Devlet Memurunun Hediye Alma Yasağı
Fatih ERTÜRK
Gelir Uzmanı
fatiherturk29@hotmail.com
Malum yılbaşı geliyor. -kimine göre- Yılbaşının olmazsa olmazı hediyeler hazırlanıyor. Bu hediye yağmurundan devlet memurları da nasiplendirilmek isteniyor.
Bu durumda devlet memurlarına gönderilen hediyeler konusunda nasıl hareket edilmeli sorusu ve cevabı önem arz etmekte. Gönderilen bu hediyeler alınabilir mi, cezası var mıdır, alınmazsa ayıp olur mu, reddetmek nezaketsizlik midir, reddedilirken nasıl bir yol izlenmeli?, soruları cevaplanması gereken sorular.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/A maddesinde “Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır.” denilerek devlet memurunun tanımı yapılmıştır.
Devlet memuru yapmış olduğu görevin gerektirdiği üzere tarafsız olmak ve devletin menfaatlerini korumak zorundadır. Yapmış olduğu görev esnasında ayrım yapmamalı, kişi veya kurumların yararına veya zararına bir davranışta bulunmamalıdır.
Devlet memurunun görevi sırasındaki eylem, işlem ve kararlarının etkilenmemesi için hediye almaması ve menfaat sağlamaması düşünülmüş ve Devlet Memurları Kanununun 29 ve 30’uncu maddeleriyle hediye alma, menfaat sağlama yasağı getirilmiştir.
Söz konusu kanunun hediye alma, menfaat sağlama yasağı başlıklı 29. maddesinde “Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır.
(Ek fıkra: 25/5/2004 – 5176/9 md.) Kamu Görevlileri Etik Kurulu, hediye alma yasağının kapsamını belirlemeye ve en az genel müdür veya eşiti seviyedeki üst düzey kamu görevlilerince alınan hediyelerin listesini gerektiğinde her takvim yılı sonunda bu görevlilerden istemeye yetkilidir.”
Denetimindeki teşebbüsten menfaat sağlama yasağı başlıklı 30. maddesinde de “Devlet memurunun, denetimi altında bulunan veya kendi görevi veya mensup olduğu kurum ile ilgisi olan bir teşebbüsten, doğrudan doğruya veya aracı eliyle her ne ad altında olursa olsun bir menfaat sağlaması yasaktır.” hükümleri yer almaktadır.
Yaradılış kaynaklı ve toplum olarak vefalı bir milletiz. “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” sözü bunun canlı örneğidir. Devlet memurunun görevi esnasında yapacağı işlemi, kararı etkileyebilecek, başlangıçta masum görünüp alınan, kabul edilen hediye bir tohum olacaktır. O tohum yeri ve vakti geldiğinde, yapılan kamu hizmetinde hediyeyi gönderen kişi veya kuruma karşı bir zafiyet oluşumuna sebebiyet verecek. Bu durum yapılan işte, verilecek kararda devlet memurunu etkileyebilecek bir duygu yaratacaktır.
Kimse bu konuda kendine güvenmesin, kendini kandırmasın. Yeri ve zamanı geldiğinde susuz toprakta da tohumun filizlendiği vakidir.
Peygamberimiz zamanında yaşanılan bir olay, devlet memurunun nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda şüpheleri giderecek niteliktedir:
“Bir keresinde zekat toplamaktan dönen bir memurun kendisine hediye olanları ayırdığını fark eden peygamberimiz şöyle diyor:
“Tuhaf şey! Bu adam (bir zekat memuru olmayıp da) babasının veya anasının evinde otursaydı, kendisine hediye verilir miydi, verilmez miydi, o zaman görürdü” (Buhari, Hibe:15). Bu sözlerinden sonra da peygamberimiz böyle kimselerin ahirette de büyük bir azaba uğrayacaklarını bildiriyor.
İşte burada asıl cevaplanması gereken soru şudur: “Ben bu görevde olmasaydım bu hediye bana verilir miydi?” ya da “Neden gidip de sağda solda duran vatandaşa değil de bana verildi bu hediye?”, Zor ama olayı kavramak adına güzel sorular!
