Yönetimde de Sosyal Mesafe Korunmalıdır
Mustafa Bahadır ALTAŞ
Yeminli Mali Müşavir
[email protected]
Yazar Hakkında
Covid-19 Salgını sürecinde yaşananlar üzerine notlar
Devlet yönetimi ciddiyet ve öngörü ister. Uzaktan kumanda ile devlet yönetilmez. Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen Anayasanın 3. maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Başkenti Ankara” yazılıdır. Türkiye Ankara’dan yönetilmelidir.
Bir ülkede mahalle bakkalının, mahalle berberinin çalışma saatlerini kim belirler?
Sağlıktan eğitime, ekonomiden turizme, çalışma hayatından sosyal yaşama kadar her kurum kendi yetki ve sorumlulukları içinde görevini yapmalı ve yönetimde de sosyal mesafe korunmalıdır.
Örnek vermek gerekirse;
– Eğitimde kalite sınav eşiğinin yüksekliği ile ölçülür. Ölçme ve değerlendirmede barajları aşağı çekerek eğitimde kaliteyi yükseltemezsiniz. Sınav tarihinin ertelenmesi üzerine bunu siyaseten müjde olarak sunmak anlaşılır gibi değil.
– Sayısal olarak enflasyonun düşük oranlı açıklanması ile reel enflasyon düşmez. Açıklanan enflasyon ile hissedilen enflasyon arasındaki fark; vatandaşın cebinden çıkan para kadardır.
– Teknolojik olarak “UYAP sistemi” altyapısı mevcutken adalete en çok ihtiyaç duyulan bu günlerde adliyeler neden kapalı?
– Salgın sürecinde kamusal alanda maske takmak topluma duyulan saygının ifadesidir. Hiç kimse bulunduğu konumdan dolayı kamusal alanda maske takmadan bulunma hakkına sahip değildir. Bunu kendine hak görenler topluma karşı saygısızca suç işlemiş olur.
“Önce İnsan ” Çünkü İnsan hayatı her şeyden önemlidir
Covid-19 salgını sürecinde alınan önlemlere daha çok ticari bakışla bakılarak
- AVM’ler açıldı!
- TBMM ve Adliyeler neden kapalı? Camiler kapalı, okullar tatil edildi!
Son bir ay içinde yurt dışından ithal edilen birçok ürüne %15-%50 arasında “Ek Gümrük Vergisi” konuldu.
Bu vergi artışları inşallah iç piyasada fiyat artışlarına neden olmaz. Bu vergiler; Piyasa rekabeti için mi? Bütçe geliri için mi? Sorusunun cevabı bize gelecek için bir ipucu verecektir.
Alınan önlemlere insanı bakışla baktığımızda ise; sokağa çıkma yasakları doğru. Ancak 65 yaş üstü ve 20 yaş altında sokaklarda kontrol yok. Rol modellerde maske yok. Semt pazarda sosyal mesafe hiç yok!
Öteleme değil karşılıksız destek olmalıydı.
Covid-19 salgını ekonomik tedbirleri kapsamında sözde sağlanan 240 milyar TL’den;
Ertelen vergi ve sosyal sigorta primi, geri ödenmek üzere verilen kredileri,
Kanunen işçinin hakkı olan işsizlik ödeneğinden karşılanan kısa çalışma ödeneğini ve kira ötelemelerini,
Çıktığınızda geriye 10 milyar nakit destek kalır bununda 2 milyarı vatandaşlar tarafından yapılan bağıştır.
Sağlıkçılar, Güvenlikçiler ve Muhasebeciler tam kadro mesai yaptılar
Sağlığımızı emanet ettiğimiz sağlıkçılarla, güvenliğimizi sağlayan güvenlik güçleri ile birlikte kamu maliyesinin güçlenmesine ve vergi gelirlerinin hesaplanıp beyan edilmesine katkı sunmak için Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirlerin mesleki sorumluluğu gereği Covid-19 salgını sürecinde de her zaman olduğu gibi yine gece gündüz demeden özveri ile çalışmışlardır. Hepside ayrı ayrı teşekkürü ve alkışı hak ediyorlar.
Korona virüsü bizlere ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerin en temel sebebi; israf ekonomisi (İsraf geleceği çalmak yok etmektir) olduğunu bir kez daha göstermiştir. Covid-19 salgını döneminde hükümetin israf ekonomisinden vazgeçmediği bütçede yer alan bu fasıllardan hiçbir azaltmaya gitmediği görmekteyiz. Covid-19 salgını; ülkemizdeki gelir dağılımındaki adaletsizliğin, eğitimdeki eşitsizliğin had safhada olduğunu çok açık bir şekilde ortaya koymuştur.
Mart ayında başlayan Covid-19 salgın ekonomisinden mayıs ayında Covid-19 seçim ekonomisine giden bir süreç başladı. Alınan tüm kararlar ve tedbirler ile söylevler buna işaret ediyor.