COVİD-19 Salgınının Finansal Raporlamaya Etkisi
Doç. Dr. Ahmet GÖKGÖZ
İstanbul Business Academy
ahmetgokgoz83@gmail.com
Yazar Hakkında
Son günlerde dünya Coronavirus salgını ili boğuşuyor. Yıllardır finansal olayların neden olduğu krizler ile boğuşmaya alışmış insanlık biyolojik bir olayın neden olduğu kriz ile sersemledi ve ne yapacağını bilemez duruma geldi. Zira bu kriz finansal ve finansal olmayan her alanı etkisi altına aldı, her alanda işleyen sistemi felç etti. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından pandemi olarak ilan edilen “Covid-19”un insan sağlının yanı sıra, üretim, finans, ticaret, eğitim ve ulaşım gibi birçok alana kısıtlayıcı etkileri oldu.
Her alanı etkileyen Covid-19 salgını dolaylı olarak şirketlerin finansal raporlamalarını da etkileyecektir. Finansal raporlamada en bariz etki şirketlerin beklenen kredi zararları ile ilgili olacağı düşünülmektedir. Çünkü sektörlerin çoğunluğunda ya üretim durdu ya da kısmi çalışma sistemine geçildi. Zaman geçtikçe şirketlerin ödemeler konusunda sorun yaşayacağı aşikâr. Alacakların tahsilatında sorun yaşayan şirketlerin ticari alacaklarını tahsil kabiliyetinin düşmesinden dolayı beklenen kredi zararları artacaktır. Yine banka kredilerinin ödenememesi, bankalar açısından beklenen kredi zararlarını olumsuz etkileyecektir.
Ticari alacaklardaki tahsilat sorunu beklenen kredi zararları üzerinde nasıl bir olumsuz etki oluşturacağını açıklamaya çalışalım. Ticari alacaklar, ticari yaşam içerisindeki risklerden dolayı tahsil edilememe olasılığını bünyesinde barındırmaktadır. Dolayısıyla ticari alacakların raporlama tarihinde tahsil edilebilme olasılığının analiz ve değerlendirmeye tabi tutularak, söz konusu analiz ve değerlendirmelerin bilanço ve gelir tablosu üzerindeki etkilerinin belirlenmesi önem arz etmektedir.
Raporlama tarihinde, tahsil edilebilme kabiliyetini yitirmiş ticari alacakların finansal durum tablosundan çıkarılacak kâr veya zarar tablosu ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. Tahsil kabiliyetini kaybetmiş, yani şüpheli hale gelmiş ticari alacaklar için kâr veya zarar tablosu ile ilişkilendirilmesi gereken gider tutarının belirlenmesinde TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı, “beklenen kredi zararları” olarak ifade edilen farklı bir yaklaşım getirmiştir. Önceki uygulamalarda ticari alacakların şüpheli kısmının belirlenmesinde vadesi geçen alacaklar üzerine değerlendirmeler yapılırken, TFRS 9 Standardı ile alacakların vadesi geçmese de alacakların tahsil edilememe ihtimaline karşılık temerrüt risklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Özetle şüpheli alacaklar için ayrılacak karşılık tutarı belirlenirken vadesi geçen veya geçmeyen bütün alacaklar bir bütün olarak değerlendirilip bütün alacakların tahsil edilememe ihtimalini içeren kredi riskleri belirlenmesi gerekecektir. Böylece bir alacağın vadesi geçmese de kredi riskine göre karşılık ayrılması söz konusu olacaktır. Kredi riskleri doğrultusunda ticari alacakları için beklenen kredi zararları tespit edilerek finansal tablolara alınacaktır.
TFRS 9 çerçevesinde, “itfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülen finansal varlıklar” ile “gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelire yansıtılarak ölçülen finansal varlıklar” değer düşüklüğüne tabi olup, söz konusu bu varlıklara “beklenen kredi zararları” için karşılık ayrılması gerekmektedir. Ticari alacaklar, itfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülen bir finansal varlık olması nedeniyle raporlama dönemlerinde beklenen kredi zararlarının hesaplanması söz konusudur.
