Elektronik Çek Bir An Önce Ticari Hayata Kazandırılmalı
Emrah AYGÜL
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
[email protected]
Yazıma öncelikle hayatımda önemli yeri olan İzmir’imize geçmiş olsun dileklerimle başlamak istiyorum. Çok üzüldük. Kaybettiklerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum. Aslen Elazığlıyım, eşim ise İzmirli (korkarak söylüyorum İstanbul’da yaşıyoruz). Her iki güzide şehrimizde de büyük depremler yaşadık. Binalar yıkıldı, birçoğu ise kullanılmaz hale geldi. Depremi yaşayanlar unutulmaz bir korku yaşadı. Aslında birçok kişi binasının çürük olduğunu bildiği halde imkânı olmadığından maalesef yaşamına çürük binada devam etmek zorunda. Deprem değil yoksulluk insanları öldürüyor. Deprem ile ilgili yapılması gereken çok iş, yenilenmesi gereken çok sayıda bina var. Açıkçası depreme hazırlık için çok paraya ihtiyacımız var. Umarız kısa sürede büyük bir finansman bulur, deprem hazırlık işlerini tamamlarız. |
Giriş
e-Dönüşüm sayesinde vergi dairesine, kamu kurumlarına, bankalara, okula, işyerine gitmeden bir çok işimizi bilgisayarımızdan ve akıllı telefonlarımızdan yapabilmekteyiz. Pandemi sürecinde e-dönüşümün ne kadar önemli ve gerekli olduğunu bir kez daha anladık. Nitekim bu sayede evimizden eğitim, evimizden alış veriş, evimizden başvuru, evimizden çalışma imkanı bulduk.
İşletmelerin defterlerini, faturalarını, irsaliyelerini ve diğer belgelerini elektronik ortamda düzenleme, saklama ve gönderme imkanına sahip olması hem kağıt israfını, hem arşivleme sıkıntılarını, hem de kağıt dolaşımından kaynaklı bulaş riskini azalttı.
Ancak ticari hayatın elektronik dönüşümünde kat edilmesi gereken çok mesafe olduğu da bilinmektedir. Bu kapsamda yazımız, çeklerin e-dönüşüm kapsamında elektronik ortamda düzenlenmesi ve ciro edilmesi düzenlemesinin yürürlüğe konması aciliyetine kısa başlıklar halinde dikkat çekecektir.
1.Elektronik Çek (e-Çek) Konusunda Ciddi Bir Hazırlık Olduğu Bilinmektedir
Neredeyse 1 yıl önce Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, hamiline yazılı pay senetlerinin takibi, elektronik çek ve bono ile ilgili çalışmaları tamamladıklarını belirterek, “Artık elektronik çek, sistem üzerinden verilebilecek. Böylelikle bu çekler hamiline olmayacak; kaybolması, çalınma ve karşılıksız çek riskini ortadan kaldırmış olacağız.” açıklamasını yapmıştı.
Esasen hazırlanan Elektronik Çek ve Bono Kanunu Taslağı’nın yasallaşarak 1 Ocak 2020 tarihinde yürürlüğe girmesi bekleniyordu ancak şu ana kadar bu düzenleme ile ilgili bir gelişme yok. Öngörülen düzenlemeye göre çek ve bonoların elektronik ortamda düzenlenmesi, ciro edilmesi ve ödenmesi mümkün olacak. Bu işlemler için bankalar nezdinde oluşturulacak sistemlerin yanı sıra banka sistemlerinin birbiriyle ilişkisini sağlamak üzere Elektronik Çek ve Bono Sistemi (ÇEBSİS) kurulacak.
Elektronik çekler muhatap bankanın sistemi üzerinden düzenlenecek veya ciro edenin hesabının bulunduğu bankanın sistemi üzerinden ciro edilecek. Lehtar ve lehine ciro edilen, hesabının bulunduğu herhangi bir bankanın sistemi üzerinden ve en geç elektronik ibraz başlangıç tarihine kadar onay verebilecek. Onay, zilyetliğin devri niteliğinde olacak. Elektronik çek onaylanana kadar düzenleyen tarafından değiştirilebilecek veya geri alınabilecek. Elektronik çek hamiline yazılı, çizgili ve açık çek olarak düzenlenemeyecek ve elektronik çekte rehin cirosu veya beyaz ciro yapılamayacak.
