Anayasa Mahkemesi Kararı E: 2019/101
21 Temmuz 2020 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 31192
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:
Esas Sayısı : 2019/101
Karar Sayısı: 2020/26
Karar Tarihi: 11/6/2020
İTİRAZ YOLUNA BAŞVURAN: Ankara 8. İş Mahkemesi
İTİRAZIN KONUSU: 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un,
A. 17/4/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun’un 79, maddesiyle başlığı ile birlikte değiştirilen 3. maddesinin birinci fıkrasının “…ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri… ” bölümünün,
B. 5754 sayılı Kanun’un 79. maddesiyle başlığı ile birlikte değiştirilen 4. maddesinin birinci fıkrasının mülga üçüncü cümlesinde yer alan “…yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla...” ibaresinin,
C. 6. maddesinin;
1. (A) fıkrasının (a) bendinin,
2. 5754 sayılı Kanun’un 79. maddesiyle değiştirilen (B) fıkrasının 16/6/2010 tarihli ve 5997 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle değiştirilen birinci paragrafının birinci cümlesinin,
Anayasa’nın 10., 49., 60. ve 62. maddelerine aykırılığı ileri sürerek iptallerine karar verilmesi talebidir.
OLAY: Yurt dışı hizmet borçlanması yoluyla emekli olabilmek için idareye yapılan başvurunun reddi üzerine açılan davada itiraz konusu kuralların Anayasa’ya aykırı oldukları kanısına varan Mahkeme, iptalleri için başvurmuştur.
I. İPTALİ İSTENEN KANUN HÜKÜMLERİ
Kanun’un itiraz konusu kuralların da yer aldığı;
1, 3. maddesi şöyledir:
“Başvurulacak kuruluşlar Madde 3- (Değişik: 17/4/2008-5754/79 md.)
Bu Kanunun 1 inci maddesinde belirtilenler ile yurt dışında çatışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri sigortalının Türkiye ’de hiçbir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi çatışması yoksa Sosyal Güvenlik Kurumuna, Türkiye ‘de çalışması varsa en son tabi olduğu sosyal güvenlik kuruluşuna müracaat etmek suretiyle bu Kanunla getirilen haklardan yararlanırlar.
Sosyal güvenlik sözleşmeleri uygulanmak suretiyle kendilerine veya hak sahiplerine kısmi aylık bağlanmış olanların borçlanma işlemleri aylık aldıkları sosyal güvenlik kuruluşunca yapılır. ”
2. 4. maddesi şöyledir:
“Borçlanma tutarı ve borçlanma tutarının iadesi
Madde 4- (Değişik: 17/4/2008-5754/79 md.)
Borçlanılacak her bir gün için tahakkuk ettirilecek borç tutarı, başvuru tarihindeki 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 82 nci maddesinde belirtilen prime esas asgari ve azamî günlük kazanç arasında seçilecek günlük kazancın % 32’idir. Ancak, prime esas asgari günlük kazancın altında olmamak üzere borçlanma tutarına esas alt sınırı farklı bir miktarda belirlemeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Borçlanılan süreler, yurda kesin dönüş yapılmış olması şartıyla aylık tahsisi için yazılı talepleri halinde 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinin son fıkrası hükümlerine göre değerlendirilir. Tahakkuk ettirilen borç tutarı, tebliğ edildiği tarihten itibaren üç ay içerisinde ödenir. Ödeme yapılan gün sayısı prim ödeme gün sayısına ve prime esas kazanca dahil edilir. Tahakkuk ettirilen prim borcunu tebligat tarihinden itibaren üç ay içerisinde ödemeyenler için yeniden başvuru şartı aranır.
Borçlanmadan sonradan vazgeçenler ile yapılan borçlanma sonrasında aylık bağlanması için gerekli şartları yerine getiremeyenlere ve bunların hak sahiplerine talepleri üzerine yaptıkları ödemeler, faizsiz olarak iade edilir.