Ticari alacaklara ilişkin beklenen kredi zararlarının belirlenmesinde önem arz eden başlıca konu ticari alacakların kredi risklerinin tespit edilmesidir. TFRS 9 Standardı çerçevesinde finansal varlıklara ilişkin beklenen kredi zararlarının hesaplanmasında “genel yaklaşım” ve “basitleştirilmiş yaklaşım” olmak üzere iki seçenek söz konusudur. Genel yaklaşımda ticari alacakların ilk kayda alınmasından itibaren sürekli olarak kredi risklerinin ölçülmesi, raporlama tarihinde 12 aylık beklenen kredi zararlarına veya ömür boyu beklenen kredi zararlarına eşit tutarda zarar karşılığı ayrılması gerekmektedir. Basitleştirilmiş yaklaşımda ise sadece raporlama tarihlerinde kredi riskleri tespit edilerek ömür boyu beklenen kredi zararlarına eşit tutarda zarar karşılığının ayrılması gerekmektedir. İşletmelerin genelinde kredi risklerini devamlı olarak ölçen kredi risk takip sistemlerinin bulunmaması, TFRS 9’da ticari alacaklar için kolaylaştırıcı biri uygulama olarak basitleştirilmiş yaklaşıma ilişkin düzenlemelere yer verilmesi gibi nedenler ile ticari alacakların beklenen kredi zararlarının belirlenmesinde basitleştirilmiş yaklaşımın tercih edilmesi makul görünmektedir.
Ticari alacakların kredi riskleri ile ağırlıklandırılarak tespit edilen beklenen kredi zararlarına ilişkin olarak, zarar karşılıkları kâr veya zarar tablosu ile ilişkilendirilmesi gerekmektedir. İlerleyen raporlama dönemlerinde beklenen kredi zararlarında azalış olması durumunda yine kâr veya zarar tablosu ile ilişkilendirilerek zarar karşılıklarının iptali söz konusu olacaktır.
Ticari alacakların kredi riskleri belirlenirken, ticari alacaklar; vadesi geçmeyen, vadesi 0-30 gün geçen, 30-90 gün geçen, 90-180 gün geçen, 180-365 gün geçen ve 365 günden fazla geçen şeklinde gruplandırılıp gruplar bazında kredi risklerinin tespiti söz konusudur. Ticari alacağın vadesi ne kadar çok geçerse o kadar kredi riski artacaktır. Covid-19 salgını ile birlikte ticari alacakların vadelerindeki gecikme, kredi riski yüksek olan gruptaki ticari alacakların tutarını artıracak ve bu da beklenen kredi zararlarını olumsuz etkileyecektir. Şirketler finansal raporlarını çıkarırken ve bağımsız denetim şirketleri de denetimlerini yaparken bu hususun üzerinde önemle durması gerekmektedir.
Kaynaklar
– Gökgöz, Ahmet (2019), “TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı Çerçevesinde Ticari Alacaklara İlişkin Beklenen Kredi Zararlarının Tespiti ve Muhasebeleştirilmesi”, Journal of Accounting Finance and Auditing Studies, Vol 5, Issue 2: 163-178, İnternet Erişimi: https://jafas.org/articles/2019-5-2/10_FULL_TEXT.pdf
– TFRS 9 Finansal Araçlar Standardı
Doç. Dr. Ahmet GÖKGÖZ
İstanbul Business Academy
ahmetgokgoz83@gmail.com
ÖZ GEÇMİŞ
Gazi Üniversitesi Muhasebe ve Finansman Öğretmenliği bölümünden mezun olmuştur.
Yüksek lisans eğitimini Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe ve Finansman alanında ve doktora eğitimini yine Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Muhasebe ve Finansman alanında tamamlamıştır.
İstanbul Esenler Ticaret Meslek Lisesi’nde Muhasebe Öğretmeni, Yalova Üniversitesi Yalova Meslek Yüksek Okulu’nda öğretim görevlisi ve Yalova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yapmıştır.
2015 yılında Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK)’tan doçenliğini almıştır.
Muhasebe alanında yayınlanmış 50 civarı makalesi ve 15 tane kitabı bulunmaktadır.
2014 yılından beri Journal of Accounting Finance and Auditing Studies (JAFAS) isimli uluslararası bir dergiyi çıkarmaktadır.
2016 yılından beri İstanbul Business Academy çatısı altında özel sektördeki bir çok firmaya eğitim ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır.