Değerli Konut Vergisi İtiraz ve Dava Yolları
SÜHA YILMAZ
Stajyer Avukat – Gelir Uzmanı
[email protected]
Yazar Hakkında
7 Aralık 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7194 sayılı kanunla birlikte Türk Vergi Sistemi içerisinde değerli konut vergisi de yerini almış oldu.
Söz konusu vergi ile ilgili tartışmalar hala devam ederken, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün (İlerleyen bölümlerde TKGM olarak kısaltması kullanılacaktır.) ilgili mevzuat kapsamında belirlenen taşınmaz değerlerini bildiren tebligatlarını ilgililere tebliğ etmeye başladığı haberleri gelmeye başladı.
Yazımızda TKGM tarafından belirlenen taşınmaz değeri ile bu değer üzerinden beyan edilip tahakkuk eden değerli konut vergisine ilişkin mükelleflerin yasal başvuru yolları anlatılacaktır.
I – Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce Yapılan Değer Bildirimine İlişkin İtiraz Ve Dava Yolu
Kanunda TKGM tarafından belirlenen değerin internet sitesinde ilan edilip ilgililere tebliğ edileceği, tebliğ tarihinden itibaren on beşinci günün sonuna kadar kuruma itiraz edilmezse taşınmaz değerinin kesinleşeceği , itirazların ise on beş gün içinde değerlendirilip sonuçlandırılarak kesinleşeceği ve aynı usulle ilan ve ilgilisine tebliğ edileceği düzenlenmiştir.
Söz konusu düzenlemeye göre mükellefler tebliğ tarihinden itibaren (ilan tarihi değil) 15 gün içerisinde değerlemenin iktisadi, ticari ve teknik icaplara neden uygun olmadığı, gerçeği yansıtmadığı ile ilgili itirazlarını, gerekçelerini ve bunları ispatlayan delil ve belgeleri içeren itiraz dilekçelerini TKGM’ye göndermeleri gerekmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta dilekçelerin posta ile gönderilirken taahhütlü olarak gönderilmesi gerekmektedir. Bu durumda postaya verildiği tarih TKGM’ye verildiği tarih olarak kabul edilmesi gerekecektir. Böylece itiraz süresini geçirme,dilekçenin ulaşıp ulaşmadığı ile ilgili riskler ortadan kalkmış olacaktır.
TKGM tarafından belirlenen ve taraflara tebliğ edilen değere karşı ilgililerin dava açma hakkı var mıdır?
Anayasanın 36. maddesinde öngörülen hak arama özgürlüğü,mahkemeye erişim hakkı ile 125. maddesinde yer verilen idarenin her türlü işlem ve eylemine karşı yargı yolunun açık olması ilkesi düşünüldüğünde TKGM tarafından belirlenen ve taraflara tebliğ edilen değere karşı ilgililerin dava açma hakkı bulunmaktadır.
Değerli konut vergisi her ne kadar emlak vergisi ile aynı olmamasına rağmen vergiye esas olan taşınmaz değeri, emlak vergisinin hesabında esas alınan arsa birim değerine benzemektedir. Değerli konut vergisinde vergiye esas değeri TKGM belirlerken, emlak vergisine esas değer takdir komisyonunca belirlenmektedir.
Bu bağlamda emlak vergisi arsa birim değerini belirleyen takdir komisyonu kararına ilişkin dava hakkı bulunup bulunmadığı ile ilgili yargı içtihatlarına bakmakta fayda vardır.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun, 10.2.2016 Tarih ve E. 2015/1033 – K. 2016/165 sayılı kararının gerekçesinde, “… belediyelerce kesinleşen bu değerler esas alınarak tarh ve tahakkuk yapıldığından, mükelleflerin takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerlerinin kesinleşmesinden önce idareye yapılan başvuru sonucu verilen cevaptan ya da herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer alan 30 günlük genel dava açma süresi içerisinde söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açmaları gerekmekte olup, sözü edilen değerlerin kesinleşmesinden sonra dava açma imkanı bulunmadığı” belirtilmiştir.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun, 23.1.2015 Tarih ve E. 2015/897 – K. 2015/1002 sayılı içtihadında “Mükelleflerin, takdir komisyonlarınca dört yılda bir belirlenen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerlerinin kesinleşmesinden önce idareye yapılan başvuru sonucu verilen cevaptan ya da herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içerisinde dava açmaları gerektiği” belirtilmiştir.
