Site icon Alomaliye.com Güncel Mevzuat, Muhasebe, Ekonomi, Vergi, SGK Haberleri

Türk Çalışma Hayatında Kısa Çalışma Uygulaması ve Nakdi Ücret Desteği – Özer DEMİRDİZEN, Sosyal Güvenlik Denetmeni

Kısa Çalışma Uygulaması ve Nakdi Ücret Desteği

Özer DEMİRDİZEN
Sosyal Güvenlik Denetmeni,
Mali Hukuk Bilim Uzmanı
odemirdizen@gmail.com

I-GİRİŞ

Küreselleşmenin bir sonucu olarak ortaya çıkan ekonomik krizlerden ve salgın gibi zorlayıcı sebeplerden ekonomik olarak daha az etkilenmek amacıyla ülkemizde, önce kısa çalışma uygulaması mevzuata girmiş, Covid-19 Salgınıyla birlikte ismini sıkça duymaya başladığımız nakdi ücret desteği hayata geçirilmiştir.

İşte, makalemizde pandemi olarak ilan edilen Covid-19 Salgını sonrası hayata geçirilen kısa çalışma ve nakdi ücret desteği uygulamaları anlatılmakta ve bu uygulamalardan nasıl yararlanılacağı açıklanmaktadır.

II-KISA ÇALIŞMA UYGULAMASI VE KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ

Kısa çalışma, ekonomik kriz ve zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkardığı bir kavramdır. Türk çalışma hayatına kısa çalışma kavramı ilk kez 10.06.2003 tarihinde 4857 sayılı İş Kanununun 65 nci maddesi ile girmiştir. Uygulanmasında yaşanabilecek bazı aksaklıklar ve işsizlik fonuyla ilişkilendirmek amacıyla kısa çalışma düzenlemesi İş Kanunu kapsamından çıkarılarak 4447 sayılı İşsizlik Kanunu kapsamına dahil edilmiştir. Bu dahil edilme 5763 sayılı Kanunun 18 nci maddesi ile 4447 sayılı Kanuna eklenen ek-2 nci madde ile olmuş ve 26.05.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu şekilde hem kısa çalışma ödeneklerinin işsizlik fonundan karşılanacağı hüküm altına alınmış hem de Basın ve Deniz İş Kanunları ile Borçlar Kanunu kapsamında çalışan diğer işçiler için de uygulanabilir hale gelmesi sağlanmıştır.

Kısa çalışma düzenlemesi ile bir ekonomik krizde veya zorlayıcı bir sebebin varlığı halinde işyerinden işten çıkartılması yerine, işçilerin tamamının veya bir kısmının geçici olarak ücretsiz izine çıkarılması “geçici bir işsizlik” olarak nitelenerek işsizlik sigortasından kısa çalışma ödeneği almaları öngörülmektedir.

Kısa çalışma yapılabilmesi için öncelikle genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin varlığından söz etmek gerekmektedir. Genel ekonomik kriz, ulusal ve uluslararası ekonomide ortaya çıkan olayların, ülke ekonomisini ve dolayısıyla işyerini ciddi anlamda etkileyip sarstığı durumları, bölgesel veya sektörel kriz ise, ulusal ve uluslararası olaylardan dolayı belirli il veya bölgede ya da sektörde faaliyette bulunan işyerlerinin ekonomik olarak ciddi şekilde etkilenip sarsıldığı durumları ifade etmektedir. Zorlayıcı sebep, işverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkan bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumları ifade etmektedir.

Kısa çalışma, üç ayı geçmemek üzere (Kısa çalışma ödeneğinin süresini altı aya kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir) yukarıdaki paragrafta anlatılan gerekçelerle; işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılmasını veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulmasını ifade etmektedir.

Alomaliye.com Personel Bordro Programı Pro+İK
Avans | İcra | İzin | Rapor Takibi | Teşvikler | Puantaj | SGK e-İşlem | e-Beyan

İşyerinde kısa çalışma yapılmasını talep eden işveren, derhal gerekçeleri ile birlikte İŞKUR birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasına yazılı bildirimde bulunmalıdır. İşveren bildiriminde; genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu, işyerinin unvanını, adresini, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı işçi sendikasını, işyeri İŞKUR numarasını ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını belirtmek, kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren listeyi İŞKUR birimine teslim etmek zorundadır.

