Şirketlere Bulaşan Covid-19’un Semptomları
Emrah AYGÜL
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
emrah.aygul@erisymm.com
Çok uzaklarda başlayıp, ülkemize gelmesini belki de çoğumuzun ummadığı salgın, bugün ülkemizi derinden etkiliyor.
Başlangıcında salgının nereye varabileceğini gösteren simülasyonlar önemsenmezken, bugün doğrulukları gün yüzüne çıkıyor. Ne zaman biteceği ne kadar hasara yol açacağı, hayatta kalıp kalmayacağımız, kalsak da kalıcı hasarlarımızın ne ölçüde olacağını bilmiyoruz. Virüs, yap boz parçaları gibi her gün yeni bir klinik deneyimle tanınıyor. Bir gün önce virüs hakkında söylenenler, bir gün sonra yalanlanıyor.
Bireyler, aileler, şirketler ve devlet salgının sağlık ve ekonomiye olumsuz etkisini en aza indirecek önlemleri almaya çalışıyor. Ama ne kadar etkili olacak bilinmiyor. Çünkü virüs tam tanınamadığı gibi, pandeminin süresi de tahmin edilemiyor.
Virüs şirketlere de çok hızlı bulaştı. Sağlık, gıda, temizlik malzemeleri, kargo sektörü hariç çoğu şirketin tedarik ve satışını önemli ölçüde azalttı. Şirketlerin kan akışı olan nakit akışı ve kalbi olan sermayesinde, virüs kaynaklı çeşitli semptomlar (bulgular) ortaya çıkmaya başladı.
Buna mukabil bu bulguları giderecek tedavi yöntemleri tüm dünya hükümetlerince açıklanmaya başlandı.
Ülkemizde salgın maalesef şirket borçlarının yüksek olduğu ve hazinenin böylesine devasa bir felakete hazır olmadığı döneme denk geldi. Bu sebeple hükümetin açıkladığı destekler, beklentileri karşılayamadı. Hele de yabancı ülkelerin açıkladığı desteklerden sonra.
Ödeme Ertelemeleri Yeterli mi? İlave Krediler ve Ertelemeler Bugünü Kurtarır, Ya Yarını?
Salgına karşı şirketlere yönelik desteklerin önemli kısmı ödeme ertelemesi ve yeni kredidir. Vergi, sigorta ve kredilerin ertelenmesi, yeni kredi imkanları, işyeri kiralarının ödenmemesi nedeni ile kiracının tahliye edilememesi vs…
Bu kapsamda vergi idaresi kimi şirketleri mücbir sebep halinde sayıp vergilerini erteledi. Ancak bu ertelemede çoğu şirket kapsama girmediği gibi (ki kapsam girmeyen bu şirketlerden birçoğu işlerini salgın dolayısıyla durdurdu), kapsama giren şirketlerin tüm vergi ödemeleri de ertelenmedi. Düzenleme bir tarafta vergi tahsilatı ihtiyacı, diğer tarafta da mükellefin zor durumda olması halinin çekişmesi sonucu ortada bir yerde doğmuş, genel ihtiyacı karşılamaktan uzak kalmıştır.
Sektör ayrımı yapan vergi idaresini, SGK da takip ederken, bankalar da peş peşe kredi taksitlerini faizlerini almak kaydıyla erteleyebileceklerini açıkladılar.
Vergi ve sigorta ertelemeleri, erteleme kapsamına girmediği halde işini durduran şirketler için ödemeden ziyade prosedürlerin ertelenmesi açısından önemlidir.
Yeni alınan kredilerin ve ertelenen tutarların bir gün ödenecek olması ve kredi faizlerinin işlemesi, salgın ve erteleme süresi uzadıkça şirketlerin ileride zor duruma düşmesine sebep olacaktır.
Ülkeler arasında virüsten önce çıkanların sonra çıkanlara göre pazar payını artırabileceği ve özellikle hizmet sektöründe diğer sektörlere göre talep birikmesi olmayacağı hususları da göz ardı edilmemelidir.
Dolayısıyla şirketlerin faaliyetlerinin durduğu dönemde, kredi borçlarının artmasını önleyecek faiz destekleri ve nakit akışlarını kolaylaştıracak hibe destekleri önem arz ediyor.
Şirketler ve İşçilere Gereken Destek Sağlandı mı?
Öteden beri çalışma mevzuatında işin durduğu ya da yavaşladığı dönemde, işverenlerin kullanabileceği çeşitli enstrümanlar vardır. Kısa çalışma ödeneği, telafi çalışması ve toplu izne çıkarma. Bunların dışında işçinin olurunun da alınarak uygulanabilecek ücretsiz izni bu enstrümanlara dahil edebiliriz.
Salgın döneminde kısa çalışma ödeneği ve telafi çalışması enstrümanlarının kullanılmasını kolaylaştıracak ek tedbirler getirildi. Gündemdeki Kanun taslağı ile ücretsiz izin konusunda da işçiye ödenek sağlanması (her gün için 39,24 Türk Lirası nakdi ücret desteği) ve işverene bu enstrümanı kullanma imkanı getiriliyor.
Yeterli mi? Şu an için değil.
Salgın döneminde işverenler bir taraftan sermayelerini korumak isterken, diğer taraftan da işçilerini mağdur etmeyecek önlemleri almaya çalışmaktadırlar. Ancak bu iki şart birçok şirket için kısa bir süre sağlanabilir. Salgın ve etkisi ne kadar sürecek, belli değil.