Anayasa mahkemesinin ilgili maddeleri ve içtihat kararları dikkate alındığında yargı yerlerinin TKGM tarafından belirlenen ve taraflara tebliğ edilen değere karşı ilgililerin dava açma hakkının olduğunu kabul etmesi ve konuyu esastan incelemesi gerekmektedir.
Peki dava idareye itiraz etmeden önceki tebliğ edilen değere mi yoksa itiraz sonucuna mı açılacaktır ?
Kanunda itirazdan sonraki 15 günlük sürede bu itirazın TKGM tarafından incelenip karara bağlanması ve verilen kararın itiraz eden ilgiliye tekrar tebliğ edilmesi sonucu taşınmazın değerinin kesinleşeceği düzenlenmiştir.
Düzenlemeden ilgililerin itirazı üzerine idarenin taşınmazın değerini tekrar değerlendirme, düzeltme, iptal etme, onama gibi yetkilerinin olduğu ve idarenin yetkisinin kullanımı sonucunda şayet dava açılmazsa değerin kesinleşeceği anlaşılmaktadır. Buda idareye başvuru zorunlu olduğunu göstermektedir.
Bu şu açıdan önemlidir taşınmazın değerinin tebliğinden itibaren 15 günlük sürede itiraz etmeden dava açılırsa zorunlu başvuru yolu tüketilmediğinden mahkeme davayı idari merci tecavüzü olarak düşünecek dava dilekçesini değerlendirilmek üzere TKGM’ye gönderecektir. TKGM’nin kararının tebliğ üzerine ilgililer tekrar dava açabilecek ve mahkeme kararı üzerine taşınmazın değeri kesinleşecektir.
Ancak itiraz etmeden itiraz süresi geçtikten sonra dava açılırsa (örneğin TKGM’nin taşınmazın değerine ilişkin kararının tebliğ tarihinden 20 gün sonra) mahkeme incelenmeksizin ret kararı verecektir ve taşınmazın değeri bu durumda kesinleşmiş olacaktır.
Hangi mahkemeye ne sürede, dava açılacaktır?
Anayasanın 125’inci maddesinin 3’üncü fıkrasında idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağı hükme bağlanmış olup 2577 sayılı İYUK’un 7. Maddesi dikkate alındığında itirazın TKGM tarafından incelenip karara bağlanması sonucu cevabın tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde genel müdürlüğün bulunduğu yerdeki vergi mahkemesine dava açılması gerekmektedir.
Açılan dava, taşınmazın değerine itiraz sürecinin son aşaması olup mahkemenin kararı kanun yolları aşamasından da geçtikten sonra taşınmazın değeri kesinleşmiş olacaktır.
II-Beyan Üzerine Tahakkuk Eden Değerli Konut Vergisine Karşı İhtirazi Kayıt Yoluyla Dava Hakkı
213 sayılı Vergi Usul Kanunda ihtirazi kayıt müessesi düzenlenmemesine rağmen Vergi Daireleri İşlem Yönergesi ile 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27. maddesinde kanuni süresinde verilen beyannamelerin ihtirazi kayıtla beyanı üzerine tahakkuk ettirilen vergilere karşı dava açılabileceği ancak açılan davanın tahsil işlemlerini durdurmayacağı düzenlenmiştir.