İşverenin bu talebi, İŞKUR birimi tarafından sebep ve şekil yönünden değerlendirilmekte akabinde uygunluk tespiti (İşverenin kısa çalışma talebinin uygunluğuna ilişkin iş müfettişleri tarafından yapılan inceleme faaliyetlerini ifade etmektedir) yapılması amacıyla iş müfettişlerine gönderilmektedir. Uygunluk tespiti sonucu İŞKUR birimince işverene bildirilmekte ve işveren durumu, işyerinde işçilerin görebileceği bir yerde ilan etmekte veya işçilere yazılı bildirim yapmakta ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirmektedir. Ancak, 4447 sayılı Kanuna 7244 sayılı Kanunun 8 nci maddesiyle eklenen geçici 25 nci madde ile; Covid-19 Salgını sebebiyle işverenlerin yaptıkları zorlayıcı sebep gerekçeli kısa çalışma başvuruları için, uygunluk tespitinin tamamlanması beklenmeksizin, işverenlerin beyanı doğrultusunda kısa çalışma ödemesi gerçekleştirilmektedir.

Uygunluk tespiti yapıldıktan sonra, kısa çalışma uygulanacak işçi listesinin değiştirilmesine ve/veya işyerinde uygulanan kısa çalışma süresinin arttırılmasına yönelik işveren talepleri, yeni başvuru olarak değerlendirilmektedir.

İşverenin yaptığı kısa çalışma talebinin uygun bulunması halinde şartları taşıyan işçilere İşsizlik Sigortası Fonundan kısa çalışma ödeneği ödenmektedir. İşçinin kısa çalışma ödeneğine hak kazanabilmesi için, hizmet akdinin feshi hariç işsizlik ödeneği hak etme koşullarını (İşten ayrılmadan önceki son 120 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son 3 yıl içinde en az 600 gün sigortalı olarak çalışılması) sağlaması gerekmektedir. Ancak, Covid-19 Salgını kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan başvurular için 4447 sayılı Kanuna 7226 sayılı Kanunun 41 nci maddesiyle eklenen geçici 23 ncü madde ile; işsizlik ödeneği hak etme koşullarını sağlaması gerekliliği kısa çalışma başlama tarihinden önceki son 60 gün hizmet akdine tabi olanlardan, son 3 yıl içinde en az 450 gün sigortalı olanlar şeklinde yumuşatılmıştır.

Günlük kısa çalışma ödeneği, sigortalının son 12 aylık kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı kadardır. Bu şekilde hesaplanan kısa çalışma ödeneği miktarı, asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçememektedir. Bu tutar 2020 yılı için günlük en düşük 58,86-TL, en yüksek 147,15-TL, aylık en düşük 1.765,80-TL, en yüksek 4.414,50.-TL’ye tekabül etmektedir.

Zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılması halinde, ödemeler bir haftalık süreden sonra (İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süreyle işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması halinde zorlayıcı sebepler dolayısıyla çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bu bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenmektedir) başlamaktadır. Bu bir haftalık süre içerisinde işçiye her gün için yarım ücret ödenmekte ve bu yedi günlük sürenin primleri işveren tarafından günlük prime esas kazanç alt sınırının altında olmayacak şekilde günlük yarım ücreti üzerinden bildirilmektedir.

Bu uygulamadan yararlanan işçilerin SGK’ya yapılacak bildirimleri eksik gün nedeni sadece kısa çalışma ödeneğine dayanıyorsa “18-Kısa çalışma ödeneği” olarak, aynı anda başka eksik gün nedeni olması halinde “27-Kısa çalışma ödeneği ve diğer nedenler” kodu seçilerek yapılmaktadır.

İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için İŞKUR tarafından adına sadece genel sağlık sigortası ödenmekte, söz konusu dönemde kısa ve uzun vadeli sigorta primleri yatırılmamaktadır. Mevcut düzenlemelere göre işçinin kısa çalışma ödemesi aldığı dönemleri sonradan borçlanması durumu bulunmamaktadır. Kısa çalışma ödeneği alınan süreler yıllık izin ve kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaktadır.

