T.C.
Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1742
Karar No: 2020/7648
Tarihi: 15/09/2020
» Haklı Nedenle İş Sözleşmesini Sona Erdiren İşçinin Kıdem Tazminatı Hak Edeceği İhbar Tazminatı İsteyemeyeceği
» İşçinin Haklı Nedenle İş Sözleşmesini Sona Erdirmesi Halinde İşverenin İhbar Tazminatı Talep Edemeyeceği
[vc_row][vc_column][vc_message message_box_color=”juicy_pink”]
ÖZET: Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesinin ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesine göre haklı nedenle feshettiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Mahkemece davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi isabetli ise de; iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshinde işverenin ihbar tazminatına hak kazanması mümkün
olamayacağından bu yöndeki karşı-davanın kabulü ile işveren yararına ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
[/vc_message][vc_column_text]
DAVA: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Akyol tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı-Karşı Davalı İsteminin Özeti:
Davacı-karşı davalı vekili, davacının 04.02.2011-25.07.2014 tarihleri arasında transfer operatörü olarak davalı işyerinde çalıştığını, 08:15-18:15 saatleri arasında ve cumartesi günü saat 13:00’a kadar, milli bayramlarda çalıştığını, yıllık izinlerin kullandırılmadığını, yıllık izinleri konusunda işverene ihtarname gönderildiğini, tüm arkadaşların kullandırıldığı halde davacı ve bir arkadaşına ayrımcılık yapılarak izinlerin kullandırılmadığını, iş koşullarının ağırlaştırıldığını ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta sonu, milli bayram, asgari geçim indirimi yıllık izin, ücret, kötü niyet tazminatı, manevi tazminat alacaklarının tahsiline ve karşı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-Karşı Davacı Cevabının Özeti:
Davalı-karşı davacı davacının iş koşullarını ağırlaştıracak her hangi bir uygulama yapılmadığını, davacının vasıfsız işçi olduğunu, işyerinde aylık 22,5 saat fazla çalışma yapıldığını, bordrolara fazla mesai ve dini ve milli bayram çalışmalarının yansıtılarak ödendiğini, ücret ve AGİ’lerin ödendiğini, davacıya yıllık izinlerin kullandırıldığını, personel yıllık izinde bulunduğundan, davacıya yıllık iznini bayramdan sonra kullandırılmasının planlandığını, yıllık izin kullanması için teklifte bulunulduğunu ancak davacının “yıllık izin kullanmayacağım, işi bıraktım” diyerek işyerini terk ettiğini,, iş akdinin işveren tarafından İş Kanunun 25/II.maddesi dışındaki bir sebeple feshedilmediğini, karşı dava yönünden de davacının hiçbir haklı neden yokken iş akdini haber vermeden fiilen sona erdirdiğini, bu nedenle ihbar tazminatı ödemesi gerektiğini ileri sürerek asıl davanın reddini, karşı davanın kabulünü talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacı-karşı davalı vekili tarafından iş akdinin işveren tarafından haksız ve kötü niyetli feshedildiği iddia edilmişse de; davacının tanık deliline dayandığı, tanığın ise; raporlu olduğu halde ücretinden kesinti yapıldığı (davalı tanığı da üç günden fazla raporlu olanlar hakkında böyle bir uygulama yapıldığını beyan etmiştir) davacıya psikolojik baskı uygulandığı, kendilerine hakaret edildiği, yıllık izinlerin diğer çalışanlara kullandırıldığı ancak bir neden olmadığı halde davacıya kullandırılmadığı davacının bu nedenle işten çıktığını beyan ettiği, davalı-karşı yıllık ücretli iznin ne zaman kullandırılacağının işverenin yönetim hakkı kapsamında olduğu ancak sırf davacıya izin kullandırılmamasının işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edeceği, tanık anlatımlarında davalı işverenin davacıyı vasıflı olduğu halde vasıfsız işçilerin çalıştırıldığı, daha ağır olan ve sağlık sorunları yaşanmasına neden olan işte çalıştırdığı, davacıya hakaret ettiği, hakaret içeren sözler kullanarak davacı ile konuştuğu, davacıya psikolojik baskı yaptığının beyan edildiği, bu durumun iş koşullarında esaslı değişiklik ve mobbingin varlığına işaret ettiği belli olmakla, tüm dosya kapsamı, tanık beyanları davacı tarafından izinlerin verilmesine ilişkin çekilen 02.07.2014 günlü ihtarname ve 01.08.2014 günlü fesih ihbarnamesi, davacının işyerindeki kıdemi ve pozisyonu da göz önüne alındığında davacı işçinin iş akdinin feshinin haklı nedenle olduğu kanaatine varıldığı, davacı-karşı davalı haklı da olsa iş akdini kendisi feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazanacak olup, ihbar tazminatına hak kazanamayacağı, yine davacı-karşı davalının kötü niyet tazminatı da taleplerinin reddine, asgari geçim indirimi yıllık izin ücreti ve fazla mesai alacakları ödendiğinden bu alacakların reddine, hafta tatili ücreti alacağı ispatlanamadığından reddine, ulusal bayram ve genel tatil ile ücret alacağı ve davacı-karşı davalı iş akdini davalı-karşı davacı işverene ihbar öneli vermeden feshettiğinden davacı-karşı davalı işverene ihbar tazminatı ödemesi gerektiğinden karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesinin ödenmeyen işçilik alacakları sebebiyle 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 24/II-e maddesine göre haklı nedenle feshettiği dosya kapsamından anlaşılmakta olup, bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Mahkemece davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatının kabulüne karar verilmesi isabetli ise de; iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı nedenle feshinde işverenin ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olamayacağından bu yöndeki karşı-davanın kabulü ile işveren yararına ihbar tazminatına hükmedilmesi hatalı olup, kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.