Kamuda etik kültürünü yerleştirmek, kamu görevlilerinin görevlerini yürütürken uymaları gereken etik davranış ilkelerini belirlemek, bu ilkelere uygun davranış göstermeleri açısından onlara yardımcı olmak ve görevlerin yerine getirilmesinde adalet, dürüstlük, saydamlık ve tarafsızlık ilkelerine zarar veren ve toplumda güvensizlik yaratan durumları ortadan kaldırmak suretiyle kamu yönetimine halkın güvenini artırmak, toplumu kamu görevlilerinden beklemeye hakkı olduğu davranışlar konusunda bilgilendirmek amacıyla 13.04.2005 tarihinde 25785 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik yayınlanmıştır.
Söz konusu yönetmelikte hediye alma ve menfaat sağlama yasağı başlıklı 15. maddesinde:
“Kamu görevlisinin tarafsızlığını, performansını, kararını veya görevini yapmasını etkileyen veya etkileme ihtimali bulunan, ekonomik değeri olan ya da olmayan, doğrudan ya da dolaylı olarak kabul edilen her türlü eşya ve menfaat hediye kapsamındadır.
Kamu görevlilerinin hediye almaması, kamu görevlisine hediye verilmemesi ve görev sebebiyle çıkar sağlanmaması temel ilkedir.
Kamu görevlileri, yürüttükleri görevle ilgili bir iş, hizmet veya menfaat ilişkisi olan gerçek veya tüzel kişilerden kendileri, yakınları veya üçüncü kişi veya kuruluşlar için doğrudan doğruya veya aracı eliyle herhangi bir hediye alamazlar ve menfaat sağlayamazlar.
Kamu görevlileri, kamu kaynaklarını kullanarak hediye veremez, resmi gün, tören ve bayramlar dışında, hiçbir gerçek veya tüzel kişiye çelenk veya çiçek gönderemezler; görev ve hizmetle ilgisi olmayan kutlama, duyuru ve anma ilanları veremezler.
Uluslararası ilişkilerde nezaket ve protokol kuralları gereğince, yabancı kişi ve kuruluşlar tarafından verilen hediyelerden, 3628 sayılı Kanunun 3. maddesi hükümleri saklı kalmakla birlikte, söz konusu maddede belirtilen sınırın altında kalanlar da beyan edilir.
Aşağıda belirtilenler hediye alma yasağı kapsamı dışındadır:
a) Görev yapılan kuruma katkı anlamına gelen, kurum hizmetlerinin hukuka uygun yürütülmesini etkilemeyecek olan ve kamu hizmetine tahsis edilmek, kurumun demirbaş listesine kaydedilmek ve kamuoyuna açıklanmak koşuluyla alınanlar (makam aracı ve belli bir kamu görevlisinin hizmetine tahsis edilmek üzere alınan diğer hediyeler hariç) ile kurum ve kuruluşlara yapılan bağışlar,
b) Kitap, dergi, makale, kaset, takvim, cd veya buna benzer nitelikte olanlar,
c) Halka açık yarışmalarda, kampanyalarda veya etkinliklerde kazanılan ödül veya hediyeler,
d) Herkese açık konferans, sempozyum, forum, panel, yemek, resepsiyon veya buna benzer etkinliklerde verilen hatıra niteliğindeki hediyeler,
e) Tanıtım amacına yönelik, herkese dağıtılan ve sembolik değeri bulunan reklam ve el sanatları ürünleri,
f) Finans kurumlarından piyasa koşullarına göre alınan krediler.
