İşyeri Kira Uyuşmazlıkları Düzenlenen Belgelerin Damga Vergisi
Süha YILMAZ
Stajyer Avukat
Arabulucu/Gelir Uzmanı
suhayilmaz33@gmail.com
Yazar Hakkında
GİRİŞ
Covid-19 salgınına bağlı bazı işyerlerinin faaliyetleri durdurulurken veya kısıtlanırken, bazı işyerleri çalışanlarının ve müşterilerinin salgına maruz kalma riskini bertaraf etmek, bazıları ise talep, tedarik, dağıtım kanallarındaki sıkıntılar nedeniyle ya faaliyetlerini durdurmuş ya azaltmıştır. Gelinen noktada, korona virüsün tüm sosyal hayatı ve ekonomiyi etkilemesi sebebiyle işletme sahipleri kira sözleşmelerinde belirtilen borcun ifasında güçlük yaşamış veya ifasını gerçekleştirememiştir. Bu durum kiracı işyeri sahipleri ile mülk sahipleri arasında kira sözleşmelerinden kaynaklı uyuşmazlıklara yol açmıştır.
Covid-19 salgınının tüm dünya açısından yeni ve beklenmeyen bir durum oluşturması sebebiyle mevcut yasal düzenlemelerin yaşanılan ihtilaflara tam bir çözüm getirmeme olasılığının bulunması, uyuşmazlıkla ilgili yargısal süreçlerde henüz başlamadığı için yargısal içtihatlarda oluşmaması, yargısal sürecin 3-4 yıllık sürebileceği ve yargılama uyuşmazlıkların ne şekilde neticelenebileceğinin şu aşamada belirsiz olması sebebiyle daha önceki yazımızda[1] tarafların ifa uzatma sözleşmesi, kira ifa zamanını yeniden belirlenmesi veya kira bedelinde indirim amacıyla düzenlenen ek sözleşmeler/ek protokoller ve ihtiyari arabuluculuk gibi çözüm yöntemleri ile aralarında anlaşarak uyuşmazlığı çözmeleri önerilmiştir.
Yazımızda tarafların iş yeri kira sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlığı ek sözleşmeler/ek protokoller veya ihtiyari arabuluculuk gibi yöntemlerle çözmesi veya mevcut sözleşmenin uzatımı veya yenilenmesi halinde düzenlenecek belgelerin damga vergisi karşısındaki durumları değerlendirilecektir.
1. Kira Sözleşmelerine İlişkin Damga Vergisinde Vergiyi Doğuran Olay
488 Sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun;
1. maddesinde; Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların Damga Vergisine tabi olduğu,
2. maddesinde; vergiye tabi kâğıtlar mahiyetinde bulunan veya onların yerini alan mektup ve şerhlerle, bu kâğıtların hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine devrine veya bozulmasına ilişkin mektup ve şerhlerin de Damga Vergisine tabi olduğu,
3. maddesinde; bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtların her nüshasının ayrı ayrı aynı miktar veya nispette Damga Vergisine tabi olacağı,
10. maddesinde; nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli paranın esas olduğu, belli para teriminin, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği,
14. maddesinde; kâğıtların Damga Vergisi Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınacağı, belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabi olacağı, Mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde ise aynı miktar veya nispette vergi alınacağı, ifade edilmiştir.
Yukarıda yer alan kanun hükümlerinden anlaşılacağı üzere damga vergisinin doğabilmesi için;
– (1) sayılı Tabloda yazılı kâğıtlardan birinin olması,
– Bu kâğıdın herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek nitelikte olması,
– Bu kâğıdın düzenlenip imzalanması veya
– Vergiye tabi kâğıt niteliğinde bulunan veya onun yerini alan mektup ve şerhlerle[2] kâğıdın hükümlerinin yenilenmesi, uzatılması, değiştirilmesi
Kira sözleşmeleri, kanuna ekli bir sayılı tablonun 1. maddesinin A. fıkrasının 2. bendinde yer almaktadır. Bu bağlamda kira sözleşmeleri damga vergisi açısından vergiye tabi kâğıt mahiyetinde olup;
– Sözleşmenin düzenlenip imzalanması,
– Düzenlenen sözleşmenin altına veya arkasında bulunan bir boşluğa sözleşmenin hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin şerh, mektup konulması,
– Tarafların ihtarname çekerek veya bildirimde bulunarak sözleşmenin yenilenmesi, değiştirilmesi, uzatılmasına yönelik aktif irade beyanında bulunması,
– Süre uzatımı için yeni bir kâğıt (sözleşme veya protokol) düzenlenmesi,
durumunda belli bir parayı ihtiva eden sözleşme, şerh, mektup, ihtar ve kağıt üzerinden Damga Vergisi Kanun’unun ekli (1) sayılı tablosunda gösterilen nispet oranında vergi hesaplanması gerekmektedir.