Kısa çalışma ödeneği alan kişinin işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple silahaltına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilmektedir.

III-NAKDİ ÜCRET DESTEĞİ

Kısa çalışma uygulamasından faydalanamayan işçilerin Covid-19 Salgını sonrası yaşanan zorlu süreçte işten çıkartılmamalarını sağlamak ve ücretsiz izne çıkartılan işçileri desteklemek amacıyla geçici bazı düzenlemeler getirilmiştir.

4857 sayılı Kanuna 7244 sayılı Kanunun 9 ncu maddesiyle eklenen geçici 10 ncu madde ile; İş Kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesinin, 17.04.2020 tarihinden itibaren üç ay süreyle işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan halleri dışında işveren tarafından feshedilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. 17.04.2020 tarihinden itibaren üç aylık süreyi geçmemek üzere işveren işçiyi tamamen veya kısmen ücretsiz izne ayırabilmektedir. Bu kapsamda ücretsiz izne ayrılmak, işçiye haklı nedene dayanarak sözleşmeyi fesih hakkı vermemektedir. Bu düzenlemeye aykırı olarak iş sözleşmesini fesheden işverene, sözleşmesi feshedilen her işçi için fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası verilmektedir. Cumhurbaşkanı bu düzenlemede yer alan üç aylık süreleri altı aya kadar uzatabilmektedir.

Yukarıda belirtmiş olduğumuz işten çıkarma yasağıyla birlikte 4447 sayılı Kanuna 7244 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle eklenen geçici 24 ncü madde ile; işten çıkarılamayacak süreyi geçmemek üzere nakdi ücret desteği verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme kapsamına giren işçileri ikiye ayırıp incelemek mümkündür. Bunlardan ilki, 17.04.2020 tarihinde iş sözleşmesi bulunmakla birlikte yukarıdaki paragrafta anlatılan işten çıkarma yasağı uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçileri, ikincisi ise, 15.03.2020 tarihinden sonra işsizlik ödeneğine hak kazanabilecek şekilde iş sözleşmesi feshedilen ve son 120 gün ile son 3 yıldaki 600 gün çalışma şartlarını yerine getiremediğinden işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçileri kapsamaktadır.

17.04.2020 tarihinde  iş sözleşmesi bulunmakla birlikte yukarıdaki paragrafta anlatılan işten çıkarma yasağı uyarınca işveren tarafından ücretsiz izne ayrılan ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan işçilerin nakdi ücret desteğinden yararlanılabilmesi için, ücretsiz izne ayrılan işçilere ilişkin aylık bildirimlerin, “https://uyg.sgk.gov.tr/IsverenSistemi” internet adresinden ücretsiz iznin verildiği ayı takip eden ayın 3’üne kadar işverenlerce yapılması, bu şekilde bildirimi yapılan işçiler için ilgili aya ait aylık prim belgelerinde eksik gün nedeninin, sadece pandemiye dayalı ücretsiz izin ise 28-Pandemi Ücretsiz İzin ve aynı anda başka eksik gün nedeni olması halinde 29-Pandemi Ücretsiz İzin ve Diğer kodunun seçilmesi gerekmektedir. 5510 sayılı Kanunun Ek-9 uncu maddesi kapsamında ev hizmetlerinde ay içerisinde 10 günden fazla sigortalı çalıştıranların ise bu durum değişikliğini, ücretsiz iznin verildiği ayın sonuna kadar aynı eksik gün koduyla SGK’ya bildirmeleri gerekmektedir. İşveren, nakdi ücret desteğinin uygulama süresi kapsamında, ilgili ayda işçinin ücretsiz izne ayrıldığı gün sayısını, işçinin TC kimlik numarasını, işçinin IBAN numarasını ve cep telefonu bilgilerini SGK başvuru ekranı üzerinden bildirmelidir.