Aşağıda belirtilenler ise hediye alma yasağı kapsamındadır:
a) Görev yapılan kurumla iş, hizmet veya çıkar ilişkisi içinde bulunanlardan alınan karşılama, veda ve kutlama hediyeleri, burs, seyahat, ücretsiz konaklama ve hediye çekleri,
b) Taşınır veya taşınmaz mal veya hizmet satın alırken, satarken veya kiralarken piyasa fiyatına göre makul olmayan bedeller üzerinden yapılan işlemler,
c) Hizmetten yararlananların vereceği her türlü eşya, giysi, takı veya gıda türü hediyeler,
d) Görev yapılan kurumla iş veya hizmet ilişkisi içinde olanlardan alınan borç ve krediler. Bu Yönetmelik kapsamına giren en az genel müdür, eşiti ve üstü görevliler, bu maddenin 5 inci fıkrası ve 6 ncı fıkranın (a) bendinde sayılan hediyelere ilişkin bir önceki yılda aldıklarının listesini, herhangi bir uyarı beklemeksizin her yıl Ocak ayı sonuna kadar Kurula bildirirler.”
Etik Yönetmeliğinde kitap, dergi, makale gibi hediyeler yasak kapsamında kabul edilmemiştir. Devlet memurunun hediye alması kanunla yasaklanmışken Etik Yönetmeliği ile sembolik bazı hediyelerin istisna tutulması çelişkilidir. Devlet memurunun yaptığı işi etkileyebilme ihtimali olan hediyenin büyüğü küçüğü, değerlisi değersizi farketmez, aslolan ondan uzak durmak olmalıdır.
Devlet Memurları Kanununun 125’inci maddesinin D fıkrasının (c) bendine göre, görevi ile ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun çıkar sağlamak kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirmektedir. Olayın oluş biçimine, sağlanan menfaatin cinsine, alınan veya kabul edilen hediyenin türüne göre, kademede ilerleme 1 ile 3 yıl arası durdurulacaktır.
Yasak olan kuralın ihlali için bir başka ifade ile suçun oluşumu için; memurun, – görevle ilgili olarak, – her ne şekilde olursa olsun, – menfaat sağlamış bulunması gerekmektedir. Görevle ilgili olarak her ne şekilde olursa olsun menfaat sağlama ya da menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etme esasen ceza kanunlarına göre soruşturmayı gerektirmekte ise de idare içinde disiplin hükümlerinin uygulanması bakımından hediye alma ve menfaat sağlama yasağı Devlet Memurları Kanununda düzenlenmiştir.
Devlet memuru her durumda tarafsız olmak ve devletin menfaatlerini korumak zorundadır. Görevini yerine getirirken ayrım yapamaz, kişilerin yararına veya zararına bir davranışta bulunamaz. Görevi sırasındaki eyleminin, işleminin ve kararlarının etkilenmemesi için hediye almaması ve menfaat sağlamaması gerekir. Devlet memuru her ne şekilde olursa olsun çıkar sağladığı takdirde bu durum kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektirmektedir.
Peki böyle bir durumla karşılaşınca ne yapılmalı? Hediye verenin niyeti bozuk olsun veya olmasın, yapılması gereken hediyenin asıl göndereni ile direkt iletişim kurarak, güzel bir lisanla bu hediyeyi tasvip etmediğini, alamayacağını belirterek geri göndermek olmalıdır.
Bu hem devlet memurunun gönderen karşısındaki dik duruşunu gösterecek hem de saygınlığını artıracaktır.
Sonuç olarak devlet memurlarının görevleri kanunlarla bellidir ve yine karşılığının ne şekilde ödeneceği açıktır. Bunun haricinde vatandaşın ağzından çıkacak bir teşekkür kafi olacaktır.
Kaynakça:
Devlet Memurları Kanunu
Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul ve Esasları Hakkındaki Yönetmelik
http://www.etik.gov.tr/
http://www.enfal.de/buhari/hibe.htm#_Toc115013435
http://www.etik.gov.tr/wpcontent/uploads/2019/03/ugursokmendevletmemurunahediyerusvetmidir.pdf
http://www.etik.gov.tr/wpcontent/uploads/2019/03/mustafalutfisenkamugorevlileriniyoldancikaranbubituzaklari.pdf
http://www.etik.gov.tr/wpcontent/uploads/2019/09/kamugorevlilerietikdavranisilkeleriilebasvuru.pdf