Fatih ERTÜRK
Gelir Uzmanı
[email protected]
I-GİRİŞ
6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 62 nci maddesine göre haciz, borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü kişiler elindeki menkul, gayrimenkul, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarına tahsil dairesince el konulmasıdır.
7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesiyle 6183 sayılı Kanuna “Bazı hallerde haczin kaldırılması” başlıklı 74/A maddesi eklenmiş ve madde 01.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Söz konusu madde ile Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince amme alacağına karşılık haczedilmiş olan mallar üzerindeki haczin, maddede sayılan şartların sağlanması halinde, kaldırılmasına imkan sağlanmaktadır.
Bu yazımızda vergi dairesi tarafından amme alacağını karşılamak üzere menkul ve gayrimenkul mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasına yönelik, vergi borçlusuna bir takım kolaylıklar sağlayan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun “Bazı hallerde haczin kaldırılması” başlıklı 74/A maddesinin uygulaması incelenecektir.
II-HACİZ UYGULAMASI
Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 15 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları düzenlenen ödeme emri tebliği ile sağlanır. Kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun 15 gün içerisinde borcunu ödememesi, mal bildiriminde bulunmaması veya mal bildiriminde bulunduğu malların borcunu karşılamaması halinde, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul, gayrimenkul, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczi gerekmektedir.
6183 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinde, haczedilen her türlü malların satılarak paraya çevrileceği hükme bağlanmıştır. Madde hükmüne göre, satıştan elde edilen bedelden, takip masrafları ve takip edilen amme alacağı düşüldükten sonra geriye kalan kısım borçlunun ödeme zamanı gelmiş veya muacceliyet kesbetmiş (vadesi gelmiş) borçlarına mahsup edilir ve artanı, hacze iştirak etmiş başka daire yoksa borçluya verilir, hacze iştirak etmiş başka daire varsa, artan kısımdan evvela bu dairelerin alacakları ayrıldıktan sonra, bakiyesi borçluya verilir. Satışa çıkarılan hacizli malın, satışından elde edilecek bedelin amme alacağından önce ödenmesi gereken borçlarla, takip giderlerini geçmeyeceğinin kesin olarak anlaşıldığı hallerde, madde hükmü tahsil dairesine satışı erteleme yetkisi vermektedir. Ancak, tahsil dairesinin satışı ertelemesinin, amme idaresi alacağından önce alacağı bulunan kişilerin takip haklarını etkilemeyeceği tabiidir.
Menkul ve gayrimenkul üzerindeki hacizlerin kalkması borcun ödenmesine bağlıdır. Borç ödenmediği takdirde haczin kaldırılması mümkün değildir. Menkul mallarda vergi dairesi kendisi açısından alacaklı olup olmadığının kontrol etmekle birlikte hacizli malın gayrimenkul olması durumunda bu durumu alacaklı diğer vergi dairelerine 3 gün içinde cevaplamak şartıyla bilgi vererek kaldırmaktadır.
III-HACZİN KALDIRILMASI
A-Haczin Kaldırılmasının Şartları:
7103 sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 2 nci maddesiyle 6183 sayılı Kanuna “Bazı hallerde haczin kaldırılması” başlıklı 74/A maddesi eklenmiş ve madde 01.04.2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu maddeye göre, Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairesince mahcuz mal üzerindeki haczin kaldırılması için aşağıda yazılı şartların sağlanması gerekmektedir.