Nitekim, bu dönemde izlediğimiz kadarı ile işi duran ya da azalan işverenler öncelikle gücü yettiğince işçinin gelirini azaltmayacak önlemleri almaya çalışmaktadır. Birikmiş ücretli izinlerin kullandırılması ve toplu izne çıkartmak gibi.
Çoğu şirket işçilerine bu ücretli izinlerini kullandırdı. Takiben kısa çalışma ödeneği başvurusu yapmaktalar. Ancak bu ödenekten işçilerin hepsi yararlanamamaktadır. Yararlanamayanlar maalesef ücretsiz izne çıkacak. Bu kişilere yukarıda da belirtildiği üzere ücret desteği öngörülüyor.
Kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin desteği işçilerin geçimini sağlayabilir mi? Cevabı ödenek alan her birey kendi vermeli.
Telafi çalışması enstrümanı bu dönemde kullanılabilir mi? Çalışmama süresi uzun olduğu için ve telafi çalışma süresi ve dönemi kısıtlı olduğu için, kısa bir süre kullanılabilir.
Devlete “baba” denmesinin bir sebebi var.
Bugüne kadar alınan önlemler ve destekler için Devletimize müteşekkiriz. İmkanlar dahilinde yapılacakların en iyisinin yapılacağından da eminiz. Ancak bunlar da yapılsaydı ya da yapılırsa iyi olur diyebileceğimiz hususlar da yok değil.
Mesela bu salgın döneminde işçi ve işverenleri korumak için;
– İşini durduran veya azaltan işverenleri ve meslek mensuplarını hiç yormadan, prosedüre boğmadan, sigorta bildirimlerinde işçiler yeni bir kod ile çalışmamış gösterilip, işçilerin e-Devlet üzerinden başvuruları üzerine, başka şarta bağlı olmaksızın, hesaplarına makul bir tutarda işsizlik sigortasından ödeme yapılabilirdi.
– Bu dönemde tereddütle işe giden ve çalışan işçilere “itibari hizmet süresi” benzeri ilave haklar tanınabilirdi. İşverenlerin bu işçiler için ödeyeceği özendirici ek primlerin gelir vergisi ve sigorta yükü Devlet tarafından karşılanabilirdi.
– Çalışmadığı halde ücret ödenen toplu veya münferit ücretli izin ile telafi çalışması uygulamalarında gelir vergisi ve sigorta yükümlülükleri devlet tarafından karşılanabilirdi.
– Çalıştırılan işçi sayısına göre işverenlere “asgari ücret desteği” benzeri ilave destek öngörülebilirdi.
– Yine bu dönemde sigorta ve gelir vergisi desteği ile işçileri çalışmadığı halde destek olmaya çalışan işverenler korunmalıydı.
– Maske satışının yasaklanmasına karşın çalışan işletmelerdeki maske ihtiyacı çözüme kavuşturulmalıydı.
KDV İadelerinde Durum!
Şirketler gibi vergi daireleri de salgın dolayısıyla önlemlerini artırdı. Vergi dairelerindeki çalışanlar dönüşümlü ve eksik kadro ile işlemleri yapıyor. Yine KDV nakit iade işlemleri için gereken YMM tasdik raporları, karşıt incelemelerdeki güçlükler dolayısıyla yapılamıyor. Ayrıca bu dönemde mükelleflerin bir kısmının Ba-Bs bildirimi ve KDV beyannamesi verip bir kısmının vermemesi iade kontrol raporlarında uyumsuzluk çıkartabilecektir.
Mahsuben iade talepleri geç yerine getirilirse de mükelleflerin pek bir kaybı olmayacak. Ancak nakit KDV iade talepleri, geciktikçe mükellef zarar görecektir.
Bu durumda vergi dairelerini ve mükellefleri rahatlatacak ilave düzenlemeler şarttır.
Ayrıca hazır sevk bekleyen ancak salgın sebebiyle sevk edilemeyen ihraç mallarının yüklenilen KDV’si için de bir düzenleme yapılması ihracatçıları mutlu edecektir.
Mesela, bu dönemde KDV iadesinin belirli bir kısmı teminat mektubu gerektirmeksizin mükellefe ödenebilir, mükellefin Eximbank ya da kamu bankası borçlarına mahsuben bu bankalara aktarılabilir, ya da bu tutarlar için vergi dairesi kefaleti ile özel krediler kullandırılabilir. Mükellefe ihracat taahhüdü ile avans KDV iadesi ödenebilir.
2020 Yılı ilk geçici vergi dönemi 6 ay olarak belirlenmeli!
Birçok şirket salgın sebebi ile 2020 yılının ilk 3 ayında kar edip, 6 aylık da ise muhtemelen sabit giderleri dolayısıyla zarar edecektir. Bu durumda bu şirketlerin eli vergi ödemek için cebine gitmek istemeyecektir. Adil devlet aklı ve vicdan da bu duruma izin vermemelidir. Dolaysıyla ivedi bir şekilde 2020 yılının ilk geçici vergi dönemi, bu dönemde işleri azalmayan sağlık, gıda, kargo ve temizlik malzemeleri (aklıma gelen sektörler bunlar) sektörü hariç diğer sektörler için 6 ay olarak belirlenmelidir.
Tüm dünyada salgının bitmesi ve güzel günlerin en yakın zamanda gelmesi dileğiyle…