Elektronik çekin karşılıksız çıkması halinde muhatap banka 5941 sayılı Çek Kanunu uyarınca kısmi ödeme yapmakla yükümlü olacak. Böyle bir durumda, çekin karşılıksız çıktığı hususu ve bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği tutar ÇEBSİS’e bildirilecek. Düzenleyen, elektronik ibraz süresinin sona ermesinden itibaren 7 gün içinde elektronik çekten cayabilecek.
2.Türkiye’de Çek Kullanımı Oldukça Yaygındır
Türkiye’de çek kullanımı; vade, ödenmeme halinde yaptırım, bankanın sorumluluğu, çekin ciro edilebilmesi, teminat olarak gösterilmesi, karşılığında kredi kullanılabilmesi gibi sebeplerle oldukça yaygındır.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi istatistiklerine göre bankalara, 2020 yılının Ocak – Eylül döneminde ibraz edilen 427 bin keşideciye ait 10,4 milyon adet çekin toplam tutarı 696 milyar TL’dir. Geçen yılın aynı dönemine göre; çek adedi yüzde 19, keşideci sayısı (tekilleştirilmiş) ise yüzde 11 gerilerken, çek tutarı yüzde 4 artmıştır.
3.Kâğıt Çeklerin İptali İçin Çok Sayıda Dava Açılmaktadır
Düzenlenen çekin kaybolması, sahte olması, çek üzerindeki bilgilerle oynanması, imzanın sahteliği vb. sebeplerle her yıl çok sayıda dava açılmaktadır. 2019 yılında hukuk mahkemelerinde çek iptali için açılan dava sayısı 12 262’dir.[1]
e-Çek uygulamasının yürürlüğe girmesi ile birlikte çekin düzenlenmesi ve teslimi elektronik ortamda güvenli şekilde gerçekleşeceğinden, çek iptali konusunda açılan dava sayısı önemli ölçüde azalacaktır.
4.Kayıp Çekler Baş Ağrıtıyor!
Uygulamada keşide edilen çeklerin gönderilmesinde sıklıkla kargo kullanıldığı, kargolarda ise çalınma-kaybolma gibi sebeplerle çeklerin zayi olduğuna şahit olunmaktadır. Çeklerde ciro sınırlaması olmaması dolayısıyla, çeklerin zayi olduktan sonra çok sayıda kişi tarafından ciro edilmesi, çeki en son elinde bulunduranı iyi niyetli hamil haline getirip, çek çalınsa bile bedelinin ödenmesine yol açmaktadır.[2]
e-Çek uygulamasına geçilmesi ile birlikte çekin kaybolması ve dolandırıcılığa alet edilmesi gibi bir durum söz konusu olamayacaktır.
5.e-Çek Uygulaması İle Bankalar Çeklerin Tutarlarını, Ciro Sayısı ve Sahiplerini Görebilecek, Çek Yolsuzluklarını Kaynağında Çözebilecek, Ekonominin Sağlıklı İşlemesine Katkıda Bulunabilecek
Elektronik ortamda düzenlenen çek tutarlarının, bankalar tarafından görülebilmesi bankalara tutarların işletme sermayesi, iş hacmi vb. göstergelere uyumluluğunu sorgulama imkanı getirebilecektir. Bu durumda elektronik ortamda düzenlenen çekler için keşideci işletmenin kimi finansal bilgilerine dayalı olarak tutar sınırlaması getirilerek bankaların sorumlulukları artırılabilir. Böylece kötü niyetli girişimler önlenerek, piyasanın daha sağlıklı çalışmasına imkan yaratılabilir.