a) Menkul veya gayrimenkul mal üzerinde ilk sırada haczi bulunan vergi dairesine (malın üçüncü şahsa ait olması halinde borçlu veya üçüncü şahıs tarafından) yazılı olarak müracaatta bulunulması,
b) Haciz uygulanan malın 6183 sayılı kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde bahsedilen –İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen- menkul ve gayrimenkul mallardan olması
c) Haciz uygulanan mala biçilen değer ve bu değerin %10 fazlasının, ilk sırada haczi bulunan vergi dairesine ödenmesi, (ödenecek tutar, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan ödeme zamanı gelmiş, tecil edilmiş (taksitlendirilmiş) veya muacceliyet kesbetmiş (vadesi gelmiş) borçların toplamından fazla olamaz)
ç) Haciz uygulanan mala ilişkin takip masraflarının ayrıca ödenmesi,
d) Menkul veya gayrimenkul mala uygulanan hacze karşı dava açılmaması veya açılmış davalardan vazgeçilmesi,
B-Kanun Maddesinden Faydalanma Aşamaları:
1.Yazılı müracaat: Haczi kaldırılmak istenen menkul veya gayrimenkul üzerinde ilk sırada haczi bulunan vergi dairesine borçlunun (malın üçüncü şahsa ait olması halinde borçlu veya üçüncü şahsın) kanunun 74/A maddesinden faydalanmak istediğine dair dilekçe vermesi.
Ayrıca söz konusu hacze ilişkin olarak dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması, başvurulmuşsa vazgeçilmesi şart olduğundan, amme borçlusunun veya malı teminat olarak gösteren üçüncü şahsın, açmış oldukları davalardan ve/veya kanun yollarından feragat ettiklerine ilişkin dilekçeyi ilgili mahkemesine vermeleri ve feragatlerine ilişkin belgeyi ilk sırada haczi tatbik eden tahsil dairesine ibraz etmeleri gerekmektedir.
İlk sırada haciz tatbik etmiş olan tahsil dairesince; feragate konu olacak davaların tespiti için mahcuz mala haciz tatbik etmiş olan diğer tahsil dairelerinden haciz işlemlerine karşı dava açılıp açılmadığı araştırılacak, açılmış davalardan feragate ilişkin belgeler temin edildikten sonra belgelerin örneği ilgili tahsil dairelerine gönderilecektir. Hacze ilişkin açılmış davalardan vazgeçilmemesi halinde madde hükmünden yararlanılamayacaktır.
Ayrıca, 74/A maddesinde, maddeden yararlanmak üzere başvuruda bulunarak hacze karşı açtığı davalardan vazgeçen borçlunun, haczi kaldırılan mal ile ilgili açtığı davaların mahkemelerce incelenmeyeceği ve herhangi bir sebeple incelenerek karara bağlanması halinde bu kararın hükümsüz sayılacağı hükme bağlanmıştır. Tahsil dairelerince maddenin uygulanması sırasında bu hususun da dikkate alınması gerekmektedir
2.Haciz uygulanan malın niteliği: Haciz uygulanan malın 6183 sayılı kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde bahsedilen İlgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına müsteniden haczedilen menkul ve gayrimenkul mallardan olması.
3.Ödeme tutarının belirlenmesi: Menkul veya gayrimenkul mal üzerinde ilk sırada haczi bulunan vergi dairesine yapılacak ödemenin tutarı, menkul mal için bilirkişinin belirlemiş olduğu değer üzerinden, gayrimenkul mal için ise bilirkişinin mütalaası alınmak suretiyle satış komisyonu tarafından rayiç değer biçilerek belirlenecektir.
Belirlenen değer ve bu değerin %10 fazlası ile haciz uygulanan mal için yapılan takip masrafları – mal üzerinde haczi bulunan diğer vergi daireleri tarafından yapılan takip masrafları dahil – ilk sırada haciz uygulayan vergi dairesine ödenir.
Şayet tespit edilen bu değer ve takip masrafları toplamı, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine olan ödeme zamanı gelmiş henüz vadesi geçmemiş, tecil edilmiş (6183 sayılı Kanun veya özel kanunlar kapsamında tecil edilmiş), muaccel(vadesi gelmiş) hale gelmiş, borçlarının toplamından fazla olamaz.
