Anayasa Mahkemesi Kararı 2017/33904
01 Aralık 2020 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 31321
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
İKİNCİ BÖLÜM KARAR
MEHMET KANAR BAŞVURUSU
Başvuru Numarası: 2017/33904
Karar Tarihi: 13/10/2020
Başkan: Kadir ÖZKA YA
Üyeler:
M. Emin KUZ
Rıdvan GÜLEÇ
Yıldız SEFERİNOĞLU
Basri BAĞCI
Raportör: Tuğba TUNA IŞIK
Başvurucu: Mehmet KANAR
Vekili: Av. Ali TOPÇU
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın tazmini istemi ile açılan davanın Yargıtay daireleri arasındaki görüş farklılıkları ortadan kaldırılmadan aleyhe sonuçlandırılması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının İhlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 5/9/2017 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkam tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına (Bakanlık) gönderilmiştir. Bakanlık görüş bildirmemiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili olaylar özetle şöyledir:
A. Başvurucu Hakkındaki Yargılamaya İlişkin Süreç
8. Başvurucu 1/9/2010 tarihinde imzalanan hizmet sözleşmesi ile bir tarım kredi kooperatifinde (işveren) çalışmaya başlamıştır.
9. Başvurucu ile işveren arasında imzalanan hizmet sözleşmesinde, sözleşmenin süresinin ilk iki ayı deneme süresi olmak üzere üç yıl olduğu, sözleşme tarihinden itibaren üç yıllık asgari çalışma süresi dolmadan taraflardan birinin sözleşmeyi haksız ve geçersiz olarak feshetmesi durumunda karşı tarafa cezai şart ödeyeceği hususlarına yer verilmiştir.
10. Sözleşme ekinde yer alan ve taraflarca imzalanan 1/9/2010 tarihli “Taahhütname” başlıklı belgede, sözleşme süresinin bitiminden önce haklı ve geçerli neden olmadan sözleşmeyi fesheden tarafın diğer tarafa fesih tarihindeki ihbar tazminatına esas giydirilmiş aylık brüt ücretinin 5 katı tutarında cezai şart ödeyeceği kararlaştırılmıştır.
11. Başvurucu, işverene sunduğu 4/3/2011 tarihli istifa dilekçesinde, Maliye Bakanlığı gelir uzman yardımcılığı sınavım kazanması sebebiyle 7/3/2011 tarihinde işinden istifa etmek istediğini bildirmiş; bu şekilde iş sözleşmesini tek taraflı olarak feshetmiştir.
12. İşveren 1/6/2011 tarihinde başvurucu aleyhine açtığı davada feshin haksız olduğunu iddia etmiş ve hizmet sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın tazminini talep etmiştir.
13. Uşak İş Mahkemesi (Mahkeme), 9/11/2012 tarihinde davanın reddine karar vermiştir. Mahkeme karar gerekçesinde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu’nun II. maddesinde belirtilen şartlar bulunmadığından taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinin belirsiz süreli sözleşme niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği, sözleşmede düzenlenen cezai şartın işçi aleyhine olduğu, davalıya cezai şart uygulanmasının hakkaniyete ve belirsiz süreli iş sözleşmesinin hükümlerine uygun olmadığı ifade edilmiştir.
14. Davalının temyizi üzerine Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin (Daire) 27/12/2013 tarihli karan ile mahkeme kararı bozulmuştur. Bozma karan gerekçesinde, taraflar arasında düzenlenen hizmet sözleşmesinde her iki taraf yönünden de cezai şart düzenlendiği, davacı işçinin resmî kuruma atanma gerekçesi ile yaptığı tek taraflı feshin haklı nedene dayanmadığı, dolayısıyla iş sözleşmesinde kararlaştırılan cezai şartın koşulların oluştuğu belirtilmiş; cezai şarta ilişkin talebin olay tarihinde yürürlükte bulunan 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu’nun 161. maddesinin üçüncü fıkrasının dikkate alınarak çalışılan süre de göz önünde bulundurulmak suretiyle hüküm altına alınması gerektiği ifade edilmiştir.
15. Mahkeme, bozma kararına uymak suretiyle 14/5/2014 tarihinde davanın kabulüne, bilirkişi raporu ile hesaplanan 8.250,85 TL cezai şartın istifa tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte başvurucudan tahsiline karar vermiştir.
16. Anılan karar başvurucunun temyizi üzerine Dairenin 31/10/2014 tarihli kararıyla bozulmuştur. Karar gerekçesinde, başvurucunun sorumlu olacağı cezai şart miktarının hesabında 818 sayılı mülga Kanun’un 161. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca çalışılan sürenin de göz önünde bulundurulması gerektiği, bu bağlamda hükmüne uyulan bozma ilamının gereğinin tam olarak yerine getirilmediği belirtilmiştir.
…