıları), daha az sayıda bir kısmı ise bir seferde birden fazla deponun kontrolünü yönetiyordu.”
Şeklinde açıklayarak bugünkü anlamda ekonomik olayların sınıflandırarak kayda alındığını ve belgelendirdiğini ve değişim aracı olarak kullanıldığını aynı zamanda bunların kayıt altına aldığını muhasebenin temelleri bu topraklarda atıldığını ifade etmektedir.
Günümüz muhasebe uygulamalarının olmazsa olmazı “kontrolün belgelenmesi ve kaydı için mühür baskılar”ın dünyada ilk kullanıldığı Arslantepe’nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne alınması ile birlikte bugünden sonra ekonomi ve muhasebe konusunda yapılacak bilimsel çalışmalar ve sempozyumlarla konunun tarihi ve kültürel yönü ile birlikte muhasebe açısından da ele alınması Malatya için farklı bir kazanım olarak ele alınmalıdır.
Genel tanımı ile muhasebe; Mali nitelikteki işlemleri ve olayları para ile ifade edilmiş haliyle kayıt altına alan, sınıflandıran elde ettiği değerleri özetleyerek rapor eden ve sonuçlarını yorumlayan ve analiz eden bir bilim aynı zamanda bir sanat dalıdır. Bugünden sonra bu tanıma teknolojik gelişim ışığında yeni bakış acısıyla bakmak ve muhasebenin insan yaşamında ve ekonomideki yerini dünyanın en eski mesleği olarak muhasebenin Arslantepe özelinde farklı bir bakış acısı ile değerlendirmek gerekiyor.
Arslantepe’nin UNESCO Dünya Mirası Kalıcı Listesi’ne alınması Malatya adına önemli bir kazanımdır. Bu konuda emeği ve katkısı olan herkes takdiri ve teşekkürü hak ediyor.
Bugünden sonra yapmamız gereken Arslantepe’nin ulusal ve uluslar arası düzeyde tanıtımının en sağlıklı ve verimli bir şekilde yaparak Malatya adına tarihi ve kültürel kazanımları asıllarına uygun bir biçimde koruyarak ekonomik olarak da faydaya dönüştürmek olmalıdır.
Bilgi olmadan verinin, veri olmadan da maliyetin/verginin doğru hesaplanmasının mümkün olmadığı artık bir gerçektir. Bu nedenle dijital ortamda “Zamanın Değeri ve Maliyeti” ile “Bilgiye Ulaşım ve Erişim Hızı” ön plana çıkmaktadır. 7 bin yıl önce Arslantepe de temelleri atılan muhasebenin geleceği buradan elde edilen sonuçların vergi teknolojisinde yaşanan gelişim ve değişim sonrasında dijital muhasebeye geçiş ve mali müşavirlik/muhasebecilik mesleğinin eğitimi buna göre şekillenecektir.
(*) (Arslantepe Kazı Heyeti Başkanı)