Dönem Sonu Gelirken!
Vahit GÜLER
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
2020 yılı bütün zorluklarına rağmen tamamlamak üzereyiz. 2021 yılının herkes için olumlu geçmesi dileğimiz. Bütün yaşanan olumsuzlukların firmalar üzerinde ciddi sıkıntılar oluşturduğu muhakkak. Ancak her şeye rağmen hayat devam ediyor ve ekonomi de işliyor. Bu nedenle yılı kapatmadan önce dönem sonlarında dikkat edilmesi gereken hususları hatırlatmak istedik.
Dönem sonlarında dikkate alınmasında fayda veya gerekli olan hususların, bir kısmı işletmelere avantajlı bir durum oluştururken bir kısmı da ileride yaşanabilecek cezalı işlemlerin önüne geçecektir.
Şüpheli hale gelen alacağınız var mı?
Özellikle 2020 yılında alacaklarını tahsil edemeyen bir çok işletme olabilir. Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla, dava veya icra safhasında bulunan alacaklar için karşılık ayrılması yani söz konusu alacakların gider yazılması mümkün.
Ancak bunun için söz konusu karşılığın davanın açıldığı veya icra takibine başlanıldığı yılda ayrılması gerekiyor. Yoksa hakkınızı yitiriyorsunuz.
Dönemsellik ilkesine uygun olarak 2020 yılına ilişkin giderler dikkate alınmalı.
Dönemsellik ilkesi gereği 2020 yılına ilişkin gider ve maliyet unsurlarının bu yıl hesaplamalarında dikkate alınması gerekir. 2020 yılına ait olup ödemeleri yapılmamış olsa bile 2020 yılı hesap dönemine isabet eden;
- kira,
- sigorta,
- maden işletmelerinde devlet hakkı bedelleri,
gibi giderlerin ilgili olduğu yılda yani 2020 yılında gider hesaplarına alınması gerekir.
Aksi halde takip eden yılda kayıtlara alınmış olsa bile ilgili dönemin geçmesi nedeniyle takip eden yıllarda gider ve maliyet olarak dikkate alınması mümkün olmayabilir. Söz konusu giderlerin ödemelerinin daha sonra yapılacak olması ait olduğu yılda gider yazılmasına engel değil. Çünkü şirketlerinde tabi olduğu ticari kazanç esasında kazanç tahsilat ve ödeme esasına dayanmamaktadır. Miktar ve mahiyet itibariyle hesaplanabilir gelir ve giderin ait olduğu yılda dikkate alınarak ilgili yıl ticari kazancının hesaplanması gerekir.
Bu durum KDV açısından önemli. KDV indirim hakkı, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılını takip eden takvim yılı aşılmamak şartıyla ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabilecek. Bir başka deyişle 2020 yılından sonra 2019 yılına ait belgelerde yer alan fatura ve benzeri belgelerdeki KDV tutarlarının indirimi mümkün değil.
Maden devlet hakkını hesaplamayı unutmayın!
Şirketler tarafından gerçekleştirilen muhasebe uygulamasında; üretilen maden miktarı üzerinden alınan devlet hakkı bedelleri, Maden Kanunu ve Yönetmelik hükümlerindeki beyan süreleri beklenmeden dönemsellik kavramı ve tahakkuk ilkesi gereği cari yılın üçer aylık dönemlerinde hesaplanarak, üretim maliyetlerine aktarılması gerekir.
Madenlerde hesaplanan ve ancak takip eden yılda ödenen devlet hakkı payının ilgili olduğu yani cari yılda hesaplanması ve maliyet hesaplarına alınması gerekir. Genelde elde edilen hasılat üzerinden belli bir oran dikkate alınarak basit bir hesaplama ile ortaya çıkan devlet hakkı bedellerinin ödemesinin takip eden yılda yapılıyor olması dönemsellik gereği cari yılda dikkate alınmasına engel teşkil etmemektedir. Ticari kazanç tespitinin ödeme ve tahsilata göre değil de tahakkuk esasına göre yapılıyor olması açısından maden işletmelerinde devlet hakkı bedellerinin cari yılda hesaplanarak gider ve maliyet hesaplarına alınması gerekir.
Sabit kıymet almayı düşünüyor musunuz?
İşletmenize almayı düşündüğünüz demirbaş ve sabit kıymetleri yıl sonuna kadar almanızda fayda var. Yıl sonuna kadar yapacağınız bu tür alımlar sonucunda aktife aldığınız demirbaş ve sabit kıymetler üzerinden yıllık amortisman ayırmak suretiyle verginizi azaltabilirsiniz. Hatta 2020 yılında aldığınız sabit kıymetlere hızlandırılmış amortisman yöntemini uygularsanız daha da avantajlı durum ortaya çıkar.
Demirbaş ve sabit kıymet alımlarına ilişkin kullanılan kredi faizlerinin ilk aktife alındığı yıl için gider yazılmayıp maliyet hesaplarına alınması gerektiğini unutmayalım.
Sıfır binek otomobil alacaksanız bu ay alın!
Yeni otomobil için ödemiş olduğunuz KDV ve ÖTV’yi 2020 yılı kurum kazancından ve gelir vergisine tabi gelirden indirim konusu yapabilirsiniz. Eğer böyle bir düşünceniz varsa bu alımı 2020 yılı geçmeden yapmanızda fayda var. Ancak doğrudan gider olarak ÖTV, KDV ve amortisman tutarlarındaki üst sınırları dikkate almakta fayda var. Doğrudan gider olarak dikkate alınabilecek ÖTV ve KDV toplam tutarının 140.000.- TL’yi ve üzerinden amortisman hesaplanacak tutarında 160.000.-TL’yi geçmemesi gerekir.