15.03.2020 tarihinden sonra işsizlik ödeneğine hak kazanabilecek şekilde iş sözleşmesi feshedilen ve son 120 gün ile son 3 yıldaki 600 gün çalışma şartlarını yerine getiremediğinden işsizlik ödeneğinden yararlanamayan işçilerden; 15.03.2020 tarihinden sonra iş sözleşmesi feshedilen ancak işsizlik ödeneği başvurusuna rağmen bu ödeneğe hak kazanamayan işsizlerin nakdi ücret desteği ödemeleri, ayrıca başvuru yapmalarına gerek bulunmaksızın İŞKUR tarafından resen gerçekleştirilmekte, işsizlik ödeneği başvurusunda bulunmayan işsizlerin nakdi ücret desteği ödemeleri ise, “https://esube.iskur.gov.tr/” internet adresinden veya e-Devletten işsizlik ödeneği başvurusunda bulunmaları üzerine İŞKUR tarafından gerçekleştirilmektedir.

Nakdi ücret desteğinden yararlanacak işçilerin herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı almamaları gerekmektedir. Yukarıda yer alan şartlara sahip olanlar, ücretsiz izne ayrıldıkları veya işsiz kaldıkları süre kadar nakdi ücret desteğine hak kazanırlar. Nakdi ücret desteğinin süresi, 17.04.2020-17.07.2020 tarihleri arasında ücretsiz izne ayrıldıkları veya işsiz kaldıkları süreleri kapsamaktadır. Cumhurbaşkanı tarafından fesih yapılamayacak sürenin uzatılması halinde, nakdi ücret desteği de aynı süre için uzatılacaktır.

Nakdi ücret desteğini hak eden her bir kişi için yapılacak ödeme 39,24-TL olarak belirlenen bir günlük tutardan damga vergisi düşüldükten sonra hesaplanan tutar (Damga vergisi kesildikten sonra bir günlük tutar 38,94-TL, bir aylık tutar ise 1.168,27-TL’dir) ile ödemeye hak kazanılan gün sayısı çarpımı sonucu elde edilen tutara tekabül etmektedir. Nakdi ücret desteğinden yararlanan kişiler bu dönemlerde genel sağlık sigortalısı sayılmakta ve bu primleri işsizlik sigortası fonu tarafından karşılanmaktadır.

Ücretsiz izne ayrılarak nakdi ücret desteğinden yararlanan işçinin fiilen çalıştırıldığının tespiti halinde işverene, bu şekilde çalıştırılan her işçi ve çalıştırıldığı her ay için ayrı ayrı olmak üzere fiilin işlendiği tarihteki aylık brüt asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanmakta ve ödenen nakdi ücret desteği ödeme tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilmektedir.

Nakdi ücret desteğinden yararlanılan dönemde, aynı veya başka bir işyerinde işe başlanması ve/veya herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan yaşlılık aylığı alınmaya başlanması halinde nakdi ücret desteği kesilmektedir.

VI-SONUÇ

Sonuç olarak, pandemi ilan edilen Covid-19 Salgını, küreselleşmenin bir sonucu olarak bizim ülkemiz de dahil olmak üzere bütün dünya ülkelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Ekonomik açıdan bu salgından en hasarsız şekilde çıkabilmenin yollarından birisi de işsizliğin artmasını engellemeye çalışmaktır. Makalemizde anlatılan kısa çalışma, salgın öncesinde de var olan bir uygulama olup, ülkemizde 2008-2009 yıllarında da uygulanmıştır. Kısa çalışmayı, belirli bir süre için ücretinin devlet tarafından ödenerek işçinin işten çıkartılmasını engellemeye çabalayan geçici işsizlik uygulaması olarak tanımlamak mümkündür. Bu uygulama bir nebze işsizliğin artışını engellemeye çalışan emniyet sibobu gibidir. Bu dönemde hem kısa çalışma ödeneğinden yararlanma şartlarının yumuşatılarak daha fazla çalışanın bundan faydalanmasının sağlanması hem de kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar ve bu süreçte işsiz kalanlar için işten çıkarmanın geçici olarak yasaklandığı Covid-19 Salgını sürecinde nakdi ücret desteği adı altında yeni bir ödemenin hayata geçirilmesi isabetli olmuştur. Ayrıca, bu süreç bize mevzuatımızda kısa çalışma döneminde geçen sürelerin borçlanılması yönünde bir düzenlemenin bulunmaması gibi bazı eksikliklerimizi de görme imkanı tanımıştır.

Exit mobile version