Ancak yurt dışında iken borçlanma isteğinde bulunacak sigortalı veya hak sahipleri Yeni Türk Lirası olarak bildirilecek tutarın karşılığını (...) cinsinden, Türkiye’de ise Yeni Türk Lirası olarak öderler. ”
3. 6. maddesi şöyledir:
“Aylık tahsisi ve aylığın başlama tarihi
Madde 6- A) Bu Kanuna göre değerlendirilen sürelere istinaden aylık tahsisi yapılabilmesi için;
a) Yurda kesin dönülmüş olması,
b) Tahakkuk ettirilen (…) borcunun tamamının ödenmiş olması,
c) (…) borcunun tamamının ödenmesinden sonra yazılı istekte bulunulması,
Şarttır.
(Değişik son paragraf: 17/4/2008-5754/79 md.) Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre bağlanır.
B) (Değişik: 17/4/2008-5754/79 md.) (Değişik birinci paragraf: 16/6/2010-5997/15 md.)
Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir.
Türkiye ‘de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihim izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.”
II. İLK İNCELEME
1. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü hükümleri uyarınca Zühtü ARSLAN, Hasan Tahsin GÖKCAN, Recep KÖMÜRCÜ, Serdar ÖZGÜLDÜR, Burhan ÜSTÜN, Engin YILDIRIM, Hicabi DURSUN, Celal Mümtaz AKINCI, Muammer TOPAL, M. Emin KUZ, Kadir ÖZKAYA, Rıdvan GÜLEÇ, Recai AKYEL, Yusuf Şevki HAKYEMEZ, Yıldız SEFERİNOĞLU ve Selahaddin MENTEŞ’in katılımlarıyla 14/11/2019 tarihinde yapılan ilk inceleme toplantısında öncelikle davada uygulanacak kural sorunu görüşülmüştür.
2. Anayasa’nın 152. ile 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 40. maddelerine göre bir davaya bakmakta olan mahkeme, o dava sebebiyle uygulanacak bir kanunun veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümlerini Anayasa’ya aykırı görmesi hâlinde veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması durumunda bu hükümlerin iptalleri için Anayasa Mahkemesine başvurmaya yetkilidir. Ancak anılan maddeler uyarınca bir mahkemenin Anayasa Mahkemesine başvurabilmesi için elinde yöntemince açılmış ve mahkemenin görevine giren bir davanın bulunması ve iptali talep edilen kuralın da o davada uygulanacak olması gerekir. Uygulanacak kural ise bakılmakta olan davanın değişik evrelerinde ortaya çıkan sorunların çözümünde veya davayı sonuçlandırmada olumlu ya da olumsuz yönde etki yapacak nitelikte bulunan kurallardır.
3. Bakılmakta olan davanın konusunu, davacının yurt dışında geçen hizmetlerini borçlanmak suretiyle emeklilik hakkını kazanmak ve kendisine aylık bağlanması talebi oluşturmaktadır. Kanun’un 3. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinin iptali talep edilen “…ile yurt dışında çalışmakta iken veya yurda kesin dönüş yaptıktan sonra ölenlerin Türk vatandaşı olan hak sahipleri… ” bölümü ise yurt dışı hizmetlerini borçlanmak suretiyle yaşlılık aylığı alma hakkı olan kişilerin ölümü hâlinde ölenin Türk vatandaşı olan hak sahiplerinin hukuki durumuna yönelik bir düzenleme getirmektedir. Keza Kanun’un 6. maddesinin (B) fıkrasının birinci paragrafının birinci cümlesi de bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananların yeniden yurt dışında çalışmaları ya da ikamete dayalı bir ödenek almaya başlamaları hâlinde aylıklarının kesileceğini öngörmektedir. Dolayısıyla anılan kuralların bakılmakta olan davanın konusuyla ilgili olmadığı ve bu davada uygulanma imkânının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
…