4.Yapılan ödemenin mahsubu: 6183 sayılı Kanunun 74/A maddesinin beşinci fıkrasında “Tahsil edilen paralar, söz konusu malın aynından doğan motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı fer’i alacaklar ile vergi cezalarına, mahcuz mala haciz tatbik etmiş dairelerin sırasıyla; takip konusu olan, muaccel hale gelmiş bulunan, ödeme zamanı gelmiş henüz vadesi geçmemiş olan ve tecil edilmiş bulunan alacaklarına, haciz sırasına göre mahsup edildikten sonra haciz tatbik etmemiş dairelerin bu fıkrada belirtilen alacaklarına garameten taksim edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Fıkra hükmüne göre, hacizli menkul veya gayrimenkul mala karşılık tahsil edilen tutardan takip masrafları düşüldükten sonra kalan tutardan varsa haczi kaldırılan mala ilişkin motorlu taşıtlar vergisi ve bu vergiye bağlı fer’i alacaklar ile vergi cezalarına pay ayrılacaktır.
Kalan tutar haciz tatbik etmiş daireler arasında haciz sırasına göre dağıtılacaktır. İlk haczi tatbik eden dairenin sırasıyla; takip konusu olan, muaccel hale gelmiş bulunan, ödeme zamanı gelmiş henüz vadesi geçmemiş olan ve tecil edilmiş bulunan alacaklarına pay ayrıldıktan sonra kalan tutardan aynı usullere göre haciz tatbik etmiş diğer dairelerin alacaklarına pay ayrılacaktır.
Bu şekilde pay ayrıldıktan sonra kalan tutar, haciz tatbik etmemiş tahsil dairelerinin muaccel hale gelmiş bulunan, ödeme zamanı gelmiş henüz vadesi geçmemiş olan ve tecil edilmiş bulunan alacaklarına garameten taksim (alacak oranına göre) edilecektir.
Söz konusu dağıtım işlemleri mal üzerine Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri arasında ilk sırada haciz tatbik eden tahsil dairesince yapılacaktır.
5.Haczin kaldırılması: 6183 sayılı Kanunun 74/A maddesi kapsamında haczin kaldırılması halinde aynı mala, haczin kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay müddetle Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince haciz tatbik edilmeyecektir. Ancak, 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi çerçevesinde ihtiyati haciz tatbiki gerektiren hallerde, bu mala ihtiyati haciz tatbik edilmesi mümkündür. Amme borçlusu lehine üçüncü şahıslar tarafından teminat olarak gösterilen mal üzerindeki haczin 74/A maddesi kapsamında kaldırılması halinde, üçüncü şahsın amme borçlarından dolayı bu malına tahsil dairelerince üç aylık süre sınırlaması olmaksızın haciz tatbik edilebilecektir.
IV-HACZİN KALDIRILMASININ SONUÇLARI
6183 sayılı Kanunun 74/A maddesi kapsamında tahsil dairesine gerekli ödeme yapıldıktan sonra, mal üzerindeki hacizler kaldırılacaktır. Hacizli mala birden fazla tahsil dairesince haciz tatbik edilmiş olması durumunda, ilk haczi tatbik eden tahsil dairesinin bildirimi üzerine diğer dairelerce de hacizler kaldırılacaktır.
6183 sayılı Kanunun 74/A maddesi ile yapılan düzenleme, rızaen ödeme esasına dayalı olarak mahcuz mal üzerindeki Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tatbik edilen hacizlerin kaldırılmasına imkan verdiğinden, hacizli mal üzerinde Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından tatbik edilen hacizler dışında başkaca takyidat bulunması, borçlunun madde hükmünden yararlanmasına engel teşkil etmemektedir.
Buna göre, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil daireleri tarafından tatbik edilen hacizler madde kapsamında yapılacak tahsilatı müteakip kaldırılacak ancak, bulunması halinde diğer takyidatlar hakkında bu maddenin bir etkisi olmayacaktır. Dolayısıyla, madde kapsamında yapılan tahsilatların yine maddede düzenlenen alacaklar dışında herhangi bir kişi veya kurum alacağına mahsubu söz konusu değildir.
