T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3047
Karar No: 2020/10198
Tarihi: 01/10/2020
» Fazla Çalışmanın İspatı
» İmzalı Ücret Bordrolarının Sahteliği Kanıtlanmadığı Sürece Fazla Çalışmaların Ödendiğini Göstereceği
» İmzalı Ücret Bordrolarında İşçinin İhtirazı Kaydının Bulunması Halinde Daha Fazla Çalışma Yapıldığının Yazılı Delille Kanıtlanmasının Gerektiği
» Bordrolarda İşçinin İmzasının Bulunmadığı veya Bordro İmzalatılmadığı Durumlarda Bankaya Yatırılan Fazla Çalışma Ücretlerinin Eksik Olduğunu İşçi İhtirazı Kayıt Koymasa da Her Türlü Delille İspat Edilebileceği
ÖZET: Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Hafta tatili ücret alacağı bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacının cumartesi dahil pazar hariç haftanın 6 günü 07.00-22.00 arası çalıştığını, ulusal bayram genel tatil günleri günde 12 saat çalıştığını ve karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil , hafta tatili ücreti ve 5355 sayılı Mahalli İdare Birlikleri Kanunu ile kurulmuş devlete bağlı teşekkül olduğunu, kuruluşun aynı kanunun 18. madde kapsamında Bakanlar Kurulu izni ile mümkün olduğunu, bütçelerinin genel bütçeden İl Özel İdaresi tarafından aktarılan miktar ile oluştuğunu, 6772 sayılı Kanun 1. maddesinde tanımını bulan müesseselerden olduğunu, ilave tediye yasal zorunluluk olmasına karşın böyle bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ise işyerinin ilçe özel idare iş hanında bulunan tahsilat bürosu olduğunu, kurumun resmi kurum olduğunu, resmi çalışma saatleri dışında faaliyet göstermediğini, tahsilatların günlük olarak bankaya yattığını, mesai saatleri dışında tahsilat yapılmadığını, davacının iddiasının yerinde olmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin hafta tatilinde çalışıp çalışmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Hafta tatili ücret alacağı bakımından da aynı ilkeler geçerlidir.
Somut olayda; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları esas alınarak davacının 6 aylık sulama döneminde hafta tatillerinde çalıştığı kabulü ile yapılan hesaplama mahkemece yapılan indirim ile hüküm altına alınmıştır. Ne var ki davacı dava dilekçesinde cumartesi dahil pazar hariç haftanın 6 günü 07.00-22.00 arası çalıştığını belirtmiş olup dava dilekçesindeki bu açık kabulü dikkate alınmaksızın hafta tatili ücret alacağının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 01.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.