COVID-19 Etkisiyle İş Kazası
Rebia Rezzan ÖZDURAN
Avukat – MBA
[email protected]
Yazar Hakkında
Türkiye’de etkisi ve yayılımı devam eden Coronavirus 2019’un (“Covid-19) çalışma hayatına birçok yansıması olmuş, olumsuz etkilerin minimize edilmesi için de bir dizi yasal düzenleme yapılmıştır.
Hali hazırdaki yasal düzenlemelerin ve yayılımı hızla devam eden Covid-19’un işverenler açısından bir önemli noktası da iş kazası konusudur.
Bu çalışma kapsamında, işçinin Covid-19’a yakalanması durumu iş kazası açısından değerlendirilecektir.
Öncelikle iş kazasının mevzuatımızdaki yerinin kısa bir incelemesini yapmak gerekecektir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. Maddesine göre;
İş Kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,
b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 3. Maddesinde de İş Kazası “İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” şeklinde tanımlanmaktadır.
Yukarıda yer verilen maddeler uyarınca; işçinin işyerinde veya iş için görevlendirildiği bir yerde Covid-19’a yakalanması durumu iş kazası olarak nitelendirilebilecektir. Yargıtay’ın konuyla ilgili güncel ve “salgın hastalık” bakımından en çok üzerinde durulan kararı açısından da inceleme yapmak da doğru olacaktır.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/5018 E., 2019/2931 K. Sayılı kararında; tır şoförü olan içinin işvereni tarafından Ukrayna’ya sefere gönderildiği, Türkiye’ye dönüşü sonrasında şikayetlerinin başladığını, hastaneye başvuru tarihi ve H1N1 virüsünün kuluçka süresi göz önünde tutularak işçinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle Ukrayna’ya yapılan sefer sırasında H1N1 virüsünü kaptığı değerlendirilmiş ve söz konusu olayı iş kazası olarak kabul etmiştir.
Yargıtay’ın yukarıdaki kararı da göz önünde tutularak; işçinin işveren ait işin görülmesi esnasında Covid-19’a yakalanması durumunda iş kazasından söz edileceği söylenilebilir.
Bununla birlikte, Covid-19’a ilişkin güncel durumda, işverenlerin sıklıkla başvurduğu “uzaktan çalışma” modelinde de; işçinin evde uğrayabileceği kazanın iş kazası olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususu da değerlendirilmesi gereken bir noktadır. Belirtmek gerekir ki; evde de olsa; işçinin, görülen iş nedeniyle ve görülen işin ifası sırasında kazaya uğraması durumu iş kazası olarak kabul edilecektir. Dolayısıyla, elbette uzaktan çalışma sırasında evde gerçekleşecek tüm kazalar iş kazası olarak kabul edilmeyecektir; ancak işçinin görevini yerine getirmesi sırasında ve görevi ile ilgili kazalar iş kazası olarak değerlendirilecektir. Bu noktada, işverenin uzaktan çalışma durumunda da İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda gerekli bilgilendirmeleri yapmak, riskleri en aza indirgeyecek eğitimleri vermek konusunda yükümlülüğü bulunmaktadır. En geniş anlamda; işverene önerilen bu bilgilendirme ve eğitimleri yazılı olarak yapmasıdır.
Son not olarak; işçinin; Covid-19’a yakalandığı tüm durumların iş kazası olarak kabul edilmesi elbette söz konusu değildir. Ancak; kaza ile işçinin ifa ettiği iş arasında bir illiyet bağı var ise; işçinin işverene ait işin görülmesi esnasında Covid-19’a yakalandığından söz edilebiliyor ise; iş kazası nitelendirilmesi yapılabilecektir. Bu noktada, her somut durumu ayrı ayrı değerlendirmek gerektiğinin ve eğer işçinin Covid-19’a yakalanma hali ifa ettiği iş ile ilgili ise; bu noktada iş kazası bildirimi yapılması gerektiğinin altı çizilmelidir.