Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Pandemi Sürecinde Mali Müşavirlerin Misyonu (2) – Ahmet ULUSOY, Gazeteci

Pandemi Sürecinde Mali Müşavirlerin Misyonu (2)

Ahmet ULUSOY
Gazeteci
Yeni Şafak Gazetesi

Önceki yazımızda mali müşavirlerin özellikle pandemi sürecindeki özverileri ve ülke ekonomisi için üstlendikleri misyona değinmiş, piyasa ile devlet arasındaki mali ilişkilerin düzenli yürümesinde kilit rol oynadıklarını belirtmiştik.

Hatta mali müşavirler aradan çıkartıldığında ekonomik faaliyetlerin durma noktasına gelebileceğini, devletin vergi tahsilatı yapamayacağını ve büyük bir kaos yaşanabileceğini ima etmiştik.

Mali müşavirlere bir dokun, bin ah işit. Biz de dokunduk ve işittiklerimizin bazılarını (sorunları) kaleme aldık.

Mali müşavirler tüm geçimini müşterilerinden yaptığı tahsilatla sağlamaktadır. Sektörde açık olarak tahsilat sorunu yaşanmaktadır. Toplumun bilgiye nasıl baktığını, verdiği değeri (mali müşavir bilgi işleme işçisidir) gösterme bakımından bu sorun anlamlıdır.

Pandemi sürecinde işletmelerin yaşadıkları sıkıntı nedeniyle mali müşavirler çok çalışmalarına rağmen neredeyse hiç tahsilat yapamadılar. Genel olarak da mükelleflerin muhasebe ve mali müşavirlik ödemelerini olabildiğince erteledikleri ve asgari düzeyde tutma çabası içinde oldukları bilinmektedir.

Meslekteki bir diğer sorun ise kuşkusuz mali müşavirler arasındaki haksız rekabettir.

Mesleği sadece ticari bir kazanç kapısı gören, ilgilenemeyeceği kadar fazla müşteri temin etmek için çaba harcayan, ücret tarifelerini dikkate almadan çok düşük ücretlerle iş kabul eden ve bu işleri de bilgi, tecrübe ve teknik açıdan yetersiz çalışanların inisiyatifine bırakan bir grup meslek mensubu da bulunmaktadır. Azınlıkta olan ve müşteri portföyünü büyük kısmını elinde tutan söz konusu kesim, genç meslektaşlarının mesleğe girmesini informal olarak engellemeye çalışmakta, mesleğin geleceğini düşünmemektedir.

Aynı bağlamda diğer bir sorun ise kendini güncelleyemeyen, buna rağmen elinde ciddi bir portföyü olan, piyasa da etkin ve belirleyici rol oynayan meslek mensuplarının varlığıdır. Bu kesim mesleğin genel saygınlığını bozmakta, mali müşavir imajını da zedelemektedir.

Haksız rekabet ve imaj konusuyla bağlantılı “korsan muhasebeci” sorunu da kanayan bir yara olmaya devam ediyor.

Mali müşavirlerin başlıca sorunları arasında angaryalar ve gelişen teknolojiyle azalması beklenen ama hep artan iş yükü de gösterilmektedir. Kamu kurumları mükelleflerden almak istedikleri her türlü bilgiyi mali müşavirlerden talep etmektedir (Vergisel yükümlülükler, SGK işe giriş ve çıkış işlemleri, Aylık Prim ve Hizmet belgesi, İşkur işgücü çizelgeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Geri Kazanım Katılım Payı beyannameleri, Turizm bakanlığı için Turizm beyannameleri, TÜİK için istatistiki bilgiler, Sanayi sicil beyannamesi, Eski nesil Ödeme kaydedici cihaz bildirimleri vs. vs).

Kamu kurumları mali müşavirleri kendi işleri için kullanmakta (bila-bedel), onları adeta kamu çalışanlarının iş yükünü azaltan özel sektör temsilcileri olarak görmektedir.

Bir başka sorunlu konu da esnaf odalarının üyelerine ait beyannameleri verebilmeleri, noter ve avukatların dolaylı şekilde kendi defterlerini tutmalarıdır. Oysa 3568 sayılı yasa bu yetkiyi mali müşavirlere vermiş.

Yine, aldıkları ücretin emeklerinin karşılığı olmaması, mükelleflerin ödeyecekleri vergiyi düşük gösterme talepleri ile evrak tesliminde aksamalar, kanun ve mevzuatının sürekli değişimi ve takip güçlüğü, vergi mevzuat değişikliklerinde meslek temsilcilerinden görüş alınmaması, denetçilerin incelemelerde potansiyel suçlu gibi muamele yapmaları, meslek odalarının mevzuat değişikliklerinde yeterli bilgi ve eğitim desteği vermemesi gibi çok daha fazla konularda “ah işittiğimizi (!)” söyleyebiliriz.

Mali Müşavirlerin devletten ve meslek odalarından (TÜRMOB) beklentilerine kısaca değinip yazıyı bitirelim.

Öncelikle bir mali müşavirin imza atacağı beyanname sayısına yasal kısıtlama getirilsin. Bugünkü teknolojiyle bu kısıtlama çok kolayca yapılabilir. Bu sayede mali müşavirler arasında tutulan defter sayısında (küçük-büyük sınıflandırması yapılarak) bir dengeleme söz konusu olabilir ve haksız rekabetin önüne geçilir.

Korsan muhasebeci sorunu hem beyanname sınırlaması hem de yaş haddi sınırlaması getirilerek aşılabilir. Sürekli yeni teknoloji kullanmayı gerektiren muhasebe işlemlerini belirli yaşın üzerindeki muhasebecilerin kullanması çok zor. Bu nedenle devreye korsan muhasebeciler giriyor ve mali müşavirlik mesleğinin dokusunu ve imajını zedeliyor.

Mevzuat değişiklikleri, yapılandırma ve ertelemeler gibi işlemlerde kamu idaresinin olası sorunlarının asgariye indirmesi için meslek temsilcilerinin görüşleri mutlaka alınmalıdır. Ve özellikle mali müşavirlerce önceden talep edilen erteleme kararları son güne bırakılmamalıdır.

Tahsilat sorununun ise vergi tahsilatı ile birlikte muhasebe ücretinin de kesilmesi ve ilgili kişiye aktarılması şeklinde çözüme kavuşturulabileceği önerilmiş.

TÜRMOB; mensuplarının özlük haklarının iyileştirilmesi, sorunlarının asgariye indirilmesi , güncel ve pratik eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için kendi içinde yapabileceği düzenlemelerin yanında hükümet nezdinde mesleğe saygınlık kazandıracak yasal düzenlemeler için de girişimlerde bulunmalıdır.

TÜRMOB bir siyasi örgüt değil, meslek mensuplarının itibarını ve çıkarlarını gözeten, onların çalışma şartlarının iyileştirilmesi misyonuyla kurulmuş bir sivil toplum örgütü olduğunu unutmamalıdır.

Not: Mali müşavirlerin sorunları ve beklentileri konusunda katkılarından dolayı SMM Nihal Düzgören ve SMM Ramazan Sarıyıldız’a teşekkür ederim.

Pandemi Sürecinde Mali Müşavirlerin Misyonu (1)

Yeni Şafak Gazetesinden İktibas Edilmiştir. 03/07/2020

Exit mobile version