Avans | İcra | İzin | Rapor Takibi | Teşvikler | Puantaj | SGK e-İşlem | e-Beyan
2. İfa Tarihinin Uzatımına Veya Kira Bedelinde İndirime İlişkin Olarak Düzenlenen Ek Protokol/Ek Kira Sözleşmesinin Damga Vergisi Açısından Değerlendirilmesi
Ek protokol veya ek kira sözleşmesi ile taraflar yeni borç ilişkisi yaratmadan, mücbir sebep durumunda borcun (kira bedelinin) ifa tarihini (ödeme tarihini) uzatabilir veya erteleyebilir, kira bedelinde indirim yapabilir. Bu durumda asıl kira sözleşmesi geçerli olmakla birlikte sadece ifa zamanı ve ifa bedeli açısından ek protokolde/ek sözleşmede yer alan hükümler geçerli olacaktır.
Ek protokol veya ek kira sözleşmesi asıl sözleşmenin eki ve ayrılmaz parçası niteliğindedir. Bu anlamda asıl sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen ek protokol veya ek kira sözleşmesi; asıl kira sözleşmesi yerine geçen bir sözleşme olmadığı gibi asıl sözleşmenin yerini alacak veya sözleşmenin yenilenmesini, uzatılması, bozulması ve devrine yönelik mektup ve şerh de değildir. Ayrıca ek protokol ile asıl sözleşmede yer alan sözleşme tutarında (kira tutarında) herhangi bir artırım yapılmamakta aksine kira indirimine ilişkin ek protokol/ek sözleşme ile sözleşme tutarı azaltılmaktadır.
Bu durumda ifa tarihinin uzatılması veya kira bedelinde indirime ilişkin ek protokol/ek kira sözleşmesi düzenlenmesi ile damga vergisi açısından vergiyi doğuran olay gerçekleşmediği için ek protokol/ek kira sözleşmesi damga vergisine tabi olmayacaktır.
Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığının özelgelerinde; “Mevcut kira sözleşmesinde yer alan kira bedelinin indirimi için yapılan ek protokol/ek kira sözleşmesi açısından damga vergisi hesaplanmaması gerektiği” belirtilmiştir.[3]
3. Arabuluculuk Süreci Sonucu Düzenlenen Anlaşma Belgesinin Damga Vergisi Açısından Değerlendirilmesi
Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri tüm özel hukuk uyuşmazlıkları arabuluculuk uygulaması ile çözüme kavuşturulabilir. Bu anlamda işyeri kira sözleşmesine ilişkin uyuşmazlıklar tarafların iradeleri ile arabuluculuk yoluyla çözümlenebilecektir. Şunu önemle belirtmek gerekir ki; kira sözleşmelerinden kaynaklı uyuşmazlıklar her iki tarafın tacir olması durumunda dava şartı (zorunlu) arabuluculuk sürecine tabidir.
İşyeri kira ilişkisinden kaynaklanan kira bedelinin tespiti, kira bedelinin ödenmemesi ve tahliye gibi konulardaki uyuşmazlıklar kira uyuşmazlıkları olarak değerlendirilir. Arabuluculuk Kanunu gereği, resmi bir arabulucu huzurunda taraflar kira miktarını değiştirebilirler, sözleşmeyi belirledikleri şartlarda feshedebilirler veya sözleşmeyi bir süreliğine askıya alabilirler.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereği Sulh Mahkemesinden şerh almış anlaşma belgesi ile taraflar ve taraf avukatları tarafından imzalanan anlaşma belgesi ilam niteliğinde belge sayılır. Taraflar kira ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla müzakere ederek anlaşmaya varırlarsa, arabuluculuk anlaşma belgesi ilam niteliğinde olacağından anlaşılan konularda sonradan dava açılamayacak; uyuşmazlık kesin olarak sonlandırılmış olacaktır.
6325 sayılı Kanunun 18. maddesinde ise “Tarafların anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.” hükmüne yer verilmiştir.
Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünün tarafların arabuluculuk anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmi işlemde kullanmak istemeleri halinde alınacak damga vergisi konusunda Gelir İdaresi Başkanlığından görüş istemesi sonucu Başkanlık tarafından verilen görüşte “Kanunun aradığı şartlarda düzenlemesi durumunda sulh sözleşmesi olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilen arabuluculuk anlaşma tutanaklarının, 6325 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında taraflarca icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak istenilmesi durumunda 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun l/B-2 fıkrasına göre (sulhname) maktu damga vergisine tabi tutulmasının mümkün olduğu” belirtilmiştir.[4]
Yine Gelir İdaresi Başkanlığının bir başka özelgesinde “Arabululuculuk analaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi verilmeksizin başka resmi işlemlerde kullanılmak istenilmesi halinde, 488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/B-2 fıkrasına göre maktu damga vergisine tabi tutulması gerektiği” belirtilmiştir.[5]
Bu durumda tarafların salgın sebebiyle ortaya çıkan işyeri kira uyuşmazlıkları ile ilgili arabuluculuk görüşmeleri sonucunda kira borcu, kira ifa zamanının uzatılması, kira bedelinde indirim veya uyarlanması vb. konularda anlaşmaya vararak anlaşma belgesi düzenlemeleri ve söz konusu belgeyi icra edilebilirlik şerhi almadan resmi işlemlerde kullanması durumunda anlaşma belgesi belli parayı ihtiva etse dahi damga vergisi maktu olarak alınacaktır.
Burada şu hususu önemle vurgulamak gerekir: İcra edilebilirlik şerhi anlaşma belgesine ilam niteliği kazandırma açısından önemlidir. İcra edilebilirlik şerhi almış belli parayı ihtiva eden anlaşma belgeleri için damga vergisi nisbi olarak alınacaktır. Oysa ki taraflar ve taraf avukatları tarafından imzalanan anlaşma belgesi şerh verilmeksizin ilam niteliğinde olduğundan her halükarda damga vergisi maktu olarak alınacaktır.
Örneğin ödenmemiş kira bedellerinin taksite bağlanması ve kira bedellerinde indirimi içeren icra edilebilirlik şerhi alınmaksızın taraflarca düzenlenen anlaşma belgesi veya taraflar ve taraf vekillerince imzalanan anlaşma belgesinin vergi dairesine verilmesi veya icraya konmak üzere icra dairesine ibrazı halinde anlaşma belgesi belli parayı ihtiva ediyor bile sadece maktu damga vergisi (2020 yılı için 89,20 TL) alınacaktır.
4. Sözleşmede Yer alan Hüküm Gereği Süresi Kendiliğinden Uzayan İşyeri Kira Sözleşmelerinin Damga Vergisi Açısından Değerlendirilmesi
Covid-19 salgını sebebiyle tarafların işyeri kira sözleşmesinin mevcut koşullarda yenilenmesi, uzatılması veya kira bedeli ve ifa tarihlerinde değişiklik yapılarak yenilenmesi, uzatılması amacıyla sözleşme üzerine şerh veya mektup koymaları, ihtarname veya bildirimde bulunmaları, yeni bir kağıt (sözleşme ve protokol) düzenlemeleri durumunda belli bir parayı ihtiva eden şerh, mektup, ihtarname ve kağıt üzerinden nispi oranda damga vergisi hesaplanacaktır. Ancak Damga Vergisi Kanun’unda sözleşmede yer alan sözleşme içi hüküm sebebiyle sözleşmenin kendiliğinden uzaması veya yenilenmesi durumu ile ilgili açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
Gelir İdaresi Başkanlığının bir özelgesinde “Tarafların imzaladığı protokolde bulunan taraflardan birinin bildirimde bulunmaması halinde protokolün aynı şartlarda birer yıl süre ile yürürlükte kalmaya devam edeceği maddesi gereği sözleşmenin süresinin kendiliğinden uzadığı durumda, sözleşmenin devam edeceğine dair düzenlenen ve sözleşmenin ilgili maddesinde belirtilen bu hususu hatırlatma mahiyetinde olduğu anlaşılan yazının, sözleşmenin süresini uzatan damga vergisine tabi kağıt olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını” belirtmiştir.[6]
Yine Danıştay Dokuzuncu Dairesi[7] ile Danıştay Vergi Davaları Kurulunun[8] kararlarında özetle; “Sözleşmede bulunan, sözleşmenin aynı hüküm ve koşullarda uzayacağına dair hükmün kâğıdın hükümlerinin yenilenmesine ilişkin kâğıda konulmuş bir şerh olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle tarafların pasif kalmasına bağlı olarak sözleşmede bulunan bu hüküm gereğince süresi kendiliğinden uzayan sözleşmeler açısından damga vergisinin doğmadığını” belirtmişlerdir.