6183 sayılı Kanunun 74/A maddesi kapsamında haczin kaldırılması halinde aynı mala, haczin kaldırıldığı tarihten itibaren üç ay müddetle ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince haciz tatbik edilmeyecektir. Ancak, 6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi çerçevesinde ihtiyati haciz tatbiki gerektiren hallerde, bu mala ihtiyati haciz tatbik edilmesi mümkündür.
Amme borçlusu lehine üçüncü şahıslar tarafından teminat olarak gösterilen mal üzerindeki haczin 74/A maddesi kapsamında kaldırılması halinde, üçüncü şahsın amme borçlarından dolayı bu malına tahsil dairelerince üç aylık süre sınırlaması olmaksızın haciz tatbik edilebilecektir.
6183 sayılı Kanunun 13 üncü maddesi kapsamında tatbik edilmiş ihtiyati haciz, Kanunun 74/A maddesine dayanılarak kaldırılmayacaktır. Ancak, ihtiyati haczin Kanunun 16 ncı maddesi kapsamında teminat alınması halinde kaldırılabileceği tabiidir.
6183 sayılı Kanunun 74/A maddesinden yararlanmak üzere başvuruda bulunulması takip işlemlerini durdurmayacaktır.
V-SONUÇ
6183 sayılı kanunun “Bazı hallerde haczin kaldırılması” başlıklı 74/A maddesinin gerekçesinde, icra yoluyla yapılan satışlardan elde edilen sonuçlar dikkate alınarak, amme borçlusunun hacizli malı üzerinde tasarrufuna imkân verilmek suretiyle kamu alacaklarının tahsilatında etkinliğin artırılması amaçlandığı belirtilmiştir.
Kanun maddesinin uygulamasına baktığımızda, vergi borçlusu vergi dairesine ne kadar çok borcu olursa olsun vergi dairesi tarafından haciz uygulanan malları içinden kanun maddesinde belirtilen şartları yerine getirmek şartıyla istediği menkul veya gayrimenkul mal üzerindeki haczi kaldırtarak 3 ay boyunca başka vergi dairesi tarafından haciz yapılmasını önlemiş olmaktadır. Bu sayede haczi kalkan mal üzerinde satış dahil her türlü tasarruf hakkına sahip olmaktadır.
Ancak söz konusu kanun maddesi Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerinde geçerli olup, diğer kişi ve kurumların hacizlerini kapsamamaktadır. Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumuna ait borçlar için de bu kanun maddesi hükmünden faydalanmak isteyenlere yönelik 04.09.2018 tarih ve 2018/31 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Genelgesi yayınlanmıştır.(1) Burada şunu da hatırlatmakta fayda var, hem SGK hem de vergi dairesi tarafından haciz uygulanan mal için bu maddeden faydalanmak isteyen kamu borçlusunun iki kuruma da ayrı ayrı başvuru yaparak ödeme yapması gerekmektedir.
Son olarak kanun maddesinin uygulamasında özellikle haczi kaldırılmak istenen araçlara ait değer tespitinde, bilirkişi raporunun zorunlu olması, kanun maddesinden yararlanmak isteyen vergi borçlusu için zaman kaybına ve bilirkişi raporu için ekstra bir ödeme yapmasına yol açmaktadır. Bu durumun menkul malların haczinde olduğu gibi haczi yapan memur tarafından değer biçilmesi veya kasko değeri üzerinden hesaplama yapılması uygulamada kolaylık sağlayacaktır.
NOT: Bu yazıda yapılan açıklamalar, tamamıyla yazarına ait olup, hiçbir şekilde yazarın çalıştığı kurumu bağlamaz; kurumun görüşü olarak kullanılamaz ve değerlendirilemez.
Kaynakça:
– 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun
– Tahsilat Genel Tebliği, Seri: A No:1’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No:11)
Dipnotlar:
(1) 2018/31 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Genelgesi (Erişim tarihi.30.05.2020)