6.Kağıt Çeklerin Çok Sayıda El Değiştirmesi Bulaş Riskini Artırır
Kağıt yüzeyinde virüsün ne kadar süre yaşadığı soru işareti olmakla birlikte, kağıttan virüs bulaşma ihtimali bulunmaktadır. Bu sebeple pandemi döneminde kağıt dolaşımının azaltılması önem taşımaktadır. Nitekim Sağlık Bakanlığınca, hekimler tarafından yazılan kağıt reçetelerin bulaş riski nedeniyle asgari düzeyde kullanılmasını içeren yazı, YÖK ve valiliklere gönderilmişti. Bu açıdan da e-çek uygulaması bulaş riskini önlemede olumlu bir gelişme olacaktır.
7.e-Çek Kayıt Dışılıkla Mücadelede Etkinliği Artırır
5941 sayılı Çek Kanununda yer alan düzenlemeler incelendiğinde kayıtdışı ekonomi ile mücadeleye yönelik düzenlemeler dikkat çekmektedir. Yasa, bankalara hamiline çeklerle ilgili sürekli, tüzel kişilerle ilişkili gerçek kişilerin çek hesapları hakkında da çeşitli emarelerin bulunması halinde Gelir İdaresi Başkanlığına bildirim yapılması ödevini getirmiştir. Hamiline düzenlenen çekler, şirket ortaklarının ya da diğer gerçek kişilerin çek hesapları mercek altına alınmıştır. Nitekim bu Kanun, öncesindeki çek düzenlemelerinin kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasını, çekin kara paranın aklanmasında ve terörün finansmanında kullanılmasını engelleyememesi gerekçesi ile yürürlüğe girmiştir.
Çeklerin elektronik ortamda düzenlenmesi, ekonomide yaygın kullanılan çek ile ödemenin izlemesini daha etkin hale getireceğinden kayıt dışılıkla mücadelede önemli bir araç olacaktır.
e-Çekte beyaz ciro olmaması, ciro edilen çekin kimler tarafından tahsil/ödeme aracı olarak kullanıldığını açıkça ortaya koyacaktır. Böylece çek hareketlerinden vergisel yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği de sorgulanabilecektir.
8.e-Çek Uygulaması ile Birlikte Müşteri Çekleri ile Yapılan Ödemelerin İspatı Daha Kolay Hale Gelir
Sahte ya da muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge kullanıldığı iddialarında, mükelleflerin işlemin gerçekliği ile ilgili müşterilerinden alıp satıcılara verdikleri çekleri ve bu çeklerin ödeme işlemini ibraz etmeleri çoğu zaman sorunlu olmaktadır. e-Çek uygulaması bu tip problemlerin de önüne geçecektir.
9.Sonuç
e-Çek uygulaması;
– Çek kaybı, çek dolandırıcılığı, çek davaları ve kâğıt dolaşımından kaynaklı bulaş riskini sonlandırabileceği/azaltacağı gibi,
– Kayıt dışılıkla mücadelede etkinliği artıracaktır.
Bankalar tarafından işletmelerin düzenlediği çeklerin tutarının görülmesi, bankalar tarafından işletmelerin nakit akış risklerinin tahminini kolaylaştıracağı gibi, keşide edeceği çekler vasıtasıyla piyasayı dolandıracak müşteri kılıklı hırsızların da önüne geçecektir.
Yine işletme büyüklüğü, işletme yaşına göre düzenlenebilecek çeklerin tutarına üst sınır getirilmesi ve bankalara bu konuda sorumluluk verilmesi halinde ekonominin işleyişi daha sağlıklı hale gelebilecektir.
Son olarak sahte ya da muhteviyatı itibari ile yanıltıcı belge kullanıldığı iddialarında müşteri çekleri ile yapılan ödemelerin tevsikinde yaşanan problemler son bulacaktır.
Tüm bu sebeplerle elektronik çek düzenlemesinin bir an önce ticari hayata kazandırılması önem arz etmektedir.
Dip Notlar:
[1] T.C. Adalet Bakanlığı, Adalet İstatistikleri, 2019
[2] Bu konu haber konusu da olmuştur. Bakınız: https://www.haberturk.com/kargo-ceki-vurgunu-2224852-ekonomi