SGK Meslek Mensuplarının Sorumlulukları
Fatih ÇOŞKUN
Sosyal Güvenlik Denetmeni
Sosyal Güvenlik ve İş Hayatı Uzmanı
fatihsgk.uzman@hotmail.com
Yazar Hakkında
SGK’ya verilen Aylık Prim ve Hizmet Belgesi ile Gelir İdaresine verilen Muhtasar Beyannamenin birleşmesi ile Türkiye genelinde Muhtasar ve Prim Hizmet Beyannamesine geçilmiştir. Bu geçiş ile birlikte meslek mensuplarına da yeni sorumluluklar izafe edilmiştir. Önceden Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimlerin gerçeğe aykırı ve menfaat karşılığı yapıldığı durumlarda (genellikle sahte sigortalılık hususunda) hukuk servisleri aracılığıyla işlem yapılırken (sadece suç duyurusu) yeni düzenleme ile kapsam genişletilmiş olup meslek mensubuna yapılan işlemden doğan tüm alacaklar, idari para cezaları ile gecikme cezası ve gecikme zammı dahil işverenle birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk yüklenmiştir.
Şüphesiz ki birçok mükellefi bulunan ve görevi itibariyle hem vergisel açıdan yapılması gereken birçok işlem hem de Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılacak birçok bildirim (işe giriş-çıkış, eksik gün, MPHB, Ek-İptal MPHB vb.) ile ortaya çıkan iş yoğunluğu göz önüne alındığında yukarıda bahsettiğimiz düzenlemeye meslek mensupları azami dikkat etmeli ve gerekli bulunan önlemleri almalıdır.
Düzenlemenin yasal dayanağını 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 12.maddesinin ikinci fıkrası oluşturur. Söz konusu madde, internet, elektronik ve benzeri ortamda gönderilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin defter ve kayıtlara ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından işverenlerle birlikte yazılı sözleşme ile yetki verilmiş serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir ve yeminli malî müşavirleri müştereken ve müteselsilen sorumlu tutmaktadır.
Maddede yer alan hükmün uygulanmasına dair usul ve esas, Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliğinin Ek 4. maddesinde izah edilmiş olup meslek mensubunun sorumlu olabilmesi için,
– İşveren ile 3568 Sayılı Kanuna göre meslek icrasına hak kazanmış meslek mensubu arasında yazılı sözleşme yapılarak yetki verilmesi,
– Defter, kayıt ve belgelerin imza karşılığı veya yazılı tutanak yoluyla, bilgilerin ise mail, kısa mesaj veya yazılı tutanak gibi yollarla meslek mensuplarına intikali,
neticesinde muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde yer alan bilgilerin, defter ve kayıtlara ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasına kendi kusurlu davranışları ile sebebiyet verdiklerinin, Sosyal Güvenlik Denetmeni, Sosyal Güvenlik Müfettişi veya yargı kararları ile tespit edilmiş olması halinde meslek mensupları ortaya çıkan prim kaybından, gecikme cezasından, gecikme zammından, idari para cezalarından ve Kurum tarafından yapılan fazla veya yersiz ödemelerden işverenlerle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulur.
Burada düzenlemeye esas teşkil eden husus, mükellef tarafından meslek mensubuna usulünce iletilen her türlü bildirim işleminin Sosyal Güvenlik Kurumuna MPHB vasıtasıyla beyan edilmemesidir. Aşağıda yer alan üçlü ilişkinin kusursuz işletilmesi amaçlanmıştır.
5510 Sayılı Kanunun 12. maddesi lafzı itibariyle MPHB ile işyeri kayıt ve belgeleri arasında ortaya çıkan tüm uyuşmazlıkları kast etmiş olup meslek mensubunun sorumluluğunu kendisine mükellefi tarafından SSİY/Ek-4 maddesi usulünce iletilen tüm defter, kayıt, belge ve bilgilere bağlamıştır.
Örneğin; işveren tarafından 2020/Ekim ayında işe alınan sigortalı ile iş sözleşmesi yapılmış ve söz konusu ay için hak ettiği toplam ücret tutarı deftere kaydedilmiştir. İş bu durumda sigortalıya ait tüm bilgiler işveren veya yetki verdiği kişi tarafından imza karşılığı veyahut tutanak ile meslek mensubuna iletildiği takdirde;
– Sigortalının ücret tutarının sehven MPHB ile yüksek bildirilmesi halinde, kişinin elde ettiği ve Kurum tarafından ödenen geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik, emekli aylığı veya hak sahiplerine ödenen aylık/gelir tutarları gerçek ücretinin tespiti neticesinde tekrar hesaplanarak yersiz ödeme teşkil eden tüm tutarlar ilgililerden istenecek ve bu durumdan işveren ile meslek mensubu da sorumlu olacaktır.
– Sigortalının ücret tutarının MPHB ile düşük bildirilmesi halinde, ilgili olan tüm aylar için işverenden Ek bildirge istenecek ve Teftiş Raporu/Yargı Kararı neticesinde tespit edildiği için her ay idari para cezası uygulanacak, ayrıca SGK eksik tahakkuk edilen primleri gecikme cezası ve gecikme zammı ile isteyecek ve bu durumdan meslek mensubu sorumlu olacaktır.
Yine işyeri ücret bordrosunda yer alan deftere ücret kaydı yapılan bir sigortalının bildirilmemesi üzerine (meslek mensubuna iletimin SSİY/Ek-4 usulünce yapıldığı varsayılarak) kişiye ait prim ve cezalardan da sorumluluk söz konusu olacaktır.
İşyeri defterine yapılan ücret kayıtlarının Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirim tutarının altında kalması üzerine aradaki fark izah edilemez veyahut bir sigortalıya ait bulunamaz ise sicilsiz tahakkuk edecek prim tutarı ve İPC’lerden de sorumlu olunacaktır.
Tüm yapılan kusurlu veya kasıtlı işlemler neticesinde işyerine ait yersiz yararlanılan teşviklerde prim olarak tahakkuk eder ve gecikme cezası ile gecikme zammı da sorumluluk alanı içerisine girer.
İşveren veya işveren tarafından yetki verilen kişinin imzası olmayan veya bu kişiler tarafından intikal ettirilmeyen bilgi ve belgelere istinaden meslek mensupları tarafından düzenlenen defter, belge ve bilgiler için ilgili meslek mensupları sorumlu sayılacaktır.
Birden çok meslek mensubu tarafından kurulan ortaklık bürosu veya şirket şeklinde çalışmanın yapılması halinde 3568 Sayılı Kanunun 45. Maddesi gereğince sorumluluk yetki verilen ve işi yapan meslek mensubuna aittir.
İşveren talimatı altında olsun veya olmasın Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan bildirimlerin haksız menfaat sağlamak gibi amaçlarla kasten gerçeğe aykırı olarak yapıldığının tespit edildiği hallerde Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmasına rağmen sahte sigortalı bildirimi yapılan kişilerin hizmet kayıtları, işe giriş – çıkış bildirgeleri, APHB vd. belgelerde iptal edildiğinden Kurum kaybı olmuyor ve işverenin borcu kalmıyordu, iş bu nedenle suç duyuruları takipsizlik ile sonuçlanıyordu. Sosyal Güvenlik Kurumu bu yanlış algıyı kırmak amacıyla işlemler yapılmadan toplam borcu hesaplayarak ve yersiz ödenen tutarlar ile toplam Kurum zararını tespit ederek suç duyurusunda bulunmaya başlamıştır.