Bu durumda;
– Mevcut sözleşmenin yenilenmesi veya uzatımı ile ilgili ihbarda veya bildirimde bulunulmadığı,
– Mevcut sözleşmenin herhangi bir yerine mevcut sözleşmenin yenilenmesi veya uzatımı ile ilgili şerh veya mektup konulmadığı,
– Süre uzatımı için yeni bir kâğıt düzenlenmediği,
– Tarafların pasif kalmak suretiyle mevcut sözleşmede yer alan hüküm gereği sözleşmenin kendiliğinden uzaması veya yenilenmesi halinde, damga vergisi doğmayacaktır.
SONUÇ
Salgın sorması ortaya çıkan iş yeri kira sözleşmelerine ilişkin uyuşmazlıkları taraflar mahkemeler haricinde çözmek istedikleri durumlarda ilerde damga vergisine ilişkin cezalı tarhiyatlarla karşılaşmamak için düzenleyecekleri, imzalayacakları belgelerin damga vergisi karşısındaki durumlarını dikkate almaları gerekmektedir.
Tarafların ifa tarihinin uzatılması veya kira bedelinde indirime ilişkin ek protokol/ek kira sözleşmesi düzenlenmesi durumunda ek protokol/ek kira sözleşmesi damga vergisine tabi olmayacaktır.
Tarafların işyeri kira uyuşmazlıklarını arabuluculuk görüşmeleri sonucunda anlaşmaya vararak çözmeleri ve süreç sonunda düzenlenen anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi almadan resmi işlemlerde kullanması durumunda damga vergisi maktu olarak alınacaktır. Yine arabuluculuk süreci sonunda taraflar ve taraf avukatlarınca birlikte imzalanan anlaşma belgesi, ilam niteliğini kazanacak ve resmi işlemlerde kullanılması durumunda yine damga vergisi maktu olarak alınacaktır.
Son olarak mevcut işyeri kira sözleşmesinde sözleşmenin kendiliğinden uzayacağına dair hüküm bulunması ve hüküm gereği sözleşme kendiliğinden uzadığı durumda damga vergisi doğmazken, tarafların sözleşmenin yenilemesi veya uzatılması amacıyla sözleşme üzerine şerh veya mektup koymaları, ihtarname veya bildirimde bulunmaları, yeni bir kâğıt (sözleşme ve protokol) düzenlemeleri durumunda belli bir parayı ihtiva eden şerh, mektup, ihtarname ve kağıt nispi oranda damga vergisine tabi olacaktır.
Kaynakça :
– 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu
– 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu
– www.gib.gov.tr
– www.danistay.gov.tr
– https://www.vizyongrubu.com/tr/makaleler/ek-protokollerde-damga-vergisi/
– https://www.pwc.com.tr/tr/medya/kose-yazilari/recep-biyik/birakin-sozlesmeniz-kendiliginden-uzasin.html
Dip Notlar:
[1] www.alomaliye.com/2020/05/11/koronavirusun-covid-19-kira-sozlesmelerine-etkisi-ve-cozum-onerileri
[2] Şerh: Bir anlatım veya yorumlama, bir şeyi açıklamak amacıyla bir kâğıda yazılmış olan ifade olarak tanımlanabilir.
[3] Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı 11.05.2009 tarih ve B.07,1.GİB.04.99.16.02/2-Muk-488 sayılı ve Karabük Valiliği Defterdarlık Gelir Müdürlüğünün 02.10.2018 tarih ve 35831311-010-17052 sayılı özelgeleri.
[4] Gelir İdaresi Başkanlığı Gelir Yönetimi Daire Başkanlığı’nın 09.03.2018 tarihli ve 30833 sayılı görüş yazısı
[5] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 26.12.2019 tarih ve 90792880-155[2455]-472115 sayılı özelgesi.
[6] Ankara Vergi Dairesi Başkanlığının 24.05.2016 tarih ve 90792880-155[2016/339]-94827 sayılı özelgesi
[7] Danıştay 9. Dairesinin 06.12.2017 tarih ve E:2015/9652, K:2017/8904 sayılı kararı
[8] Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 20.01.2016 tarih E:2015/1054 K:2016/45 sayılı kararı