Mükelleflerin kanuni süresinde ihtirazi kayıtla verdikleri beyanlara ilişkin tahakkuk eden vergilere karşı dava açabilecekleri ve açılan davalarda mahkemelerin davayı esastan görüşmesi gerektiği Danıştay İçtihatları ve Anayasa Mahkemesince de kabul edilmiştir.
İhtirazi Kayıtla Beyan Nasıl Verilecektir?
Mükellefler elektronik ortamda beyanname verecekleri zaman ihtirazi kayıt kutucuğunu işaretleyerek, elden vergi dairelerine beyanname verme durumunda beyanname üzerine ihtirazi kayıt şerhi düşerek, dilekçe ekinde beyanname verilmesi durumunda ise dilekçede beyannamenin ihtirazi kayıtla verildiğini belirterek beyanname vermelidir.
İhtirazi Kayıtla Verilen Beyan Sonucu Tahakkuk Eden Vergiye Hangi Mahkemede, Ne Sürede Dava Açılacaktır?
Beyanname üzerine tahakkuk eden vergiye karşı tahakkuk tarihinden itibaren 30 gün içerisinde bağlı bulunulan vergi dairesinin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesine dava açılması gerekmektedir.
Ancak unutulmamalıdır ki açılan dava tahsil işlemini durdurmaz. Bu sebeple dava yürütmeyi durdurma talepli açılmalıdır. Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı üzerine tahsil işlemini duracaktır.
Şayet dava yürütmeyi durdurma talepli açılmadığı durumda mükellefler dava sonuçlanana kadar faiz ve takip, haciz işlemlerine maruz kalmamak için tahakkuk eden vergiyi ödeyebilirler. Ödenen vergi ise davanın lehlerine sonuçlanması durumunda talebe bağlı olarak yasal faiziyle birlikte geri iade edilecektir.
Önemli bir hususta TKGM tarafından belirlenen değere itiraz edilmez ve itiraz sonucu verilen karara dava açılmaz ise değer kesinleşeceği için ihtirazi kayıtla verilen beyana karşı açılan dava da taşınmazın değerine karşı ileri sürülen hususlar mahkemelerce kabul görmeyebilir.
Bu sebeple mükelleflerin öncelikle TKGM tarafından taşınmazın değerine ilişkin kararına öncelikle itiraz etmeleri, itiraz sonucu verilen karara karşı dava açmaları ardından ihtirazi kayıtla beyanname vermeleri ve beyan sonucu tahakkuk eden konut vergisine yürütmeyi durdurma talepli ikinci bir dava açmaları lehlerine olacaktır.
III- İlgililerin Beyanname Vermemesi Üzerine Tarh Edilen Değerli Konut Vergisi ve Cezaya Karşı Hukuksal Yollar
Değerli Konut Vergisi Beyannamesinin mükelleflerince verilmemesi halinde 213 sayılı VUK hükümlerine göre mükellefler hakkında vergi inceleme raporları veya takdir komisyonu kararlarına bağlı olarak vergi ve vergi ziyası cezası tarhiyatı yapılması durumunda ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde mükelleflerin vergi dairesine verecekleri dilekçe 213 sayılı VUK’nun 376. Maddesine göre cezalarda indirim veya vergi ve cezalar için uzlaşma talebinde bulunma hakkı bulunmaktadır.
Mükellefler cezalarda indirim veya uzlaşma talebinde bulunmak istemezlerse ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde tarhiyatı yapan vergi dairesinin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesine dava açabilirler. Ancak bir hususu önemle hatırlatmakta fayda var ki şayet taşınmazın değerine 15 günlük sürede itiraz edilememişse, açılan davada taşınmazın değeri ile ilgili hususlara itiraz edilse bile mahkemece dikkate alınmaması gündeme gelebilir. İhbarnameye konu olan vergi ve cezaya karşı dava açmakla tahsilat işlemleri duracağından yürütmenin durdurulmasını talep etmeye gerek bulunmamaktadır.