Vadeli senetlerinizi reeskonta tabi tutun!
İşletmelerin senede bağlı alacaklarından yıl sonuyla vadeleri arasındaki iskonto tutarlarını giderleştirmeleri mümkün. Ancak bu işlemlerin varsa borç senetleri içinde yapılması zorunlu. Borç senetleri üzerinden hesaplanacak reeskont tutarları gelir yazılmakta. Bu yöntemin avantajlı olabilmesi için alacak senetleri üzerinden hesaplanacak tutarların daha yüksek olması gerekir.
Yabancı paralı hesaplara değerleme yapın!
Yabancı para cinsinden olan varlık ve borçlara Maliye Bakanlığınca ilan edilen (Bakanlıkça kur tespit ve ilan edilmemişse, T.C. Merkez Bankası tarafından belirlenen döviz alış kurları) ve 31.12. tarihinde geçerli olan döviz alış kurları esas alınarak değerleme yapılmalıdır. Değerleme neticesinde yabancı para cinsinden alacak ve borçların yasal defterlerdeki kayıtlı değerleri ile dönem sonu kurları dikkate alınarak tespit edilen değerleri karşılaştırılır ve kâr/zarar hesaplarına yazılmalıdır.
Satılan sabit kıymetleri yenilemeyi düşünüyor musunuz?
Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışı çok yüksek tutarlarda kazancın ve dolayısıyla verginin çıkmasına neden olabilir.
Ancak satılan iktisadi kıymetin yenilenmesine ilişkin bir durum varsa çıkan vergiyi erteleyebilirsiniz. Bunun için satışı yapılan iktisadi kıymetin yenilenmesine ilişkin karar verilmeli ve bu husus ispatlanmalı. Ortaya çıkan kazanç bu durumda üç yıl süreyle vergilenmiyor.
Nakit sermaye artışı yapın!
Şirketlerde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Merkez Bankası ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın yüzde 50’si kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılabiliyor. Bu indirim hakkı nakit sermaye artışı yapıldığı yıl ve takip eden yıllarda da uygulanabiliyor.
Bağış ve yardımları yıl sonuna kadar yapın!
Gerek Vergi Kanunlarında yer alan, Cumhurbaşkanlığı veya Bakanlar kurulunca başlatılan yardım kampanyaları, spor kulüplerine sponsorluk, Kızılay, Yeşilay, gıda bankacılığı gibi kurumlara yapılan bağış ve yardımlar, gerekse yapılan bağış ve yardımların dönem kazancından indirimine ilgili Kanunlarında yer verilen Kurumlara 31.12.2020 tarihine kadar yapılan bağış ve yardımları doğrudan 2020 yılı kazancından indirim konusu yapabilirsiniz.
KOBİ’leri birleştirin!
İmalat faaliyetinde bulunan iki veya daha fazla KOBİ’nin birleşmesi sonrası, üretim faaliyetinden elde edilen kurum kazancına uygulanacak kurumlar vergisi oranını yüzde 75’e kadar üç yıl boyunca indirimli uygulama imkânı olacak. (Maliye Bakanlığı henüz usul ve esasları belirlememiştir. Düzenlemeleri takip etmekte fayda var.)
Geçmiş yıl zararlarını mahsup etmeyi unutmayın!
İşletmeler tarafından her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek ve 5 yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde gösterilen mali zararların indirim konusu yapılması mümkün. (6736 ve 7143 sayılı kanunlar gereği matrah artırımında bulunulan yıllar için mali zararın ancak % 50’ si indirim konusu yapılabilecek.)
İndirim konusu yapabilecek geçmiş yıl zararları bulunmasına rağmen ilgili hesap dönemi için kâr beyan ederek geçmiş yıl zararlarının indirim konusu yapılmaması durumunda, kullanılmayan geçmiş yıl zararlarının daha sonra mahsup edilmesi mümkün bulunmamakta.
Ortaklardan alacaklarınız var mı?
Şirketle ilişkili konumda olan kişilerin (örneğin ortakların) şirkete olan borçlarına emsal faiz oranı üzerinden faiz tahakkuk ettirilmesi ve KDV hesaplanması gerekir. Kasa bakiyesinin çok yüksek tutarlara ulaştığı durumlarda da bu geçerli olabilir. Bu konuda hem idarenin hem de yargının görüşleri var. İlişkili kişi eğer bir şirket veya işletme ise bu durumda taraflardan biri gelir kaydederken diğeri de gider kaydedebilir. Ancak örtülü sermaye sınırını ve bu kısma isabet eden faiz ve kur farklarının ve bunlar üzerinden hesaplanacak KDV’lerin indirim konusu yapılıp yapılamayacağını incelemek gerekir.
31.12.’de fiili tespit yapın!
İşletmeler öncelikle fiili envanter işlemleri yaparak iktisadi kıymetlerin (kasadaki para, stoklar, alacak ve borçlar gibi) gerçek durumuyla muhasebedeki durumlarını karşılaştırmalı. Fiili sayım genelde stok sayımı olarak bilinir. Ancak envanter; bilanço tarihindeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek olarak tanımlanmaktadır. Örneğin; yasal defterlerdeki bankalar hesabında 150 bin TL varken, gerçekte hesabınızda 80 bin TL bulunabilir. Envanter sonuçları ile genel geçici mizan bakiyeleri arasında farklılıklar ortaya çıkabilir. Bu gibi durumlarda, (örneğin aradaki fark ortağın kredi kartı ödemesi için kullanıldıysa söz konusu tutarın ortaklar cariye kaydı) fiili durumla kaydi durum tutarsızlığının araştırılarak uyumlu hale getirilmesi en doğru olanıdır.